Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 2024 ÇARŞAMBA
8 yorum
Uğur Mumcu uyarmıştı
‘Türkiye bugün ayakta duruyorsa, Atatürk döneminde atılan temellerin sağlamlığı nedeniyle duruyor.’
demektir.” (Cumhuriyet, 6
(Uğur Mumcu, Cumhuriyet, 10 Şubat 1991)
Ocak 1981). Ona göre temeli
SINAN MEYDAN
“Kuvayı Milliye”ye dayanan
ilişkiye dikkat çekmişti: “İrtica başlıklı yazısında Türkiye
Atatürkçülüğün üç belirgin
Cumhuriyeti’nin adım adım
başlı başına bir sömürü
Tarihten
özelliği vardır: “1. Atatürkçü
kaynağıdır. Ekonomik nasıl dönüştürüldüğünü şöyle
antiemperyalisttir. 2. Atatürkçü
Günümüze
anlatmıştı:
sömürünün siyasi amaçlarla
devrimcidir. 3. Atatürkçü
perdelenmesi çoğu kez din “Bugün birçok rektör ve
laiktir.” Ayrıca Mumcu,
dekan, Türk-İslam Sentezi
sömürüsü ile ortaya çıkar.
Atatürkçülüğün, “Marksizmle ve
Dinsel sömürünün ardında ideolojisini yayan ‘Aydınlar
piyasa ekonomisi ile de ilgisi
Ocağı’ adlı derneğin
siyasi çarklar döndürülüyor.
yoktur” demişti. (Cumhuriyet, 11
üyesidirler. TRT, Türk-
(...) Yüzyıllarca süren bir
990’da Prof. Dr. Muammer Mayıs 1981)
İslam Sentezci görüşlerin
sömürüdür bu...” Ancak
Aksoy, Çetin Emeç, Turan Mumcu’ya göre “Kemalist
başlıca yayın organlarından
Mumcu, din sömürücülerinin
1Dursun ve Doç. Dr. Bahriye model, kendine özgü devrimci
biridir. Devlet bürokrasisinde
belli bir süre siyasi başarılar
Üçok öldürüldü. 1990, 1991, bir çizgiyi oluşturmaktadır.
köprübaşları imam hatip okulu
elde etseler de eninde sonunda
1992... Asker-sivil Atatürkçü Sanayileşmemiş, modern
çıkışlı memurlarca tutulmuştur.
kaybedeceklerini de yazmıştı:
yurtseverler öldürülmeye sınıfları oluşmamış, feodal
Zorunlu din derslerinde
“Dinsel sömürü kaynaklarına el
devam etti.
yapı içinde kapalı kalmış
din devleti propagandaları
atanlar zaman zaman siyasal
Uğur Mumcu, 24 Mayıs 1991 toplumsal yapıların bu az
yapılmakta, ‘birader vakıfları’
başarılar elde ederler. Yakın
tarihli “Tırmanıyor” başlıklı
gelişmişlik çemberini kırmaları
aracılığı ile ‘İslamcı gençlik
tarihimizde II. Abdülhamit’in,
yazısını da şöyle bitirmişti: için öngörülen siyasal
kuşağı’ yetiştirilmektedir.”
1950-1960 döneminde irtica
“Demek ki bu cinayetler
yönetim biçimine, evrensel
(Cumhuriyet, 9 Ocak 1987)
sakalını okşayan Menderes’in
ülke çapında planlı ve boyutlarda ‘Kemalist model’
1988’de “Tören
ve camilerde poz poz resimler
programlıdır... Görülüyor
diyoruz.” (Cumhuriyet, 10 Kasım
Atatürkçülüğü” başlıklı
çektiren Demirel’in bu yollarla
ki cinayetler bir takvime 1981)
yazısında “Atatürk’ün hilafeti
siyasal etkinliklerini artırdıkları
bağlanmıştır. Devlet, bu Mumcu, kendi ifadesiyle
bir çürük diş gibi söküp
bir gerçektir. Bunun yanında
cinayetler karşısında demeç “Sapına kadar Kemalist”ti. Ona
attığını”, bugün Atatürk’ün
bir gerçek daha var. ‘İrtica’,
vermekle meşgul; kanı yerde göre Mustafa Kemal Atatürk’ü
izinde olduğunu söyleyenlerin ise
din sömürüsüyle etkinlik
kalmayacak... Kanlar yerde savunmak her devrimci aydının
yasadışı tarikatlarla “inkılapçılık”
kazanmaya çalışanlara
kaldı ve kalıyor. Katiller namus borcuydu. (Devrim, 3
adına işbirliği yaptıklarını
hiçbir zaman ‘yar’ olmuyor.
