23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 24 OCAK 2024 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Uğur Mumcu bizi izliyor ‘Kalpaksız Kuvayı Milliyeci’ uyuşturucu taşıyanlar ve milliyetçiliği, solculuğu Yıldız AKA lı N Av. Erol Ertuğrul parasını da vermiştik. sosyalist Bulgaristan’da çıkarlarına alet edenlerin Panel’den birkaç gün Eğitimci, Yazar nkara Hukuk Fakültesi barınıyorlar, Bulgar maskelerini düşürüyordu. sonra beni Aydın’da bir 5 Kasım 1925’te Atatürk ıllar önce Münih’te o devletinin kurduğu “PKK-Öcalan-Devlet” bankanın şubesinden Atarafından açılmıştır. ünlü sözünü belki ilk şirketler aracılığıyla ilişkilerini, “Kürt Dosyası” ile aradılar. Uğur bana Fakültenin girişinde Atatürk’ün Ybize söylemişti: Bilgi kaçakçılık yapıyorlardı. açıyor “Terörsüz Özgürlük” bir para göndermişti. “Bu kurumun açılışında sahibi olmadan fikir sahibi ile terörün birinden yana Hemen Uğur’u aradım, ‘Onlar yazıyorlar mı?’ duyduğum mutluluğu hiçbir olmayın!’ olmanın nasıl insanlık bu para nedir diye. Uğur Mumcu bu insanlık Halkçı Devrimci suçu olduğunu anlatıyordu. yerde duymadım” sözü yazılıdır. “Sen bana İzmir-Ankara dışı işleri yapanları Federasyonu’nun (HDF) yerel Terörden ve öldürülmekten Sevgili Uğur Mumcu ile ben uçak bilet ücretini tam barındıran, kaçakçılığa örgütü olan Münih HDB korkuyordu ama arılar Ankara Hukuk Fakültesi’nden olarak vermişsin, oysa devlet desteği veren Derneği’nde tanımıştım Uğur gibi çalışıyor, araştırıyor, arkadaşız. Uğur Mumcu, biz gazeteciler yarım “Sosyalist Bulgaristan”ı Mumcu’yu. Ortadoğu’ya silah yazıyordu. 1963-1964 döneminde Hukuk bilet parası ile uçuyoruz. eleştiriyor, yazıyor, dünyaya kaçakçılığı yapan örgütlerin Bahriye Üçok, Muammer Fakültesi Öğrenci Derneği Artan parayı sana geri duyuruyordu. Ben ve peşindeydi. Münih’te eksport Aksoy öldürülmüştü. Başkanlığı yaptı. Bu dönemde gönderdim” dedi. Uğur benim gibi düşünen bazı ticareti yapan, kaçakçılarla Araştırmaları, Cumhuriyet fakültede ses getiren eylemleri o günlerde işsizdi. Bu arkadaşlar Uğur Mumcu’nun ismi anılan Türklerle yüz gazetesinde peş peşe gerçekleştirdi. Türk aydınlarının parayı geri göndermese Bulgaristan’ı eleştirmesini yüze görüşmek için gelmişti. yayımlandıkça hırsızların, yıllarca hapis yatmalarına neden kimsenin haberi bile duygusal olarak solculuk “Papa-Mafya-Ağca” soyguncuların, çirkin Gerçek suçlular devlet içerisinde olan Türk Ceza Yasası’nın 141- olmayacaktı. İşte Uğur’u Uğur adına doğru bulmuyorduk. bağlantısını araştırmaktaydı. politikacıların öfkesini yuvalanmış, gladyo denilen 142. maddelerini tartıştırdı. yapan buydu. Münih’teki dernekte Uğur 12 Eylül darbesiyle solcu kazanıyor, sağcı gazetelerce gizli bir örgütün üyeleriydiler. Uğur’dan sonra Hukuk Fakültesi 24 Ocak 1993 günü onu Mumcu’yu yüzüne karşı öğrenciler, siyasiler, hedef gösteriliyordu. Ve Uğur yazdıkları ile onların Öğrenci Derneği başkanlığına alçakça bombalı bir saldırı ile eleştirdim: sendikacılar yanında üzerlerine gidiyordu. Onu seçimle ben getirildim. aramızdan aldılar. 25 Ocak 1993 Bugünleri görmüştü “Bu eleştirileri, suçlamaları Türkiye’de gençleri, ortadan kaldırmak istediler. günü İlhan Selçuk’a acımızı siz bırakın sağcı gazeteler, Uğur Mumcu artık bizden Atatürkçülük söyleşisi sendikacıları, hukukçuları, dile getiren ve sonu “Başımız gazeteciler yapsın. Tercüman biri olmuştu. HDF’in onur Onun yaptıklarını solcuları, bilim insanlarını, Uğur, katıksız bir Atatürkçü, sağ olsun” diye biten bir telgraf yapsın, Nazlı Ilıcak yapsın, üyesiydi. Frankfurt’ta, milletvekillerini öldürmüş, korkusuz bir vatanseverdi. yapmalıyız çektim. Telgrafı fonotelden Ahmet Kabaklı yapsın!” Köln’de, Berlin’de, ülkücü kesimden de birçok Yedek subay okulundan onu Muammer Aksoy görevliye yazdırdım. Görevli dediğimde güldü: “Onlar Hamburg’da HDF’in cinayet suçlusu yurtdışına er çıkardılar. Askerliğini Ağrı öldürüldüğünde Uğur en önde bana telefonda “Efendim yazıyorlar mı” diye sordu. panellerine, seminerlerine kaçmıştı. Patnos’ta vatan çocukları Muammer Aksoy’un resmini hepimizin başı sağ olsun” dedi. Sonra, bana ve birkaç katılıyor, toplantıların Siyasal İslamcılar ise ile birlikte er olarak yaptı. taşıyordu. Aksoy’un ölümünden Gözyaşlarımı yüreğime akıttım. arkadaşa sakin, sevecen sonunda geç vakitlere kadar burada “tarikat-siyaset- Ama hiç rahatsız olmadı. sonra da Aksoy için “Kalpaksız 27 Ocak 1993’te Aydın’da birazını bildiğimiz ama ülke sorunlarını, dünya ticaret” üçgeninde camileri Askerlik anılarını mizahi bir Kuvayı Milliyeci” sözünü ilk demokratik kitle örgütlerinin eksik bilgilerimize daha sorunlarını konuşuyor kışla, minare olmasa da dille “Sakıncalı Piyade” adlı kez Uğur kullanmıştı. Uğur katılımı ile bir yürüyüş geniş katkıda bulundu: tartışıyorduk. hoparlörleri süngü, dindar kitapta topladı. Askerden gerçek bir “Kalpaksız Kuvayı düzenledik. Etkinlik Atatürk “Sosyalizmin temel Hırsızların, yobazların, yerine kindar yığınlar olarak sonra Cumhuriyet gazetesinde Milliyeci”ydi. Yaşasaydı; anıtına Uğur’un fotoğraflarının ilkeleri insan, emek, barış, hainlerin, hukuku paspas cemaati yolunacak saf asker yazmaya başladı. Kurmay Gezi davası diye açılan ve ve karanfiller konulması ile dayanışma, özgürlük yapanların, onların olarak kullanıp parmaklarını subaylara “Atatürkçülük” hukuka aykırı cezaların son bulmuştu. Gece eşimle temeline dayanır. Eğer işbirlikçilerini, efendilerini bile oynatmadan yaşayıp konusunda bir söyleşi verdi. verildiği davaları eleştirir, o Atatürk anıtına gittik. Anıtın kişiler, ülkeler silah arkaları olan politikacıları gittiler. Hep din iman Söyleşi sonunda kurmay davalara karşı çıkardı. Anayasa önü gündüz gibi kalabalıktı. kaçakçılığı, uyuşturucu eleştiriyor, arı kovanına ticareti yaparak semirdikçe subaylar Uğur’u dakikalarca Mahkemesi’nin kararlarını Uğur’un resimlerinin yanında kaçakçılığına destek çomak sokmaktan geri semirdiler. ayakta alkışladılar. Bu ayakta anayasaya karşı uygulamayan mumlar yakılmıştı. Birileri, veriyorsa ne solcudur ne durmuyordu. Devir alkışlar onu yedek subay mahkemelerin ipliğini pazara sönen mumları yanan mumlarla Yurtdışı araştırmaları sosyalisttir. “Dini kendi suçluların güçlü olduğu okulundan er çıkaranlara çıkarır, bu mahkemelerin yeniden yakıyordu. Başörtülü hırsızlıklarına, çıkarlarına devirdi. Bu günlerde olduğu Ticaretin ve kaçakçılığın, karşı en güzel yanıttı. Uğur bir arkasında duran AKP bir kadın Uğur’un resmini aldı, araç edinenlerden farkları gibi... haramın sefasını firmalarla, yazısında “Ben Atatürkçüyüm, yönetimini yaptığına pişman öptü, sonra yerine koydu. O var mı?” dedi ve devam etti: Uğur Mumcu bugünleri süper marketlerle ben, cumhuriyetçiyim, ben ederdi. Cezaevinde tutsak kadın Uğur’u hiç tanımıyordu, “Bilgi sahibi olmadan fikir görmüştü. Eğilmeden takkeleriyle sınıf atladılar. laikim, ben antiemperyalistim, edilen Cumhuriyetin ordusunun Uğur’u hiç görmemişti. sahibi olunmaz!” bükülmeden doğruları Yetmedi, önlerinde imam ben tam bağımsız Türkiye’den kahraman generallerine yapılan Ama Uğur’un kendileri için Biz okuyup bilgi sahibi hep doğruları söylüyordu, kılıklı softaları da alarak yanayım, ben insan hakları hukuksuzlukları unutturmaz, öldüğünü anlamıştı. Eşimle hiç oldukça fikrimiz de yazıyordu. O, Mustafa fabrikatör yapma vaadiyle savunucuyum, ben terörün onların yanında yer alırdı. konuşmadan ve gözyaşlarımızı gelişiyordu. Gerçekten Kemal’in “Kalpaksız Kuvayı yeşil dolandırıcılarla yetim karşısındayım; ben yobazların, Cumhuriyetimizin din kıskacı içimize akıtarak anıtın önünden de Türkiye’de mafya Milliyeci”siydi. hakkını yediler. hırsızların, vurguncuların, altında olmasına karşı bir düşün ayrıldık. babalarının, kaçakçıların 24 Ocak 1993’te alçakça Uğur Mumcu yurtdışında çıkarcıların düşmanıyım” savaşı verirdi. Tarikatların TSK Bulgaristan’da kaldığı, katledildi. Yüz binlerce kaçakçıların, cinayet Aydınlar davası diyordu. Ve bu görüşlerin içerisine sızmış olmasına milli gazeteci Abdi İpekçi’yi seveni uğurladı Uğur şebekelerinin izini sürüp, ışığında araştırmalar yapıyor, “Umut Davası” adı ile eğitim bakanının tarikatlara öldüren ve cezaevinden Mumcu’yu. O suçlular hukuksal çerçevede suçluların üzerine gidiyordu. Ankara 2 Numaralı Devlet arka çıkmasına göz yummaz, kaçırılan Mehmet Ali ve o hukuksuz güçlüler, bunların iç yüzünü ortaya Aydın’da 14 Aralık 1990 Güvenlik Mahkemesi’nde Uğur tehlikenin büyüklüğünü görür, Ağca’nın da Bulgaristan’da geldikleri gibi gidecekler; çıkarmak için Münih’teydi. günü insan hakları konulu Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, herkesi uyarırdı. “Yolsuzluk kaldığını kanıtlamıştı. Ağca tıpkı işgalci efendileri gibi... İtalya’da Ağca’nın bir panel düzenledik. Panel’in hırsızlık değildir” diyenlerin Muammer Aksoy, Bahriye Üçok dosyası ile birçok karanlıkta 31 yıl geçti... Aynı özlem, bağlantılarını araştırıyor, konuşmacıları İlhan Selçuk, cinayetlerinin görüldüğü davaya yaptıklarını tokat gibi yüzlerine kalan kirli ortaklıkları ortaya aynı sevgiyle anıyor yine yüz Ağca ile İtalyan yargıç ve Uğur Mumcu, Muzaffer İlhan Atatürkçü Düşünce Derneği çarpardı. çıkardı. binler. savcılarla görüşüyordu. Erdost ve Prof. Dr. Aydın Genel Merkezi’nin avukatı Bugün sevgili Uğur Mumcu Tarikat Siyaset Ticaret, Sevgili Uğur Mumcu, ne Kaçakçılık öyle boyutlara Aybay’dı. Panele katılan olarak katıldım. Sanıklar gerici, yok, bizler varız. Onun Rabıta, Devrimci Demokrat biz unuturuz seni ne de ulaşmıştı ki Ortadoğu’da konuşmacıların yol giderlerini İran bağlantılı kişilerdi. Çeşitli yaptıklarını yapmalıyız. kitabıyla Allah’ı Allah’la halkın! ve Türkiye’de insan panel sonrası kendilerine cezalar aldılar. Ama bana göre Unutmayalım Uğur Mumcu bizi kandırmaya çalışanların, dini Rahat uyu... öldürenler, Avrupa’ya veriyorduk. Uğur’un uçak onlar gerçek suçlular değillerdi. izliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle