24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 OCAK 2013 CUMA SAYFA HABER 3 15 Ocak tedirginliği Antalyalı eczacılar, Medula sisteminde sorun yaşandığında, elektronik reçeteye alternatif olarak elle hazırlanan reçetelerin 15 Ocak’tan sonra da kullanılmasını istiyor AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. MUSTAFA ŞANLI sanli@akdeniz.edu.tr www.mustafasanli.info YENİ YILDA… I “Koca ardıcın gürlemesi dalınan” Halk deyimi Temel soru şu: Türkiye yüzünü ne yana dönüyor? Tarihi soruyu şimdi birikmiş biçimde sormak gerek: Toplumun ortalaması nasıl olacak? Uygarlaşan birey mi, sıradanlaşan kişi mi? 21. yy.da, yalnızca rakamları büyüyen bir Türkiye mi, insan kalitesi artan bir Türkiye mi? İkisinin aynı anda artmasını engelleyen dinamikler nelerdir? 1. Türkiye bir yol ayrımında ilerliyor. Bu durum her bakımdan geçerlidir. Toplumların gelişimi/ değişimi akşamdan sabaha olmaz, biriktirerek sonuçlanır. Diyalektiğin yasaları gereği her sonuç, yeni bir başlangıçtır. Bunca birikimle Türkiye şimdilerde uygarlaşmanın antitezine sürükleniyor. Ekonomideki rakamsal gelişmeler kadar insan sermayesini geliştiremiyor. Siyasi yönetim kadroları bunu bir sorun olarak görmek ve algılamaktan çok uzaktalar. Belki de istenilen budur. Ancak hem toplum, hem de sınıfsal olarak alt ve orta gelir grupları 21. yy.da donanımsızlığı ve niteliksizliği hak etmiyorlar, her ne kadar kendileri tersini düşünse de… Unutulmamalı ki altı bin yıldır onlarca uygarlığı kuran Anadolu insanı, bir o kadarının da yıkılmasına katkı vermiştir. 2. Türkiye’de bugün 11 milyon 670 bin kişi aylık 339 TL’den az gelir elde etmektedir. Diğer deyişle toplam nüfusun yedide biri aylık 340 TL kazanmamaktadır. Zengin ile yoksul arasındaki gelir adaletsizliği 8 kattan fazladır. Türkİş’e göre dört kişilik bir ailenin Ekim 2012’deki açlık sınırı 958 lira, yoksulluk sınırı 3 bin 121 liradır. 2012'de net 739,79 TL olarak uygulanan asgari ücret, Ocak 2013 ayından itibaren 774 TL olacaktır. Türkiye’de toplam işletmelerin yüzde 99’dan fazlası küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ)dir. 6,5 yıllık ortalama öğrenim süresi ile Türkiye, yüksek insani gelişme düzeyindeki ülkeler arasında sondan üçüncü sıradadır ve OECD ülkelerindeki sürelerin neredeyse yarısı demektir. 3. Demokrasi, toplumda ortalama gelir ve eğitim düzeyine sahip orta sınıfların (esnaf/ tüccar/ köylü/ işçi/ memur) tercihlerini yansıtan bir oyundur. Ortalama refah ve eğitim düzeyi yüksek toplumlarda, siyasi kararlar toplumda taraflarca açık tartışılarak alınır. Şeffaflık esastır. Yönetenlerin keyfiliğine bırakılamaz. Refah ve eğitim düşükse, kararlar, yandaşpaydaşlara/ uluslarüstü sermayeye dayalı ve keyfi olur. “Öteki”leştirilen toplumsal taraflar bu kararlarda yoktur. 4. Öğrenim düzeyi düşük, yoksulluğuna yabancılaşmış halkı yönetmenin en kolay yolu refahına “ayni yardım” (kömür, nohut, karne, vb.), ruhuna “inanç” vermektir. Din kullanılır. Tarih, uygarlığa sırtını dönmüş otoriter yönetilen toplum örnekleriyle doludur. Günümüzde beşeri sermayesi gelişmemiş, insan kalitesi donanımsız toplumların otoriter yönetimini görmek gerekir, Türkiye dahil… Görmek isteyenlere… Devam edeceğim… Gelecek Sağlıkla Gelecek CEREN KAYA E fem Akdeniz Gençlik ve Spor Kulübü Derneği tarafından hazırlanan "Gelecek Sağlıkla Gelecek" isimli proje kapsamında, obezite ve madde bağımlılığı konulu bilgilendirme programı gerçekleştirildi. Gençler bir araya geliyor Efem Akdeniz Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Necla Turan, projenin AB Bakanlığı, Eğitim Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından kabul edildiğini belirtti. Turan, proje ile yerel politikacıların, madde bağımlılığı ve obezbite konusunda farkındalık oluşturarak, ileride alacakları kararlarda bu sosyal konularda öncelikli olarak çalışmalarını ve gençlerle buluşmalarını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Turan, projenin sonunda gençlerin bir araya geldiklerini, madde bağımlılığı nedenleri ve çözüm önerilerini TBMM'ye ve Sağlık Bakanlığı'na gönderilmek üzere deklarasyon yayınladıklarını söyledi. Kaşeli reçete önerisi abun, elle hazırlanan reçeteyi düzenleyen doktorun sistemdeki arızayı belirten ibare eklemesi halinde reçetenin SGK tarafından geçerli sayılabileceğini ve sorunun çözüleceğini