serbest!”
Kasım 1970)
yazmıştı. (Cumhuriyet, 20 Mayıs
İşte Abdülhamit’in sonu.
1992’de Oramiral Kemal Mumcu’ya göre, Atatürk Uğur Mumcu diyor ki, “Cumhuriyet ne holding
1988)
İşte Menderes’in acıklı
Kayacan, evinde öldürüldü. merkezlerinde kurulmuştur, ne Dünya Bankası ofislerinde!
ilkelerinin temelinde laiklik
1990’da “Ayasofya” başlıklı
serüveni. İşte Demirel’in
Bunun üzerine Uğur Mumcu, 7 vardı. “Atatürk Yılında” Cumhuriyeti kuran Türkiye halkıdır. Kuvayı Milliye’dir,
yazısında Ayasofya’nın
düştüğü açmazlar...” Mumcu,
Ağustos 1992’de Cumhuriyet’te ulusal kongrelerdir, ordudur, meclistir.” (29 Ekim 1992)
başlıklı yazısında şöyle demişti:
camiye dönüştürülmek
yazısını şöyle bitirmişti:
“Acıya Tepkiler” başlıklı bir yazı “Laiklik, Atatürk ilkelerinin
istenmesinin “ibadet
“İrticayla oynayan ateşle
yazdı. O yazının son cümlesi de
temelini oluşturur. (...) Laikliğin
devlet eliyle kundaklandı” diye
Eski hamamlarda eski taslar
ihtiyacından” kaynaklan-
oynar. Bunun örneklerini
şöyleydi: “Ünlü aydınların, toplumu büyük kargaşalardan
yazmıştı. (Cumhuriyet, 23 kullanılmaktadır.” (Cumhuriyet,
madığını, “Atatürk’ün aldığı
yakın tarihimiz birçok kez
gazetecilerin, generallerin ve kör bağnazlıklardan
Temmuz 1992). “12 Eylül,
22 Nisan 1975)
bir kararı kaldırmak” amacı
kanıtlamıştır.” (Cumhuriyet, 10
‘Bugün öldürülme sırası bende kurtaran bir dünya görüşü
Atatürkçülüğün sahtesini 1976’da “Şu İşe Bakın”
taşıdığını belirterek “Amaç
Ocak 1979)
mi?’ diye düşündükleri ve olduğunu yaşanan her olay
resmi ideoloji yaptı” diye de
başlıklı yazısında Cumhuriyetin
İslamcı düşüncenin,
Mumcu, 1984’te “Böyle
sokak ortalarında ve evlerinde
ile yeniden öğreniyor ve
eklemişti. (Cumhuriyet, 5 Aralık nasıl kuşatıldığını şöyle
devlet eliyle laikliği
Başlar” başlıklı yazısında
birer birer kurşunlandıkları Atatürk’ün büyüklüğünü her
1992)
anlatmıştı: “Türkiye Cumhuriyeti
yenilgiye uğratmasıdır”
yine din sömürüsünden söz
bir ülkede devletin nerede
olayda yeniden anlıyoruz.
cephe ortaklığının elinde
demişti. (Cumhuriyet, 5 Ocak
etmişti: “Din sömürüsünün
olduğunu sormak istiyoruz.” (…) Yakın tarihimizde çok acı
Dinciliğe, irticaya adım adım geri gitmektedir.
