28 Haziran 2025 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 28 HAZİRAN 2025 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Gereği düşünüldü: Davanın reddine... AV. DR. BAŞAR YALTI İslamcılık ve Türkçülük olarak belir- unsuru ise hiç kuşku yok ki Cum- başlayarak Cumhuriyeti peyderpey dirme hedefinin, terörsüz Türkiye slogan- tir ve son kararı okuyucuya bırakır. huriyet Halk Partisi (CHP)’dir. CHP yıpratmaya çalışarak sonuçta iktidar larının tümünün asıl hedefinin Atatürk ve kinci Meşrutiyet öncesi siyasi ik- arkadaşları tarafından kurulan modern, la- Sonuçta Osmanlı dağılır ve ye- kurtuluştan kuruluşa geçiş süre- olmayı başarmıştır. Ülkeyi 22 yıldan lim entelektüel açıdan oldukça ge- ik Cumhuriyet olduğu konusunda bir te- rine Türkiye Cumhuriyeti kuru- cinde Cumhuriyetin yapılandırıl- beri yöneten bu anlayış, Türk- İlişmiş bir tartışma ortamına sah- reddüt olmadığı kanısındayız. Mevcut ana- lur. Cumhuriyet kurulurken Mus- masının ana dinamosu olarak gö- İslam sentezi çerçevesinde, “yeni ne olmuştur. Abdülhamit’in istibdat yasa kurallarını ve kendi çıkardıkları ya- tafa Kemal ve arkadaşlarının rev yapmış ve modern Türkiye’nin Osmanlıcılık” projesiyle Cumhuriyeti yönetimi karşısında bunalmış aydın- saları dahi uygulamayanların hukuktan, Osmanlı’nın yıkılışı dönemindeki temelleri bu sayede atılmıştır. dönüştürme cesaretini özellikle ların “özgürlük” isteği yanında, bat- tek adam yönetimini savunanların demok- tartışmalardan yararlanmadığı söy- 2017 anayasa değişikliğinden sonra Dönüştürme projesinde makta olduğu artık görünür hale ge- rasiden, en basit insan haklarını dahi tanı- lenemez. Elbette Cumhuriyet, Os- kendisinde görerek şimdi, “yeni len Osmanlı İmparatorluğu’nu kur- mayanların sivil anayasadan bahsetmele- ‘yeni’ adım manlıcılık ve İslamcılık üzerine ku- anayasa” adı altında hayallerine tarma çareleri, düşünce üretimini ol- ri elbette inandırıcı olmamaktadır. Onların rulmamıştır. Ancak Cumhuriyetin, Yusuf Akçura tarafından erişmek istemektedir. asıl hedefi, akıllarından hiç çıkarmadıkla- dukça verimli hale getirmiştir. Anadolu insanına indirgenmiş, ırka dile getirilen Osmanlıcılık ve Kabaca çizdiğimiz bu tarihsel ar- rı, şimdilerde “yeni Osmanlıcılık” olarak O dönemde yaşanan tartışmala- dayalı olmayan, ulus ve yurt sevgi- İslamcılık akımları ise Osmanlı ka plan unutulur ve mevcut iktidarın tanımlanan Osmanlıcılık ve İslamcılıktır. rın bir özeti sayılabilecek Yusuf sine dayalı bir Türkçülükle, Batıcı- İmparatorluğu dağılmış olmasına zihin yapısı ve hedefleri doğru şekil- Akçura’nın “Üç Tarzı Siyaset” (1904) karşın Cumhuriyetin antitezi fikirler lığın (çağdaş uygarlığın) harman- de deşifre edilmezse, Türkiye’de olup Hedefte CHP var adlı makalesi bu anlamda oldukça lanmasından üretilmiş yeni bir kül- olarak kendilerini bugüne kadar bitenleri anlamak ve önem sırasına Son dönem tutuklamaları ve yargı üze- önemlidir. Akçura makalesinde, iz- tür temeli üzerinde, laik bir Cum- taşımıştır. Bu akımların temsilcileri koymak olanaklı olamaz. rinden yürütülen “operasyonun” asıl hede- lenebilecek siyaset tarzlarını olumlu huriyet olarak inşa edildiği açıktır. modern Türkiye’yi bir türlü içine Biz, daha demokratik ve “sivil” fi ise laik, demokratik Cumhuriyettir. Do- ve olumsuz yönleriyle, Osmanlıcılık, Böyle bir inşa sürecinin temel sindirememiş, 1950’li yıllardan anayasa taleplerinin, iç barışı güçlen- layısıyla bu yolda ayak bağı olanlar bir bir saf dışı bırakılıyor. Direnç noktaları ola- rak görülen Ekrem İmamoğlu, Selahattin Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran kitaplar... Demirtaş, Can Atalay, belediye başkanları, gazeteciler bu amaçla tutuklanıyor. Top- lumsal karşılığı olduğu bilinen bu figürle- rin tasfiyesinin mümkün olduğu görüldük- çe asıl hedef olan, Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’ye sıranın geleceği çok açıktı. Bu çerçevede kendi çamurunda debele- nen bazılarının CHP’ye açtıkları davalarla yeni Osmanlıcıların ekmeğine yağ sürdük- lerini kavrayamadıkları anlaşılıyor. Karga- şadan öteye bir sonuç vermeyecek bu da- valaşma süreci, üstelik yargının içinde ol- duğu güven vermeyen hal dikkate alındı- ğında “seni kimseye yar etmem” avamlı- ğından başka bir anlam taşımamaktadır. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (AHM) açılan ve 4/5 Kasım 2023 tarihinde yapılan 38. olağan kongrede alınan kararların tümünün iptali istenilen dava, bu konuda uzman hukukçuların da belirttiği üzere, iki açıdan yanlıştır: 13,5x21 / İnceleme / 382 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 104 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 184 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 232 sayfa l Siyasi Partiler Kanunu’nun (SPK) 21. maddesine göre seçimler seçim kurulları- nın gözetiminde yapıldığından seçim ku- rulunun kararlarının iptali adliye mahke- melerinden istenemez, l Yine SPK, m.121 gereğince her ne ka- dar TMK ve Dernekler Kanunu hükümle- rinin siyasi partiler hakkında da uygula- nacağı belirtilmiş ise de madde hükmün- de, “... bu kanuna aykırı olmayan hüküm- leri...” uygulanır dendiğinden Dernekler Kanunu’na göre açılmış davada kongre seçim sonucunun iptali istenemeyecek- tir. Çünkü seçim kurullarının kararları- na karşı görevli ve yetkili son merci Yük- sek Seçim Kurulu’dur. Kongrenin seçim sonuçları seçim kurulları tarafından tes- cil edildiğinden, asliye hukuk mahkeme- si kararıyla bu sonucu ortadan kaldırmak olanaklı gözükmemektedir. Kaldı ki daha sonra yapılan olağanüstü kongre ile se- 13,5x21 / İnceleme / 271 sayfa 13,5x21 / Araştırma / 376 sayfa 12,5x19,5 / Roman / 183 sayfa 13,5x21 / Gez‰ / 176 sayfa çim yenilenmiş, kurullar yeniden seçil- miştir. Bu kongrenin genel başkan dave- tiyle toplanmış olmasının da sonuca etki- si bulunmadığı baskın bir görüştür. Bitmeyen dava KORKUT ERKAN-NURHAN ERKAN-MURAT SELAM Ceza davasına gelince, iddianame söy- lentiye dayalıdır. İddianamenin eki olan belgeler içinde somut durumlar varsa, bu CUMHURİYET GAZETESİ ÖNCÜLÜĞÜNDE YAPILAN somut eylemlerin iddianame içinde yer al- ması gerekirdi. Çünkü CMK 225/1. madde gereğince hüküm ancak iddianamede be- lirtilen fiil ve fail hakkında verilmektedir. ZAFER ANITI Ayrıca, bizce dava doğru mahkemede, doğ- ru yasa hükmüne göre açılmış ancak mah- keme hakimi görevsizlik kararı vererek Yapımında Cumhuryet gazetesnn ve Yunus Nad’nn öncülük ettğ, ulusal yanlış bir yönlendirme yapmıştır. egemenlğn br düş olmaktan çıkarak eyleme dönüştüğünün, “kuvveden fle” Eğer 42. AHM hâkimi ceza davasını bek- çıkarıldığının sembolü… zafern smges… Genç Cumhuryet’n kuruluşu sırasında letici mesele yaparsa (ki iddia edilen so- sömürgeclğe karşı grştğ savaşımın, kurtuluştan sonra se karanlığı ve gerclğ mut olguların belirlenmesi bakımından bu yenme hedefnn görsel anlatımı… gereklidir) bitmeyen bir dava ile karşı kar- Cumhuryet Ktapları olarak, Türk Tanıtma Vakfı’nın ve Koleksyoncular Derneğ’nn şıyayız demektir. Dolayısıyla sonuç olarak değerl katkılarıyla yayımladığımız Zafer Anıtı ktabını Türk okurunun beğensne neresinden tutulursa elde kalan bir hu- sunmanın kıvancını yaşıyoruz. kuksuzluk ortaya çıkmaktadır. Bu davalaşma süreci, kişilerin ancak boyları kadar bir ufku görebildiğinin en 21x29,5 / İnceleme / 164 sayfa güzel örneğidir. Ülke gündeminden etkilenen, sesini ve sözünü esirgemeyenler olarak bizlerin de bu davalar karşısında söyleyecek sözü olmalıdır: Önce davayı açanlara; dinle küçük adam! Davanı Cumhuriyete karşı açtığının farkında dahi değilsin, sonrası için pusuda bekliyorsun ama bütün çıplaklığınla ortadasın! Mahkemeye de sözümüz olmalı; yargının görevi kargaşa yaratmak değil, sorunları çözüme ulaştırmaktır. Adaletli bir karar, sonucu itibarıyla kargaşa yaratan bir karar olamaz. Böyle bir kargaşadan yarar umanlara hizmet etmek başlı başına hukuksuzluktur. Kuşkusuz CHP yönetimine de sözümüz var; attığınız her adımın stratejik anlamını ve önemini hesaplayarak atmazsanız, CHP kurumsal kimliğini kişilerin isimleri arkasına saklarsanız, Cumhuriyete sahip çıkamazsınız. Cumhuriyet de size sahip çıkmaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle