Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 30 EKİM 2009 CUMA Nicelik değil nitelik... İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Kenan Gökkaya: Kent, yaşayan insan sayısıyla değil, kent olmayı gerektiren enstrümanları barındırması ve yaşayan insanların da onları kullanıyor olmasıyla kimliğini kazanır. OĞUZ YILDIZ İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), 20092010 sezonunda da birbirinden nitelikli çalışmalarıyla kentlinin karşısına çıkmayı sürdürüyor. İZDSO Müdürü Kenan Gökkaya, kentin her oluşumunun içinde kültür ve sanatın olması gerektiğini söylüyor. Gökkaya’yla, İZDSO’ya ilişkin değerlendirmelerini konuştuk. İZDSO olarak kentin kültür ve sanat yaşamındaki yeriniz hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Günümüzde özellikle ülkemizde nüfusu 500 bini geçen yerleşim alanlarına büyükşehir ya da kent deniliyor. Oysa kent yaşayan insan sayısıyla değil, kent olmayı gerektiren enstrümanların o şehirde var olması ve yaşayan insanların da o enstrümanları kullanıyor olması ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, İzmir’in kentlilik kimliğinde, kentli yaşamında halkın estetik ve beğeni düzeyini geliştirme noktasında olmaz ise olmazlarından biri olarak çok önemli yer tutmaktadır. İzmirlinin İZDSO’ya bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmirli sanatseverler 1975 yılında kurulan orkestrasına her zaman sahip çıkmış, olumsuz bütün koşullara rağmen onunla beraber var olabilme mücadelesini uzun yıllar sürdürmüş ve 35 yılın sonunda kentine uluslararası standartta bir konser salonu yaptırmayı başarmıştır. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi İzmirli sanatseverlerin ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın 35 yıllık mücadelesinin nihayetidir. Geçen yıllara oranla etkinliklere seyircinin ilgisi artıyor mu azalıyor mu? Orkestramız her geçen yıl seyirci sayısını ikiye, üçe katlamaktadır. Yaptıklarıyla da TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dikkatini çekerek bütün Anadolu’yu güzel sanatlarla buluşturma göreviyle görevlendirilmiştir. Bu da İzmir’in ve orkestrasının ülkenin sanat kurumları içerisinde ne kadar önde olduğunun en açık göstergesidir. ‘Türkiye Sanat Otobüsü’, sanatı ulaşamayanla buluşturmayı sürdürecek mi ? İzmir Devlet Senfoni Orkestrası her geçen yıl sosyal sorumluluk alanını genişleterek bütün Anadolu’yu ve Anadolu insanına güzel sanatların en çok kullanılan dalı olan çoksesli müzik kültürü ile bütün insanlarımızı köyden kasabaya, kasabadan ilçeye, ilçeden şehire varıncaya kadar en az bir kez olsun buluşturabilme gayreti içerisindedir. Bizler, yalnızca büyük şehirlerin sanatçıları değiliz, bu ülkenin sanatçılarıyız. Çocuklara yönelik eğitim projeleriyle geleceğin sağlıklı nesillerini ve sanatseverlerini oluşturabilmek için orkestramız seferber olmuştur. Türkiye Sanat Otobüsü 81 ili, ilçelerini, kasabalarını, köylerini kapsayacak çalışmalarını sürdürmeye devam edecek. Bilinçli bir dinleyicinin oluşmasında temel nedir, nasıl oluşur? Bilinçli bir dinleyicinin oluşmasında temel, öncelikle ailenin güzel sanatlara ilgisi ile başlar, sonra okulun güzel sanatlar ile ilgisi ile devam eder, toplumun güzel sanatlara ilgisi ile de zirveye ulaşır.Mutlak suretle bu üç “T uba sanatçısı olmadan önce en büyük hayalim, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası sanatçısı olabilmekti” diyor Gökkaya. Sonra da ekliyor: “Orkestrada tuba sanatçısı olduktan sonra gördüm ki, senfoninin de bir hayali var. Bu hayali İzmirlilerle birlikte gerçekleştirdik ve kente Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni kazandırdık.” ayağın doğumdan ölüme uygulanması gereken, olmaz ise olmazıdır. Hem bir tuba sanatçısı hem de yönetici olarak senfoninin sorunları nelerdir? İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın en büyük sorunu olan mekan sorunu ülkesine örnek bir şekilde yaşadığı kent ile birlikte çözülmüş ve problem olarak görünebilecek diğer bütün unsurları kentin yerel yönetimi, üniversitesi, kısacası elbirliğiyle ortadan kaldırmıştır. C M Y B C MY B