Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T A R T I Ş M A E D İ T Ö R E M E K T U P Yabancı dili becenemeyen akademisyen olmamalı Sebahaltın Bektuş * O ncelıkle dergınızle bılım dun yamıza esaslı bır katkı yaptıgınız ıçın teşekkur edıyor ve der gınızı buyuk bır begenı ıle okudugu mu belırterek başarılarınızın devamını dılıyorum Cumhurıyet BılımTeknık'ın 14 Aralık 1996 tanhlı bO8 sayısının 4 sayfa sında yayımlanan "Yabancı dıl takıntısı" adlı Prof Dr Mehmet Zaman Saçlıoglu'nun makalesını okudum Ancak yazarın merkezı dıl sınavının kaldırılması dogrultusundakı goruşlerıne katılmıyorum Katılmama gerek çelerımı ekte sunuyor ve mumkunse dergınızde yayımlanmasını ıstıyorum Saygılarımld 1 Neden bız (Turkler) yabancı dıl oğrenıyoruz da onlar (yabancılar) bızım dılımızı Turkçe'yı oğrenmıyorlar'? sorusunun cevabı açıktır Kımse bıze yabancı dıl ogrensınler dıye baskı yapmıyor, bız kendımız ıstıyoruz Nıçın ıstıyoruz Çunku mecburuz Gerı kalmış bır ulke olarak ılerı ulkelerı yakalayabılmek (Ataturk'un hedef gosterdığı "muasır medenıyetler sevıyesıne çıkmak") ve hatta onları geçmek ıçın oncelıkle onların bugunku durumunu, sevıyesını anlayabılmek yabancı dıllerını oğrenmek ve daha çok çalışmakla mumkundur Eğer bız dunya bılım sıralamasında en ustlerde yer alsaydık hıç kuşkusuz yabancı akademısyenler Turkçe oğrenmek durumunda kalacaklardı Yabancı dıl oğrenme olayını somurge anlayışıyla açıklamak doğru değıldır Bunun ta rıhte de yaşanmış orneklerı vardır Osmanlılar'ın şaşaalı donemlerınde Avrupa'da Osmanlıca oğrenme modasının olması gıbı 2 Yabancı dıl oğrenme bır bılım adamı, oğretım elemanı ıçın amaç değıl araçtır Onun ıçın, çok lyı dere cede yabancı dıl bılmelerı gerekmez ama en azından kendı alanındakı lıto raturu takıp edebılecek duzeyde ve ışe yarar (kullanımı yaygın Ingılızce, Almanca gıbı) bır yabancı dıl okuduğunu anlayabılecek, derdını anlatabı lecek duzeyde bılmesı gerekır Dışarıdan ızole olarak, kendı kabuğumuza çekılerek bılım yapılamayacağı kesındır Aksı takdırde Amerıka'yı daha çok kez yenıden keşfeder, zaman kaybeder ve uluslararası platformlarda komık durumlara duşerız 3 Öncelerı yapılan merkezı doçentlık dıl sınavı ve bugunku KPDS sınavının sevıyesının yuksek olduğunu soylemek mumkun değıldır. Mevcut sevıye olması gerekenın en altıdır Soz konusu sınavı 1993'te vermış bır oğretım uyesı olarak ~kı o tarıhten sonra epeyce basıtleştırıldığı soylenmektedır, kendı yabancı dıl sevıyemı yeterlı bulmuyorum Yapılan merkezı dıl sınavı bır bakıma gizli bır yetenek sınavıdır da boylece adayın (yurtdışında yabancı dıl ogrenenler harıç) zekâsı, anlaması ve muhakeme yeteneğı de gızlıce olçulmektedır Boylesıne basıt bır sınavı veremeyen kışılerın kendı alanlarında da başarılı, yaratıcı olmaları rnumkun değıldır 4 Yazar Turkıye unıversıtelerı akademık aşamalannda tek obıektıf degerlendırme olan merkezı dıl sınavını gereksız