belirterek, şöyle konuştu: "Medula'da arıza yaşanması halinde hastaların mağdur olmaması için kağıt reçeteler bir süre daha kullanılmalı. Doktorlar elektronik reçeteye alternatif olarak elle reçete de hazırlamalı.Eczacılar sistemde sorun yaşadığında hastalara ilaç verebilmek için elle hazırlanan reçeteye kaşe basıp durumu belirten bir yazı yazmalı. SGK da bu şekilde hazırlanan reçetelerin parasını ödemeli. Ereçeteye alternatif düşünülen bu sistem uygulanmazsa eczacılar ile hastalar arasında sorun yaşanır. Eczacılar parasını alamadığı reçeteler için hastaya ilaç veremez. Ereçete sistemine alternatif olarak manuel reçete de kullanılmalı." Z A NTALYAAntalya Eczacı Odası Başkanı Kerem Zabun, 15 Ocak'tan itibaren yurt genelinde doktorların elektronik ortamda reçete oluşturacağı 'ereçete' sisteminin kullanılacağını hatırlattı. Doktorların hazırladığı ereçeteyi eczacıların görmesini sağlayan ve 'reçete onay sistemi' adı verilen Medula Provizyon Sistemi'nde sık sık sorun yaşandığını belirten Zabun, 15 Ocak'a sayılı gün kala sistemdeki aksaklıklar nedeniyle hastaların ilaç almakta yaşadığı zorlukların devam ettiğini söyledi. Öneri sundu SGK tarafından eczacılara 15 Ocak'tan itibaren elle yazılan reçetelere ödeme yapılmayacağı konusunda bilgi verildiğini aktaran Zabun, Medula'daki eksiklikler giderilene kadar tüm sağlık birimlerinde ereçete sistemine geçişin ertelenmesi gerektiğini savundu. Sistemde yaşanan aksaklık nedeniyle hastaların zor durumda kalacağına dikkati çeken Zabun, Türk Eczacıları Birliği'nin, sistem sorunu nedeniyle elle yazılan reçetelerin bir süre daha kabul edilmesi yönünde SGK'ya öneri yaptığını kaydetti. Aksaklıklar sürer abun, Türkiye genelindeki üniversite ve devlet hastanelerinde elektronik altyapının yeterli olmaması nedeniyle Medula sisteminde sorun yaşandığını ifade etti. Sistem sorunu nedeniyle uygulamanın 15 Ocak'a ertelendiğini aktaran Zabun, sistem arızasının bu sürece kadar giderilmesinin imkansız olduğunu, aksaklıkların yaşanmaya devam edeceğini dile getirdi. Z Yarı uyumlu nakil kurtarıyor A NTALYA (AA)Avrupa Birliği İlik Nakli Müfettişi ve Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Yener Koç, ''Ölüm riskinin yüzde 100 olduğu ve verici bulunmayan bir durumda yarı uyumlu ilik naklinin yapılması hastalara kurtulma şansı veriyor'' dedi. ABD’deki bilim adamlarının 5 yıllık denemelerinin ardından 2010 yılında yarı uyumlu ilik nakillerini dünyaya duyurduklarına dikkati çeken Koç, 5 yılda takip edilen hastaların yüzde 4550'sinin hastalıktan kurtulduğunu kaydetti. Dünyada yankı uyandıran bu nakli Türkiye'de de uygulamaya başladıklarını ifade etti. Koç, tam uyumlu iliğin bulunma şansının sadece yüzde 9 olduğuna işaret etti. Kaş'ta susuz köy kalmadı aş İlçesi'nde susuz köy kalmadı. 2012 yılında KÖYDES ve Antalya İl Özel İdaresi'nden gelen kaynaklarla Kaş'ın 48 köyünün tamamı suya kavuştu. Kaş'ın Çeşme, Ortabağ, Doğantaş, Hacıoğlan, Bayındır ve Çayköy köylerinin suyu olmayan bölümlerinin 2012'de suya kavuşturulmasıyla Kaş İlçesi'nin tüm köylerinin içme suyu sorunu çözüme kavuştu. Kaymakam Selami Kapankaya, Kaş'a bağlı 48 köyün tamamının içme suyu sorunu kalmadığına işaret ederek, "Artık herkesin evindeki musluğundan su akıyor” dedi. Gizli buzlanma öldürdü fyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 2 kişi öldü. Bekir Durnacı (45) yönetimindeki 07 EHT 99 plakalı kauçuk yüklü kamyon, KonyaDenizli karayolu Dinar ilçesi Akçaköy mevkisinde, ''gizli buzlanma'' nedeniyle virajı alamayarak yol kenarındaki evin bahçesine girdi. Sürücü Durnacı idaresindeki kamyon, daha sonra park halindeki 03 FK 244 plakalı kamyona çarparak, devrildi. Kazada sürücü Durnacı ile aynı araçta bulunan Hacı Söğüt (52) olay yerinde hayatını kaybetti. Durnacı ve Söğüt'ün cesetleri morga kaldırıldı. K A Rayları çaldı sparta’nın Gönen ilçesinde demir yolunda bulunan raylardan ahşap traversleri çalmaya çalıştığı iddia edilen 5 kişi gözaltına alındı. Aldıkları bir ihbar üzerine çalışma başlatan Jandarma ekipleri, 59 traversi çaldığı öne sürülen 5 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Çalındığı öne sürülen malzemelerin bir kısmının lüks binaların ahşap kaplamalarında, diğer kısmının ise yakacak olarak kullanılmak istendiği iddia edildi. I C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle