Katalog

Roçk tutkunu Kâhyaoğlu Jetro Tull'u anlatıyor Saldırgan, ama cocuksu tngiltere'de 1985'ten beri "A New Day" adlı minik bir haber dergisi yayımlanıyor. David Rees adında Jethro Tull tutkunu bir rock meraküsının yayımladığı "A New Day", tümüyle IanAnderson ve topluluğuyla ilgili haberlere, röportajlara ve fotoğraflara aynlmış; yalnızca abonelere gönderilen çok özel bir haber dergisi. Geçen yaz 29'su basılan "A New Day"in en tipik özelliklerinden biri, irili ufaklı bir sürü müzik dergisinin yayımlandığı Ingiltere'de, Jethro Tull ile ilgili haberleri, herkesi atlatarak ilk önce vermesi. Bu yönüyle "A New Day" biraz alıştığımız "Fan Kulüp" dergilerini akla getiriyorsa da şöyle bir inceledikten sonra gerçekten son derece özgün ve doyurucu, spesifik bir müzik dergisiyle karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Geçen günlerde Jethro Tull ile ilgili bir inceleme / deneme kitabını Korsan Yayın dizisinden yayımlayan Orhan Kâhyaoğlu, kitabın girişinde yaptığı açıklamada, kendisini böyle bir çalışmaya motive eden en büyük etkenin, bu aJçakgönüllü yayın organı olduğunu beUrtiyor. Kitabın hazırlanması sırasında yararlandığı kaynakların en önemlisi olarak da Kâhyaoğlu bu özel bülten/dergiyi gösteriyor. Ancak hemen belirtmek gerekir ki Jethro Tull ile ilgili çalıjması, salt bir "bilgi derleme" uğraşısının çok çok ötelerine uzanan; ağırlıklı olarak öznel yorumlara ve perspektiflere dayalı; kurgusu oldukça başarıh yapJmış bir inceleme. 1984 yılında Sinan Güler ile birlikte hazırladığı "Pink Floyd" adlı kitabı beş baskıya ulaşan Kâhyaoğlu, o günlerden beri üzerinde çalıştığı Jethro Tull incelemesini, Batılı örneklerde sıkça rastlandığı gibi öznel yorum ve yargılar ekseni üzerinde kurarak hem rock meraklüarı için ilginç bir kaynak kitap hazırlamış hem de bir müzik kitaplığı oluşması yolunda bundan sonra yapılacak çalışmalar için farklı bir tekniğin kapılarını aralamış. Kitap, rock müziğin gelişim sürecinin kısa bir özetinin ardından, Jethro Tull serüveninin çıkış noktasının belirlenmesiyle başüyor. The Adantics Üc yola çıkıp, The Blades, John Evan Band gibi adlar aldıktan sonra Ian Anderson'ın ekibinin Jethro Tull olarak çalışmalarını sürdürmeye karar vermesi, bu kısa girişte Jethro Tull / Orhan Kâhyaoğlu / Korsan Yayın, îst. 1991 / 192 sayfa / 25.000 TL. CKKKodNo:466.007 jethro Tull'un yaratıcısı v« ba« mlman lan Andarson. çoOu rock'çtda bulunmayan entelektüel bir mlrasa sahlp. CoOu <fahl sanatçıda oörülen lcselllk ve depresyonları. muâuinde sıkça yakalamak mümkün. özedendikten sonra, basit, ama çok başarıh kurgulanmış bir yapıyla devam ediyor kitap. 1968'deki "This Was" albümünden başlayarak, Jethro Tull'ın her yapıtını ayrı bir bölüm halinde işliyor Orhan Kâhyaoğlu. Bu bölümlerde hem enformasyon niteliği taşıyan özel bilgiler var hem de albümlerin üzerine kuruldugu ana temanın ve kullarulan müzik tekniğinin açılıp değerlendirildiği yorumlar. Bu arada, kronolojik sıraya göre ilerleyen bölümlerin bazılarında, Jethro Tull'ın müzik kariyerindeki dönüm noktaları olarak adlandırabileceğimiz kimi albümlerden seçilmi§ önemli şarkıların sözleri, İngilizcc ve Türkçe olarak kitapta sunuluyor. Bunların arasında Locomotive Breadı, Thick Âs A Brick, Bungle In The Jungle, Salamander, Walk Into The Light, Budapest ve Rock Island sayılabilir. Hiç kuşkusuz, bu klasikleşmiş Jedıro Tull parçalarının hem îngilizce orijinallerini hem de Türkçe çevirilerini bir arada, düzenli bir sıra içinde bulmak, müzikle yakından ilgilenen okurların hayli hoşuna gidecek. Ancak bundan daha önemlisi, kitabın hazırlanışında bir "çeviri kaynak" havasının oluşmasına meydan vermeyip, Jethro Tull incelemesinin özgün bir deneme biçiminde yapılandırılması. Her albümun içeriği ve kullanılan teknik, "afaki" değerlendirmeler devre dışı bırakılarak, "Türkiye'de yaşayan rock tutkunu bir eleştirmen"in bakışıyla ameliyat masasına yatırılıyor ve hiçbir aynntı gözden kaçırılmadan inceleniyor. Bizce kitabı çekici hale getiren en önemli nokta da bu. Bizim kültürel çevremizin "uzağuıda" üretilen bir yapıtı, o "uzak çevre"nin eleştirmenlerine özgü, yabancısı olduğumuz bir anlatımla sunmak yerinc, o "yabancılaşma" efektini ortadan kaldırmakta önemli payı bulunan kişisel, öznel yorumları yeğlemesi. Jethro Tull incelemesi, topluluğun diskografisinde çıkılan yolculuğu "This Was" ile başlatıp, "Rock IsLand"da noktaİıyor. Adanan, geçiştirilen hiçbir albüm yok bu akış içinde. Ancak doğal olarak, birkaç hafta önce yayımlanan son Tull yapıtı "Catfish Risingnin değerlendirilmesi yer almıyor bu çalişmada. Onun yorumunu da albümü dikkade dinleyen okurlaryapacaklar. Belirtilmesi gereken bir nokta daha var: Kâhyaoğlu'nun çalışması, elden geldiğince açık ve anlaşılır olmakla birlikte, okurun belli bir süredir müzikle ilgilendiğini, rock tarihi ve blues, caz jçibi türler üzerine asgari bilgiye sahip olduğunu; belli bir düzeyde edebiyada ilgilendiğini ve yirminci yüzy ılın son çeyreğindeki kültürel formasyonlarm yaşadığı süreci izlediğini varsayıyor. Böyle olması da son derece doğal. Tarihle, edebiyatla, felsefeyle kesişmeyen bir "müzik dinleyiciliği" olabilir mi? D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 85 SAYFA 8