buluyor Oysa unıversıtelerımızdekı akademık aşamaların (Araştırma Gorevlılığıne atanma, Yuksek Lısans ve Doktora derecelerı alma, Yardımcı Doçentlıge atanma, Doçentlık kadrosuna atanma, Profesorluğe yukseltılme ve atanma) çoğu yeterınce ob|ektıf olamamaktadır Ne yazık kı adayların yukbeltılme lerınde bılımsel performanslarından daha çok yonetıme yakınhkları etkılı olabılmektedır Yukarıda sayılan aka demık aşamalar ıçınde, merkezı dıl sınavı tek objektıf ve adıl olanıdır Her turlu torpıl, ıltımas ve kayırmacılık muesseselerıne en kapalı olanıdır Bır başka deyışle sonucu en guvenılırdır 5 Test yontemıyle başarının olçul mesı, olçme ve degerlendırme teknıklerı açısından kesınlıkle en lyı yon tem değıldır Ancak buyuk kıtlelerın bır arada ve topluca sınav yapılmasında, sınavın objektıflığı, değerlendırmentn homoıenlığı, hatasızlığı ve son derece suratlı sonuç alınabılme sını sağlayacak başka bır sıstem de yoktur Bu durum unıversıte gırış sı navlarında da boyledır Son yıllarda bırtakım kayırmacılık yolsuzluk ıddı aları var olmuşsa da bu merkezı sınavlar (ÖSS, OYS ve KPDS gıbı Turkıye standartlarının uzerındedır Bu arada OSYM'nın kurucusu Prof Dr Altan Gunalp'ı saygıyla rahmetle anı yorum Kendılerı bu sıstemı kurup ulkemıze yerleştırmıştır llkel toplumlarda gorulen adam kayırmacılık, torpıl ve ıltımas olayları ne yazık kı ulkemızde de sıklıkla gorulmektedır Bu nedenle ulke olarak bu tur merkezı sınavlara ıhtıyacımız vardır 6 Benzer bır yabancı dıl sınavı yardımcı doçentlıge atamada vardır Yardımcı doçentlık dıl sınavında adaylara yaklaşık 200 kelımelık bır metnın yabancı dılden Turkçe'ye ve yıne aynı uzunlukta bır metnın Turkçe'den yabancı dıle çevrılmesı ısten mektedır Sınav ılgılı unıversıte tarafından yapılmaktadır Gorunuşe gore bu sınavın da cıddı olması gerekır Ancak ne hıkmetse Yardımcı Doçentlık kadrosuna muracaat edenlerın % 9095'ı bu sınavlarda başarılı olmaktadır Bunun nedenını unıversıtede gorev yapanlar çok lyı bılır Işte merkezı sınavın farkı buradadır 7 Yazarın ıddıaları bılım adamı olmaya soyunrnuş tembel kışılere prım vermektedır Bu kışıler hem oğretım uyesı, zamanı gelınce de Profesor ol ma hakkını kendılerınde gormekte ama bunun ıçın gereklı çalışmaya utanmadan karşı çıkabılmektedır Hıçbır yuksek oğretım kurumunu mezununun akademisyen olma zorunluluğu yoktur Hasbelkader akademısyenlığe adım atan herkesın de Doçent, Profesor olmaları gerekmez Akademisyenlık ozel ılgı, çalışma ve becerı gerektınr, tembel yeteneksız kışıler, unıversıte dışında başka alanlarda yaşamlarını sur durebılırler * Doç. Dr. 19 Mayıs UniversıtesıMuhendıslık Fak.Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl. Bşk. öü Bir öğrenci gözüyle üniversitede kopyacılık unıversıte eğıtım etığı dışına taşan yaklaşımI ılımTeknık'ın 50/ sayısında Sayın lar sergılendığınden bu derslerın sınavlarınıBınnur Yeşılyaprak'ın makalesını ılk da daha sıklıkla 'esınlenme" olaylarına rast 'gordugumde "Sonunda", dıye duşunlanabılıyor dum, 'akademı ıçınden bırılerı bu konunun Sosyolojı bolumunde (ve duyduklarıma uzerıne gıtmeye karar verdı " Bugun kopyaguvenebılırsem dıger beşerı bolumlerde de) cılık Sayın Yeşılyaprak'ın makalesınde de temel sorun derslere olan yaklaşım Eger vurguladıgı gıbı onemlı bır unıversıte sorunu ogrencı o dersın "ezber" dersı olduğuna Bır oğrencı olarak bır şeyler soylemenın karar vermışse, yanı okuma lıstelerını ıstek gereklılıgını hıssettım Unıvfrsıte ıçınde masızce takıp etmış (ya da hıç etmemış) ders alesef sık rastlanan bır olay, ve bazı zaman lerı yeterınce dınle(ye)memışse, sınav yaklalar gerçekten rahatsız edıcı boyutlara ulaşşırken onunde bırıken kuram ve kavram yı makta Temel amacım Sayın Yeşılyaprak'la gınları maalesef "ezberlenecek" metınler polemığe gırmek değıl, kendısının unıversıte halıne gelıyorlar Marx'ın dıyalektıgı, Wekopyacılığını toplumun temel ahlakı gelışım ber'ın toplum goruşu falan oğrenılebılecek bozukluğuna bağlamasına, "masum" kopkonulara donuşemıyorlar yaların ılerdp "hıç de Burada dersı veren oğremasum olmayan" tım uyesı de derse olan ıl banka hesaplarına gıde onemlı bır faktordur donuşebıleceğını beusulü yapılan Yıne de, "suç" hangı talırtmesıne kısmen sınavlar klasik rafta olursd olbun, benım ben de katılıyorum gozlemledığım, sosyoloıı Ancak uzerınde ozelusulde yapılan sıgıbı soylu bır dısıplının lıkle durmak ıstedınavlardan daha az Ingisoysuzlaştırılması, oğrenğım noktalar var ve cının, "ezberleyemedığı", kendı duşunce ve lizce bilgisi ve daha az ya da "oğrenemedığı", gozlemlerımı de kata"maharet"(!) gerektirdiya da "uğraşmak ıstemerak ' ıçerden" bır ba dığı" yerlerı "enformal" kış açısı getırmek ıstığinden kopyacilık daha yollardan sınav kâğıdına yorum sık olabilmektedir. aktarmakta kendını haklı Bazı yerlere oğrengormesı vardır Hele hele cı arkadaşlarım kızatest usulu yapılan sınavlar bılırler. Acele etme klasik usulde yapılan sınavlardan daha az sınler "Kopyacılık"ı elbette savunacak deIngılızce bılgısı ve daha az "maharet"(l) geğılım Ancak taraf olarak durduğum yer dorektırdığınden kopyacılık daha sık olabıl gal olarak ulkemızın en cıddı toplumsal akmektedır torlerınden olan bız oğrenılerın yanı. Ayrıca sorunun basıt bır "akademısyenoğrencı" polemıgıyle geçıştırılebıleceğını sanmıyoKopyacılığın nedenleri: rum, suçun kımde olduğu sorusu uskunkoru cevaplanabılecek bır soru değıl Sayın YeşılGelelım nedenlere Sayın Yeşılyaprak'ın yaprak'ın da belırttığı gıbı sorunun boyutları ve dığer akademısyenlerın yaptığı araştır unıversıte sınırlarını aşıyor. Ancak, kopya malarda unıversıte oğrencılerının yarısından çeken oğrencının toplumdakı ahlaksızlıkları çoğunun kopya çektığı sonucuna ulaşılmış "model aldıgını" soylemek, olguyu tamaAncak, Sayın Yeşılyaprak oğrencılerın men bu noktaya bağlamak çok doğru olmakopya çekme nedenlerının başında gelen sa gerek "Başarılı olma konuşunda kendıne güElımde ampırık verıler yok, ama ODTU'de vensizlik" (%73) ve 'Öğrenilenlerın ezbeıkı ayrı fakultedekı (muhendıslık ve fenedere dayalı olması" (%b9) gerekçelerının "ne bıyat) gozlemlerıme dayanarak konuya gırış derece' olarak bazı yorumlar yapabılırım Ikı yıl ma'haklı' olduğunu da sonraya" bırakmış, kıne muhendıslığındeydım, sonradan sosyo yazının sonrasınıda ıse bu ıkı onemlı bulgulojı bolumune geçtım Kopya olayları makına ya değınmemış bğer kendısı ahlakı çokuş muhendıslığınde sınavlarda pek gorulmez. ıçındekı ulkemızde Turk gencının çarpık bır Çunku genelde ezbere dayalı değıldır sınavgelışım surecınden geçmesının yukarıdakı lar, problem çozmeyle ılgılıdır Hatta bazı ıkı gerekçeyı haksız çıkardığını soylemek ısteknık dersler "açık notlar açık kıtap" olatıyorsa bunu daha açık yapmalıydı rak yapıldığı, sınıflar mınımum sayılara boIkıncı olarak, hazırlanan tutum olçegınde, lunduğu ıçın kopyacılık mınımuna ıner Yıne "Bir öğrencinin kopya çekerek başarılı de en sık gorulen (zamanında darda kaldıkolması, dığerlerıne haksızlık yapılması ça tatbık de ettığım') teslım edılecek odevdemektır" yargısına oğrencılerının %76'sılerdekı kopyacılık Odevı zamanında yapannın "tamamen" katıldığını belırtıyor Sayın larla yapmayanlar arasındakı bu tek yonlu Yeşılyaprak Tutum ıle davranış arasındakı 'verış" ılışkısı seyrek olarak gerılımlere yotutarlılık sık sık sosyal psıkolojıde tartışılmışlaçabılıyor tır Bu ozgul bulguda tutumun "pozıtıf" ol Ayrıca (bu sadece sozu geçen ıkı bolum ması (yanı kopyacılık karşıtı olması) ahlakı de geçerlı olmasa gerek) bolum dışından gelışımdekı bozukluklara karşıkanıt oluştur alınan derslere (Turkçe, Ingılızce, Inkılap Tamaz mı'? Hatta Sayın Yeşılyaprak'ın referans rıhı gıbı) 'kıytırık", "tam AA getırmelık" gıbı verdığı Lavvrence Kohlberg'ın Ahlakı Gelı şım Kuramı'na bakarsak kışıde boyle bır yargının uçuncu ve son duzeyde (postconventıonal moralıty) oluşacagını soyleyebıhrız Bu duzeyde kışısel ahlakı ılkeler toplumsal ahlakı ılkelerden daha genış kapsamlıdır Kohlberg'ın kuramında her duzeyde ıkı de devre vardır, uçuncu duzeyde de altıncı devre, yanı en son devre kışının evrensel ılkelerıne uyan yasaları kabul ettığı, uymayanları reddettıgı devredır Şımdı oğrencının kendısı kopya çekerken başkalarının varsayılan "hak"larını ıhlal ettı ğının bılıncınde olması ahlakı gelışımını tamamlamış olduğuna ışaret etmez mı? Dav ranıştakı uyumsuzlukları (yanı oğrencılerın %24'unden oldukça çoğunun kopya çek mesı) daha somut yerlerde, mesela unıversıte kurumunun nesnesınde, Turk eğıtım anlayışında aramak gerekmez mı? Burada Kohl berg'ın kuramının sadece tutumlar ıçın geçerlı olduğuna, davranışları olçmedıgıne daır yapılan eleştırıierı de belırtmek ısterım Politikadaki rezilliklere öykünme değil Kendı oğrencılık deneyımlerıme dayana 513 4