02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 SAYFA YAN: HAZIRLA GÜRGÖZ A AV Z DEĞER K Kuru bakliyatı ihmal etmeyin Görünümü ve lezzetiyle diğer salatalık çeşitlerinden ayrılan ve "silor hıyar" üretimi, diğer türlerden daha fazla gelir getirdiği için artıyor. Bu durum tüketici açısından olumluyken; üreticiyi endişelendiriyor Silor salatalık üretimi artıyor 16 NİSAN 2013 SALI Y aklaşan yaz mevsimi dolayısıyla sofralardan uzaklaşan kuru bakliyatların besin değerine dikkat çeken uzmanlar kuru bakliyatların her mevsim tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Yazlık alternatif olan barbunya, fava, humus, piyaz gibi besinlerin protein açısından zengin olup her mevsim tüketilmesinin yararını vurgulayan uzmanlar, kuru bakliyat ürünlerinin kanser hastalığına karşı da iyi bir koruyucu olduğunu ifade ederek, “Kuru bakliyatlar; posa, kanser önleyici bileşikler, vitamin, mineral, protein ve çok kaliteli karbonhidratlar içerirler. Vejeteryanlar için de çok önemli günlük bir gereksinimdir” diye belirtiyorlar. T üketici tercihlerinin son yıllarda değişmesiyle tüm yaş sebze meyvelerde olduğu gibi salatalıkta da çeşitler artıyor. Salatalık ailesinin küçük ve lezzetli üyesi silor salatalığın talep edilir hale gelmesiyle birlikte üretimi de artıyor. Son yıllarda üreticinin gözdesi haline gelen çeşitlerden biri olan silor salatalıkta da söz sahibi illerin başında örtüaltı üretimin başkenti Antalya geliyor. Antalya'ya bağlı Serik, Kumluca ve Demre'deki seralarda üretilen silor salatalıklar başta Ankara ve İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'ye gönderiliyor. Artan üretim nedeniyle fiyatların düşmesi, tüketiciler açısından sevindirici bir durumken; her yıl artan girdi maliyetleriyle boğuşan üreticileri ise endişelendiriyor. Her sene üretim artıyor erik'te zirai ilaç bayiliği yapan Ziraat Mühendisi Hüseyin Yılmaz, 10 yıldır bölgelerinde silor salatalıkta üretimin giderek arttığını kaydederek üretimin daha çok Aşağıkocayatak, Yukarıkocayatak ve Kozağaç'ta yoğunlaştığını söyledi. Yılmaz, "Bu bölgelerde çok ciddi silor üretimi yapılıyor. Ayrıca Aksu Yurtpınar'da, Finike Hasyurt'ta, Demre ve Kumluca'da da silor üretimi arttı. Elmalı, S Korkuteli, Isparta, Yalova ve Eskişehir'de baharda üretim yapılmaya başlandı" dedi. Diğer salatalık çeşitlerine göre daha küçük, lezzetli ve ince kabuklu olması nedeniyle silor salatalığın üreticiler tarafından tercih edildiğinin altını çizen Yılmaz, silor salatalığın bakımının zor olduğunu, çift ekim yapılması gereken bir çeşit olduğunu, diğer salatalık çeşitlerine göre de biraz daha fazla ısıtılması gerektiği için ısı maliyetinin fazla olduğunu söyledi. Üretim arttı, fiyatlar düştü Gıda mühendisleri 'salça uyarısı' yaptı erik Çatma Köyü'ndeki 3 dönümlük serasında 4 yıldır silor salatalık yetiştiren İsmail Yıldırım ise "Bahar dönemi dikimlerini ocak başlarında yapıyoruz. 1520 Şubat gibi ilk ürünleri alıyoruz. Hazirana kadar hasat yapıyoruz. Hava şartlarına göre değişmekle birlikte gün aşırı ürün hasat edebiliyoruz" dedi. Yıldırım ayrıca silor salatalıkta güz sezonun S G da düşen fiyatlardan yakınarak Ekim kasım aylarında 150200 kuruşa kadar düşen fiyatlarla silor salatalık verdiklerini kaydetti. Serik Kocayatak'ta üretim yapan üretici Şerafettin Okumuş da 10 senedir silor salatalık ürettiğini söyleyerek "İlk yıllarda üretim bu kadar çok değildi. O yıllarda daha yayla ekimleri başlamamıştı. Son yıllarda ise hem üretim alanı arttı hem de üründe verim düştü" dedi. ıda mühendisleri, 'Türk Gıda KodeksiSalça ve Püre Tebliği' taslağı ile gündeme gelen salçada koruyucu katkı maddesi kullanımının gereksiz olduğunu savundu. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Genel Başkanı Petek Ataman, salçada koruyucu maddenin "merdiven altı üretim" diye tabir edilen kayıt dışı üretimde kullanıldığının bilindiğini anımsatarak, "Merdiven altındaki sorunu yasal hale mi getireceğiz, yoksa gerçekten bir ihtiyaç mıdır? Bunu iyi değerlendirmek lazım" dedi. Meyve niyetine silor Sülükten para kazanıyor urdur'da bir kişi, Dinar Gökgöl'den topladığı ve halk arasında bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan sülükleri pazarda satarak geçimine katkı sağlıyor. Burdur'da yaşayan Kerim Ulus, halk arasında bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan sülükleri, Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesindeki Gökgöl'de çizme giyerek süzgeç yardımıyla topladığını anlattı. Suyu karıştırdığında sülüklerin yüzeye çıktığını ve yakalanmalarının kolaylaştığını belirten Ulus, "Bu yöntemle günde 20 ile 50 arasında sülük yakalayabiliyoruz. Yakaladığımız sülükleri pet şişelerin içine koyarak S erik Toptancı Hali'nden Komisyoncu Ali Rıza Sülek ise silor salatalıkta pazarın ilk yıllarda çok iyi olduğunu kaydederek, "Biz de 78 senedir bu işin tivaretini yapıyoruz. Silor salatalık şu anda tüm köylere yayıldı. Üretim arttı. Şu anda en iyi sezonu. Bir ay sonra Elmalı, Eskişehir, Bilecik ile üretim çakışacak. Öyle olun ca piyasası düşecek" dedi. İklim değişikliği nedeniyle havaların sıcak gittiğini ve bir çok üreticinin silora yöneldiğini söyleyen Sülek, silor salatalığı tüketicilerin artık meyve niyetine tükettiğini söyledi. Silorun ihracatının da açılması gerektiğini söyleyen Sülek daha çok iç piyasaya yönelik çalıştıklarını ifade etti. Burdur'da yaşayan Kerim Ulus adlı yurttaş, Dinar Gökgöl'den topladığı ve halk arasında bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan sülükleri pazarda satarak geçimine katkı sağlıyor B pazarlarda tanesini 37 TL arasında satıyoruz. Sülüklere gençlerden çok yaşlılar ilgi gösteriyor. Çünkü yaşlılar eskiden beri kullandıkları için hangi rahatsızlıklara iyi geldiğini biliyorlar" dedi. 3 ay sülük topluyor Ulus, bu işi yaklaşık 2 yıldır yaptığını ve havaların ısınmasıyla sülük toplamaya başladığını kaydetti. Yazın 3 ay boyunca göle giderek sülük topladığını ifade eden Ulus, "Ben sülüklerin ne işe yaradığını tam olarak bilmiyorum. Sadece almak isteyenlere satıyorum" diye konuştu. Burdur Devlet Hastanesi'nde kalp ve damar cerrahi uzmanı olarak görev yapan Opr. Dr. Ulaş Sağlam ise sülüklerin halkalı solucanlar sınıfına ait bir alt sınıf olduğunu söyledi. Tatlı su, kara ve deniz formları bulunan sülüklerin etçil hayvanlar olduğunu anlatan Sağlam, şu bilgileri verdi: "Bu hayvanlar, bazı bö Esnaf turizm sezonunu hissetmiyoruz Turizm sezonu başlamasına rağmen henüz esnafa yansıyan kıpırdama yok. Turistlerin kent merkezine gelmediğini, gelenlerin de alışveriş merkezlerine götürüldüğünü anlatan esnaf, “Turisti özgür bırakın” diyor HAMDİ GÜRGÜN: Bu mahalleye bir turist uğramaz. Bizim bölgemiz zaten turizmden pay almıyor. Turisti çekmek için de bir şey yapmaya gerek yok. Çünkü acenteler zaten onları belli yerlere götürüyor. Turistler şimdi özgür değil. HÜSEYİN GEDİK: Bu yıl zaten işyer çok düşük geçiyor. O nedenle turizmden de beklentim hiç yok. AVM'ler hepimizin işini bitirmiş durumda. Herşey dahil sistemini de ekleyince esnafın turizmden alacağı bir pay kalmadı. MEHMET GEN: Turizmde asıl önemli olan sürdürülebilir olması. Antalya'ya kaliteli müşteri bir türlü gelmiyor. Her sene müşteri yapısı düşüyor. Sayısal anlamda büyüsek de gelir olarak düşüyoruz. Bu durum elbette esnafa da yansıyor. İRFAN GÜMÜŞTAŞ; Antalya turizminden pay alamadığımız için söyleyecek sözümüz de yok. Küçük esnafın bu konuda yolunu açmaya çalışan da yok. Turistler bizim bulunduğumuz yere zaten uğramıyor. Yetkililerin çok çalışması gerek. FARUK AHLAT: Antalya'ya turist geliyor ama uçaklar havaalanına mı, otellere mi iniyor bilmiyoruz. Eskiden turistler şehir içine gelirdi. Biz de payımızı alırdık. İran'dan gelenler var ama onlar da ucuzcu. Zaten AVM'ler onları kapıyor. ÖMER ÖZOKUR: Sezonun geçen yıla göre daha iyi olmasını umuyoruz. Ama çok da ümitli olmamak gerek. Beklentiler yüksek ama son yıllarda Antalya'ya gelen turistler de zaten para yok. O nedenle kurtarıcımız yine yerli halk. cekler veya daha büyük hayvanlardan kan emerek beslenmektedir. Bu özelliğinden dolayı halk arasında bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu hastalıkların arasında kan basıncını düşürmek, mayasıl, kaşıntılı hastalıklar, varis ve benzeri hastalıklar bulunmaktadır. Tükürüklerinde kanın pıhtılaşmasını önleyici bir madde taşıyan sülük, hastaların kol ve bacaklarında, deriye en yakın yerlerde bulunan damarların üzerine konulur. Bir süre sonra sülük kan emerek şişmeye başlar ve yeterince kan emdiğine karar verildiğinde, kişi tarafından bulunduğu yerden alınır." Sağlam, sülüklerin zamanla halk arasında kullanılan bir tedavi metodu şekline geldiğine işaret ederk, "Halk arasında kullanılan sülük, hekimler tarafından önerilen bir yöntem değildir" dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle