Katalog

4 SAYFA 16 NİSAN 2013 SALI GÜNCEL Siyasette ikinci Deniz Baykal G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN HP’nin Burdur’un Bucak ilçe yönetimi geçtiğimiz şubat ayı sonunda topluca istifa etti. İlçe Başkanı Atilla Dilek, İl Başkanı Süleyman Erman ile yaşadıkları görüş ayrılıkları yüzünden bu kararı aldıklarını söyledi. CHP Bucak İlçe Kongresi, yeni yönetimi belirlemek üzere toplandı. Tek liste ile yapılan seçimde Deniz Baykal, ilçe başkanı oldu. Baykal’ın ilçe yönetim kurulunda; Adil Akkaya, Aziz Yıldız, Ergun Çoşkun, Harun Tuna, Hüseyin Uğraş, İbrahim HDP, seçimde seçenek olma iddiasında C Uyar, Metin Akça, Mustafa Akbulut, Mustafa Toker, Nurgül Şimşek, Osman Kapan, Ramazan Keleş, Süleyman Gök, Ulaş Güçlü görev aldı. ‘Bucak İlçe Başkanı olan Deniz Baykal’ denince akla elbette, CHP’de 18 yıl genel başkanlık yapan, şu anda Antalya Milletvekili olan deneyimli siyasetçi gelmemeli. İlçe başkanı olan kişi, Deniz Baykal’ın adaşı. Yani isim benzerliği var. Genç ilçe başkanı ile Deniz Baykal’ın akrabalığı olmadığını tahmin ediyoruz. Ama ikisinin isim Soruşturma yöntemine basından eleştiri ntalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yerel gazetelere yönelik başlattığı soruşturma gündem oluşturdu. Soruşturma kapsamında şube müdürlüğüne davet edilen yerel gazetelerin sorumlularına, Muratpaşa Belediyesi’nin bayram ilanları ile ilgili sorular yöneltildiği öğrenildi. İfadeye çağrılan gazete yöneticilerinin yanlarında kestikleri faturaları da getirmeleri özellikle isteniyor. Anlaşıldığı kadarı ile belediyenin banka üzerinden yaptığı ödemelerle kesilen faturaların örtüşüp örtüşmediği kontrol ediliyor. İşte bu noktada gazetelerin yetkililerinin serzenişi var. Kesilen faturaların asıllarının Muratpaşa Belediyesi’nde olduğunu belirten yetkililer, “Belediyeden kolaylıkla temin edilecek faturalar için ifadeye çağrılmamızı anlayamıyoruz. Faturalarla ilgili sorun çıkması halinde ifade vermemiz istenebilirdi” dediler. Yetkililerin basından gelen bu yakınmayı dikkate almalarını umuyoruz. Hepsinin asılları belediyenin arşivinde olan faturalar için ifadeye çağrılmak gazete yöneticilerini hem tedirgin etmiş hem de üzmüş görünüyor. A Kent Konseyi’nin haklı tepkisi oğaya verdikleri zararın gizlenemeyecek hale gelmesi, kamuoyunda HES ve taş ocaklarına yönelik tepkileri giderek artıyor. Bu sektörün temsilcileri, tepkilerden kurtulmak için değişik yöntemlere başvuruyorlar. HES’ciler, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için yatırım yaptıklarını savunuyorlar. Ama yaptıkları yatırımın doğal dengeyi bozmasından, bunun vereceği kalıcı zararlardan söz etmiyorlar. Üstelik dere ve çaylara kurulan yüzlerce, hatta binlerce küçük HES’in üreteceği enerjinin, Türkiye’nin gereksiniminin yüzde 1 2’lerinde kaldığına hiç değinmiyorlar. Taş ocakları ise sürekli olarak istihdam ettikleri personelden ve ülkeye kazandırdıkları dövize vurgu yaparak savunma yapıyor. Burdur’da, Afyon’da çıkarılan marka olmuş kaliteli bazı mermer çeşitlerini bir kenara bırakırsak, kireç taşı ile mermer karışımı kalitesi düşük taş blokları, işlenmeden, ham olarak Çin’e sudan ucuza satmanın ülkeye getirisi tartışılmalı. Türkiye gibi dağlarını, ormanını kesip biçerek çok ucuza pazarlayan başka ülke bir ülke var mıdır acaba? Taş ocaklarını savunanlara şimdi de An lerinden ve CHP’de politika yapmaktan başka ortak bir yönleri daha var. Genç Baykal’da, siyasetteki büyüğü gibi hukukçu. Bucak’ta avukatlık yapıyor. İsimleri ve meslekleri de aynı. CHP Bucak İlçe Başkanı Av. Deniz Baykal, isim benzerliğinden dolayı hayli ilgi toplayacaktır. Şimdiden ilgi görmeye başlamıştır. Yakın gelecekte Deniz Baykal, Bucaklı adaşını ziyaret ederse, ikilinin fotoğrafı gündem oluşturur. Bakalım CHP’deki ikinci Deniz Baykal, ilki gibi siyasette uzun ömürlü olacak mı? Kendisine şimdiden başarı diliyoruz. Av. Deniz Baykal’ın ilçe başkanı olduğu kongreyi Antalya’dan izlemeye gelenlerde vardı. Onlardan biri de CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök’tü. Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile iletişim kurmamakta direnen (CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talebine rağmen) İl Başkanı Kök, karşısında ikinci bir Baykal görünce ne düşündü acaba. D CEREN KAYA ntalya'da "Vardiya Bizde Platformu" Balyoz Davası yargıtay aşaması ile ilgili basın bildirisini okudu. Kışlahan Oteli önünde bir araya gelen platform üyeleri adına basın bildirisini Orhan Güler okudu. Güler, Cumhuriyet Savcısı'nın sanıkların lehine olan delilleri toplayıp muhafaza altına almadığını savundu. Güler, "Tanıkların dinleneceği, bilirkişilerin raporlarını açıklayacağı ve delillerin tartışılacağı ifade edilip yerine getirilmeyerek sanıklar yanıltılmıştır. Bilirkişiler dinlenmeyerek silahların A Vardiye Bizde: Bilirkişiler dinlensin eşitliği ilkesi çiğnenmiştir. Darbeyi önlediği iddia edilen Emekli Org. Özkök ve Emekli Org. Yalman'ın kamu tanığı olarak dinlenmesi talepleri reddedilmiştir" dedi. Haksız, hukuksuz şekilde iki yıldır mağdur edilen sanıkların tahliye edilmesini istediklerini söyleyen Güler, sözlerine şöyle devam etti: "Açılım süreci, demokrasi, kardeşlik ve analar ağlamasın gibi süslü ifadeler öne çıkarılarak TSK'nın onurlu üyelerinin terör örgütü mensuplarıyla pazarlık konusu yapılmasını hiçbir koşulda kabul etmiyoruz" talya İhracatçılar Birliği (AİB) eklendi. AİB Başkanı Mustafa Satıcı, Finike Cumhuriyet Savcılığının doğaya zarar verdiği için soruşturma başlattığı mermer ocaklarına haksızlık yapıldığını söyledi. Ocakların doğaya zararı olmadığını iddia ederek çevrecileri suçladı. İyimser bir tahminle Mustafa Satıcı, söz konusu ocaklardan blok taş ihracatı nedeni ile olayın tarafı olmaya niyetlenmiş. Bazı çevreler yaklaşan yerel seçim nedeni ile isminden bahsettirmek için bu açıklamayı yapmış olabileceğini iddia ediyor. Bu iddianın sahipleri, Satıcı’nın, 2009 yerel seçimlerinde AKP’den Muratpaşa Belediye Başkanlığı’na aday adayı olduğunu fakat dikkate alınmadığının altını çiziyorlar. 