1990).
sonu yoktur. Bu kapıyı bir kez
Uğur Mumcu, bu yazısından
örnekleriyle gördük ki laiklik
İç ve dış sömürünün ahtapot
Mumcu, 1990’da “Nereye”
karşı uyardı
açtınız mı, dince kutsal sayılan
yaklaşık altı ay sonra, 24 Ocak ilkesinden verilecek küçük,
kolları, dinsel sağ, saldırgan
başlıklı yazısında Türkiye’nin
Uğur Mumcu, 1967’de ne kadar kavram varsa siyaset
1993’te öldürüldü.
küçücük bir ödün, toplum için
ırkçılıkla birlikte anayasa
bugünlerini görmüşçesine laik
“Cumhuriyetin Yargıcı” başlıklı sahnesinin malzemeleri olur.
“Kanı yerde kalmayacak!” büyük ve onarılmaz yaralar
düzenini, Cumhuriyet ilkelerini
Cumhuriyetin bir din devletine
yazısında “Atatürk’ün çizdiği Bundan zarar görecek olan
diye demeç verdiler. Aradan 31 açmaktadır.” (Cumhuriyet, 31
yok etmenin yarışı içindedir.
dönüştürülmek istendiğini
ışıklı uygarlık yolu, bugün dinin kendisidir.” (Cumhuriyet,
yıl geçti. Kanı hâlâ yerde… Temmuz 1981)
31 Mart’ın kanlı kaldırımları
belirtmişti.
yabancı güçlerin ve dinsel 16 Mart 1984)
“Atatürk diktatördür!”
bugünlere kadar uzanmıştır. “İslam bankacılığı ile devletin
hezeyanların elbirliği ile Mumcu, 1986’da “İrtica Var
Kemalist Uğur Mumcu diyenlere “Demokrasinin yolu
Derviş Vahdeti’ler, Said-i
temel hukuksal düzeni din
bozulmuştur” diyerek tehlikeye mı?” başlıklı yazısında irticaya
Kemalizmden geçer” demişti.
Uğur Mumcu, 1967’de
Nursi’ler, Anzavur’lar birer birer kurallarına uyduruldu. Öğrenim
dikkat çekmişti. (Kim, 15 Eylül verilen tavizler sonunda gelinen
“Gerçek Uygarlık” başlıklı (Devrim, 9 Haziran 1970)
hortlayıp politika sahnesinde
Birliği Yasası göz göre
1967) noktaya dikkat çekmişti: “Bugün
Atatürk’e
yazısında Atatürk’ü, “Ezilen
yerlerini almışlardır. (...) göre çiğnendi. Zorunlu din
Mumcu birçok yazısında, tiyatro basıldı, yarın yasal
bir ulusun ezenlere karşı ve Atatürkçülüğe düşman
Çünkü bu noktaya adım adım dersleri ile laiklik hiçe sayıldı.
sağ iktidarların oy avcılığıyla toplantılar basılır. Siyasal
olanları, “Kemalizm
isyan etmiş bilinciydi” diye
gelindi. (...) Cumhuriyet tarihi Yurtdışındaki din görevlilerinin
din istismarı yaptığını örneklerle
partilere karşı silahlı eylemler
tanımlamıştı. (Kim, 1 Eylül, 1967) Sendromu”na yakalanmış
yerine Osmanlı padişahları, aylıklarının hilafet örgütü
anlatmıştı. 1975’te kaleme aldığı düzenlenebilir. Anarşi ve terör
kişiler olarak adlandırmıştı.
Mumcu’ya göre “Kemalizm,
‘Rabıta’ tarafından verilmesi
Mustafa Kemal yerine
“Sağa Beş Sola On Beş Yıl” dediğimiz kargaşa da işte
(Cumhuriyet, 10 Ağustos 1992)
Atatürkçülük bir tek
Abdülhamit...” (Cumhuriyet, 17 hoş görüldü. Diyanet İşleri
başlıklı yazısının bir bölümü böyle başlar. (...) 163’üncü
Kimlerden Atatürkçü
sözcükte özetlenebilir;
Başkanlığı’nda çalışması
Mayıs 1976)
şöyleydi: madde devletin temellerini din
olamayacağını da söylemişti.
