Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SPOR GÜNDEMİ 3 TEMMUZ 2009 CUMA Şansınızı kullanın... NÜVİT TOKDEMİR Takımların yeni sezon hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Transferi düşünenler, yarılayanlar, istediklerini gerçekleştirenler ve gerçekleştiremeyenler.... Parası olan konuşuyor ve yapıyor yapacağını. Ya diğerleri? Çoğunluk beklemeye aldı kendini. Yeni yönetimler, yeni stratejiler derken sezon hazırlığı hız alınca bir köşeye sıkışıp kaldılar. İsteyen dilediği futbolcuyu alamıyor. 'Anlaştık' denilen bir gün sonra unutuluyor. Meydan adeta futbolcu pazarlayan menajerlere kalmış durumda. Kulüplerle ve yöneticilerle diledikleri gibi oynuyorlar. Bu işler geçmişte böyle değildi. Kulüp yönetme bilincine sahip yöneticiler, kendi yararlarına olacak düşüncelerle donanımlıydılar ve transferde ne yapacaklarını da biliyorlardı. Altyapıdan gelen futbolcunun değerini, kulübe yarınlarda sağlayacağı katkıyı da değerlendirebilecek nitelikteydiler. Şimdi yaşananlara bir bakınız. Özellikle de İzmir kulüpleri adına bakınız. Yenilenmiş yönetim kadrolarıyla, bırakın eski takım kadrosunu korumayı, yenileşme adına ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ucuz yerli ve yabancı oyuncu peşindeler. Eldekileri koruyamamanın verdiği çaresizlikle her gün yeni isim ve bir yön belirliyorlar. Karşıyaka ve Altay için olduğu kadar, diğer İzmir takımları Bucaspor, Göztepe, Altınordu ve İzmirspor için de geçerlidir bu söylem. Tartışma konusu olan, “her futbolcuya istediği bedel ödenir mi?” sorusudur. Ve kulüpler bunun sancısını çekmektedir. Üçüncü ligde bile vasat bir oyunca 100 bin TL'den kapı açıp masaya oturuyorsa, varolan altyapılarını niye kullanmaz kulüp yöneticileri? Menajerler ile bir sezon boyunca 35 maç oynayacak futbolculara para kazandırmak mıdır amaç? Yoksa bu piyasada başka ilişkiler zinciri mi oluşmuştur? Bu soruların yanıtı kendilerindedir. Herşeye karşın bir açılım söz konusudur özellikle Altay ve Karşıyaka için. Altay gençleri Beşiktaş'ı yenip Türkiye Şampiyonu oldular. Karşıyaka bu U16'da dereceye girdi. Yarının yıldızlarını kendileri için kullanmayı bir deneseler ne olur yani? Hem vasat futbolcular için milyonları harcamaktan kurtulurlar, hem de borçlanma sarmalından. Bırakın şampiyonluk söylemlerini de, geleceğinizi kurtarma şansınızı kullanın! FOÇA Foça Tatil Köyü'ne (Club Med) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ilgi duyuyor. Emekli Sandığı'nın sahibi olduğu Tatil Köyü, 1967 yılından beri Akdeniz Turistik Tesisleri A.Ş (CLUB MED) tarafından işletiliyordu. CLUP MED, kiracı olarak işletmeyi sürdürmek isteyince AKP hükümetinden “satacağız” yanıtını aldı. Bunun üzerine 750 yatak kapasiteli Foça'nın en bü ŞEVK AVCI FOÇALI BEKLİYOR! yük turistik tesisi özelleştirilmek üzere dört yıl önce kapatıldı. Özel Çevre Koruma Kurumu'nun toplantısında konuşan Foça Kaymakamı Kamil Köten, “750 yatak kapasiteli bu tesisin öncelikle yine tatil köyü olarak açılması doğru olur. Bunun olmaması halinde GSGM bu yere ilgi duyuyor. Burada uluslararası her dalda spor etkinlikleri yapılabileceğini söylüyorlar” dedi. Foçalı yurttaşlar ise arazilerini tatil köyü kurması için Emekli Sandığı'na yok pahasına sattıklarını, aradan uzun zaman geçmesine karşın bu yerin amacına uygun kullanılmasını istediklerini vurguluyor. Yurttaşlar, “Foça Tatil Köyü bu kentte yaşayan herkesin yaşamının bir parçası. En kısa zamanda açılması için yetkilileri göreve çağırıyoruz” diyorlar. AKP hükümetinin 29 Mart yerel seçim sonuçları nedeniyle ilçedeki yurttaşları cezalandırdığını düşündüklerini de vurgulayan yurttaşlar, “AKP Belediye Başkan Adayı Serdar Mersin, 'Foça Tatil Köyü, mülkiyeti tahsis veya satın alma yöntemiyle belediyeye kazandırılarak turizm alanında 12 ay faaliyet gösterecek şekilde işletmeye açılacak' demişti. Ancak AKP Foça'da hezimete uğradı. Bu nedenle Foça ve Foçalıları cezalandırıyor. Eğer AKP adayı seçimi kazanmış olsaydı Foça Tatil Köyü hemen açılırdı” yorumu yapıyor. Bu arada Foça Tatil Köyü'nden sonra 400 yataklı Club Phokaia'nın da bu yıl kapısına kilit vurması, ilçe turizmine ikinci bir darbe oldu. GURBETÇİLERİN YAZ TATİLİ DÖNÜŞLERİNE KEPEZ HATTINDAN YAPMASI ÖNERİLDİ Çanakkale trafiğine soluk MEHMET CELEN ÇANAKKALE Çanakkale Belediyesi'yle il özel idaresine ait GESTAŞ şirketlerinin uzlaşması sonucu, ağır tonajlı araçların boğaz geçişi Kepez’e alındı. GFSTAŞ Genel Müdürü Hasan Yürükçü, tatile gelen gurbetçilerin dönüş yolunda Kepez Limanı'nı kullanmaları durumunda daha rahat ulaşım hizmeti alacaklarını bildirdi. Çanakkale Boğazı geçişlerini kent içindeki iskeleden sağlayan ağır tonajlı araçların Kepez Limanı'na yönlendirilmeleriyle ulaşıma soluk geldi. Günlük bin 500 aracın geçiş yaptığı ÇanakkaleEceabat hattında sadece otomobillere izin verilmesiyle İskele Meydanı'nda da trafik akışı rahatlarken, Demircioğlu ve Troya caddelerinde eskisi gibi yoğunluğun oluşmadığı bildirildi. Öte yandan yaz tatili için Türkiye’ye gelen ve geçiş güzergahı olarak EceabatÇanakkale hattını kullanan sürü [email protected] Dökme’nin kaderini değiştirdi MİLAS Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticisi Ali Osman Menteşe, kendisine ait butik tesiste soğuk sıkım tekniğine uygun olarak ürettiği sızma zeytinyağıyla, Belçika merkezli uluslararası ürün kalite yarışmasında gümüş madalya kazandı. Menteşe, daha önceki yıllarda da İtalya’da yapılan yarışmada dereceye girmeyi başarmıştı. “MenteşeSOM” markasıyla yarışmaya katılan Menteşe, Milas yöresinde yaygın olarak “memecik” türü zeytinlerden elde edilen ve gerek iç pazarda, gerekse yurt dışı pazarlarda “dökme” olarak adlandırıOLCAY AKDEN Z cülere GESTAŞ şirketi, dönüş yolculuğunda rahat etmeleri için yönlendirici broşürler dağıtmaya başladı. Her yıl ağustos ayında Çanakkale’de uzun araç kuyrukları oluştuğunu ve tatilin boğaz ulaşımı güçlüğü yüzünden çileye dönüştüğünü anımsatan GESTAŞ Genel Müdürü Hasan Yürükçü, “Kepez hattının açılmasıyla artık çile diye bir sorun kalmadı. Yeter ki, gurbetçi lerimiz Kepez hattını kullansın. Kent içerisinde 3 iskeleyle hizmet verirken buna Kepez Limanı da eklenince 5 iskele hizmet verir duruma geldi. Nerede sıkışıklık varsa sürücüleri alternatif kapılara yönlendireceğiz. Ancak Kepez limanı kapasite ve otopark açısından daha geniş olduğu için tatilcilerin dönüş yolunda bu hattı kullanmalarında yarar görüyoruz” dedi. larak “kalitesiz, rafinerilik zeytinyağı” işlemi gören yöre zeytinyağının kötü kaderini değiştirmeyi başardıklarını söyledi. Menteşe, “Yıllardır memecik zeytininden kaliteli zeytinyağı elde edilemeyeceği gibi yanlış bir kanı oluşmuştu. Biz Belçika’da aldığımız gümüş madalya ile ve daha önce İtalya’da iki kez uluslararası ürün kalite katologlarında yer alma başarısı göstererek bu kanının ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamış olduk” diye konuştu. Menteşe sorunun “memecik” zeytinin özelliğinden değil yanlış hasat ve sıkım yöntemlerinden kaynaklandığını da vurguladı. Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticisi Ali Osman Menteşe YAKALAR BİRLEŞTİ... C MY B İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Karaburun kökenli Yunanlılar, iki yıl önce geliştirilmeye başlanan dostluk süreci kapsamında ilçeye geldiler. Yunanistan’ın Kavala kentinden yola çıkan 24 yelkenci, önce Foça'da, sonra da Karaburun'da ağırlandı. Konukları Karaburun'da Kaymakam İlker Özerk Özcan ve Belediye Başkanı Serdar Yasa karşıladı, köyleri gezdirerek yöreyle ilgili bilgi verdi. Aralarında Atina merkezli TürkYunan Dostluk ve Kardeşlik Derneği Sözcüsü Aristo Kotsas’ın da bulunduğu konuklar, Saip ve Ambarseki köylerinde Kavala müba dillerinin çocuklarıyla da buluştu. Bu karşılaşma sırasında Kavala kökenli olmakla gurur duyan yaşlılarla duygusal anlar yaşandı.Gazetemiz çizeri Kamil Masaracı önderliğinde Karaburun’da çalışmalarını sürdüren Karikatürlü Ev de ziyaret edildi. Mizahın halklar arasında köprü görevi ve dostlukların geliştirilmesindeki önemi vurgulandı. İkinci buluşma kapsamında da yarın ilçeye, Midilli adası Gera bölgesinden konuklar gelecek. Karaburun’dan ışıkları görünen yerleşim yerlerinden biri olan Gera, mübadele öncesi Türklerin yoğun yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. C M Y B