02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 K O NUK c 1 OCAK 2010 CUMA Kahramanlarımızı Öldürüyoruz... EFDAL SEVİNÇLİ Çocukluk ve gençlik günlerimi düşünüyorum...Çevremde, Balkan, I. Dünya ve Kurtuluş savaşlarına katılmış, yedi düvelle çarpışmış onlarca büyüğümüz vardı. Değerlerini bilemedik... Kafkaslardan Yemen’e, Çanakkale’den Sakarya’ya, Kurtuluş Savaşımızın bütün cephelerinde kahramanca çarpışmış, yaralanmış, tutsak düşmüş, sakat kalmış, ancak bir gün olsun, yaşadıklarından yakınmamış, pişmanlık duymamış, Mısır’dan Rusya’ya, Ortaasya içlerine değin savrulmuş yaşamöykülerini öğrenemediğimiz, daha doğrusu merak etmediğimiz askerlerimizdi onlar... Cephedeki erkeklerinin yerine tarlada tapanda, çocuklarıyla, bebeleriyle yokluklara, acılara göğüs germiş, saldırılara direnmiş ninelerimizdi onlar... Değerlerini bilemedik. Çocukluk ve gençlik günlerimi düşünüyorum... Şimdi daha çok öfkeleniyor, kendime daha çok kızıyorum. İnanın, öğretmenlerime de kızıyorum. Sözlü tarih diye bir bilgi dalının varlığından habersiz geçen lise yıllarıma yanıyorum... Konuşmaya aç, yolumu gözleyen, at sidiği içtiklerini, çaldıkları kuru ekmekleri göğüslerinde sakladıklarını sessizce, Limni Adası'ndan kaçışlarını haykırırcasına anlatan, akrabamız İsin Aga’yı (Hüseyin Dede'yi) anımsıyorum... Karşılaşınca gözlerimizin içine bakan, konuşmamak için görmezden gelip kaçtığımız Nusret dedemin arkadaşı, Giritli Ali Çavuş’a, dedelerimize, “vatan millet sakarya” deyip alaysı gülümseyişimiz aklıma geliyor, yüzüm yanıyor... Mübadeleyle, Anadolu’dan Yunanistan’a giden Rumların, bir sözlü tarih programı çerçevesinde, kurulan Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nce yaşamöykülerinin, ses kayıtlarıyla, filmlerle, fotoğraflarla derlenip yayınlara dönüştürüldüğünü öğrendiğim günden beri, kahramanlarımızı tanıyamamanın utancı aklıma geldikçe elim ayağım dolanıyor, boğazım düğümleniyor... Şimdi onlardan ne kaldı diye şaşkın şaşkın çevremi kolaçan ediyorum... Tuhaf bir şey, biz buradayız diyerek hâlâ karşımıza çıkıyorlar. Varlıklarıyla bizleri yüzyüze getiriyorlar. Kısa bir süre önce, unutarak, unutturarak öldürdüğümüz kahramanlardan biriyle tanıştım rastlantıyla. Nicedir, sanal ortamdaki sahaflardan, Osmanlıca kitaplar satın alıyorum. Baskı yeri yanlışlıkla Istanbul yazılı, gerçekte İzmir’de, Nafiz Mustafa Matbaası’nda (H.) 1340’da (M.1924) basılmış, bir kitap dikkatimi çekti. 11x14.5 boyutundaki, bu küçücük kitapçığı hemen satın aldım. Kapağındaki, “Meccânen tevzi olunur / Türk Dilinde Kinâyât / Muharriri: Menteşe Mebusu Gümülcineli Özbek Oğullarından Es’ad” bilgilerini okudukça, “parasız dağıtılan” bu kitabın yazarı, Muğla Milletvekili olan bu Es’ad kim diye düşündüm. Dilimizde, anlatıma güç vermek amacıyla, gerçek anlamı dışında benzeterek, ilgi kurarak anlamlar yüklediğimiz sözcüklere, tamlama öbeklerine ilgi duyup görünüşte bir deyimler sözlüğü oluşturmaya kalkışan, sözcükkavram ilişkisi bağlamında Türkçemizin kavramlar dizinine yönelik, sözlüklerimizde yer vermeğimiz söz varlığımızın zenginliğini, kitapçığının önsözünde yazdığı tümcelerle bir tokat gibi suratımıza çarpan Muğla Mebusu kimdi? Bir edebiyatçı mıydı, asker miydi? Merakla araştırdım ve unuttuğumuz, unutturarak öldürmeye çalıştığımız bir kahramanımızla tanıştım! Bilgisunarda yaptığım küçük bir araştırma, benim tanımadığım, “Çine Milli Ordu Müftüsü Esat Efendi”yi araştıran öğretim üyesi sayın Ayten Can Tunalı ile de tanışmamı sağladı. Masamda duran kitabı gören Şadan Gökovalı ağabeyime yazarının adını söylediğimde, büyük bir coşkuyla, “torunu İmren Hanım benim kapı komşum” deyince, edindiğim bilgilerden sonra, evimize, iki adımlık bir yakınlıkta oturan, eşimin de öğretmeni olan diğer torunu Çiçek Hanımı bulmak, konuşmak zor olmadı... Kucağımda, Çiçek Hanım'ın hazırladığı albüm duruyor. II. Meşrutiyet Meclisi'nde, önce Gümülcine, sonra da Kırklareli Milletvekili olan Müderris Mehmet Hilmi Efendi’nin oğlu Esat Efendi’nin fotoğraflarını inceliyorum. Salonun duvarlarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin I. dönemine Aydın’dan, II. dönemine Muğla’dan milletvekili seçilen, Mustafa Kemal’in yanında, Meclis’in önünde, Anadolu insanına, aydın, ilerici bir din adamı olarak