2014 yerel seçimleri için aynı niyeti olabileceğini, bu amaçla AKP’ye mesaj göndermeye çalıştığını öne sürüyorlar. Antalya İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı’nın böyle bir niyeti var mı bilemeyiz. Olmasa bile açıklamasıyla mermer ocaklarını savunayım derken narenciye ve sebze sektörüne zarar veriyor. Finike’deki ocakların ormanların yanı sıra narenciye bahçelerine ve tarım alanlarına şimdiden büyük darbe vurdu ğu görülüyor. Narenciye üreticilerinin bu yöndeki tepkileri var. Ama anlaşılan AİB Başkanı Satıcı için blok mermer taşı ihracatı önemli. Narenciye üretimi ve ihracatı önemli değil. Konu ile ilgili Kent Konseyi’nden gelen tepki Mustafa Satıcı’nın açıklamasının masa başında hazırlanmış ve inandırıcılıktan yoksun olduğunu ortaya koyuyor. Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, “İhracatçılar Birliği yetkilileri eğer hayatlarında bir defa olsun bir sedir ağacı görmüşlerse taş kesimi yapılmış alanın tepesinde sedir ağaçlarını tanıyacaklardır. İhracatçılar Birliği taşocaklarının 2012 yılında 150 milyon dolarlık gelir sağladığını söylüyor. Ancak 2012 yılında kaç insanın kireç taşı tozundan sağlığını kaybettiğini, kaç sedir ağacının kesildiğini veya kaç portakal ağacının kireç taşı tozu yüzünden kuruduğunu, Finike'de portakal üretiminin yüzde kaç azaldığını söylemiyor. Bir tek kişinin hayatı, bir tek sedir ağacı veya bir tek portakal ağacı bile bu para için feda edilemez” dedi. Kent Konseyi’nden yükselen tepkinin ne kadar haklı olduğu ortada. ok sayıda sosyalist partinin katılımı ile oluşan Halkların Demokratik Kongresi içinden bir parti doğdu. Partinin adı; Halkların Demokratik Partisi (HDP). HDP, Türkiye’nin birçok yerinde örgütlenmeye başladı. Örgütlendiği illerin biri de Antalya. HDP’nin Antalya İl Örgütü’nün kuruluşu basın toplantısı ile duyuruldu. HDP Antalya İl Örgütü, “eş başkanlık” sistemine göre yönetilecek. Kurucu eş başkanlıkları, Leyla Kıyafet ile Şemsettin Kalay yürütecek. HDP’nin çatısı altında; Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Parti (SP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Eşitlik ve Demokrasi Partisi – Yeşiller (EDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP) ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Alevi dernekleri, başta Eğitim Sen olmak üzere bazı sendikalar ve bireysel katılımcılar bulunuyor. Bireysel katılımcılar arasında anti kapitalist müslümanların da olduğu bildirildi. HDP Antalya İl Eş Başkanları; Leyla Kıyafet ve Şemsettin Kalay, tüm halkların partisi olacaklarını, yerel demokrasinin ağlarını kuracaklarını, gerçek demokrasi için ortak ses oluşturacaklarını söyledi. HDP’yi ilginç kılan taraf, çatısı altındaki partilerin kendilerini fesh etmeyip tüzel kişiliklerini sürdürmeleri. Bu hali ile HDP, özellikle seçimlerde varlığını hissettirecek. Kurucu siyasi partiler seçimlere tek tek yada bağımsız adaylarla katılma yerine HDP’nin listesinde girecekler. Önümüzdeki yerel seçimlerde Antalya’da HDP’nin belediye başkan adaylarının da yarışa gireceği anlaşılıyor. AKP, CHP, MHP, İP, TKP, ÖDP’nin yanı sıra HDP’nin de adaylarını sahnede göreceğimiz anlaşılıyor. BDP’nin de Antalya’da bu partinin çatısı altında seçime gireceği düşünülürse hesapların hayli karışacağı ortada. Solda ve siyasette yeni seçenek olma iddiası ile seçime girecek HDP’nin performansını 2014 yerel seçimlerinde yaşayarak göreceğiz. Ç Alanya'da konut sahipleri umutlu Türkiye'de mülk alan yabancılara