09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mendozanın adsız kahramanı bu kez Zeytinli Labirent'te Hıpgür devam ediyor Zeyrinli Labirent / Eduardo Mendoza Çeviren: Hüseyin Boysan / Remzi Kitabevi, İst. 1991 / 248 s. / 20.000 TL. CKK Kod No: 097. 626 Mendozanın adsız kahramanı bir kez daha karşımızda. Geçen seferinde bir futbol maçından yaka paça çağırtılıp Genç Kızlar Labirentinin Esrarı'nı çözmeye yollanmıştı. Bu defasında ise bir çiçek bahçesinden sille tokat toparlanıp Zeytinli Labirent'in sırkrını keşfe gönderildi. Adsız kahramanlar devrim yapar, savaş kazanır, kendi putlarını yaratır, olumlu olumsuz birçok işin altına imza atarlar. Ortak payda ile toplanmış bir çoğulun tekil ve kimliksiz kişiliğidir K İ T A P T N N I I R I O L O M Ve neden? Komiser Flores bu tahminler arasında küflenmeme fırsat bırakmadan, kısacık da olsa bir uyum sağlama dönemine izin vermeksizin sanki bu ani dekor değışikliği olmamış gibi hareket ediyordu. Bu muhtcşem koridorda onun önünde yürürkcn bir yandan da kıçımın tekme mesafesinden uzak kalmasına dikkat ediyordum; gezimiz, tokmağında "Lütfen rahatsız etmeyin" yazılı bir karton parçastnın sallandığı bir kapıda son buldu. Komiser cilalı kapıyı tıklattı, içerden kim o diye ses geldi, komiser "Flores" diye adını verdi ve ben kapıdaki kartona göre bambaşka bir karjılama beklerken kapı açılıverdi. Bana göre odada çok fazla eşya vardı, bunu söylememin nedeni zevklerimin sade oluşu değil, kimselere yakalanmadan pencereye ulaşıp tüyme oiasüığı göremeyişimdendir. Bu durumda ben de firar planınu erteleyip.araziyi incelemeye koyuldum. Bu arada bafiften bir şok geçirdiğimi de belirteyim, çünkü bu kategorideki bir otelde yatak ve bidenin olmayışı beni hayli şaşırtmıştı. Girerken odadaki zatı görmemiştim, çünkü kendisi kapı arkasında mevzilenip ancak kim olduğumuzu gördükten sonra ortaya çıkmış ve hemen ardunızdaki kapıyı kapatıp kilitlemiş, zincirlemiş ve sürgüyü itmişti. Atletik yapılı, olgun yaşlarda bir beydi karşımızdaki. Yüz hatları ve hareketlerinden soylu bir aıleden geldiği belli oluyordu. Usturayla pek güzel yontulmuş gri saçları, bronz bir teni olup, dış görünüşüne özen gösteren her ellilikte hissedilen o iyi cins şarkikeri esintisi yayılıyordu adamdan. Ama bence muduluğun sırrı bu olmamalı çünkü, bu bey endişeli, kuşkulu ve biraz da isterikti. Bize ne bir hoşgeldiniz, dedi, ne hal batır sordu... ler. Adı olan kahramanlar ise buna pek benzeyen bir yolu ters yönden izlerler. Tekil kişilikleri zamanla çoğul bir kimliğe dönüşür, sokakları Murtazalar, Oblomovlar ve daha niceleri doldurur. Bu durumlanyla adı olan kahramanlar bir kişilikten öte, bir yaşam tavrının ya da biçiminin adı durumuna gelirler. Mendoza'nın adsız kahramanı, adsız değildir aslında. Zaten kendisi de "Hem canım sorun çıkarmaya gerek yok, çünkü gerçek ve tam adım nasılsa emniyctin şaşmaz arşivlerinde yazılı" demekle adsızlığının üstünü çizmektedir. O, adsız kahramanın adı olan, atna kahraman olmayan yanıdır. Karnı acıkır, bazen altına işer, hele de kadınlara bayılır. Ancak adı olan kahramanın da adı olmayan yanıdır. Postu deldirmemeye, haksız olarak içinde tutulduğuna inandığı tımarhaneden kurtulmaya çalışırken hepimizin içine parça bölük yayılmış olan aykırılıkların ve çaresizliklerin canlanışıdır. Üstelik bu canlanış tümüyle tavırsızdır, her cenc Kızlar LaUrentlnln Esrarr adlı kltabı ülkemtaJe ilgl gören Eduardo Mendoza, yenl yatürlü etkiye ve kapılma yımlanan Zeytinli Lablrenrinde acılı bir içe oturmus alaycılıkla blreysel kurtuluş karşısınya açıktır. Bu haliyle O, dakl yorgun umutsuzluOu hlsscttlrlyor okura. bir kahraman olmaktan öte bir durum, bir insanlık halidir. Köşeye sıkıştığımızda hepimiz biraz özdeşleşiriz O'nunla, köşeye sıkışmadığı zamanlarda ise, O bile hayli uzaklaşır kendinden. Gerçekten her iki kitapta da biraz soluk alabildigi zamanlarda trajik film sahnelerini, romantik fotoroman karelerini çağrıştıran anı ve özlemleriyle birlikte, herkes olan, ama hiç kimse olmayan bir gaz bulutuna dönüşür hemen. Antikahramanıraız aynı zamanda bir antiDon Kişot'tur. Daha doğrusu O, Don Kişot'un savaş açtığı yeldeğirmenidir. Rüzgâra karşı çırılçıplaktır. Yeryüzünü bazen ileriden, bazen geriden, kimileyin de tepeden gözlemleyebilmesinin ardında yatan gerçek budur. Ancak yine de bir ucundan bağlıdır ve uçup gitmez rüzgârda. Başka bir deyişle alacağı etkiler O'nun yalnızca yönelimlerini etkileyebilir, varolduğu gerçeğini asla ortadan kaldırmaya yetmez. O, üstüne yapılan saldırılar ne olursa olsun varolacaktır. Bu kavgada Sancho'yu, yani şövalyenin, efendisi varoldukça varolabilecek uşağını komiser Flores başarı ile canlandırmaktadır. Borges'in "heryerevehiçbiryere" çıkmayan labirentlerinde oynanan oyun eğer Cervantes'in romanından uyarlanmış olsaydı, kuşkusuz ki bizim yelde ğirmenimizin kazancı büyük olacaktı. Ancak Mendoza, bu labirentlerde20. yy tspanyası dekoru önünde, nedensiz ve sonuçsuz Dava'ya pek benzer bir oyun sahnelemektedir. Üstelik, yolunu bulmak için bir deney hayvanı gibi koşturup duran kahramanını da oyunun ruhuna pek uygun olarak Bay K. rolüne hiç hazırlıksız çıkartmış. Labirentlerdeki her zafer büyük bir umut yaratır kahramanımızda, ancak duruşmaların sonu hiç gelmez. Bütün bunlarm yanı sıra Mendoza'nın yakın akraba olduğu yazarların başmda Gogol geliyor kuşkusuz. Her ikisinde de aynı öfkesiz, ama acılı bir içe oturmuş alaycılık, bireysel kurtuluş karşısındaki aynı yorgun umutsuzluk göze çarpıyor. Yaşam karşısındaki birbirine pek benzeyen bu dipsiz can sıkıntısı, ikisinde de aynı insan sevgisini körüklüyor. Tek aynmları, Mendoza şeytandankorkmuyorveyazdıklarını yakmıyor. D CUMHURİYET KİTAP SAYI 85 S A Y F A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle