Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
N Ö R O L O J İ VE K O K U TARTIŞMA Burun kokuyu nasıl "yakalar"? Anneler bebeklerini, bebekler de annelerini kokularından hemen ayırt edebilirler. Yankı Yazgan Sütçocuklarıvedil s Banş Korkmaz Cerrahpaşa Noroloji Bilim Dalı Asistanı ' ut çocukları uzerınde yapılan araşktırmalar prelınguıstık olarak bılınen ' evrede, yanı kabaca 2 yaşından öncesınde bıle dıle aıt gelışımsel aşamalar olduğunu gostermektedır Bu bulgular buyuk Sovyet psıkoloğu Vygotsky'nın temel göruşlerınden bırının ışığı altında daha lyı anlaşılır (1) Buna göre hem bazı yuksek hayvanlarda hem de konuşma öncesı çocukta dıl ve duşunce bırbırınden bağımsız, ama dolayısıyla çok guduk bır tarzda vardır Ancak ınsanın toplumsal bır varlık olması temelınde dıl ve duşunce bırbırıyle kesışır ve artık bırbırınden ayrılmaz bır butun halınde ınsana ozgu o muazzam gelışımı gosterır 2 yaş oncesı dıl de kendı ıçınde bırtakım aşamalar sergıler Bır grup Amerıkalı araştırıcı 02 yaş arasında sağlıklı 448 çocuğun çeşıtlı dılsel gelışım evrelerını ıncelemışlerdır (2) Bu amaçla ebeveynlere yönelık bır dızı soru hazırlanmış, verılen yanıtlar grafık ve ıstatıstık olarak değerlendırılmıştır Araştırıcıların sorularını başlıca ıkı grupta toplayabılırız K okunun ne denlı guçlu bır ıletışım değerı olduğunu destekleyen bır başka gozlem uzun sure aynı ortamda bır arada olan kadınlarda yapıldı Zaman ıçersınde gıderek âdet duzenlerı bırbırıne benzeyen bu kadınlar yaklaşık ay nı gunlerde âdet gormeye başlamışlar Eş zamanlılığın nedenını hayvan modellerınde araştıranlar âdet donemının belırlı anlarındakı vucut kokusu değışıklıklerının aığer kışelere adeta bır uyaran yerıne geçtığını ve bu karşılıklı uyaran etkıleşımlerının yol açtığı bır' ayarlama' yaptığı goruşune varmışlar Kokunun yapısına ılışkın araştırmalar son gunlerde çok somut sonuçlardan bırını verdı Johns Hopkıns Tıp Fakultesı nden Dr Solomon Snyder ve ekıbı koku molekullerını buruna ulaştığı andan itibaren alıp, yukarılara taşıyan proteini keşfettıler. Havada seyreden koku molekullerı burunun ust bolgelerınde doğrudan beyınle bağlantısı olan bır sınır hucresı tabakası ıle karşılaşıyorlar Burada elektrıksel uya ranlara çevrııerek beynın koku bolgesıne ulaşan 'koku" ışlemlerını tamamlayıp, beynın bellek ve duygu ışlevlerınde yerı olan bolgelere ulaştırılıyor Nasıl oluyor da koku duyusu dığer canlılara oranla çok daha az gelışmış olan ınsan bıle bır mılyon hava molekulu ıçersınde bır tane bıber kokusu molekulunu ydkdlayıp koklayabılı yor' Yenı bulunan koku baglayıcı proteı nın molekullerı yoğunlaştırıcı etkısının bu ayrıcalığı sağladığı bıldırılıyor Proteın, ko ku molekullerının burun boyunca taşınmasını kolaylaştırıyor ve molekullerı bır araya qetırıyor Bu koku şıfre sıstemınde doğuştan bazı aksaklığı olanlar belırlı kokulara karşı duyarsız olabılıyorlar Koku araştırmaları nı onemlı kılan olgulardan bırısı de çeşıtlı beyın hastalıklarında koku duyusunun de ğışıklıklere uğraması Degışıklığın neden mı, yoksa sonuç mu olduğu tartışmalı bır nokta Ancak akla ılk gelen, burunun hastalık oluşturucu etkenlerın beyıne ulaşmasında bır geçış rolu oynadıgı Orneğın (çocuk lelcı etkenı) polıo vırusunun bu yoldan beyıne ulaştığı Koku duyusunun buyuk olçude etkılerıdıgı Alzheımer hastalığında, tutulan beyın bolgelerının doğrudan bağ lantısı olan bolgelerın bdbinda koku alanı gelıyor Delkı de Alzheımer ın oluşumun da burun yoluyla beyıne ulaşan bır etken rol oynuyor Burada Yale Tip Fakultebi nde yapılmıs bır calısma akla gelıyor Alzheı mer hastalıgının bır vırusun genlere yer lesmesı sonucu kusaktan kuşaga aktarı labıldırjını hastalıgın temelınde bulaşabılır bır etken olduğunu one suren bu