bağımsızlığı anlatan, sarıklı Esat Efendi'nin fotoğraflarına bakıyorum. Batı Trakya Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna emekler verip Gümülcine’nin işgali sonrasında Aydın Lisesi’ne öğretmen olarak Anadolu’ya göçen Esat Efendi’yi düşünüyorum. Bağımsızlığı, özgürlüğü en yüce değer sayan bu güzel insanı, İzmir’in işgaliyle birlikte bambaşka bir çırpınışın içinde, milis güçlerle Kuvâyi Milliyeyi örgütleyen, Aydın Müdafaai Milliye Cemiyeti ile Hilâli Ahmer’in başkanlıklarını yapan, Ege’deki ulusal direniş güçlerinin öncülerinden biri olarak fotoğraflarından tanımaya çalışıyorum...Ve “parasız armağan” olarak dağıttığı Sözlerin Özü / Atalar Sözü’nün, Hilâli Ahmer’in, Ah!Aydın’ın, Verin Zavallılara’nın yazarı, İstiklal Madalyalı Esat Efendi’yi torunuyla konuşuyoruz... Lozan Anlaşmasını en sert biçimde eleştirip karşı oy kullanan, Soyadı Yasası çıkınca, “İleri” soyadını alıp, Mustafa Kemal’e ve devrimlerine gönülden bağlılığını gösteren, çevresini aydınlatan bu kahramanımızı, ölümüne değin yaşamını sürdürdüğü Torbalı’da, İzmir’de, Aydın’da, Muğla’da acaba kaç kişi tanıyor? Çiçek öğretmenimizin evinden Esat İleri'yi yakından tanımanın coşkusuyla çıktık. Kendi kendime Esat İleri’nin anıları nerede diye soruyorum. İçim burkuluyor. Elimde Falih Rıfkı Atay’ın Zeytin Dağı kitabı... Yeniden okumaya başlıyorum. Gölcük’teki Prenses Otel ve Bozdağ Kayak Tesisleri yeni sahiplerini bekliyor İdareden kiralık tesisler! İ l Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, kiralanacak tesislerin bölgedeki turizm potansiyelini de harekete geçireceğini kaydetti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, mülkiyetleri İzmir İl Özel İdaresi'ne ait olan Gölcük'teki Prenses Otel ile Bozdağ Kayak Tesisleri'nin kiralanacağını söyledi. Prenses Otel'in 2 binadan oluştuğunu, 35 oda, 70 yatak kapasiteli olduğunu belirten Değirmenci, tesisin, özellikle içindeki futbol sahası nedeniyle futbol takımları tarafından kamp için tercih edildiğini vurguladı. Otelin doğa harikası olan göl kenarında, doğayla iç içe olması nedeniyle büyük ilgi gördüğünü, Bozdağ Kayak Tesisleri'ne yakın olduğu için de özellikle kış turizminde tercih edildiğini belirtti. Tesisi en kısa sürede yeniden turizme kazandırmak istediklerini, kiralamak için 45 kurumun başvurduğunu, kısa ürede kiralanacağını bildirdi. RKEOLOJİK SİT Gölcük Gölü'nün 1. derece doğal ve 2. derece arkeolojik SİT kapsamında olduğunu, sulak alan statüsünde olan gölün de muhakkak korunması gerektiğini belirten Değirmenci, şöyle konuştu: “Göl için 2006 yılında İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğü bütçesine 700 bin lira aktarılmıştı. Kullanılmadığı için il genel meclisi aldığı bir kararla bu parayı encümene devretti. 2007 yılındaysa bu para, yapılan bir protokolle Ödemiş Köylere Hizmet Götürme Birliği'ne aktarıldı. Konu defalarca il genel meclisi gündemine getirildi. 14 Ekim 2008 tarihinde Gölcük Gölü ve Çevresi İyileştirme Projesi hazırlandı. Yaklaşık üç yıl sürecek olan bu proje kapsamında, Gölcük Gölü, öncelikle yağmur ve çeşitli sebeplerden dolayı göle dolan çamurlardan kurtarılmaya çalışılıyor. Birinci hedef olarak seçilen çalışmaların başında kurak zamanlarda göldeki su seviyesinin sabit tutulması sağlanıyor ve tarımda alternatif sulama yöntemleri bulunması yönünde çalışmalar yapılıyor. Tarımsal sulama için kuyular açılmaya başlandı. Çiftçilerimiz A İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci açılan bu kuyular sayesinde gölden su çekmeyecek.” URİZME KATKI Öte yandan bölgenin turizme kazandırılabilmesi için anıtsal ağaçların korunması, kültür ve tabiat varlıklarının, alanların tespitine yönelik çalışmaların da başlayacağını söyleyen Değirmenci, “Gölün temizlenmesini sağlayıp turizme kazandırmak zorundayız. Bu cennetten köşeyi, bu doğa harikasını mutlaka korumak zorundayız. Prenses Otel'in de açılması, bölge turizmine katkı sağlayacak” dedi. Bozdağ Kayak Merkezi'nin geçen yıl Balçova Termal şirketi tarafından işletildiğini ve kış sezonunda büyük ilgi gördüğünü belirten Değirmenci, şirketin tesisi işletmeye devam ettiğini, ancak başvuru olması durumunda kayak merkezinin de kiralanacağını söyledi. T C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle