Katalog

Sağnak 29 EKİM 2025 ÇARŞAMBA 6 HABER Casusluk soruşturmasının merkezindeki Hüseyin Gün’ün ilk ifadesi tartışma yarattı İmamoğlu unutulmuş! Cumhuriyetçi stanbul Büyükşehir Belediye “Seçimlerle alakalı herhangi bir ‘Halk gerçek suçluyu biliyor’ (İBB) başkanı ve CHP’nin şekilde Merdan Yanardağ ya da bir geçinenler ve Seçilmiş IBB Başkanı Ekrem İcumhurbaşkanı adayı Ekrem başka şahsa para göndermedim” Imamoğlu’nun “casusluk” İmamoğlu ile birlikte Tele1 dedi. Gün, 25 Ekim’deki son etkin soruşturması kapsamında gerçekler! Genel Yayın Yönetmeni Merdan pişmanlık ifadesinde de Yanardağ’a tutuklama kararı Yanardağ ve İmamoğlu’nun yalnızca manevi annesi Seher çıkması Trabzon’da protesto n hafif rüzgârdan bile edildi. Demokrasi yürüyüşüne korunması lazım gelen yeni  kampanya danışmanı Necati Alaçam’ın tanışıklığı sebebiyle çok sayıda yurttaş katıldı. “E doğmuş yavrunun, onu  Özkan’ın tutuklandığı “casusluk” zor şartlar altında yayın yaptığı Eylemde konuşan CHP Trabzon beslediğini söyleyenler tarafından  soruşturmasına ilişkin tartışmalar ve yurttaş olarak manevi destek Il Başkanı Mustafa Bak, “Halk böyle hırpalanması caiz miydi?” devam ediyor. biliyor: Gerçek suçlu kimdir, sağlamak istediği için şoförler Bu soru, Mustafa Kemal Atatürk’e iftiraya uğrayan kimdir. Bir kişi Muhalefetin yöneltilen aracılığıyla elden ufak bağış ait. (Nutuk, Kaynak Yayınları, Kasım değil, bir halk hedef alınmıştır. 2016, s.615) “Yeni doğmuş yavru” suçlamalara karşı tepkisi paraları yolladığını söylemişti. Bu bir siyasi hesaplaşmadır; dediği, bir yönetim şekli olarak 29 sürerken soruşturmanın sandıkta kaybettikleri Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyettir. TGRT ve Emniyet ayrıntısı meşruiyeti, mahkeme merkezindeki isim ENGİN DENİZ Bu nitelemenin, cumhuriyet ilan salonlarında kazanabileceklerini Gün’e verdiği ifadede ilk İPEK Hüseyin Gün’ün, edilmeden önce 29 Ekim günü sananların çaresizliğidir” dedi. olarak özgeçmişi, seyahatleri ve tutuklanmadan önce öğleden sonra Meclis’te toplanan özel yaşamındaki bazı isimlerle Mücahid Ören’in kendisinden 3 Temmuz’da Emniyet’te verdiği Halk Fırkası genel kurulunda konuşan Abdurrahman Şeref Bey’in şu sahte bir Twitter (X) hesabı ile ilgili ifadede ilginç ayrıntılara rastlandı. yaptığı görüşmelerin soruldu. 9 kişiye adli kontrol sözlerine atıf yaptığı tahmin edilebilir: araştırma yapmasını söylemesi Gün’e 25 Ekim’de verdiği son Daha sonra ise FETÖ ve PKK gibi “‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ oldu. Gün’ün ilk ifadesi kapsamında etkin pişmanlık ifadesinde Ekrem terör örgütlerinin üyesi olduğu IBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından dedikten sonra, kime sorarsanız  dönemin AKP milletvekili Mehmet İmamoğlu ve Necati Özkan ile ilgili belirlenen farklı isimlerle yaptığı kurulduğu iddia edilen “çıkar amaçlı sorunuz, bu, cumhuriyettir. Doğan  Sekmen’in talebiyle Emniyet sorular sorulurken 3 Temmuz tarihli görüşmeler soru olarak yöneltildi. suç örgütü”ne ilişkin yürütülen çocuğun adıdır. Ama bu bazılarına hoş  