Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uluslararası Altın Portakal
Film Festivali’nde merakla
beklenen filmler gösterildi
l l l
Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına
l
Reklam Genel Müdürü
l l
Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan
l
Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş
ALEV COŞKUN
l Evsun Sinem Alkan
Fotoğraf: Uğur Demir l
Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım
1 KASIM 2025 SAYI: 36547
l
Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara
Reklam Yönetimi: Yenigün
l
Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen
Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş
l
mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam
Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST.
Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel
Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25.
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64
Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs
Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul
l
Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi
e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat)
Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.),
no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.
Yazıişleri Müdürleri
l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara
Faks: (0212) 251 98 68
Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur,
Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3
Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma-
Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr
Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen, Mine Esen, Özlem Yüzak
dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.
Yorgos l anthimos’un
‘Vali
‘Bugonia’ ile Julia
Hanım’
Ducournau’nun ‘a lpha’
aslı
Insan
selçuk
filmleri gösterimde
belgeseli
Muğla’da
Lale Aytaman, Ahmet Aras
gösterildi
dünyanın
Muğla Büyükşehir cumhurbaşkanlarımız
Belediyesi’nin katkılarıyla olur” dedi.
hazırlanan, Türkiye’nin
‘Cumhuriyete
ilk kadın valisi l ale
Aytaman’ın yaşamını borçluyuz’
Bugonia
konu alan “Vali h anım”
Belgeselin başrolü kurdudur
belgeseli, ilk kez Gazi
Türkiye’nin ilk kadın
Mustafa kemal Atatürk
valisi l ale Aytaman ise
orgos Lanthimos inanırlar. Amatör arıcı gerçeğe dönüşebileceğini, çağda yaşıyoruz. Filmin mantığı
kültür Merkezi’nde
“Muğla’ya 1991 yılında ayak
denince aklımıza Teddy ile kuzeni Don, bir gerçeklik bizden kaçtığında absürtlük noktasına kadar
gösterildi. Cumhuriyetin
bastığımda hissettiğim
102. yılı etkinlikleri Yhemen büyüleyici, ilaç firmasının yüksek inanmak istediğimize inanırız zorluyor, asla yargılamıyor” der
heyecanı ve gururu şu
kapsamında yapılan
anda yeniden yaşıyorum. boğucu, şiddetli, rahatsız edici seviyedeki CEO’su Michelle mesajını verir. Görüntü Lanthimos. Zıtlıkları mükemmel
galada konuşan başkan
Başarmalıydım, çünkü
filmler gelir. Son filminin adı Fuller’i kaçırırlar. Michelle, yönetmeni Robbie Ryan’ın şekilde harmanlar, çizgileri
Ahmet Aras, “ilk kadın
arkamdan kadınların
“Bugonia”, arıların ineklerin Andromeda gezegeninden toplantı odaları buz gibi doğa bulanıklaştırır, türleri karıştırır,
valimiz l ale Aytaman’ın
gelmesini istiyordum.
leşlerinden oluştuğuna inanan Dünya’ya gelmiştir. Lanthimos, manzaralarının tam karşıtıdır. filmi çelişkilerle dolu canlı,
Muğla’da göreve başlaması
kadın da erkek de bu
antik bir söylemdir. Bu sözcük izleyiciyi tecrit, komplo Film beklentilerimizle gayet enerjik, tuhaf, kimseyi memnun
bizim için çok büyük bir
Cumhuriyete çok şey
temayı gayet iyi açıklar: teorileri, kapitalizm, ekokırım, güzel oynar. Karakterleri etmeye çalışmayan, sınırsız
gurur kaynağı. ilk olan çok
borçluyuz. n e zaman
Gerçeği görmemizi engelleyen psikoz, paranoya, çılgınlığın yargıladıktan sonra onların yaratıcılığıyla büyüleyen bir
izlenir ama l ale valim tüm
kadın ve erkek el ele
mantıksız inanç. derinliklerine, ortak gerçeğe korkularını, aşırılıklarını çalışmadır. Gözde oyuncuları
önyargıları kırarak diğer
verirsek işte o zaman
Açılışta gördüğümüz dönüşmüş kişisel sanrıların anlamaya başlarız, empati- Emma Stone, Jesse Plemons’la
bütün kentlerimizdeki
milletimizin üzerinde
kırılgan ve çalışkan arılar tiksinti, anlayış-reddetme yeniden birliktedir. Stone aynı
valilerimizin de önünü içine sokar. Sosyal ağlar,
bir millet göremiyorum.
