02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 OCAK 2010 CUMA c ’den SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da taraflar ve kurumlar arasında artık gizlenemeyen bir çatışma ve gerilim algılaması yadsınamaz. Hukuksuz soruşturmalar, telefon dinlemeleri, hak ihlalleri, korku imparatorluğu... Hükumet, asker, polis, yargı, muhalefet ilişkileri, medyanın hali ortada. İşin içinde cemaat örgütlenmesi de var. Öyle ki, “cemaat örgütlenmesi emniyet ve yargıda ne ölçüde belirleyici” tartışmalarına geldi sıra. İş kozmik büroya uzandı... Devletin üst yönetimi de Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, Genelkurmay Başkanı’ndan Başbakan Yardımcısı'na kadar kaygılı ve aslında uyumsuz. İktidar partisi bile kendi içinde çatışmalı. AKP’nin örgütlenmeden sorumlu başkanı, görevden alınan ya da istifa ettirilen il ve ilçe örgütleri için “Bizimle uyumlu çalışamadılar” diyor. Başbakan'ın söylediklerinin ve yaklaşımının küçük de olsa dışına düşmek, tasfiye için yeterli bir gerekçe. Bu durumda Silivri'dekiler uyumsuz olmasın da ne yapsın! Yılbaşını cezaevinde geçiren Balbay, bilim adamları, rektörler, siyasetciler ve askerler ne yapsın? ??? Tepelerdekiler, üstü örtülü mesajlar veriyor. Kaygı, açık ifade edilmiyor. Ancak satır aralarına ekilen güven eksikliği, dikkatli gözlerden kaçmıyor. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek bile, “çatışma yok, direnç var” diye tanımlıyor vaziyeti. Direnç varsa, çatışmanın, en azından bir zorlamanın olduğu açık oysa. Yoksa, niye ki bu direnç? Peki, geçim derdindeki işsiz, aşsız, emekli, üç kuruşla yaşamaya çalışan vatandaş ne yapsın, olan biteni nasıl değerlendirsin? Neler oluyor, Türkiye’yi istikrarsızlığa sürükleyenler kim? Her şey göründüğü ya da büyük bölümü iktidarın güdümüne giren veya seyirci kalan medyanın sunduğu gibi mi? Perde arkasında neler yaşanıyor? Türkiye’de hangi güçler, hangi senaryoları yürütüyor? Kıblesi, malum odaklara dönük olanlar açısından sorun yok. Amaç belli, hedef açık. Onlar küresel sömürü düzenini o ya da bu adla, herhangi bir direnç odağı bırakmadan tümüyle yaşama geçirmeyi hedefliyor. Anımsayın, cumhuriyetin kuruluşunda aynı cephede yer alanlardan kimileri ABD, kimileri de İngiliz mandacılığını önermişti utanmadan. Bağımsız bir ülke söz konusu değildi onlar için. Peki, laik demokratik cumhuriyeti savunanlar açısından durum ne? Belli odakların güdümüne girmeden, yönlendirmelerine kapılmadan, bütün kaynakları okuyup, bilgilenip, tartıp, akıl süzgecinden geçirerek bir yere varmak mümkün ancak. Buradan bakınca olan biteni, “ülke demokratikleşiyor” diye yorumlamak, ham bir hayal sayılmalı. Irak’ı işgal eden ABD’nin öngördüğü ve uyguladığı gibi bir demokrasiyse söz konusu olan, onu emperyalizmin yandaşlarına bırakalım. Sorosçuların Ukrayna ve Gürcistan'daki sivil darbeleriyle sağlanan demokrasi de onların olsun. Hele hele NATO örgütü olan Gladyo’nun, Amerikancı ve NATO’cu güçlerce tasfiye edileceğini ummak... ABD’nin koltuğuna girenler, iktidarlarını ve geleceklerini ona bağlayanlar, ne Gladyo’yu, ne faili meçhul cinayetleri ne de ülkeyi aydınlatabilir. Çünkü Gladyo, sahibinin sesi... Bu yüzden 2010, daha zor günlere gebe... Umudu kırmadan... 