Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PSİKİYATRİ ARAŞTIRMALARI HABER Sizofreni üzerine yeni calısmalar Temel bilimsel araştırmalar da sizofreni olgusunu açıklayıcı tutarlı bir model aranıyor. Dost Öngür* £ £ • nsanlarbilmelikiüzüntülerlmiz, • acılarımız, kederlerımiz ve ' gozyaslarımız da; zevklerimiz, sevinçlerımız, şakalanmız ve kahkahalarımız da yalnızca ve yalnızca beyınden gelır. Onun aracılığıyla düşunur, gorur ve duyarız; guzeli çirkınden, iyıyı kötuden, hoşa gideni hoşa gitmeyenden ayınrız... Aynı şeydir kı bizi delırtir, kendtmizi kaybettirir, ıçımize korku ve kaygı salar; gece ya da gündüz bize uykusuzluk, gereksız hatalar, amaçsız duşünceler, dıkkatsızlık ve huyumuz olmayan davranışlar getirir. Çektiğimiz tum rahatsızlıklar, beyın sağlıklı iken değil; yersızce sıcak, soğuk, nemlı ya da kuru iken ya da beynın alışık olmadığı başka koşullar altında ortaya çıkar. Delilik, fazla nemden gelır. Beyin gereğınden fazla nemlenırse halıyle yerinden oynar ve oynayınca da ne görüş, ne duyuş duzgun olur; bır zaman bır şey, başka zaman başka şey görür ve duyarız; ve dil de bu görüp duyduklarımıza uygun konuşur. Ancak beyın yerlı yerinde durduğu sürece insan doğru düzgün duşunebılır." (Hıpokrat a atfedılır, Mö 511) Sizofreni, ruhsal bozukluklar arasında en ağır ve zedeleyıcılerınden bırı olarak one çıkar Bu hastalık, çoğunlukla ılkgençlık donemınde başlar ve pek çok hastanın dolu ve anlamlı yaşantılann uzağında kalmasına yol açar Semptomları zaman ıçınde ve hastadan hastaya değışse de en belırgın ozellıklerı, uzun vadelı bır dusunsel ve entellektuel yetı kaybı ve bıreyın kışılığının parçalanması surecı ıle, kısa suren ama alabıldığıne yoğun yaşanan ve bıreyın gerçeklıkle ılgısını kesen psıkoz donemlerıdır Bu hastalığa neden olan etkenlerı bulmak ve akılcı tedavı yontemlerı gelıştırmek çağdaş psıkıyatrının onundekı en buyuk gorevlerden bırıdır "Insanlarda darvanış bozuklukları nereden gelır ve nasıl ortaya çıkar?" sorusu araştırmacıları uzun zamandır uğraştırıyor Son zamanlarda yaygınlaşan bıyolojik psıkıyatrı akımının bu soruya verdığı yanıtlarsa, herkesı hoşnut etmese de, tartışmalara yenı bır boyut getırmıştır Bu akımın yaklaşımlarının çerçevesı şoyle çızılebılır Bıreyın çocukluktan başlayarak karşılaştığı kalıtsal, fızıksel ve toplumesal etmenlerın karmaşık etkıleşımı, ruhsal durumunda ve ışleyışınde cıddı bozulmalara yol açabılıyor Bu bozulmaların ortaya çıkıp bıçımlendığı ve koklendığı yer ıse ınsan beynı Beyınse tum otekı organlanmız gıbı hucrelerden oluşuyor öyleyse ruhsal durum ve ruhsal bozukluk adları verılen sureçler butununu daha lyı anlamak ıçın ınsan beynını, onun ıçındekı hucre gruplarını ve tek tek beyın hucrelerinin ışleyışını ıncelemek gerekıyor En belirgin özellik Ruh hastalıklarının beyın durumlarıyla yakından ılışkılı olduğunun Hıpokrat donemınden bu yana bılınıyor olmasına karşın, şızofren beyındekı en belırgın bıyolojık ozellığın belırlenmesı son otuz yılda gerçekleşebıldı beynın duyularla ve bellekle ılgılı lımbık bolgesını besleyen sınır hucrelerı gereğınden çok etkın ve ozellıkle de dopamın adı verılen kımyasal maddeden çok fazla salgılıyor Bu bulgu, dopamın hıpotezı adı verılen goruşun ortaya atılmasına yol açtı Buna gore, şızofrenının başlıca nedenı beyınde fazla dopamın salgılanmasıydı Buna uygun olarak gelıştırılen en etkılı antıpsıkotık ılaçlardan dopamın salgısını etkısız kılanları da oldu Ancak, dopamın hıpotezı şızofrenının nasıl olduğunu açıklasa da, neden olduğunu anlatmıyor Bu konudakı araştırmaların, plansız yapılsalar da, ıkı ana doğrultuda gelışmekte olduğu soylenebılır Bunların ılkınde, şızofrenıye vıruslerın ya da baska çevresel etkenlerın yol açtığı duşunulmektedır Bu goruşun en buyuk dayanağı 1950 lı yıllarda Fınlandıya'da yapılmış olan bır araştırma O donemde Helsınkı'de ortalığı kasıp kavuran grıp hastalığına yakalanan hamıle kadınların çocukları ızlendığınde, anne adayı hamılelığının ıkıncı uç ayında grıpe yakalanmışsa doğan çocukların şızofren olma oranının yuksek olduğu belırlenmış öte yandan Japonya'da yapılan bır başka araştırmada da, Hıroşıma'ya atom bombası atıldığında annelerının karnındakı gelışımının ıkıncı uç ayını yaşamakta olan ve yuksek dozda radyasyon alan bebeklerın de ılerıkı yaşamlarında yuksek oranlarda şızofrenıye yakalandıkları ortaya çıkarılmış Bu ıkı çalışmadakı ortak nokta, hamılelığın ıkıncı uç ayı Bu donem ıse beyınde hucre bolunmesı ve kortekse goçun olanca hızı ıle surduğu donem olarak bılınıyor Butun bunlar, anne karnındakı fetusun gelışımını olumsuz etkıleyen dış etkenlerın ılerıde ortaya çıkan şızofrenının nedenı olabıleceğını duşundurtuyor öte yandan şızofrenının kalıtsal bır yanı olabıleceğı de, artık bılınıyor Bırçok kez yınelenen çalışmalar gosterdı kı, şızofrenı annebabadan çocuğa geçıyor Ustelık tek yumurta ıkızlerınden bırı şızofrense, otekının de hastalanma olasılığı çok yuksek Ama yuzde yuz değıl Bu ıkızlerın butun genlerı aynı olmasına karşın, hastalığa her zaman bırlıkte tutulmamaları, hastalığın hemofılı ya da renk korluğu gıbı bır tek gende taşınmadığını gosterıyor Ustelık sizofreni genıne aday genler uzerınde yapılan çalışmalar da bır turlu dıkış tutturamadı Butun bunlara bakan bazı curetkar araştırmacılar, artık sizofreni hastalığının nedenını değıl de bu hastalığa bır tur yatkınhğı taşıyan çok sayıda gen olabıleceğını soylemeye başladılar Eğer boyleyse bu genlerın peşınde koşulması da ışe yaramayabılır örneğın, korteksin yapısını etkıleyen butun genlerı bulup çıkarsanız da, lımbık bolgeler konusunda bır şey bılmıyorsanız, bır yere varamadınız demektır Yukarıda sıralananlara ınsanın yaşamı boyunca karşılaşacağı, sayılara dokulmesı zor ama onemı tartışılmaz toplumsal etkıleşımlerı de eklemek gerek Butun bu sıralanan senaryolar ve bunlara eklenebılecek olanların bırbırlerıyle çelışmedıklerını gozonunde tutmak gerekır Gelecektekı çalışmalar, alanı nasıl etkıler bılınmez ama şu anda tum araştırmacıları bırleştıren duşunce, şızofrenının gelışımsel bır hastalık olduğu Insan beynının gelışımı ve ışleyışı ıçın çok onemlı olan bırçok bağlantının olusumu sırasında, yanlış gıden bır şeyler, ılerıde insanın başınabelaoluyor Venüs'ün öptüsü" kalktı 11 Şizofrenlerde beyin yapısı Gelışımsel sureçlerın sizofreni ıle ılışkısıne bır başka destek de son zamanlarda yapılan manyetık rezonans (MRI) çalışmalarından geldı Şızofrenlerle normaller arasında yapılan beyın kesıtı karşılaştırmalarında, sızofrenlerın beyın ıçı boşluklarının hastalık suresınden bağımsız olarak çok daha buyuk kortekslerının de çok daha ınce olduğu ortaya çıktı Korteks, beynı bır kabuk gıbı sarar ve yuksek duzey beyınsel ışlevlerın çoğunu yerıne getırır Şızofren beyınlerdekı