açmıştır. Valimiz sadece çökmekte olan dünyamızı arasında Lanthimos zamanda yapımcıdır. Öteki
istiklal Savaşı’nı da böyle çarpıtılmış bilgiler insanları
vali olarak kalmadı hemen
kazanmıştık. Atatürk yansıtır. Güney Koreli Jang oyuncularını rahatsız edici rollerde Aidan Delbis, Stavros
tümüyle mantıksız şeyleri
ardından parlamenter
o ruhu yakalamıştı;
Joon-Hwan’ın kült filmi “Yeşil bölgelere sokar, kusursuz Halkias, Alicia Silverstone
inanmaya yöneltir.
olarak da görev yaptı.
biz de o ruhu yeniden
Gezegeni Kurtarın!”dan (2003) oyunculuklar aramaz, tam yer alır. Jersin Fendrix’in
Umarım bundan sonra
yakalamalıyız” diye
Herkesin kendi gerçeği
yönetmenin yeniden sinemaya aksine kusurlar, kararsızlık müziği, James Price’ın yapım
da daha çok kadın
konuştu. l Cumhuriyet/
Kara komedi-psikolojik
uyarladığı Bugonia’da komplo onun için daha değerlidir. tasarımları etkileyicidir, ses
valilerimiz, bakanlarımız,
İZMİR
gerilim-bilimkurgu-
teorisyenleri Teddy ile Don, Günümüzü, toplumu, bilginin tasarımı minimalist ama
melodram türleri arasında
uzaylıların arı kovanlarını güdümlenmesini, sosyal ağları serttir. Bugonia, mantık dışı bir
muratbeser034@gmail.com
gidip gelen öykü toplumsal
bozarak insanlığı yok etmek sorgular. “Herkesin kendi olay değil, tümüyle çağımızın
paranoyanın ortak bir
için harekete geçtiklerine gerçekliğini kurabildiği bir yansımasıdır.
“Grave” ve “Titane” filmlerinden kurtarmaya çalışan anne, kızı için travmasıdır. Göçmen aile için
Sansar Salvo
Yas tutmanın
sonra Julia Ducournau bedenleri, hem koruyucu hem boğucu bir her şey zordur. Anne sıradan bir
dönüşümleri keşfetmeyi otoritedir. Taş hastalığı travmalı aile olmak ister, kızı korkmuştur,
‘Seremoni efendisi’
zorluğu
sürdürüyor. 1980’lerin ortasında 13 belleğin metaforudur, simgesel aile kozası prangaya dönüşür,
yaşındaki Alpha, bekâr annesiyle katmanlar biriktirir: Cansız Berberi inançları anneyi, kardeşini
(Ateş Müzik Film)
yaşayan hareketli bir ergendir. Bir beden, yaşam suyu, sığınılan boğar. h astalık yalnızlığın acısını,
Hİp-Hop camiamızın tar - na karakterini veren şeyler-
partide yaptırdığı dövme yaşamını çocukluk, tutsak eden anne. korkunun bulaşıcılığını, farklılığın
tışmasız Can yücel’i San- den biri de bazı sözcükleri
altüst eder. Doktor annesi Geçmişi kayıplar ve travmalarla damgalanmasını simgeler. Olaylar
sar Salvo; galiz küfürlerle peltek telaffuz ediyor olma-
testlerden sonra kızının virüs dolu bir aile nasıl ayakta kalabilir? şimdiki zaman, bellek, sanrılardan
dolu ağzıyla bir dönem için sıydı. Ancak bu durum par-
kaptığını anlar. h astaneler taş yönetmen travmaların acılarına oluşur, başta Amin olmak üzere
Underground’ın dibi, Gang- çalarına duygusal ve psiko-
hastalığına yakalanmış insanlarla doğru düşsel bir iniş yapar. karakterler, olaylar Alpha’nın
sta tarzının hası... en iyi işle- lojik bir ton çalıyordu. “Sere-
doludur. Okulda Alpha’nın bedeni Alpha aynı zamanda bir sevgi zihinsel yansımalarıdır. Tahar
rinden biri olan, 2009 yılın- moni efendisi” ile ciddi bir çı-
sürekli kanar, arkadaşları onu öyküsüdür, anne erkek kardeşini, r ahim, Golshifteh Farahani,
da henüz sadece 20 yaşın- kış şansı yakalayan Salvo, al-
dışlar, odasını bağımlı dayısı Alpha dayısını çok sever. Sevdiğini Mélissa Boros’un oynadığı
dayken CD formatında çıkar- bümün ardından lenf kan-
Amin’le paylaşır. kaybetme korkusu üstünedir, dramatik gerilim yas tutmanın ne
dığı “Seremoni efendisi” al- serine yakalanmış, neyse ki
h astanede ağır hastaları 2010-20 doğumlu kuşağın denli zor olduğunu betimler.
