Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ihşkÜerinher İ SOJÎU JTHl? alanında.çeşıtli | biçimlerınde f. kendinı" : gösterir. Dilde, düşüncede, davranışlarda, sembollerde ideolojiler gizlenir ve bireyleri hakimiyeti altına alır. İktısat alanında yapılan "sansasyonel birey" tanımı, insandavranışlarının bireyselliği vc kutsallığı ile ortaya çıktığından, fa/la sorgulanmaz. Daha da ileri adım atılarak, bu davranışa karı^ılmaması ya da bu davranışın başka yöne yönlendirilmemesi gerektiği savnulur. Sanki baştan hıç yönlendirilmemiş gibi! S A Y F A 8 İdeolojilerin sonu olamaz PROF.M.tZZETTİNÖNDER* Ufuk Uras'tan Marksist Araştırma Ödüllü kitap: " îdeolojüerin Sonu mu? nsanlar, tarih boyunca, çevreyi anlayabilmck, sorunlarını çözebılmek içın a^amalı olarak dm, felsefe ve bilime, yani inanç, .düjünee ve araştırma yollarına başvurmuşlardir Doğa ıle sonınlarını çözmeye çalışırken ya da doğa olaylarını ele alıp incelerken, insan, gorece yansız davrana bilmiştir. Öncelerı felsefe ıçınde ele alınmU} olan konular, açıklanabılır ve tebt edilebilir konuma geldiklerinde, felsefeden çıkmış, kendı özgün alanlarını oluşturmuştur. Denetimli deneyler yolu ile, hipotezlerın geçerliliği test edilmi^tır Yapılan yanlışlar, zamanla yerlerini en son bilgilere bırakarak, bı lımsel gelişme sağlanabilmiştır Doğa olayları ve olgulannın devı nımi ç«k uzun zaman boyutu içınde gerçekleştiğinden, algıla I ma, yorumlama ve açıklama yanlışları da duzeltilebilir bır gelişme çızgısıne oturtulabılmıştır Doğa ıle ıhşkıdeoldukça yansızkalabılen ınsan, birbırlerı ile ilışkide aynı yansızlığı koruyamamaktadu Toplumhal kaynaklar uzennde tasarruf etmek, toplumsal artığın yaratılması, bu artığın bölümü, hiç kuşkusuz doğa ile ılışkıdekı gorelı yansızlığın yerini taraflılığın almasına neden olmuştur. Tarihsel akış ıçinde bir hıç denecek kadar çok kısa bır sure için go/lemt ı ve i^tırakçı olarak toplumsal surece gı ren birey, tarihsel surecı ve bunun içindeki yerini, doğa olaylarını algıla dığı gıbı yalın olarak algılayama7 Rı reyın ya da sosyal grupların çevrelennı algılama ve anlamalarında kullandık ları inant; ve değerler bihtemıne ıdeolo ji denır. Dığer bır ıfade ıle ıdeolojı, sosyal olayları algılamak ve onları okıı mak ıçın kullandığımı? kalıplardır Ne var kt, bu algılama ve yorumlama kahpları, mıkroskopvb. gıbi, algılama organlarımızı gu(,lendiren, tarafsu araçları andırmazlaı Bu kalıplar, bıreyın dışın da olu^turulur ve ona dayatılır Ancak bu dayatma, birey tarafından hıssedılme/ Boylece birey, sıstem içindeki rolunu benınıseı ve ona sadık bır kı^ı olur Sosyal C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 0