soruşturmada, “İstanbul Senin” gelmemiş, varsın gelmesin.” (s. 612) ilk ifadesinde ne İmamoğlu ne de Gün’e ait olduğu öne sürülen dijital Genel Müdürlüğü’nde Fuat Avni 1923’te yeni doğan çocuğu uygulaması üzerinden “milyonlarca materyallerde Gün’ün yaptığı bazı hesabının tespiti için sunum yaptığı Özkan hakkında herhangi bir soru rüzgârda bırakanların derdi hilafeti vatandaşın verilerinin sızdırıldığı” sosyal medya paylaşımları, bazı da ifade tutanağına yansıdı. Gün yöneltilmediği ortaya çıktı. korumaktı; bugün 102 yaşındaki iddiasıyla gözaltına alınan 15 kişiden yabancı siyasetçilere ait pasaport ifadesinde ayrıca, 2010’da Londra’da Gün’e ilk ifadesinde, soruşturma çınara fırtınada darbe indirenlerin 6’sı tutuklandı, 9’u ise adli kontrolle görselleri ile birlikte FETÖ ve düzenlenen “Yükselen Türkiye” kapsamında İmamoğlu ve Özkan derdi ise Türkiye’yi emperyalizmin serbest bırakıldı. Başsavcılıktan yapılan güdümünde konfederasyona Redhack ile ilgili içerikler de yine toplantısını organize ettiğini ve ile beraber tutuklanan Merdan açıklamada yine “Ekrem İmamoğlu çıkar sürükleyecek bir sürece sokmak. Gün’e soru olarak yöneltildi. Gün’ün “Lordlar Kamarası’nı açtıran tek Yanardağ ile ilgili olarak ise yalnızca amaçlı suçörgütü” ifadeleri kullanıldı. şoförünün beyanları soruldu. Gün ifadesinde dikkat çekici bir kesim Türk” olduğunu öne sürmesi dikkat Yeni Osmanlıcılık ve l BATUHAN SERIM/ISTANBUL ise şoförünün iddialarını reddederek de TGRT kanalının sahibi Ahmet çekti. l İSTANBUL ümmetçilik hayalleri 1923’te hilafete sarılarak cumhuriyeti daha doğarken boğmaya çalışanlara karşı Mustafa Kemal’in mücadelesini ‘HALKIN DIRENIŞI KAYYUM OLASILIĞINI BITIRDI’ bilmeyenler ya da ona karşı olanlar, 2025’te canlandırdıkları yeni Osmanlıcılık ve ümmet hayaliyle CHP Genel Başkanı Özgür Özel, diğer siyasi partilerle dayanışmayı da hem de genel olarak kamuoyundaki Türkiye’nin zeminini kaydırmak için partisinin cumhurbaşkanı adayı sürdürmek için birtakım görüşmeler, bu konudaki tepkiler ortadan kaldırdı” çabalıyor. Ekrem İmamoğlu’nun casusluk tasarımlar geliştiriyoruz” dedi. ifadelerini kullandı. Oysa Atatürk’ün “hilafet makamına  suçlamasıyla yeniden tutuklanmasının Özel, İmamoğlu’nun casusluktan CHP, İBB Başkanı İmamoğlu’nun dört elle sarılmak mecburiyetinde  ardından partisinin stratejisine tutuklanmasının ardından gündeme tutuklanmasının ardından başlattığı bulunan bir idare şeklinin, bir  ilişkin konuştu. Özel, “Yeni bir perde gelen İBB’ye kayyum atanması “Millet iradesine sahip çıkıyor” cumhuriyet şekli olamayacağını  açıyorlar. Mücadeleyi gevşetemeyiz. olasılığına dair şunları söyledi: mitinglerinin 65’incisini İstanbul anlayabilmek için de büyük bir  Onlar da seviye yükseltiyorlar. Bir “Sevk maddesinde de tutuklama Esenyurt’ta yapacak. Saat 19.30’da zekâya lüzum olmadığını” söylemesi üst seviyeye taşıdılar saldırganlığı, maddesinde de terör suçu olmadığı başlayacak miting 30 Ekim Perşembe gibi bugün de yeni Osmanlıcılıkla iftirayı, zulmü. Biz de mücadeleyi bir için burada bir kayyum olasılığı falan günü belediye başkanı Ahmet palazlandırılan yayılmacılık ve üst seviyeye taşımak durumundayız. yok. Zaten kayyum olasılığını hem 19 Özer’in tutukluluğunun 1’inci yılında ümmetçilik ile cumhuriyetçiliğin birbirine zıt olduğunu anlayabilmek Bir yandan da muhalefeti Mart darbesinden sonra Saraçhane’deki Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda için büyük bir zekâya gerek yok! toplumsallaştırmayı başardığımız gibi, halkın büyük direnişi ortadan kaldırdı düzenlenecek. l ISTANBUL/Cumhuriyet Günümüzde siyasette kime sorsanız, kendisine cumhuriyetçi diyebilir. Nitekim çoğu, bugün Anıtkabir’e gidip ülkemizin kurucusuna saygı sunacak, TBMM’de kutlama resepsiyonuna katılacak. Ama her zamanki gibi gerçek, görünenlerden ibaret olmayacak. Kalemini yalnızca halkın yararı için kullanan gazeteciler ise o görüntülerin ardındaki gerçekleri halka açıklayacak. Bu noktada yine Nutuk’tan bir alıntıyla, Atatürk’ün de zamanında gerçekleri göstermek için nasıl çaba harcadığını anlatmak istiyorum. “Tanin başyazarı, kendisinin  cumhuriyetçi olduğunu ilan etmişti.  Fakat öyle bir cumhuriyetçi ki  cumhuriyet idaresinin başında halife  olarak Osmanlı hanedanı bulunacaktır.  Yoksa yapılan hareket akıl ve  hamiyet ile milliyet hissi ile zerre  kadar bağdaşmazmış... Hilafeti,  elimizden gitmesine zerre kadar imkân  kalmayacak surette muhafazaya  memur imişiz... Mevcudiyeti meydana  çıkan tertibat neticesiz kalsın imiş... Efendiler, bu yazıların manası ve  bu değerlendirmelerden maksat  ne olduğu bugün kolaylıkla  anlaşılmaktadır. Gelecek nesillerin,  Türkiye’de cumhuriyetin ilanı günü,  ona en merhametsiz bir surette hücum  edenlerin başında, cumhuriyetçiyim  iddiasında bulunanların yer aldığını  görerek hayrette kalacağını asla  farz etmeyiniz. Bilakis, Türkiye’nin  aydın ve cumhuriyetçi evlatları, böyle  cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakiki  zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç de  tereddüt etmeyeceklerdir.” (s. 623) Öyleyse... 1923 Devriminin niteliği ve ilkeleri göz önünde bulundurulduğunda; “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesini ayaklar altına alıp TBMM’yi CUMHURİYET bir partinin emrindeki onay kurumuna çevirenler... Tam bağımsızlık ilkesini unutup Türkiye’yi NATO’ya, AB’ye bağımlı hale getirenler... Emekçileri ezip kompradorları yüceltenler... Tarikatları ve cemaatleri destekleyenler... Devrim kanunu olan Öğretim Birliği Yasası’nı ve laikliği çiğneyenler... Öğretmenlerin yerlerde sürüklenip tekmelenmesine seyirci kalanlar... Cumhuriyetin tüm kamusal birikimini yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekenler... Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tapusu Lozan’ı hedefe koyanlar... TBMM çatısı altında DEM grubunda terörist başı Öcalan lehine slogan atılmasına sessiz kalırken “Mustafa  Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenleri ordudan atanlar cumhuriyetçi değildir! Evet, “cumhuriyetçi” geçinenlerin halkı nasıl aldattığını ortaya dökmek için bir an bile kuşku duymuyorum!