bağımsızlık!” (Cumhuriyet, 3
gereken din adamlarına
1970’lerde planlı, dinci,
“1960 öncesinde siyasal kurallarına göre değiştirmeyi
“Osmanlıcıdan, yabancı
Ekim 1980). “Kemalizm eşittir
kaymakam, Emniyet müdürü,
mezhepçi saldırılar başlamıştı.
iktidarlar, Said Nursi’nin suç sayıyor da ne oluyor?
sermayeciden, Türk-İslam
antiemperyalizm” demektir.
savcı olma olanağı tanındı.
1978’deki Maraş Katliamı, bu
sakalını sıvazlayarak elini Nakşibendi tarikatı bir
Sentezciden Atatürkçü olmaz”
(Cumhuriyet, 23 Nisan 1980).
Devlet, İslamcı kadrolara
saldırıların en acı örneklerinden
öperek oy toplamayı uygun partide, Süleymancılar bir
demişti. (Cumhuriyet, 11 Mayıs
“Atatürkçülük, kısaca ulusal
böylece göz göre göre
biriydi. Uğur Mumcu, 25
görmüştür. 1961 sonrası başka partide kümeleniyorlar.
bağımsızlık ve ulusal onur 1981)
teslim edildi. Nakşibendi
Aralık 1978’te Cumhuriyet’te
Adalet Partisi de dinsel sağın Seçimlerde tarikat şeyhlerinin
Mumcu, 12 Eylül
demektir. Atatürkçülük özetle
tarikatı, kurduğu siyasal
“Katliam” başlıklı yazısında
oy depolarına dayanarak sakalları sıvazlanıyor.
antiemperyalist bir kurtuluş 1980 darbesinin gerçek
ve ticari ilişkilerle devletin
şöyle demişti: “Bu planlı ve
iktidara tırmandı. Bugün Demirel gibi mason
Atatürkçülüğü yok etmek
savaşını başlatan ve sürdüren
köşe başlarına bağdaş
örgütlü bir saldırıdır. Çevre
Milli Selamet Partisi’nin localarına kayıtları düşmüş
bir eylem ve öğretidir. (...) istediğini anlatmıştı.
kurdu. (...) İslamcı kadro
illerden Kahramanmaraş’a
yönetici kadrosunu oluşturan siyasetçiler Said Nursi’ye
“Atatürkçülük 80’li yıllarda
Atatürkçülük devrimcilik
devlet bürokrasisini adım
getirilen katil çetelere belli
politikacılar, Adalet Partisi’nin övgüler yağdıran demeçler
adım ele geçirdi. (...) İmam
adresler gösterilmiş, noktası
yüksek bürokratları ve veriyorlar. Yasaklar var da
hatip liselerini bitirenler ne
T.C. HATAY 2. AİLE ve virgülüne kadar hesaplanan
‘takunyalı’ biraderleriydi. (...) Allah aşkına ne değişiyor, ne
imam oluyorlar ne hatip. Ne
bir plan yürürlüğe konmuştur.”
12 Mart’ın sözde Atatürkçü engelleniyor?” (Cumhuriyet, 17
MAHKEMESİ’NDEN
oluyorlar? Hukuk fakültelerini
6 Ocak 1979 tarihli “31 Mart
yönetimi de sağcılar için Aralık 1986)
bitirip kaymakam, savcı ve
ve Kahramanmaraş” başlıklı
açtığı bir iki göstermelik
ESAS NO: 2022/730 Esas Emniyet müdürü oluyorlar.
yazısını da şöyle bitirmişti:
dava dışında ‘aşırı sağ’ ‘Laiklik yok ediliyor’
Demek ki din eğitimi
DAVALI: TEYMA RENDE “Kahramanmaraş Olayı’nın
dediği hiçbir örgüte ve
diye haykırdı
konusunda yükseköğrenim
üzerine tıpkı Hareket
kişiye dokunmamıştır. (...)
