Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 1 K A S I M 2 0 0 8 C U M A / Y I L : 5 / S A Y I : 2 1 6 Çok katlı binalar için TuranAlsancak Limanı arasındaki bölge belirlenmesine karşın Çankaya'da yeni gökdelenler yapılıyor İzmir tersine yükseliyor EMRE DÖKER İzmir'de yeni hazırlanan Nazım İmar Planı'nda, yüksek katlı yapılar için Bayraklı/TuranAlsancak Limanı arasındaki bölge belirlenmesine karşın, gökdelenler “imar mevzuatının arkasından dolanılarak” Çankaya bölgesinde yoğunlaşıyor. 1994 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin “otopark teşvik uygulaması” kararı kapsamında şirketler, alt katı otopark olacak şekilde yüksek yapılarına izni almayı başarıyor. İzmir'de bu karar doğrultusunda yaşama geçirilmiş ya da geçirilmesi öngörülen binalardan Ege Palas, Crown PlazaÖzdilek ve Dünya Ticaret Merkezi'nin yapımında, “planlama ilkelerine aykırı hareket edildiği” yargı kararlarıyla da kanıtlanmıştı. 1994 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aldığı karar, otopark yapma koşuluyla çok katlı binaların önünü açıyor. her yönde 5'er metre çekme yapıldı. Bunun üzerine ilçe belediyesinin kasım ayındaki meclis toplantılarında yapıya izin verildi. Konunun gelecek ay İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gelmesi bekleniyor. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal, 1994 yılında alınan kararın ardından kentte çok katlı yapıların sayılarının hızla arttığını, bu alanlarda sorunlarla karşılaştıklarını söyledi. Parsel bazında ayrıcalıklı olarak değişiklik yapılmasının, imar yasasına uygun olmadığını vurgulayan Topal, “Şu anda kentin merkezinde yapılmış olanların çoğu, Ege Palas Oteli, Crown Plaza hukuken sorunlu yapılardır. Diğer gökdelenler dava konusu olmadığı için hukuki bir yaptırım bulunmuyor. İmar kanunu, planlarda adil ve eşitlikçi olma zorunluluğu getirmiştir. Kişilere ayrıcalıklı imar hakları yaratılması çarpık ve yanlıştır” dedi. Yeni İzmir Planı'nda Alsancak Limanı'yla Turan arasındaki bölgenin yüksek katlı binalar için öngörüldüğünü de anımsatan Topal, “İzmir kent planlarında Turan, Bayraklı, Salhane, liman arkası bölgesi iş alanı olarak tanımlanmış ve yüksek yapıların yapılmasına olanak sağlayacak şekilde belirlenmiştir. Ancak toplu ulaşım, erişim ve diğer kentsel sistemler tam anlamıyla geliştirilemediğinden tanımlanan bölgede beklenen gelişmeler sınırlı olmuştur. Bunun yerine Buca, Balçova, Konak ve Karşıyaka'da yüksek yapılar yükselmeye başlamıştır. Bunun sıkıntılarını hep birlikte çekiyoruz” diye konuştu. ANITLAR KURULU İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Bilgin Erünal da, yüksek kata izin vermek için inşaatın yapılacağı alanın bin 500 metre ve 3 bin metrenin altında olmaması gerektiğini, aynı zamanda yapıya Anıtlar Kurulu'nun izin vermesi gerektiğini dile getirdi. Erünal, “Belirlenen kriterlerin oluşması durumunda izin vermek zorunda kalıyoruz. Bakışımız olumsuz olsa da arsa sahibinin kazanılmış hakları nedeniyle olumlu olmak zorunda kalıyoruz. İsteyen herkes yüksek kat yapamaz. Belirli kriterleri yerine getirmesi gerekiyor” diye konuştu. Marmaris dokuz doğuruyor!.. Turizm cenneti ilçede doğal güzellikleri ve canlı sağlığını tehdit eden dokuz soruna acil çözüm bulunması istendi. Marmaris Çevre Gönüllüleri, aksi durunda AİHM dahil her türlü hukuki seçeneği değerlendireceklerini açıkladı. ¦ 8 YOĞUNLUK ARTIŞI Son olarak Özgörköy Şirketler Grubu Çankaya Gaziosmanpaşa Caddesi üzerindeki eski 4 katlı tütün deposunu yıktı ve “otopark mevzuatı”ndan yararlanarak gökdelen dikmek için çalışmalara başladı. Konak Belediye Meclisi, depolarının bulunduğu alana yapılmak istenilen gökdelen projesine, imar yoğunluğu artacağı gerekçesiyle karşı çıkıyordu. Ancak projede değişikliğe gidildi ve zeminde Çankaya’da gökdelenler, ardı ardına yükseliyor. İşkence kapsama alanında Önceleri, işkence gören kişilerin siyasi kimlikleri nedeniyle biraz da bunu hak ettiklerini düşünüyorlardı. Oysa şimdi, ruhsatı yanında olmadığı için dur ihtarına uymayan bir gencin polis tarafından vurulabileceğini görüyorlar. Artık herkes kapsama alanında, işkence herkesin başına gelebilir. ¦ 5 Depremler kayıt altında... İzmir'in 16 noktasına depremsellikle ilgili kayıt istasyonu kurularak zemindeki sismik hareketler incelemeye alındı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yaşama geçirilen projeyle daha sağlıklı bir kentsel yenileme gerçekleştireceklerini söyledi. ¦ 4 EGE’DEN ZEUS TALANI İZLİYOR YUSUF ÖZKAN Fotoğraf Zeus Sunağı'ndan. Edremit Körfezi'ni kuşbakışı selamlayan sunak, Çanakkale'nin Küçukkuyu ilçesinde, “bin pınarlı” İda Dağı'nın (Kaz Dağları) tüm değerlerini içinde barındıran Adatepe Köyü yakınlarındaki Gargara Tepesi'nde bulunuyor. Mitolojiye göre tanrıların tanrısı Zeus, Truva Savaşı'nı bu tepeden yönetmiş. Ve daha sonra adına yapılan sunakta, tanrılara kurban verilir, onlardan bereket, sağlık dilenilirmiş. Öykü ne denli gerçek bilinmez! Ama bir başka gerçek var ki, o da bugün Zeus'un talanı izlemek zorunda bırakıldığı. Dünyanın “oksijen deposu” olarak tescillediği, uzmanların, duyarlı kesimlerin mutlaka korunması gerektiğini vurguladığı Kaz Dağları, bugün uluslararası altın sermayesi ve yerli işbirlikçilerinin tehdidi altında. Doğayı koruması gereken resmi yetkililer, yurttaşı “elinde kazma kürekle bölgede altın aramaya” çağırabiliyor. Bölgenin gerçek sahibi yurttaşlar ise, burada yetişen meyve, sebzenin, sürdürülebilir turizmin değerini bildiklerini vurgulayarak, “Ölüler altın takmaz”, “Kazdağları'nda hayat altından değerlidir” söylemiyle mücadele kararlılıklarını yineliyorlar. Eskiden insanlar tanrılara kurban verirlermiş. Şimdilerde ise 2B, Maden Yasası, gizli anlaşmalarla doğa, bilinen “tanrılara” kurban edilmek isteniyor. Çarşaf!.. SERDAR KIZIK CHP’de son çıkış, çarşaflamış durumda. Kestirmeden söyleyelim. Kara çarşafla Türkiye adına, gelecek adına açılım olamaz. Hele ki, ülkenin bugün geldiği, getirildiği nokta dikkate alınırsa. ¦ Devamı SAYFA 3’te C M Y B C MY B