Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘SAVCI DOĞAN ÖZ’Ü VURDULAR’ Bir kontgerilla cinayeti Savcı Doğan Öz, 24 Mart 1978’de, aracının içinde yedi kez ateş edilerek katledildi. 1 Mayıs 1977 katliamından sonra, Maraş katliamından önceydi. Cinayet, 12 Eylül 1980 darbesine giden yolu açmak için yapılan yasadışı eylemlerden biri gibi görünüyordu. Savcı Öz, o dönemde devletin en üst kademelerindekilerin bile adını bilmediği bir örgütü ortaya çıkarmıştı: Kontrgerilla! Gazeteci Berivan Tapan, çalışmasıyla cinayeti bilinmeyen noktalarıyla ortaya koyuyor. SERCAN MERİÇ “Biçtiler çöğürleri / Otomatik silahlarla. / Demir kapılar, nöbetçi kuleleri, / Küf kokan taş odalarda. / Hapsettiler düşünceleri / Bana kimse barış dalı getirmedi. / Yırttılar, yaktılar kitapları / Kabaralı postallarla. / Körletmek dönüşmeyi tohumdan tomurcuğa / İstekleri açık ve katı, kıyıcılıkları umudu durduramadı.” Doğan Öz 12 Mart 1971 darbesinin ardından “halka yakın olduğu” gerekçesiyle başı bir türlü dertten kurtulmuyordu savcı Doğan Öz’ün… Denizlerin idamına karşı başlatılan kampanya bildirisini imzalamıştı. Adalet Bakanlığı, Öz hakkında soruşturma başlattığında yanıtı ders niteliğindeydi: “Ölüm cezasının, insanın en temel hakkı olan ‘Yaşama hakkının’ özünü yok eden bir ceza olduğu, çağdaş suç ve ceza anlayışına temelden ters düştüğü düşüncesindeyim… Bunu, yasal olanakları kullanarak kaldırmaya çalışmak bir suçsa, suçluluğumu kabul ediyorum.” Soruşturmanın ardından Öz’e kınama cezası verildi. Oysa soruşturmadan bir yıl önce Türk Hukuk Kurumu’nca “Yılın Hukukçusu” seçilmişti Öz… Bu olay, savcı Öz’ün hukuka, insan haklarına nasıl baktığının en somut örneklerinden birisidir. O, birçok kez sürgün edilmiş bir savcıydı. Halka yakındı, demokrattı, yardımseverdi, şefkatli bir baba, iyi bir eşti. Son dönemlerinde, Türkiye’nin karanlık bir dehlize girdiği dönemlerde “kontrgerilla”yı aydınlatmaya çalışıyordu. HİÇBİR GÜCE BOYUN EĞMEDİ Kontrgerilla Raporu’nu kaleme alan Öz, bu yapı hakkında, “Demokratik yaşama biçimini yok ederek halkı sömürme seçeneğinin tek seçenek durumuna getirilme çalışmasıdır yapılan” saptamasında bulunmuştu. 24 Mart 1978’de işine gitmek için bindiği arabasında, 7 kez ateş edilmesi sonucu öldürüldü. Ona ateş eden ülkücü İbrahim Çiftçi’ydi. Gazeteci Berivan Tapan, önemli bir araştırmaya imza atarak, toplumsal hafızayı da diri tutmak adına da tüm bu yaşananları kaleme aldığı Savcı Doğan Öz’ü Vurdular / Bir Kontrgerilla Cinayeti kitabında; pek çok belgeye ve tanık ifadesine ulaştı. Aynı zamanda Öz ailesiyle de sık sık görüştü. Okurlar, bu kitapta hiçbir güce boyun eğmeyen, adaletten başka terazisi olmayan bir savcı ile tanışacaklar. 1970’lerden bugünlere gelindiğinde bazı şeylerin çok da değişmediğini de görecekler. Güç odaklarına sırtını dayayanların namuslu insanlara, aydınlara nasıl saldırdığına bir kez daha tanıklık edecekler. n Savcı Doğan Öz’ü Vurdular Bir Kontrgerilla Cinayeti / Berivan Tapan / Tekin Yayınevi / 272 s. / 2020. 16 10 Aralık 2020