bümü şimdi ilk kez plak ola- melun hastalığı atlatmıştı.
Alpha
rak basıldı. Scratch’leri yasin Ölmez,
Sansar Salvo, bu albümü gitarları Melih Bertan tara-
çıkardığında camiada en çok fından üstlenilen, dokuzu
ilgi gören isimlerden biriydi. düet olmak üzere 14 şarkı-
yanı sıra son derece de üret- dan oluşan “Seremoni efen-
kendi. kadıköy’ün Merdiven disi”, Salvo’nun en oturak-
Annelik hikâyeleri
Tayfa’sı içinde şehrin iki ya- lı dönemini temsil etmek-
kasını bir araya getirmeye le birlikte, Türkçe r ap tarihi-
yoluyla çocuk sahibi olmak
Meh Met s . aM an
çalışan bir neferdi. Duygusal mizin en damıtılmış örnek-
istemeleri, ardından patlayan
bir arka planın üzerinde yük- lerinden biri olarak halen
u yıl 62’ncisi düzenlenen
Ukrayna-r usya Savaşı’nın getirdiği
selen sert sözlerle dikkat çe- ehemmiyetini korumakta.
BUluslararası Altın Portakal
bazı zorunluluklar üzerine ülkesine
ken Salvo’nun, okuma tarzı- Old-school-rap ruhu adına...
Film Festivali’nin 7’nci gününde
dönmesi gerekliliği çerçevesinde;
gösterilen ulusal uzun metraj film
kayıp, yas, aile ilişkileri, annelik
Cemiyette Pişiyorum ‘endüstri’
kategorisindeki eserler dikkat
kavramı, aidiyet gibi kavramları
çekiciydi. Festival kapsamında
ele alıyor. Bir yol filmi erken kış;
Karaba Ta K misali feleğin birkaç çem-
bir görünüp bir kaybo- berinden daha geç- önceki gün yönetmenliğini ve yönetmenin Sonbahar ve Babamın
lan, adımlarını seyrek miş ve nispeten ke- senaristliğini ensar Altay’ın yaptığı Bağlaması filmleriyle estetik açıdan
atan, ama varlığını 25 male ermiş olgun
“kanto” ile Özcan Alper’in yönettiği benzerlikleri de dikkat
yıldan beri sürdürmeyi insan profili çizi-
ve senaryosunu Uğur Aydedim ile Kanto çekiyor.
Erken Kış
başaran punk toplulu- yorlar. Şarkılarında
birlikte yazdığı “erken kış” filmleri Gösterim sonrası
ğumuz Cemiyette Pi- ele aldıkları yalnız-
izleyiciyle buluştu. sonrası düzenlenen söyleşide, yapılan söyleşide Alper,
şiyorum. Sürpriz oldu, lık, yabancılaşma ve
Japonya’da yaşadığı süre boyunca
“Savaşı yaşayan, kendini
takipçilerinin bir albüm umu- sosyal adaletsizlik temalarını,
Yalnızlığa itilmek
oradaki bazı yaşlı insanların köşeye
köksüz, yersiz ve yurtsuz
du yokken geldi “endüstri”. duygusal bir örtünün altında
kanto, yıllarını ailesine adayarak itilip yalnız ölüme terk edildiğine
hisseden insanları
Uzun zamandır sadece ara- işliyorlar ama ta ezelden beri
geçiren ve nihayet düzenli bir işe şahit olduğunu dile getirerek “h em
işlemeye çalıştık. Filmde
lıklı konserlerde görünen, gi- sahip oldukları eleştirel alay-
başlamak üzere olan Sude’nin, kişisel hem de yönetmen olarak
sosyolojik olarak çok fazla
cılık tavrını, o acımasız ironiyi
tar-vokalde Tolga Can Saygılı,
kayınvalidesinin gizemli bir şekilde dünyayı ve toplumu izlemeye
olan ama dünyada çok
basta Ali Özdemir’den oluşan elden hiç bırakmıyorlar.