Davacı tarafından aleyhinize açılan Boşanma (Evlilik Birli-
“Laiklik, Atatürk ilkelerinin
yapanların çoğu başka
Ordusu’nun 31 Mart gericileri
Abdülhamit gericiliğinden, 31
ğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişme-
temelini oluşturur” diyen
alanlarda görevlendiriliyorlar.
üzerine gittiği gibi gidilmezse
Mart saldırganlığına, Said-i
li)) davasının yapılan yargılamasında;
Uğur Mumcu, 1985’te “Yine
Bunun nedenini niçinini
laik Cumhuriyeti, Atatürk
Nursi örgütçülüğünden,
Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize da-
Laiklik” başlıklı yazısında,
düşünmez misiniz? (...) 12
ilkelerini, çağdaş Türk
Kanlı Pazar eylemciliğine
va dilekçesi, tensip zaptı ve tevzi formu ekli davetiye çıkartıl-
“Laiklik ilkesi adım adım yok
Eylül ile atılan tohumlar bugün
Devleti’ni ne hakla ve ne yüzle
kadar, bütün gerici akımlar
mış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat ya- edilmektedir” diye yazmıştı.
yeşeriyor.” (Cumhuriyet, 14
koruyacağız bundan sonra!
yabancı sermaye milliyetçiliği,
pılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadı- (Cumhuriyet, 25 Eylül 1985)
Haziran 1990)
31 Mart’ın gericileri hortladı;
Hitler özlemciliği ve politika
Laikliği savunmak gerektiğini
ğından dava dilekçesi, tensip zaptı ve tevzi formunun ilanen
Uğur Mumcu’nun “yeşeriyor”
başlarında kirli kefeni ile
cambazlığıyla sermaye
tebliğine karar verilmiştir. belirten Mumcu, “Laiklik ilkesini
dediği o tohumlar, çoktan
Kıbrıslı Derviş Vahdeti, oluk
sınıfının çıkarlarını korumak
savunmak için Atatürk gibi
yeşerdi, ağaç olup kök saldı.
Dava dilekçesine karşı HMK 128. maddesi gereğince iki haf-
oluk kan içiyorlar.”
için birleşmiştir. (...)
yürekli, Atatürk gibi inançlı
HHH
ta içerisinde cevap vermeniz, iki haftalık süre içerisinde ce-
Tutucu iktidarların, yıllarca Mumcu, 1979’da “İrtica”
olmak gerekir. İzinden
Uğur Mumcu, Atatürk’ün
vap vermediğiniz takdirde davacının dava dilekçesinde ileri
başlıklı yazısında, din sömürüsü
sarıldıkları din silahına bu
gittiklerini söyleyenler gibi
kurduğu tam bağımsız ve laik
sürdüğü vakıaların tümünü inkar etmiş sayılacağınız hususu
kez de başvurulmaktadır. ile ekonomik sömürü arasındaki
ürkek, kararsız ve inançsız
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarikat-
dava dilekçesi, tensip zaptı ve tevzi formu yerine geçerli ol-
değil” diye de eklemişti.
cemaat-siyaset eliyle bir din
mak üzere ilanen tebliğ olunur.
(Cumhuriyet 1 Mart 1987)
T.C. İZMİR 3. AİLE MAHKEMESİ devletine dönüştürülmek
Mumcu, 1980’lerde Türkiye
istendiğini görmüş ve yurtsever,
Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1971770)
Cumhuriyeti’ne yönelik
namuslu bir gazeteci olarak
Sayı: 2023/399 Esas 10/01/2024
uluslararası bir tehditten söz halkı uyarıp uyandırmaya
T.C. ESKİŞEHİR 5. AİLE
Davalı: DENİZ GÜNGÖR - (T.C.386.......158 )
etmişti. Bu tehdit “Rabıta”
çalışmıştı. Katledildi. Aradan
Davalının bilinen en son adresi: bilinmiyor adlı dinci örgütlenmeydi. tam 31 yıl geçti. Bugün Türkiye
MAHKEMESİ’NDEN
1984’te “Rabıtat-ül Âlem-
Cumhuriyeti, laik karakterini
Davacı , LEYLA POLAT ile Davalı , DENİZ GÜNGÖR ara-
ül İslam” başlıklı yazısında bu tamamen yitirmek üzere…
ESAS NO: 2023/933 Esas
sında mahkememizde görülmekte olan Mal Rejiminden Kay-
örgütü anlatmıştı. Bu örgütün
Ancak Uğur Mumcu,
DAVALI: GULNARA ILIASOVA Yenibağlar Mah. Akıcı Sk. naklanan Davalar (Katılma Alacağı) davası nedeniyle;
“şeriat düzeni” üzerine bir umutsuz değildi. “Atatürkçü
No: 8/1 Saliha Ana Apt.Tepebaşı/ ESKİŞEHİR
Davacı vekili tarafından 22/07/2023 tevzi tarihli dava dilek-
İslam devleti kurmak istediğini,
düşünce yenilmedi,
Davacı tarafından aleyhinize açılan Boşanma (Evlilik Birli-
çesi ile; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, İzmir 13. Aile
“Aramco” adlı ABD petrol yenilmeyecek. Kuvayı Milliye
ğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişme-
Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, taraflar evlilik birliği-
şirketince desteklediğini ve
ruhuna, ulusal onura, Anadolu
li)) davasının yapılan yargılamasında;
nin içerisinde davalı adına kayıtlı olan 20 K 3780 plakalı aracı
“Müslüman ülkelerde İslami Devrimi’ne, Aydınlanma çağına
Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize du-
satın aldıklarını, aracın edinilmiş mal kapsamında olduğunu
yönetimlerin kurulmasına” ve çağdaş özgürlüklere sahip
ruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden
belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile şimdilik çalıştığını yazmıştı. (Cumhuriyet, çıkarak güçlenecek...” demişti.
ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araş-
100,00TL katılma alacağının tasfiyenin sona ermesinden iti- 2 Ekim 1984) Mumcu, 1987’de (Cumhuriyet, 23 Temmuz 1992)
tırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi,
baren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar “Özal ve İdeoloji”, başlıklı Biz de umutsuz değiliz. Atatürk’ün
tensip zaptı, ön inceleme tutanağı ve duruşma gününün ila-
verilmesini talep ettiği, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edile- yazısında, “Bu şeriat örgütü açtığı yolun kapanmasına asla izin
nen tebliğine karar verilmiştir.
adım adım laiklik ilkesini vermeyeceğiz!
mediği ve tüm araştırmalara rağmen davalının tebligata yarar
Duruşma Günü: 05/06/2024 günü saat: 09:45'da duruşma-
yok ediyor. Bunu yaparken Uğur Mumcu’nun, 26
açık adresi tespit edilemediğinden dava dilekçesinin davalı-
da bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil
de Özal ailesine Suudi Temmuz 1962’de Cumhuriyet’te
ya ilanen tebliğine karar verildiği,HMK.nun 122.maddesi ge-
ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayılı yasa ile de-
kökenli şirketler aracılığıyla yayımlanan “Türk Sosyalizmi’
reğince davalının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde da-
ğişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda de-
başlıklı ilk yazısında dediği
milyarlar kazandırıyor”
vaya cevap dilekçesi verebileceği ilan olunur.
vam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi, tensip zaptı, ön in-
demişti. (Cumhuriyet, 23 Mart gibi, “Her şeye Atatürk gücüyle
Bu tebligat gazetede yayınlandığı günden itibaren 7 gün son-
celeme tutanağı ve duruşma günü yerine geçerli olmak üze-
ve onuncu yıl umuduyla
1987) Mumcu, 1987’de, büyük
ra davalıya tebliğ edilmiş sayılacağı kendisine tebliğ olunur.
re ilanen tebliğ olunur.
ses getiren “Rabıta” adlı kitabını başlayacağız, başlamalıyız.”
Uğur Mumcu’nun anısına
yayımlamıştı.
Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1972082) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1972215)
1987’de “Atatürk ve Bugün” saygıyla…