verilen 3 aylık oturma izninin 1 yıla çıkarılması, emlak sektöründe heyecanla karşılandı. Yabancılara en fazla mülk satışının yapıldığı Alanya'da, konut satışında patlama bekleniyor lanya Emlak Komisyoncuları Derneği (ALEKOD) Başkanı Kerim Balıktay da 1 yıllık oturma izni süresinin, 8 yıl boyunca her yıl uzatılarak devam ettirileceğini, 8 yıl sonunda mülk sahibi yabancılara kalıcı ikamet izninin tesis edileceğini kaydetti. Alanya'da geçen yıl 1360 konut veya arsa satın alan Rusları, 1070 taşınmazla Norveç, 450 taşınmazla İsveç, 380 taşınmazla Alman vatandaşları izledi. A Kalıcı ikamet M Kargoyla 2B tapusu ksu Tapu Müdürü Şenol Yılmaz, 2B hak sahiplerine yapılan satış işlemlerinde tapuların, yurttaşların adreslerine kargo vasıtasıyla gönderileceğini bildirdi. Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, 2B satışları kapsa A mında hak sahiplerine tapu teslim işleminin başladığını, tapuların hak sahiplerinin adresine PTT Kargo aracılığıyla gönderileceğini belirtti. Daha sonra SMS yoluyla kişilere haber verileceği anlatan Yılmaz, şunları kaydetti: "Suiistimal ve sıra kay bı olmaması için işlemler Maliye teşkilatından gelen sırayla yapılacak. Tapu senetleri kesinlikle elden verilmeyecek. Talep edenlere Maliye'ye verdikleri adreslerine ulaştırılacak ve işlem durumu hakkında SMS yoluyla bilgi verilecek." ütekabiliyet kapsamında Türkiye'den taşınmaz satın alan yabancıların oturma izni süresi 'Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu' ile 3 aydan 1 yıla çıkarıldı. Bu karar, 90 ülkeden 22 bin 366 yabancının yaşadığı Alanya'da, yabancıya gayrimenkul satıldığı emlak sektöründe sevinç yarattı. İlçede şu ana kadar 21 bin 100 taşınmaz satın alan 49 ülkeden 29 bin 240 yabancı, oturma izni süresinin 1 yıla çıkarılmasıyla birlikte Türkiye'de daha uzun süre kalabilecek. Böylece 25 bin konut stoğu bulunan Alanya'da emlak sektörünün daha da hareketlenmesi bekleniyor. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Sekreteri ve Alanya Müteahhitler Birliği (MÜTBİR) Başkanı Alaattin Çakır, 'Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun kısa dönem ikamet izni kapsamında, Türkiye'de taşınmaz malı bulunan yabancılara en az 1 yıl oturma izni verilmesinin, sektöre büyük teşvik olduğunu söyledi. 'Mütekabiliyet Yasası' olarak bilinen kanunun 2012 yılında yürürlüğe girdiğini belirten Çakır, şöyle konuştu: "Bölgemizde sektörün önünü kesen iki önemli engelden biri olan oturma izinlerinin kısa olması, yabancıların wmülk almasında ve ikamesinde önemli bir güven kaybı oluşturuyordu. İkame izinlerinin uzatılması, hükümet tarafından değerlendirilerek, sektörün istediği gibi 1 yıl olarak uzatıldı. Sektör için sevindirici bir karardır." Satışlar artar Türkiye'de 3 ay kaldıktan sonra ülkelerine dönmek zorunda olan yabancıların daha önce Alanya'da yatırım yapmaktan çekindiklerini dile getiren Alanya Rus Dili Konuşanlar İşbirliği ve Dayanışma Derneği Başkanı Anjelika Anzhela ise, şöyle dedi: "Konut satın alan yabancıların ülkelerine gidip gelmeleri de masraflı oluyordu. Bu kanunla birlikte satışlar artacak. Umarım kanunda yeniden değişiklik olmaz. İnsanların kafası karışıyor.” C MY B