Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1998 Siir Conrafvamız "1998 Şiir Cografyamıf \n bu yıl yayımlanan ikincisinin Dcnzcrlcrindcn farkı; seçici kurulıında yeralan îliiseyın Atabaş, Osman Bolulu, Ahdülkadir BuJıih., Veyscl Çplak, Ahmet Ozer, Kemcıl Özcr ve Özgcn Seçkin'm seçkiye yazdıkları incelemelcr ilc önceki yilın dergilerinde şiir sanatımız üzcrinc yayımlanan yazılardan yapılan kısıtlı bir seçmenin yer alması. HÜSEYİN ATABAŞ verme/ gıbı gelıyor bana. () nedenle, şi iıin ijlkcmi/dckibiryıllıksorıivcnincsaglıklı genel bir bakış sergilcyebilmek, hiç olmazsa, son yılların oluşumu ilc ilintilcriııi kurmayı ueıekliıir. lşte ben de, 1997 sonıı ıtıbariyle, Turkıyc siırındc suyu/ıınc çıkmış kimi şcylcrin altını çizerek, genel ve (iznel bir de^erlendirme yapmaya çalışacağını bu yazıda. Oncc şu; IV'JS'Jeıı Şııre Rahınah ara başlığı ilk algılayışta iki vurguyu barındırıyor: a) Diinyanın bugün geldiği yerde vazılan şiirin ne anlam taşıdığmı, b) Son üç yüz altnıış beş giinde Türkıye'dc yayıml.ınan şiirin, gcnel şiir larihi içinde.yerinın neoldııgunu I Iatta bir üçüncü vurgıı daha yapmak gerek, c) Şiirin nereye gittigini ya da nereye gitmesi geıektiğini. Ne kı bunları, ozclliklc de son vurgulamanııı yönünii kesin bir doği'LiIukla saptamak kola\ olnıadığı gibı,boylc bırgirişinıin bizi yanılgılara götüıebilcceğini biliyorum. Ama bunları yapmamızın gerek liliğinc inanıyoı uııı vebunu dencmcmizin yararlı olabılecegıni düşünüyorum. Bugiinkü dünyaşiiıini iyi bildiğiıııi sövlcyemem, ama şöyle bir iki saptanıam var: Batı dünyası şiire iki açılı bir dürbunle bakıyor. a) Doymuşluğun (relahın) yarat tığı bunalımın özgürlüğüniı yaşama adınaşiiıın olanaklaıını "anlamsı/lığa' taşıyan bir oyııncak olarak kullanmak, b) elde edilmiş olan ekonomik ve dcmokratik varsıllığın korunması için şiırı bir uyancı olarak kullanmak. Aslmda bu ikiııci bakış açısı; bu değerlerin yaratılması, korunması ve eşitçe paylaşımı sorunu her zaman şiirin gundcminde olmuştur. 1 ürkiye'den baktığımızda ise; tcmelinde so/el bir sanat olan şiir, yenileyin okuvup ya/mayı ö^renmiş (!) ama sözlü geleneginden tıimüylc sıyrılamamış insanımızın kutsal sığınagıdırhâlâ. Bunuyalnız ben söylenııyorum. C.ıtıı Yihvl de, yaşanıın tcmcl belirleyicisi olan ckonomi açısıntlan bakaı ak; "Iikonomı bitmiş, enflasyoıı bilmem ne... Belki şiiryaşıyor." değerlendirmesınde bulunııyoı. Bugün şiir okuyanıyla değil ovsa, onlardan çok yazanlarıyla var. Aslında dün de böyıcdcğil miydi, nir duşünün.^ Şiir; asıl sövlenenin gizi oldu£unu, söylenmişin saklısında dıırdugunıı ımleyen, sezdiıen, algılatan, yani düşüncevi scizdc eriterek akıtan sanat. Görüniirdeki varsıl lığı ıse ne valnızca ölçü ve uyakta, ne yalnızca ı ilimde; belki ses ile seınantiğin ör tüşnHsıylekendinı buluşunda. l^ııbaşka soylevişle, uyum ile algının birlikteliöinden dogan kuşkuda! Ve de ondan aldığı ını/ "ha/"ıladır... Şiir bugüne dek oluşan birikınıınden çıkarsadıgım ve buraya sı kıştırdığını bu teknik aynntıva nedcn gereksindigiın, şimdi söyleyecekleıim okundııktan sonra, ıımarım daha iyi yerincoturacaktıı. Diı/.ya/ı ile dıişünce üretmeıle zorla nan Türkiye insanı için şiir; kullandıj*ı, daha doğrusu kullana kullanaeskittiğı ge rcçlerle oluşan aşınmış vapısı gereği kolay bir dıışünme ve dııvgu ile diışiinceyı açıklama yöntemi olarak algılanıyor, geleneksel olarak böyle bir şey olduğıı sanı lıyor(du). Ancak, reodal yaşama biçiminden. düşünme yapısından şiiri ali|) da bu günku karmaşık ilişkilcr ortamınataşıdıöımızda nasıl bir işlevsellik ve bu işlevselliğe uygıın düşeccK, onunla (irtıişecek ya da avıışacak nasıl bir duruş almalı? Yani şiircle çaj^daşlık nedir ya da çağdaş şiir na sıl olmalıdır? lşte bu sorunun yanıtını bulabilmeliyız kı, ]99X'den 1997nın şiirine sağlıklı olarak bakabilclim. Fvet, nedir çagdaş şiir? Çagının duyar lılığını, vaşama biçimini, onun iç mantıgını yakalamak veyansıtmak mir' Yani in sanlık ideplojisini ılünvada egemen kılınak 1111? ()yle olsa bile, bunlar işin içeri öıne dcğgin olmayan etik sorunlar. Bunların savsöze indirgenerek, bir noktada dondurulması şiiri şiir olmaktan uzaklaştırma tehlikesi taşıyabilir. Ancak bunlarla birlıkte daha başka şeylerın dc, örne ğın dili kullannıadaki \re imge kurmadaKI cambazlıklarda bızı çağdaş şııregötür meye yetmiyor. Çünkü şiir temelinde karmaşık bir iş. Bu bir yana, çağdaşlığı an lamlandırabilmek için şöylebirsoruyada yanıt bulmak gerek. "C icçmiş çağların şa irleri ve onların şiirleri, sonraki çağların insanları için çağdaş olamaz mı.'" Crenel olarak bu soruva bulacağımız yanıt şudur sanırım: tnsanfığın varolduğu günden beri oluşan kültürel birikimin bugun vc gclecekte insanın mutluluğuna hizınet ede cek olan değerlcri çağdaştır. Şiir bağlamında ıse; insanlık t)lgusuna teıs düşmeyen vc "insan sıcaklığı" taşıyan butün şiirler ve onların bu ö/elliğinin yansıdığı şiirleri ozünde çağdaştır. Ama bu da yet Güniimüz şiiri ve bir şiir yıllıgı mez; her dönemın sanatı, burada söz ko nusuolan şiir, özelliği ncdeniyleçağcıl dilıni. daha doğrusu "çaüına eşkıya olan " karşı dil niteliğini yakaladığı zaman çağ ılaşolmaya hak kazamı. Bütün bıınlaı şi iıin "şiir" olmasına, şiirin "şiir" oldıığıınu.ınlamamı/ayeteı tni I layıı... Şiirin şi " ir olııp olmadığını, ancak ortaya konulan uıüne bakaı ak sezinleyebiliriz. Buraya dck soyledıklerımın ışıgııula b.ı kıldığında, kimi olumsuzluklara ve savrulmalara karşın, bııgıınun şıırı; biiyıik verimlere açılan yolda pck çok ıımağın bulııştuğu bırdcltanın ıımut vercn varsıl lığını barındırıvor divebılirim. Son vıllarda ayrımına varılan geıçeklık ıse, yeııı şi irin öznel kurallarla varcdilcbileccğıni kabullenmiş farklı yaşlardan bir kuşağın varlığı olgusiıduı. Benzerliklerin, akıabalıkların olmasına karşın; hcrbirinin ayrı rcn gi, .ı\ rı tadı, avrı işlevsellığı bulun.ın yete li kadar şairimizin varlıgı sevimliricidir. Buna karşın, tonlıımsal bir varlık olan dıl içinde"söz"ünl)irevsel birvaratı işioldu ğunıı, şiirin bir soz sanatı olduğunu gore meyenler dc yok değil. ( )rneğin; ı/,)/', Jcnız. vfikyüzii, (lyışığı, çt,ck, tcn, htış.failı »n\hııl, yıı&mtır, niizuıı, çöl gibi daha pek çok sözcüğün çok kişinin şiirindeyeı aldığmı görüyoruz. Kuşkusuz sozcüklerı ve kavramları yasaklayacak değiliz. Ama şairlerin sözcükleri otckilerden farklı kııl fanmasını da bilmelerinin gerekliliği va nıntla, bu farklılığı kendi şiirlerinde de varatabilmeleıiisteniı. Bövlesi biı özgünliığun gereklilığmi vurguladığı ıçın küçiik biröyküaktarmak istiyorum: llaluh Akvr, bir gün Ceyhıın A/ııf Kıiınıı'ya, şiirlerin de gül sözcüğünü çok kullandığını sovlcmiş. Kansu gülümseyerck; "Haluk, dc miş, bundan sonra şiirlerimde gul sozcıı ğiinii öyle kullanacağını ki scn bile ayrı ıııına varamayacaksın." l'.skilerın deyimı