bu anatomık farklılık, beynın organızasyonunda garıp şeyler olduğunu duşundurtuyor öte yandan pozıtron emısyon tomografısı (PET) deneylerı, sızofrenlerın beyınlerını farklı kullandıklarını da gosterdı Korteksin frontal lob denılen bolumu, şızofren beyınlerınde hıç aktıf değıl Ustelık bu lob bıreyın kısılık ozellıklennın belırlenmesınde ve toplumsal ılışkılenn duzenlenmesınde onemlı rol oynuyor Anlaşılan anatomtk farklılıklar ışlevsel farklılıklara da yol açmış, farklı orgutlenen beyın, farklı ışlıyor, davranış bozuklukları da boyle ortaya çıkıyor Gorulebıleceğı gıbı, araştırmalar henuz tutarlı bır model oluşturmaya yetmıyor Ortada dolaşan bırçok bulgu ve kavramın bırbırlerıyle ılışkısı bellı değıl Bunun nedenı de sizofreni konusundakı temel bılım araştırmalarının henuz çocukluk donemınde olmasıdır Vıruslerın beyın fızyolojısı ıle, korteksin lımbık bolgelerle ve hepsınden onemlısı bıyotojık açıklamaların ınsanın ruhsal durumuyla nasıl bağlantılânacağı henuz hıç de açık değıl Bugun savunulan bıçımı ıle dopamın hıpotezı eskısınden çok farklı Gelecekte de bu hıpotezı değıştırerek, ılerleterek, belkı de tumu ıle aşarak surecek çalışmalar Boylece daha tutarlı ve butunluklu anlayışlara ulaşılabılecek 'Yale Üniversitesi'nde beyin araştırmaları doktora adayı Venus, çok yogun bulutlarla kaplı ve bu nedenle yuzeyınden fotoğraflardan dlmak mumkun olmuyordu Ancak Venus e gonderılen Magellan uydusu radar dalgaları ıle Venus'un yuzeyıne taradı ve harıtasını çıkardı Bu sıyah beyaz dalgalardan yola çıkarak bılım adamları gezegen yuzeyını tahmın etmeye çalıştılar Ama gerçekte Venus nasıl gorunuyordu"? Dallas methodıst unıversıtesı'nden Davıd Anderson yeryuzundekı taş renklerını kullanarak Venus un yukarda gorduğunuz fotoğraflarını yarattı Nasıl, beğendınız mp Spordainsan mı üstün, hayvanlar mı? Sporcu olarak ınsanlar hayvanlar dunyasının kralı olmaktan çok uzaklar En ılerı sporcunun bıle metabolık hızı, bır kılogram vucut ağırlığı hesapedılırse bızden çok daha fazla enerjı harcayan bır geyık ya da denız aslanından çok daha duşuk Kros kayakçıları ve maratoncular oksııenı kullanmakta sıradan ınsanlardan çok daha hızlı olmalarına rağmen, kopekler ve mıdıllıler, oksıjenı kas gucune çevırmede bütün insanlara kıyasla çok üstünler. Tazılar ve yarış atları ınsanlarla kıyaslanamayacak kadar hızlı sprınt atabılırler, çunku ınsanlar koşarken s«1 ve kol kaslarını kullanamıyorlar Insanlar uzun mesafe koşularında daha başarılılar At ve kopeklerı geçemememıze reğmen, sığır ve koyunlardan daha başarılıyız Yururken goçeden karıbuların bır gunde katettıklerı uzaklığa kolaylıkla ulaşabılırız, hatta şehırde yaşayanların yurume hızı 7km/saate kadar çıkabılır Ama şehır dışında yaşayanlar, ceylanların yurume hızına kadar ınerler yaklaşık 1 5 km/saat Genelde ınsanın sporcu olarak becerısı hıçbır başarı umudu vermıyor "Hayvan verllerlyle kıyaslanınca, insanların durumu hlç de gurur verici değil" dıyor hayvan uzmanları Kılo kıyasına gore, insanların metabolık hızı yaban domuzuyla aynı Ayrıca, bır başka tur domuzun sprınt hızı ıse 10 metre/sanıye Aşağı yukarı bızımkıyle aynı Evcıl domuzların en yuksek sureklı gıdebıldıklerı hız ıse 4 6 metre/sanıye 6 metre/sanıye olan insanların rekorundan bıraz duşuk Sonuçta, ınsanlar, vucut performansı olarak bırer domuzdan farksızlar' (k.a.) 34711 Kalıtsal yanı da var