Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLÜL 2008 CUMA 3 EGE’DEN SERDAR KIZIK Başbakan’dan bakanlara, genel başkan yardımcılarına değin kullanılan söylem toplumu geriyor. Sürekli bağıran, çağıran, öfkeli bir Başbakan. Savunma ya da suçlama yapıyorum derken bir milletvekilinin kullanmayacağı sözcükleri yeğleyen bir genel başkan yardımcısı... Düzeysizlik, hakaret, sövgü, düello... Medyada bazı kalemler diyor ki: “Siyasetin karşılıklı kirli söylemi” Oturup Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün açıklamalarını yeniden okudum. Doğrusu büyük haksızlık Kılıçdaroğlu’nun söylemiyle Fırat'ınkini eşdeğer tutmak. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın önceki gün İzmir’de, İzmir için söylediğine bakar mısınız: “İzmir’i almamız lazım. İzmir’i istenilen konuma getirmek için AK Parti’nin alması lazım. Yerel seçimlerde İzmir’i teslim alacağız” AKP’nin İzmir takıntısı neredeyse psikolojik bir travmaya dönüştü Sanki İzmir düşman işgalinde! “Gâvur kent” bakış açısından mı kaynaklanıyor? Kimi kimden teslim alıyorsunuz? İzmirliyi aşağılamaya ne hakkınız var? Bu söylem bir yanıyla hakaret içermiyor mu? Unakıtan’ın bu değerlendirmelerle ilgili son açıklamalarına ne demeli: “Partimizin hedefi gayet açık. Partimizi spor olsun diye kurmadık. Mahalli idarelerde partimizin olmadığı yerlere talibiz...” Ne dersiniz? İzmir bu anlayışa teslim olur mu? serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Denizli’de hesaplar karıştı SEDAT KURT Denizli Barosu 41. Olağan Genel Kurulu’nda üç aday başkanlık için birbiriyle yarışacak I Baştarafı 1. Sayfa’da İki dönemdir baro başkanlığını yürüten Adil Demir'in yeniden aday olduğunu açıklaması, hesapları altüst etti. Eski SHP İl Başkanı İsmail Akbaba’nın yanı sıra Tekin Doruk da başkanlık için aday. DENİZLİ Denizli Barosu’nu seçim heyecanı sardı. Denizli Barosu 41. Olağan Genel Kurulu, 1112 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. 702 üyenin oy kullanacağı seçimlerde üç aday yarışacak. İki dönemdir baro başkanlığını sürdüren Adil Demir'in, gelenekler doğrultusunda aday olması beklenmiyordu. Ancak Demir, üçüncü dönem için de aday olduğunu açıkladı. Bu durum, hesapları altüst etti. Çünkü Demir'in aday olmayıp sol kesimin ve demokrat grubun adayı İsmail Akbaba’yı desteklemesi bekleniyordu. Ancak Adil Demir, beklentileri boşa çıkardı. “Çekilmiyorum, yarışta ben de varım” açıklaması yapan Demir, baro içinde avukatların kendisini denge unsuru olarak gördüğünü, o nedenle tekrar aday olması için baskı aldığını söyledi. Baroda kutuplaşma olmasını istemeyen ADİL DEMİR İSMAİL AKBABA TEKİN DORUK meslektaşlarının ısrarları nedeniyle yeniden aday olmaya karar verdiğini dile getiren Demir, sol kanattan uzaklaştığı yönündeki eleştirilere yanıt verirken, “Ben Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Solcuyum. Kimse benim solculuğumu tartışamaz. Geçen dönem CHP’den Denizli milletvekili aday adayı oldum. Ancak meslek içinde tamamen meslektaşlarımın menfaatleri doğrultu sunda çalışırım. Baroda seçkinciliğe, gruplaşmaya, ayrımcılığa karşı çıkanlar benim üzerimde uzlaştı. Cumhuriyete bağlı bir insanım” dedi. Demokrat İlerici Avukatlar Grubu’nun adayı olarak ortaya çıkan eski SHP İl Başkanı İsmail Akbaba iddialı. Akbaba, “30 yıllık meslek yaşamımda demokrat, ilerici ve çağdaş çizgiden asla taviz vermedim. Geçtiğimiz seçimlerde çağdaş, demokratik ve ilerici arkadaşları aday gösterdik ve destekledik. Barolar en önemli meslek odaları arasında gelen kuruşlardır. Bu dönem gerici güçler saldırıya geçti. Baronun geleceği açısından çağdaş ve ilerici insanların yönetimde olması gerektiğini ve bu yapıyı oluşturmayı düşündüğüm için aday oldum” dedi. Avukat Tekin Doruk ise Denizli Barosu için adaylığını açıklayan bir diğer isim. Baronun hantal bir yapı içinde olduğunu öne süren Doruk, “Adaylığımızı açıkladığımız 29 Mart tarihinden bu yana yapacaklarımızı anlatıyoruz. Sivil toplum kuruluşları içinde en önemlisi barodur. Avukat arkadaşların sorunlarını çok iyi biliyoruz. Kolektif bir çalışmayla baroyu yöneteceğiz. Çalışmayan komisyonlarımız var, onlar çalıştırılacak. Baro şu anda çok durgun bir görüntü veriyor. Bunu değiştireceğiz. Rüzgar şu an arkamızda” dedi. Muğla Belediyesi, Kurtuluş Savaşı'nda kullanılan 'İsmet Tayyaresi'nin ahşap maketini yaptırıyor Barış’tan ödül var İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 9. Barış Selçuk Gazetecilik Yarışması'nda dereceye girenler ödüllerini aldı. Yarışmada, Cumhuriyet Ege'de yayınlanan “İzmir fayı ortaya çıktı” haberiyle İzmir bürosu “Haber Müdürü” Yusuf Özkan “İzmir Kent Haberi” dalında birinci olmuş, “muhabirimiz” Ozan Yayman da “Bakmaktan ötesini görmek” çalışmasıyla “Gazete Haber Fotoğrafı” dalında Hande Mumcu Özendirme Ödülü'nü almıştı. Kültürpark'taki İzmir Sanat'ta gerçekleştirilen gecede Özkan ödülünü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun elinden aldı. Yayman’a da ödülünü Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ verdi. İsmet Tayyaresi Muğla’ya dönüyor Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, maketi yapılacak 'Airco DH9' tipi Yunan uçağının, Muğlalı ustalarca onarılarak Türk ordusuna kazandırıldığını kaydetti. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Belediyesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin (ODTÜ) desteğiyle, il merkezine konulmak üzere Kurtuluş Savaşı'nda batı cephesinde kullanılan ''İsmet Tayyaresi''nin ahşap maketini yaptırıyor. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, 1921'de Muğla'ya mecburi iniş yapan ''Airco DH9'' tipi Yunan uçağının, Muğlalı ustalarca onarılarak Türk ordusuna kazandırıldığını anımsattı. Bu uçağa ''İsmet Tayyaresi'' adı verildiğini belirten Gürün, uçağın Kurtuluş Savaşı'nda önemli görevlerde kullanıldığını kaydetti. İsmet Tayyaresi'nin Kurtuluş Savaşı'nda batı cephesinde görev alan en kıdemli uçak olduğunu dile getiren Gürün, şunları kaydetti: İsmet Tayyaresi, Kurtuluş Savaşı boyunca cephede hizmet vermiş, savaştan sonra da Gaziemir Hava Okulu'nda eğitim uçağı olarak kullanılmıştı. “İsmet Tayyaresi'nin maketini yapıyoruz. Muğla'nın, şehitlerin yanında Kurtuluş Savaşı'na böyle bir katkısı da olduğunu göstermek istedik. Muğla'ya mecburi inişi sırasında hasar gören uçağı, Muğla'daki ustalar tamamen kendi imkanlarıyla tamir ederek 1921'de cepheye göndermiştir. Bu uçak, Kurtuluş Savaşı boyunca cephede hizmet vermiş, savaştan sonra da Gaziemir Hava Okulu'nda eğitim uçağı olarak uzun yıllar kullanılmıştır.” ODTÜ'nün uçağın yapımında kendilerine destek olduğunu bildiren Gürün, “ODTÜ, İngiltere'deki hava müzesinden bu uçağın birebir ölçekteki projelerini temin etti. Hocalar buraya gelip ustalarımızla konuşarak, uçağın yapımındaki ayrıntıları anlattı. Uçağın pervanesi de ODTÜ'de yapılarak, bize gönderilecek” diye konuştu. Osman Gürün, il merkezindeki Atatürk Meydanı'na konulacak maket uçağın açılışının 29 Ekim'de yapılacağını belirtti. C M Y B C MY B