ortadan kaybolması sonrası çalışıyorum. Şimdi toplum olarak
konuşulmayan ve gün
Öğütücü bir sistemin için-
Cemiyette Pişiyorum’a, yedin-
yıllardır üzeri örtülen sırların gün bizim de oraya doğru gittiğimizi,
geçtikçe artan taşıyıcı anneliği
ci stüdyo albümlerinde davul- de parçalanan bireylerin
yüzüne çıkmasına odaklanıyor. yalnızlığa itildiğimizi görüyorum. Alper’in ilk kez görücüye çıkan yeni
işledik. Burada insan bedeninin
hikâyelerini enerjik bir sound
cu emre yıldız eşlik ediyor.
eşi ile annesinin arasında kalan ve Burada bir sorun var ve onu ortaya filmine adeta akın etti.
vahşi kapitalizm tarafından nasıl
“endüstri”, aradan geçen eşliğinde anlatan “endüstri”,
demans hastası annesine bakmaya koymaya çalıştım” dedi. Film, istanbul’da bir fabrika
sömürüldüğünü görüyoruz”
bir isyan manifestosu. Punk-
zaman zarfında Cemiyette
müdürü olan Ferhat (Timuçin
çalışan ilyas’ın da (Sinan Albayrak) ifadelerini kullanarak filmlerinde
Pişiyorum’un kendini tekrar çısınız ya da değilsiniz, ehem-
Taşıyıcı annelik
esen) ve bir banka müdürü olan
miyeti yok; “endüstri” albü- hikâyesi aynı zamanda... Sevgi, toplumsal olayları daha çok
etmediğinin göstergesi. Bura-
da biraz daha yoğun bir mü- mü bu toplumda acıyı gör- fedakârlık, aile ilişkileri üzerine Festivalin merakla beklenen h andan’ın, Gürcü ve Ukrayna bireysel hikâyelere indirgeyerek
müş, tatmış, ruhu ve vicdanı
zikal atmosfer yaratıyor, şar- temposu yüksek bir film kanto. filmleri arasında “ erken kış” filmi kökenli bir sanatçı olan l ia ile anlatmaya çalıştığını da sözlerine
kı sözlerinde de eskiye oranla bulunan herkese münasip...
Filmin yönetmeni Altay, gösterim yer alıyordu. Antalyalılar, Özcan (l eyla Tanlar) taşıyıcı annelik ekledi. l a NTa LYa
umhuriyet’in 102. Yılında Büyüklere, komşulara, arkadaşlara, olduğunu; Cumhuriyetin verdiği bu
Cumhuriyet:
Anılarımız (Haz. Gülseren öğretmene, doktora saygı göstermeyi, şansı kullanan bir çocuğun kendisini,
CÜnsün Engin, İzan Yay.) adlı
temiz giyinmeyi, üretime katılmayı çevresini değiştirme gücüyle dolduğunu,
kitapta yer alan “Cumhuriyet insan (çocukluğum boyunca yaz tatillerine hep
çağdaşlaşmanın bir yurttaşı olduğunu
İnsan olmanın
olmanın yolunu yordamını öğretti” çalışırdım bir yerlerde) hep Cumhuriyetin
öğrendim.
başlıklı yazımdan aktarıyorum: değerleri olarak öğretti çocukluğumda Cumhuriyetin öğretmenleri bana
yolu
annemle babam. ve tabii tüm arkadaşlarıma insanlık
Evimizde kediler, bahçemizde
değerlerini, onları korumak için gerekirse
Cumhuriyet annedir yaşamımın vazgeçilmezi olan yurtseverlik
kitaplarda dünyaların gizlendiğini,
köpekler oldu hep, hayvan sevgisini
bilincimin temellerini oluşturdu. bedeller ödeneceğini öğretti.
Cumhuriyet deyince aklıma
onları keşfetmenin güzelliğini öğretti.
çocukluğumda öğrendim.
Her gün Ulus ve Cumhuriyet Öğretmenliğin onurunu korumanın
çocukluğum; Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan
Masal kahramanlarının ulaşmaya
Cumhuriyetin bir insanın çocukluğu
gazetelerini okuyan, eve gelince bana görevim olduğunu; kimsenin önünde
Anadolu’ya, Zile’nin köylerine göçmüş iki
çalıştığı amaçlarını çağdaşlaştırarak düş
olduğunu düşünüyor, ben fark etmeden
köşe yazılarını sesli sesli okutan,
eğilmemeyi, adaletsizliğe, haksızlığa,
sülalenin çocukları olan annemle babam,
gücümün sınırlarını genişletti.
yüreğimde büyüyen Cumhuriyet “çocuk
akşamları “ajans” haberlerini pür dikkat
yanlışlıklara karşı durmayı; Aydınlanmanın,
çocukluğum, öğretmenlerim geliyor.
İşte bunun için, tüm insanlarını
bayramı”dır, çocukluktur diyorum.
dinleyen, beni ilk mitinglere götüren
hümanizmanın, yurtseverliğin, ilerlemenin,
Bir Kurtuluş Savaşı gazisinin kızı olan
“yurttaş” kimliğinde bütünleştiren, kadınla
babamı, yetim bir çocuğu parasız yatılı
çağdaşlaşmanın, özgürlüğün ne olduğunu
annem, ilkokulu ve biçki dikiş kursunu
erkeğin eşit olduğu bilincini haykıran ve
olarak Adana Ziraat Okulu’nda okutarak
Cumhuriyet öğretmendir öğretti.
bitirdikten sonra evlendiği babamla
aynı zamanda bir “kadın devrimi” olan
yurtsever, halkçı, bilinçli bir makinist
Daha sonraki Gazi Eğitim Enstitüsü
Kırşehir’e Malya Devlet Üretme Çiftliği’ne, Bende okuma sevgisini, kitapların
Cumhuriyet, benim için annedir.
ve çağdaş bir yurttaş yapan “yurttaşlık
yıllarım, devrimci öğrenciliğim,
oradan da Yerköy’e göçmüşler. değerini, dil bilincini başlatan ve geliştiren
devrimi” Cumhuriyetin benim için baba
hapisliklerim, öğretmenliğim, öğretmen
Çocukluğunda Zile istasyonunda öğretmenlerimi düşününce benim için
olmasından daha doğal ne olabilir.
Cumhuriyet babadır
Atatürk’ü gördüğünü, ona el salladığını Cumhuriyetin özgür düşünce olduğunu, örgütçülüğüm, yayıncılığım, yazarlığım
hep anlatan annem, altı çocuğunu genç Ülkemizle ve tarihimizle ilgili 27 öğretmen olduğunu düşündüm hep. boyunca da “gençlik devrimi”, “eğitim
Cumhuriyet çocukluktur
yaşında dul kalmasına karşın, terzilik Mayıs öncesini yoğun olarak yaşayan Tokat İlköğretmen Okulu’nda devrimi” olan Cumhuriyet; öğretmeye,
babamdan öğrendiklerim, dedemden
yaparak ve Cumhuriyetin değerleriyle Yerköy’deki çocukluğumda kişiliğimin Cumhuriyetin, yoksul bir Anadolu beni insan kılmaya devam etti.
dinlediğim Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Çünkü Cumhuriyet insan olmanın
besleyerek büyüttü. temellerini oluşturan anılarımla büyüttüm çocuğuna okuma, öğretmen olma, insan
Ninniler söyledi, masallar anlattı, Devrimleri anılarının üstünde yükselerek yüreğimde Cumhuriyeti. olma fırsatının yenileşme, çağdaşlaşma yoluydu.