3 Ege Bölgesi’nin üretimde başı çektiği organik pamukta, Türkiye Hindistan’ın gerisinde kaldı Organikte liderlik kaçtı T ekstil Araştırma Derneği Başkanı Prof. Tarakçıoğlu, 'Organik pamuk üretimine gerektiği kadar destek verilmediği için Türkiye lider pozisyonunu ve dolayısıyla çok önemli bir fırsatı kaçırmış oldu' diye konuştu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tekstil Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, iki yıl önce dünyanın en büyük organik pamuk üreticisi olan Türkiye’nin liderliği Hindistan’a kaptırdığını bildirdi. Dünyada organik pamuk üretiminin ilk kez 1980’li yıllarda Türkiye’de başladığını, daha sonraki yıllarda ise ABD’deki üretimin ön plana çıktığını kaydeden Tarakçıoğlu, 1995 yılında bu ülkenin dünya organik pamuk üretiminin neredeyse yarısını karşılar duruma geldiğini söyledi. Tarakçıoğlu, Naturel Life Dergisi’nde yer alan yazısında, 20062007 sezonuna gelindiğinde ise en önemli organik pamuk üreticisi ülkeler sıralamasında Türkiye’nin, yüzde 40’lık payla ilk sırada yer aldığına dikkat çekerek, şu görüşlere yer verdi: “Fakat 20072008 sezonunda Türkiye, Hindistan ve Suriye’nin ardından üçüncülüğe geriledi. Hindistan’ın üretimindeki büyük artış nedeniyle Türkiye’nin toplam üretim içerisindeki payı da yüzde 20’lere dek düştü. Organik pamuk üretimine gerektiği kadar destek verilmediği için Türkiye lider pozisyonunu ve dolayısıyla çok önemli bir fırsatı kaçırmış oldu.” Tarakçıoğlu’nun verdiği bilgiye göre, organik pamuk yetiştirilirken hiçbir kimsayal madde ve yapay gübre kullanılmıyor. Doğal hayvan gübresi, yeşil gübre ve biyolojik zirai ilaçlardan yararlanılıyor. Ayrıca tarlanın bir bölümünde tuzak bitkiler yetiştirilerek, zararlıları yok eden yararlı böceklerin yetiştirilmesi sağlanıyor. Çırçırlama işlemi de özel bir yöntemle yapılan organik pamuk, bilinçli tüketicinin artması nedeniyle tekstil sektöründe tercih ediliyor. Taşlıca İçme Suyu Göleti tamamlanınca, köylüler merkeplerle su taşımaktan kurtuldu. Merkeplerin yükü kalktı! MEHMET EMİN BERBER MARMARİS Muğla İl Özel İdaresi tarafından projesi hazırlanan ve Marmaris Köylere Hizmet Götürme Birliği'nce 700 bin liraya ihale edilen Taşlıca İçme Suyu Göleti tamamlanarak su tutmaya başladı. Yaklaşık 150 yıldır kuyulardan çektikleri suyu merkeplerle köylerine taşıyan Taşlıcalıların da hasreti sona erdi. Göletten şebekeye su verilmesiyle, Marmaris'e 60 kilometre uzaklıktaki ve 600 nüfuslu Taşlıca’da yaklaşık 150 yıl sonra musluklardan su akmış oldu. Yapımına 2006 yılında başlanan ve 2008 ekim ayında tamamlanan 26 bin metreküp kapasiteli göletin yüzde 90 oranında doluluğa ulaşmasının ardından köy şebekesine su verildi. İl Özel İdaresi İçme Suyu Şubesi Başkanı Orhan Bahçecier, göletin, İspanya'daki benzerlerinden örnek alınarak yapıdığını vurguladı. Kaymakam Serdar Polat da, Taşlıca’nın en büyük sorununun ortadan kalktığını ve artık susuzluk çekilmeyeceğini vurgulayarak, “Vatandaşlarımızın evlerinde musluklarından su aktığını görmek mutluluk verici. Köyde nüfus ikiye üçe katlanmadığı sürece sorun yaşanmayacak” diye konuştu. [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle