04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Olanağınız varsa 25 Ekim2 Kasım tarihleri arasında her gün gidin TÜYAP Kitap Fuarına. Ama olanak bulamıyorsanız, hiç değilse bir kezcik fırsat yaratın, yazarların çocukluk bahçesinden adım atın içeriyc... Göreceksiniz bu heyecan sizi de kuşatacak. Kitap fuarında değil de çocuk bançcsinde olduğunuzu duyumsayacaksınız... Gördünüz tnutluku onlan; kilap luarlarından hirinde, çcşitli etkinliklcrdc, otıırıımlurda, imzalarda, söyle şilerde... I liç kuşkum yok gördünüz onları, evetevet gördünüz.., Yazarları, diyorum, onlann çnaıklııklarını... ü n iki ayuı cenneti kitap hıarlannda, o ııçsuz bucaksız çocukluk günlerinde... Kimileri tırahzanlardan kayıyordu, şakacı bir gülüşle yol verdiniz kendileri ne... Kinıi imzalamak yerine mürekkep mi damlatıyordıı kendi kitaplarına, hay Allah? Kimi, babasının ısmarladığı gazo/ıı mıı dikiyordu yoksa tepesine? Ya kozhelvasını yakalayanlara, simitçinin peşinde koşanlara, uçurtmalarını gökle re salanlara ne demen? Saçları kurdelcli, etekleri kabartmalı, güğüsleri fırfırlı kızlar da var sonra giysilerinin tadını çıkanrcasına kendilerini savurup koşan... Ote yakada çelik çomak oynayanlar, saklambaçta ebeyi sobeleyenler... Sızleri nilmem ama, ben biraz da bu çocukları, onlann çocukluk dünyalarını izlemeye giderim TÜYAP Kitap Fuanna her y ıl... Yanılmam da pek. Gerçek ten ne çocııklar görmüşümdür fuarda, kcndi çocukluğum onların yanında somurtuk ağabeydir neredeyse. Ama bu olanağı bulamayan yok mudıır, kitap fııarı için siftahı olmayan henüz? Böyleleri nasıl yakalayacak peki yazarlann çocııkluklarını, nasıl alacak o afacanlan avuçlarına? Neyse ki Işık Kansu, Çocukluğa Yolculuk (Bilgi, 2002) ad lı kitabını yayımladı da, yazar çocukların hiç değilse bir bölümünü yeniden tanımaya koyulduk, kazı yapmaya gerek kalmadan çocııklııklarına ulaşıverdik he menee... Yazarlann atlıkarıncası: Kitap Fuarı tarihçesinedönüşümüniiörnekle(diği)," (12) sapıamasını da getiriyor. Ote yandan bu insanların altLsı dısında tümüııün sanatçı olması, ama bıınlardan dördünün yinc de birer bilim ya zarı konumunda bulunması, aydınlanma devriminin aslında hangi temele yaslan dığını göstermesi bakımından da ilginç. Ama ben sözü kitap iuarıııa getir diğimc göre yazarları öne alacağım demek ki... saldırıya karşın "Höst demek istedim hayata, höst..." diye düşünen, "Hayat çok ciddi. Ciddi olanı ciddiye almamız gerek," (400) diyen genç şair, bilimci lol ga Suyolcuoğlu, daha kimler kimler, Anadolu Aydınlanmasının birer yanar cası olarak yaşamlarını sürdüyor hep... Işık Kansu, Çocukluğa Yolculuk'u, çocukluk evreniyle, çocukluğun o yıldızlı gökyüziiyle sınırlı tutmuş, kişile ri bugünkü konumlarına taşımış ama anlattığı hep çocukluklan olınuş yine de onların. Yazarların kendi çocukluklarına va da genelde çocukluöa bakışlarını ek lemeyi de unutmamış bu araaa... Gelin bir avuç renkli bilye arasından bir ikisini seçelim bunların: "Her yazarın çatı katındaki hazine sandığı orası galiba. Çağrışımlarla gidiliyor çocukluğa. Yumuk yumuk ele sıkıştırılmiş, saklanmış olanı alıp getiriveriyorsunuz. Hrendiz Atasü, gizli sandığının kilidini kapatırken uyarıyor: / 'Çocukluk, bclki çok dar bir sınır çizmiyor. Geniş de olabiliyor, dar da. Ama, o sınırı hiç aşamıyor, ötesine geçemiyorsunuz.' (69); "Lütfiye Aydın'ın geçmişi, ertelenmiş çocuklukla örülü. Öndandır, davul 'güm' demeye görsün, başlar oynamaya. Bir bulutu gemiye benzetmeye görsün, biner gider düşsel ülkelere.' (81); "Vüs'at O.Bener'in 