ile bu bir "hüner" işidiı. Bugünün hızla dcvincn ve dcğişcn dünyasında şaır; da ha derın, daha incelikli, daha tarklı, kısacası daha "sanatlı" şiir söylcmeyc yetişe miyor belki. Ama "larklı veözgün" söylcmek, oteki söz sanatlarından belki da ha çok şiir için önenılidir. Yinc dc artık şiirimiz, gcncl etik kurallarla sanatsal etığin aynı şey olnıadığı an layışının vadisinde akıvor. Sanatsal etik bir yaratma sorumluluguduı çünkü. Bu da, şiirin kendi iç sorununa donuşunun bir g()stergesıdir. Buna bağlı olaıak şiir, imge sanatı duzcyine yııkselrıldı. Ancak bu yiikselişin kısa süıedcki bir gelişım ol duğu söylenemez. Arkasında uzun yılla rın bırikimi var. C) SÜICLİII bir yerindc; "Şiir geldi kclimcyc dayandı." saptaması Farklı yaşlardan bir kuşak G unıımıızden otu/ kırk yıl (ince daha birdevingen olan sanat ortamımızı özlüyoruz bugün. ( ) yıllarda Vcırlıh Yıllığı, Mcmct Vuat'ın Scçtıhlcrı, Neun Vakfı lidchıyıil Yıl/ığı gibi çaışma larla dönüp geriye Vıakılır, neleri yapın neleri yapamadıgımız konuşulur tartışılıı ve böylece de hem varolan birikim topluca değeıiendirilmişoluıuır, hem deyeni atılımlara yol açılırdı. Son altı yıldır, bu alandaki eksikliğin bir bölümünü, hazırladığı "Şiir Yıllığı" ile Melvnctli Doğan dol durmaya çatışıyordu. Araştırmaeı vceleştirmen kıtlığı çekilen bir dönemde, Do ğan'm Adanı Yayınlan'nın desteğindeki çabasını kıışkıısuz saygı ile karşılıyoruz. Ulkemızin birkaç cdcbiyat eleştirmcninden bıri olan Doğan ın, yaptığı çalışma nııı tekliği yanmda, birtakım kısıtlılıklar ıcınde olması da sanııı/ gerekli gereksiz eleştirileri göğüslemesini gerektiriyordu. Cieçen yıldan beri, yiıu* şiir alanında, "Şiir Coğrafyamız" adıyla yeni bir "yıllık" yayımlanmaya başladı. Elbette bu ça lışmanın da yalnızca şiir alanını kapsama sı varolan gereksinmıi karşılamaya yetmiyor. Umarız edcbivatın tum alanlarını, hatta öteki sanat dallarını içine alan benzer çalışmalar da yapılır. \ ler şeyden on ce, sanat taıihimizitı altyapısını olusturacak boylesi çalışmalara buyıık gereksinimimiz var. l'J'Jfi ,Ş/ır Coğrafyannzm bu yıl yayım lanan ikincisinin benzerlcrinden larkı; seçici kıırulunda yeralan \\i\\cyııı Atahuş, ()\Mıi/ı Holıılıı, AhdiılhiidtrHııJah, Vcy\cl Çolıik, Ahıih'l (her, KıWti/()ccrw()z}!,cn Sc\iv/ı"ın seçkiye ya/dıkları mcelemler ile öncekı yılın dcrgıleriıule şiir sanatımız üzerine vayıınlanan va/ılardan yapılan kı sıtlı bir seçmenin veı almasıdır. Şiir(>oğralvamız'ın seçici kurıılundan biri olarak ben, son yılların şiirine nasıl bakıyorum? ()nceonu konıışalım diyorıım, daha doğ rususjırcogıafyamı/ın ü/eriııdeşövlebiı ııçnı.ık ısiiNorum (îorece bir kavıanı olan /amanın l)iı takvim yılı kesııındekı şiiri dcğcrlcndıı meve kalkmak, ovuıı alanını geıegiıulen lazfa elaraltmanın işlevsi/liğine raşıyabilıı bizi. Biı sincma tilnıi nctleniylcson vıllaı da gıındemımı/.e gıren deyımle söyleyc cek oluısak, "labutta rövaşata" yapmak gibi bir durumun içine düşmüş oluruz. Olaya, sanatı ve şiiri ctkilcycn pek çok alanın en önemlisi olan sosyal yaşaın iliş kisinc indirgeverek salt scmantik (anlam bilinı) açıdan bakmaya kalkmak ise, alanın sanatı sanat y.ıpan ıç sortınsalını atla mak oluı. (^ünkü şiiri, tarilıi boyunca pek çok kırılmaya ıığramış olsa bile, birikim lerindeıı soyutlayaıak algılamak, siıulirmek ve değerlendirmek sağlıklı bir sonuç 1998'den şiire bakmak SAYFA 10 CUMHURİYET KİTAP SAYI 441