araştırma oldukça yankı uyandırmıştı Koku duyusunun azaldığı bır dığer hastalık olan Parkınson hastalığında da dış çevreden bır etkenın burun yoluyla vucuda gırdığı ve hastalığı doğurduğu one suruluyor Insanlar gorme ve ışıtme duyularını ağırlıklı olarak kullanmalarına karşın koku duyusu çok temel olarak gorulmez Koku duyusunun kaybı hayatı tehdıt edıcı bır du rum olmamakla bırlıkte, hayatın kalıtesını onemlı ölçude etkılıyor Kokuları algılayamamak, bırakın ınsanlarla kokularından tanışıklığı yemeıçme zevkımızı bıle canevınden vuran bır eksıklık Her ne kadar herkes ve her şey hep mıs gıbı kokmasa da U 1. Ilk olarak ne zaman, goz kırparak, vucudunun herhangı bır parçasını hareket FORTUM Glaxo III. JENERASYONDAN DA ÖNDE FORTUM (CEFTAZIDIME) ÜRÜN PROFİLİ FORTUM EN GELİŞMİŞ ÜÇÜNCÜ KUŞAK BİR SEFALOSPORİNDİR. BAKTERİSİD ETKİSİNİ BAKTERİ HUCRE DUVARI SENTEZINİ ÖNLEYEREK GÖSTERİR. KLİNİK AÇIDAN ÖNEMLİ EKZO VE ENDO BETALAKTAMAZLARA KARŞI STABİLDİR. ÇOK GENİŞ BİR ETKİ SPEKTRUMU VARDIR. FORTUM BİR ÇOK DİĞER ANTİBİOTİK VE SEFALOSPORİNLERE DİRENÇLİ: TÜRLERİ PSEUDOMONAS ACINETOBACTER TÜRLERI TURLERİ SERRATIA TÜRLERİ PROTEUS ENTEROBAC fERİACEAE TURLERİ GİBİ SUŞLARDA EN ETKİLI ANTIBIYOTİKTIR ettırerek konuşma seslerıne tepkı verdı, tanıdı' 2. Ilk olarak ne zaman kendısıyle konuşulduğunda gulumsedı, ne zaman gulumsemesıne neden olundu? 3. Ne zaman kışıyı gormedığı halde sesıne başını çevırdı, kışıyı sesınden tanıdı' 4. Ne zaman jest dılını, (sozgelımı elını sallamaya) kullarvnaya başladı 7 5. Ne zaman verılen basıt emırlerı yerıne getırmeye (Ver onu gıbı) başladı' 6. Soylendığınde kaç vucut parçasını gosterebıldı ne zaman' Ikıncı grup, bebeğın konuşmasına aıt gelışımsel aşamalardır Burada da 1. O gıbı uzun unlulerı ne zaman soyledı' 2. Agu sesını ılk olarak ne zaman çıkardı' 3. Anlaşılmaz bır tarzda, bırbırı ardına gelecek tarzda unsuzlerı ne zaman sıra ladı? 4. Farkında olmadan an ne, baba ses lerını ne zaman çıkardı' 5. Ne zaman bu hecelerı tam farkında olarak çıkarmaya başladı' 6. Tam anlaşılmaz olsa da ne zaman ılk kendını ıfade etme gırışımlerınde bulundu' 7. Ikı sözcuğu bır araya getırerek ne zaman cumlecık kurdu' 8. Cumle ne zaman oluşturmaya başladı' Araştırıcıların çalışması, bu yaş aralığındakı bebeğın konuşma özellıklerının, gelışımsel gerılıklerın onceden saptanmasına fırsat tanıyacağını göstermıştır Tabıı kı, bunun ıçın her ulusun kendı normallerını oluşturması gerekır Dr Cahıt Ardalı tarafından yazılan Bı lımsel Duşunce ve Dıl (3) adlı yazıda pre lınguıstık gelışme donemındekı ıletışım ve anlaşma etkınlıklerı, bunun beynın gelışmesı ve kulturel özellıklerle ılışkısı vurgulandı Buna C Atkınson'un Pıaget kuramı uzerıne yazdığı kıtapta yer alan dılaffekt ılışkısını de eklemek gerekır (4) Bu da olayın sosyalpsıkolojık yonunu destekleyecektır Çoğu kışı annenın karnındakı çocuğuyla konuşmaya, ıletışım kurmaya çalıştığına tanık olmuştur Insanın sevgı potansıyelı bunu gerektırır Işın can alıcı noktası budur Bebeğın erışkın ınsan olma kapasıtesının bır yönu bıyolojık ve psıkolojıkse, otekı yonu sosyolo|ik ve psıkolojıktır Kulturun kalıpları anne ya da yerını tutan bırı aracılığıyla, çocuğun ıç dunyasına yerleşır ve onun olgunlaşma sına, bıreyselleşmesme gıden yolu açar Konunun anlaşılması hayatı oneme sahıptır Teknolo|inın sağladığı olanaklarla ınsanın dıs doğa karşısındakı kazanımları buyuktur Aynı şey ıç doğası karşısında şımdıye dek atabıldıgı adımlar ıcın soylenemez Egıtım eğıtım psikolojısı bağlamında gerek bıyolojık gerekse sobyolojık yonuyle Batı ulkelerınde bıle sınırlı one me sapıhtır daha sut cocuklugu devrınden ıtıbaren ele alınacak eğıtım bır dılın gelışmesı ve zengınlesmesıne kadar gıdebılecek degısımlere neden olacaktır !