Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BELGEYAYINLARI Onbeşinci Yıl "Günümuzde Latın Amerika önemli bır direniş odağı Latin Amerika deneyimlerine ılışkin en yenı kaynaklar BelgeYaymları'nda peşpeşe yayınlanıyor" * Clastres bu kitabında da, daha önce yayımladığımız Devlete Karşı Toplum'da yıkmaya giriştiği devlet efsanesinin temellerine ışık tutmaya devam ediyor. Toplumun ve siyasal iktidarın devletsiz varolamayacağını öne süren geleneksel antropolojiyi tersine çevirerek, toplumun temelini devletin değil, siyasetin oluşturduğunu saptıyor. Siyasal yaşamı olmayan toplum yoktur, ama devletsiz toplumlar vardır. Bunlar klasik antropolojinin iddia ettiği gibi gelişmemiş, olgunlaşmamış oldukları için değil, otoriteye, farklılaşmaya, bölünmeye karşı oldukları için devlete de karşı çıkmışlardır. Devlete Karşı Toplum'da daha çok devletsiz toplumun yapısal özellikleri üzerinde duran Clastres, Vahşi Savaşcının Mutsuzluğu'nda ağırlığı devletsiz toplumun kendini korumak için geiiştirdiği mekanizmaların tanıtılmasına veriyor. Pierre Clastres VAHŞİ SAVAŞÇININ MUTSUZLUĞU Haz:GabyWeber GERJLLA BİLANÇO ÇIKARIYOR Arjantin, Bolivya, Uruguay, Şili * Haz: Ergun Aydınoğlu BREZİLYA İŞÇİ PARTİSİ DENEYİMİ HenryVVeber Ursula K. LeGuin bilimkurguyu boş zamanlarda, eğlence olsun diye okunan "bayağı" bir edebiyat türü olmaktan çıkaran yazarların başında gelir. Onun yapıtlarında, farklı kültürler ve dünyalarla karşılaşan bireylerin, belli bir kültüre ait olmanın anlamını ve sınırlarını sorguladıkları; bütünlük, uyum, sevgi, özgürlük, düzen, kaos gibi varoluş sorunlarma ahlâki yanıtlar aradıkları politik bir edebiyat tarzı haline gelmiştir bilimkurgu. Müthiş bir hayalgücü, özenli bir dil, kurgudaki ustalık ve net bir siyasal bilinç biraraya gelir LeGuin'de. Bu kitaptaki öykülerle, LeGuin'in olağanüstü zengin dünyasından farklı lezzetler sunuyoruz sizlere. Bazıları son derece eğlenceli, katıksız fanteziler; bazıları da alttan alta ahlaki ve siyasi sorunları tartışan anti ütopyalar... Kollektif delilik, kişi olmak, yalnızlık, birarada yaşamak, özgürlük, yaratıcılık, sevgisizlik, sorumluluk, umut gibi devasa konulara değinilir bu öykülerde: öğreticilik taslamadan, mütevazı ama ustalıklı bir üslupla... GÜLÜN GÜNLÜĞÜ Ursula K. LeGuin NİKARAGUA SANDİNJST DEVRİMİ Ek: 1990da NeOldu? Alain HertogheAlain Larousse PERU'DA AYDINLIK YOL DENEYİMİ • Totaliter toplumlarda sistemin kendini yeniden üretmesi, yalnızca baskıcı güçlerin zora dayalı yöntemleri ile değil, bireylerin de sınırlı bir özgürlüğe razı olmasıyla gerçekleşir. Yaratıcıiığını zorlayarak özgürlüğünü zenginleştirme çabasına girmeyen birey, varolanla yaşamayı seçer. Bu noktada düzen, bireyin onayı ile ayakta kalıyordur artık. "Seçme özgürlüğü" düzenin sunduğu çeşitlilik oranında vardır: "Ya şu ya da bu"dur. Gündüz Vassaf ise böylesi bir "seçme özgürlüğü"nün tutsaklaştırıcı yanlarına dikkat çekerek "ya hep ya da hiç"i önerir... Ve totaliter toplumları birarada tutan kimi kavramların ne denli kof olduğunu gösterir: Gündüze karşı geceden, cennete karşı cehennemden, konuşmaya karşı sessizlikten, akla karşı delilikten, anlaşmaya karşı anlaşmazlıktan... yana olur. Kahramanlığa karşı çıkar, "hainHleri savunur... CEHENNEME ÖVGÜ Gündüz Vassaf Marge Piercy . AYAKLANMA ÜSTÜNE Ernesto Gonzales Bermejo Bir Tupamaro Geçmişe Bakıyor H. Ortega Saavedra ATEŞİ TUTM AK James Dunkerley UZUN SAVAŞ Salvador'da Diktatörlük ve Devrim BELGE ULUSLARARASIYAYINCIUK Sok. Talasllan l6l302CuğaloğlııI\t. Bu kez bir "kadın ütopyası"... Hayat dolu ama düzene sürekli yenik düşen bir kadın tımarhaneye kapatılır. Doktorlar üzerinde deney yapmaya kalkınca karşı koyar ve zihninde yarattığı bir ütopya halkının yardımıyla mücadeleye başlar... Ütopyasında çekirdek aile, devlet, hapishane, hastane, okul ve çocukluk gibi kurumların hiçbiri yoktur; delilik normaldir, cinsel ilişkilerde özgürlük kadar kıskançlık da vardır... Erkeklerin çocuk emzirerek annelik duygusunu tattığı, böylece daha sevecen ve şefkatli olduğu; yarışmamanın erdem kabul edildiği; doğayı onarmak ve savunmak için nehir doktoru', toprak avukatı' gibi mesleklerin olduğu bir ütopyadır bu... ZAMANIN KIYISINDAKİ KADIN ayrıntılar önemlidir!.. ÂYtlNTl