'biryer'liolmayı reddetmesi çocukluğundan gelir. Çıkınında topladıgı sılanrn ufak tetek taşlarını yürüdüğii yollara serper hep. însanlar izini bulsun diye." (93); "Yaşamı üzerine hiç planlar yapmadı Muzafrer îlhan Erdost. Yalnızca kurguları oldu, çocukluktan taşıdıklarıyla..." (127); "Bunca zorluk, bunca derin yara, bunca yaşam birikimi Burhan'ı (Günel) yazarlığa tasıyor. Elbette sürgit kılavuzu, çocuklugu..." (151); " 'Adana'ya bugün de gittiğimde beni içine alıyor, yutuyor, kendine benzetiyor.' / Bugün o Adanalı çocuk (Öz can Karabulut) nerede? Şurada: / 'Öykümde bir ses varsa, o ses çocukluk dün yamdan geliyor.'" (185); " Tskendcrun limanından kalkar yazarlığın gemisi; (Av la Kutlu'nun) bileti, ta çocııklukta ve ilkgençlikte kesilmiş..." (222); "Gün görmüşlüktür, özgüvendir, erdemdir Cumhuriyet aydını olarak Turgut üzakman'm çocukluğundan damıttığı." (261); "Sev gi Özel'in çocukluğunun bir yanı bahar dı,biryanıkış... Bir bulutu doladı ayağına, izini sürdü." (281);"ServerTanilfi'nin çocukluk saati sevgiye kuruldu, her insancı uyanışta çın çın etsin diye." (299) Bu çocukluklara eklemlenen kimi öğretmen tutumları üzerinde de özellik leodaklanmak isterdim. lleridebir fırsatını yakalarım diye umuyorum, bakalım artık... "Yaşam Öykiilemeleri" Işık Kansu'nun kendine özgü bir anlatımı var. Bu yüzden ben bıınlara "'öyküsel röportajlar" demek yerine "yaşam öykülemeleri" demenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Nitekim Stıyolcuoğlu anlatısı, en azından giriş böliimcesi, başlı başına öykü yapısı taşıvor. Anlatım öyîe lok, dolu... Okuru bombadan lambaya götüren yolda, koşut kurgulu anlatımıyla, çok hoş bir öykü kurmıış bence Kansu. Ote yandan Tolga Suyolcuoğlu'nu okumak, sizi daha dirençli kılacak! Işık Kansu'nun, yazarlann yazın sal türlerine, dahası biçemlerine göre an latımını yönlendirdiği görülüyor. Doğrusıı iyi bir tutum bu. Gerçekten de Kan su, işini bilen ustalaşmış bir yazar. îleride ondan, kendi yaratımı öyküler, roman lar da gelebilir önümüze... Kansu'nun, şürli bir dili var. (îözümüzü, gönlümüzü okşayan kimi şöyleyiş ler de nunu gösteriyor zaten. Ornekse bozkır emekçisi an, işveli bahar, çocuk luk gökkuşağı, sarak yüzde yediveren, ılık siir, üzüın gelimciği, kuşcağız yiirek, sener pembesi (seher kapısı), çocuk başı nar, ıki bel şelale, güneş sinmiş çiçek, diiş pencerecisi, umut göçeri, bel ağrısı tut muş dede tulumba, yavru ördek vakvaklaması, yorgun akşamüstü ağırlığı, deli kanlılığın delifişekliği, demli yaşam, kır aynası göl, yalnızlığa göç eden bahçe, altı kapıya alınmış ilişki, derin uykunun körlenmiş ucu vb. Ne var ki bu şürli dil, zaman zanıan şairanelik nedeniyle tökezlemiyor değil! Ama yine de bütün bu anlatımları ken dinin kılmayı başarıyor Işık Kansu. Gerçekten de yazar, anlatılarını cumhuriyetin değerleri kadar erdemle, özgürlükle, toplumculukla da örüntüleyen bir yapıya dayandırıyor. Bu ise tüm yapıta yayılıyor hava olarak. Böylece siz bunları okurken, yurdu yurt yapan kimi değerleri ayakta tutmayı başaran insanla rı tanıyorsunuz. Bu nedenle Çocukluğa Yolculuk'u okurlar, yazarlar kadar valiler, kaymakamlar, bir biçimde yöneticilik konumunda bulunanlar da okumalı! Cumhuriyet tarihini, bir de bu türkaynaklardan öğrenmeli insan... Çocukluğa Yolculuk'un sunulusunda lotoğranar büvük önenı taşıdığı nalde, ne yazık ki bunlar, gereken önemle yansıtılamıyor. Beyaz kâğıt kullanılmadan düzensizceyerleştirilmeleri, bir albüme tutturulmuş havasında görünse de özensizlik yansıtan biçimleri, totoğrafların hiçbirinde altyaziya yer verilmemesi büyük eksiklik bence. Olanağınız varsa 25 Hkim2 Kasım tarihleri arasında her gün gidin TUYAP Kitap Fuarına. Ama olanak bulamıyorsanız, niç değilse bir kezcik fırsat yaratın, yazarların çocukluk bahçesinden adım atın içeriye... Göreceksiniz bu heyecan sizi de kuşatacak. Kitap fuarında değil de çocuk bahçesinde olduğunuzu duyıımsayacaksınız... Dahası, bir çocuk da siz olacaksı nız, ellerinden tııtup fuara götürdiıkleriniz gibi... ()yleyse dokunun çocuklara... Kitaplı çocuklarla birlikte soluk alıp verin. () kılavuzu unutmadan: Çocukluğa Yolculuk. Işık Kansu'nun yapıtı, yalnız yazarların çocukluğuna götürmeyecek sizi, yanısıra kendi çocukluğunuza da uçuracak! Öyleyse çocuk bahçesinde buluşmak üzere! K İ T A P S AYI 71 Çocuk Yazarlap, Yanlan Çocukluklar Işık Kansu, 1926 doğumlu Talip Apaydın'ı anlatırken, şu satırlarla giriyor bölüme: "Babası Ibrahim; Yemen, Kafkas cephesi, Balkan Savaşı dcrken, ancak kurtulusjtan sonra dönebilmiş Omerler köyüne. 'Dile Kolay' derler , şıpınişi söy^ lendifiinden belki de... 14 yıl askerlik ne demek? Döndüğünde genç bir kız görmüş evde de, 'Bu kim?' diye soracak olmuş, 'Kızın I Iawa' demişjer." (41) Varın siz hesaplayın Talip Apaydın'ın hangi koşullarda dünyaya geldiği ni, hangi güçlükleri aşıp ne sıkıntılardan sü/.iilerek köy enstitüsü aydınlığına kavu şabildiğini... Sonuçta cumhuriyetin çocukları onlar! Dirençli.onurlıı.alınlarıakbirçucııkluk cumhuriyet çocuklugu... Bu ne denle Atatürk'ün Söylev'ini okuyup "Atatürk'ün bağımsızlıkçı, halkçı sesin den ulusal kurtuluşun ve devrimlcrin özünü anlayan ", "okudukça bu yurtsever öyküye bağlanan" (25, 26) Kerim Afşar, cin mi cin, akıl küpü Cjülten Akın, bütiin yaşamı yurtseverlik dersleriyle öriilii I lalir Çelenk, erdemi, idealizmi ailesinden bir kalıt olarak devralan Muzafıer l/.gü, "Rııyülü bahçenin kovboyu" (187) Omil Kavukçu, bir "yurtseverlik öğretmeni" (199) Ahmct Taner Kışlalı, "Boz köyün çoban armağanı" (225) Mahmut Makal, "cumhuriyetin kurulmasında kendinde haklı bir pay gören" " istiklal madalyalı baba"nın (286) "devrimci cumhuriyete gemici leneri olan" (2X}) oglu Mümtaz Soysal, tek başına varlıgıyla simgesi Necati Tosuner, otobüste uğradığı bombalı "Çocukluğa Yolculuk" Çocukluğa Yolculuk, "ülkemizde farklı farklı özelliklerle tanınmıs 24 kişi nin çocukluklannın yaşamöykülerinc olan izdüşümlcrini ele alıyor." Kinı bu kişiler: Kerim Afşar, Gülten Akın, Talip Apaydın, Erendiz Atasü, Lüttiye Aydın, Vüs'at O.Bener, 1 lalit Çelenk, MuzaHer llhan Hrdost, Cemil liren, Burhan Cjiinel, Mıızaffer tzgü, Özcan Karabıılut, Ccmil Kavukçu, Ahmet Ta ner Kışlalı, Ayla Kutlu, Mahmııt Makal, Aydın Menderes, Turgut Ozakman, Sev gi üzel, Mümtaz Soysal, Server Tanilli, Necati Tosııner, Halil Tunç, Tolga Sıı yolcııoglu. Işık Kansu'nun kitabıııa bir "On söz' ya/.an I'rof.Dr.Bahar Gökler, şöyle diyor: "Kimlik, çocukluk dönemindeyaşanmıs, olan anılar, deneyimler, özlemlcr, tutkular, beklenrılcr ve özdeşimlerin ü/.erine kurulur. Kimlik, insanın kendi ken disi, yakın ıızak çevresi, doğayla vc dün yayla ilişki kurma biçimi, yaşam tarzıdır." "Kimlik, çocukluk dönenıindebaş lamış bir öykünün, ayrınnlarla incc ince orülfrck erişkinliktc tamamlanmasıdır." (11) Gökler, Çocukluğa Yolculuk'un, "erişkin sabiplerinin ağzından aktarılan öykülerle, çocukluk yaşantılarından bu güne taşınan yoksulluğun, direncin, aklın, sevginin ve onurun ulusal bir kimlik SAYFA 42 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle