Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gorus@cumhuriyet.com.tr
18 TEMMUZ 2022 PAZARTESİ
2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Faşizm ve aydınlar
düşünen, edimleriyle bunu doğ-
DOÇ. DR. AYŞE ATALAY Faşizm, cehaletin kutsandığı rejimdir. O nedenle
Tatilde
rulayan temel bir toplumsal kat-
eleştiren, sorgulayan, araştıran zeki beyinleri asla
aşizm sözcüğünün kökeni,
mandır. Bu bakımdan faşist re-
gazetecilik
istemez. Faşizmin en temel özelliği, aydınlardan duyduğu
çevresi bir çubukla çevrili
jimler, akla düşman oldukları gi-
Fbaltanın adı olan “fasces” te- korkudan kaynaklanan kin ve öfkedir.
zun ve iyice uzatılan bayram-
bi, duygularına yenilmeyip aklını
riminden gelir. Avrupa’da kendini
lar, gazeteciliğin düşmanıdır”
kullanan insanlara, yani aydınlara
faşist olarak nitelendiren Benito “U derdi, Cumhuriyet gazetesi-
da düşmandırlar.
nin efsanevi servis şeflerinden rahmetli
Mussolini 1922’de İtalya’da, Adolf
Abdülkadir Yücelman.
Hitler 1933’te Almanya’da iktidar
Cehaleti kutsamak
Gerçekten de öyle.
olunca, faşist rejimler Avrupa ta-
Faşistlere göre aydınlar; toplu-
Emekçiler tatile çıkar. Çalışma haya-
rihine damga vurmuştur.
ma, toplumun örf ve adetlerine ya-
tı durur, siyasetçiler başta olmak üzere
Hitler’in iktidara gelmesinin ne-
bancıdır, kullandıkları dil yapay-
toplumun her katmanı elinden geldiğin-
denleri arasında, Alman toplumun-
dır. Faşistler, kitlelerin kültürel ve ce farklı bir program yapıp o üç beş (bu
da demokratik kültürün yaygın ol-
kez dokuz gündü) günlük zaman dilimini
siyasal bilincinin yükselmesini,
değerlendirmeye çalışır.
maması, Almanya’nın Birinci Dün-
kendi zorba rejimlerinin süreklili-
İşte o “sakin” günlerde gazetecile-
ya Savaşı’ndan ağır bir yenilgiyle
ği için tehlike görürler. Faşizmin
rin de en büyük sıkıntısı haber üretmek-
çıkması ve toplumda bunun yarat-
kullandığı dil; kaba, hoyratça, ba-
tir. Önceden röportajlar yapılır, söyleşi-
tığı eziklik duygusu, sol hareket-
sit, somut, şiddeti ve nefreti körük-
ler yedeklenir, özel dosyalar ve yazı dizi-
lerden duyulan endişe ve sermaye
leyen bir dildir. Derinliği yoktur.
leri hazırlanır.
sınıfının kendi çıkarları doğrultu-
Güç ve iktidar hırsıyla dolu, saldır-
Cumhuriyet bu dokuz günlük süreyi,
sunda hareket etmesi sayılabilir. 2. Dünya Savaşı sonunda Berlin
“öteki” medyadan farklı bir çizgide de-
gan, hakaretamiz bir dildir.
ğerlendirdi, günceli yakaladı.
Mussolini, “İtalya’yı yönetmek
Kitleleri
Nergis Şimşek’in, çalışan ve emek-
dan, insanlar arasındaki eşitsizlik- ğunca düşünmemelerini sağlama-
istiyoruz. İtalya’nın sorunları-
li maaşlarındaki “kandırmaca artış”la il-
fanatikleştirmek leri doğal karşılarlar. Bu bakımdan lı ve fanatikleştirmelidir.
nı çözmek için erkek adamlara ve
gili yazı dizisinin hemen ardından, Sel-
cinsiyet eşitliğine karşıdırlar. Top-
Faşist rejimler; eşitlik, özgürlük, irade gücüne ihtiyaç var” derken
da Güneysu’nun Kıbrıs’ın dünü, bugü-
Akla ve insana
lumu; ırk ve mezhep temelinde de
akılcılık, ilerleme kavramlarını, ik- düşüncenin yerini kaba gücün ala-
nü, yarını adlı çalışması 20 Temmuz Ba-
ayrıştırarak egemenliklerini sür- düşmanlık
tidarlarını sürdürmekte engel gö-
cağını belirtmiştir.
rış Harekâtı’nın 48. yılı öncesi hem ada-
dürmek isterler. Bu kavrayış; in-
rürler. Kendi rejimlerinin sürme- Nazilerin Propaganda Baka- Faşizm; şiddetin kol gezdiği,
da, hem anakarada ses getirdi. KKTC
si için baskıyı, şiddeti, zorbalığı sanı, başlı başına bir varlık olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, “Türkiye
nı Goebbels, 1930’ların Almanya- güçlünün zayıfı ezdiği, adaletin
olmasa, Kıbrıs Ukrayna’ya dönerdi” me-
kullanırlar. Bireysel hak ve özgür- değil, toplumsal yapının işleyişini sı için şöyle der: “Kitleler aklını gerçekleşmediği, eşitsizliğin do-
sajı, Dışişleri Bakanlığı’nın dikkate alma-
sağlayan mekanik bir dişli olarak
lükleri şiddetle bastırırlar. Faşiz- yitirmiş bir sarhoşluk içinde. Bu ğal karşılandığı, bireyselliğin de-
sı gereken bir çağrı. Keza, Selda Güney-
min insana bakış açısı biyolojik- ele alır. Faşizm, bireyselliği yad-
böyle devam etmeli.” Goebbels’e ğil kitleselliğin, ilkelliğin, cehale-
su ile sütunları paylaşan Kıbrıs muha-
tir. Bu bakımdan akıldan çok duy- sır. Irkçılık ve şovenizm, rejimin göre “Entelektüelizm her türlü tin kutsandığı rejimdir. O neden-
birimiz Onur Evrensel’in, “Yasak Kent
devamı için şarttır. Faşist rejim-
gulara, insanların en ilkel içgüdü- propagandanın düşmanıdır.” Go- le eleştiren, sorgulayan, araştıran
Maraş’ın gözyaşları” dosyası da, insan-
lerine seslenirler. Faşist liderle- ler, özgür düşünceyi her zaman
ebbels, faşizmin aydına bakış açı- zeki beyinleri asla istemez. Faşiz-
ları 50 yıl öncesinin cennet sahiline gö-
rin bir özelliği de çok yetenekli bi- boğmak isterler. Onlara göre duy- sını özlü biçimde ifade etmiştir. min en temel özelliği, aydınlardan türdü. Maraş’ta yaşayan yedi Türk ai-
lesinden birinin ikinci kuşağı Canan
rer demagog olmalarıdır. İnsanı bi- gular kitleleri galeyana getirmeli, Oysa aydın; aklını yaşadığı çağın duyduğu korkudan kaynaklanan
Kurtoğlu’nun duygu yüklü cümleleri,
yolojik varlık olarak ele aldıkların- coşku yaratmalı, mümkün oldu- ötesine taşıyan, eleştirel, özgür kin ve öfkedir.
yine barış harekâtı sonrası Rum tara-
fında kalan Lordos ailesinin şimdilerde
60’lı yaşlara gelen bireyi Andreas’ın,
“dostluk” cümleleri Cumhuriyet ailesi-
ni yavru vatana götürüp getirdi bayram
süresince.
Kalmadı o eski kaymakamlar, valiler...
Dizi demişken, Ankara Temsilciliğimiz-
den Sefa Uyar’ın, “Paralel Güçler, Ce-
AV. EROL ERTUĞRUL kamı Kemal Bey, yakın tarihimi- maatler” dosyası tam da 15 Temmuz
Günümüzde artık o eski kaymakamlar, valiler yok.
hain darbe girişiminin 6. yıl anmaları ön-
zin övünülecek kişilerinden biri-
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i, Şair Eşref’i unutmadık
42 sayılı İl İdaresi cesi, tüm Türkiye’ye siyaset-inanç ilişki-
sidir. Fatsa, Ünye, Gördes kayma-
unutmayacağız. Hepsini saygı ile anıyoruz. Yönetimin kulu,
54Kanunu’na göre valiler dev- sinin ne denli tehlikeli bir yapı olabilece-
kamlıkları yapmış Şair Eşref de
ğini gösterdi. Holdingleşen tarikatlar ve
letin temsilcisi, kaymakamlar hü-
kölesi olan valiler ve kaymakamlar acaba nasıl anılacaklar,
yolsuzluklara susmayan, yönetim-
ticari yapıları tek tek su yüzüne çıkaran
kümetin temsilcisiydiler. 10 Hazi-
lere yaranmaya çalışmayan, doğ-
tarih onlar için neler yazacak?
Cumhuriyet, yeni 15 Temmuz’lara “yeşil”
ran 2018 tarihli ve 703 sayılı KHK
ru sözlü, yürekli bir kaymakam
ışık yakanları da bu diziyle uyarmış oldu.
vakıf meclisinde görev yapan tür-
ile bu temel kural değiştirildi. Ar-
olarak tarihe geçmiştir. Haşim İş-
Unutulmasın ki, hain darbe girişimiyle
banlı bir hanım Afyonkarahisar’a
tık valiler devletin temsilcisi de-
can, İstanbul’un unutulmaz va- 252 yurttaşımızı katleden FETÖ, yıllarca
vali olarak atandı. Türbanlı yar-
ğil, cumhurbaşkanının temsilci-
el üstünde tutulmuştu iktidar tarafından.
lilerindendir. Nevzat Tandoğan
gıç ve savcılar, polisler ve subay-
si. Kaymakamların ise hükümeti,
Şimdilerde de benzeri oluşumlar ne ya-
Ankara’da iz bırakmış valilerden-
lardan sonra artık türbanlı bir va-
zık ki, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
ulusal bayramlarda devleti tem-
dir. Türk idare tarihinde yaptıkla-
limiz de var. Bu olay belli ki örnek
Dışişleri Bakanlığı’na sızmış durumdalar.
sil yetkisi kaldırıldı. Bu durum-
rı çalışmalar ile yönetimlerin de-
O yüzden inanç siyaseti yapan parti(lere)
olacaktı. Nitekim 2022 yaz karar-
da cumhurbaşkanının görevi sona
ğil, halkın yanında olan nice kay-
naçizane bir uyarı; 15 Temmuz 2016 ge-
namesi ile Konya Beyşehir ilçesine
erince valilerin de onunla birlik-
makamlar, valiler vardır. Siyasal
ce yarısında olduğu gibi dağılmak üzere
türbanlı bir başsavcı atandı. Kamu
te görevden ayrılmaları gerekiyor.
yönetimlerin değil halkın yanında
olan “devlet yapısını” yüce Türk milleti,
kurumlarında türbanla görev ya-
Böylece şahsım devleti gerçekleş-
olan kaymakamları da valileri de
bir kez daha kanı pahasına sokaklardan
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey
pılamayacağına ilişkin Yargıtay,
ti. Bu durum bir hukuk devleti-
toplamak zorunda kalmasın...
ulusumuz unutmamıştır.
Danıştay, AYM ve AİHM’nin ke-
ni değil, bir aşiret devletini anım-
milletvekili adayı kaymakamla- HHH
Böyle yiğit ve yurtsever kayma-
sinleşmiş kararları ise yok sayıl- Cumhuriyet’in bayram döneminde
satıyor. Artık hukuk devleti yok,
rı görüyoruz. Erzurum valisi AKP
kam ve valilerden sonra günü-
ses getiren bir özel çalışması da SADAT
şahsım devleti var. dı. Kaymakamlık yapmamış, idare
toplantısına katılıyor. Rize vali-
müzde tek adama biat etmiş, la-
adlı tartışmalı danışmanlık şirketinin,
geleneğinden gelmeyen ancak tek
si AKP il başkanından hediye um-
ikliği ve Atatürk’ü görmezden ge-
“Saray’dan aldığı” güçle koşut devlet
Laiklik ve Atatürk
adama ve AKP’ye yakın kişiler va-
re gezisi istiyor. Kars valisi sokak- len kaymakam ve valileri görmek
yapısı oluşturma girişimini gözler önü-
karşıtlığı li yapıldılar. Yeni vali yapılanların
ta namaz kılıyor. Balıkesir vali-
yüreğimizi sızlatıyor. Günümüz-
ne seren haberiydi. Yazarımız Işık Kan-
tek ortak yanları laiklik ve Ata-
Bu ülke AKP’ye oy devşirmek si AKP milletvekilleri, AKP yöne- de artık o eski kaymakamlar, va-
su, “Mehdi gelecek” sözleriyle ön pla-
türk karşıtı olmalarıdır.
için evlere kömür taşıyan, suyu ticileri ile toplantı yapıyor. Çorum liler yok. Boğazlıyan Kaymakamı na çıkan SADAT kurucusu ve Cumhur-
başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın es-
bulunmayan yerlere çamaşır ma- valisi Kurtuluş Savaşımızın düş-
Kemal Bey’i, Şair Eşref’i unutma-
Mülki idare geleneği ki danışmanı Adnan Tanrıverdi’nin “İs-
kinesi dağıtan valileri gördü. Gü- manı, Yunan işbirlikçisi İskilip- dık unutmayacağız. Hepsini saygı
lami Ülkeler Konfederasyonu İçişleri Ba-
nümüzde ise etkinlik yasaklayan, li Atıf adında birisini mezarında Oysa Türk mülki idaresinin bir
ile anıyoruz. Yönetimin kulu, kö-
kanlığı” oluşturma çabasını su yüzüne
tarihi ve geleneği vardır. Bu ge-
mahkeme kararına uymayan, din- anıyor. Yalova valisi “Ulemanın lesi olan valiler ve kaymakamlar
çıkardı. Kasım ayında Kütahya Dumlupı-
lenek altın harflerle yazılı olay-
ci vakıfları korumak için polis ile izinden gidin” diyor. acaba nasıl anılacaklar, tarih on-
nar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ya-
zabıtayı karşı karşıya getiren AKP Son kararname ile TÜRGEV’in larla doludur. Boğazlıyan Kayma- lar için neler yazacak.
pılacak kongre, Türkiye’nin başına yeni
bir paralel yapılanma derdi açarsa kim-
se şaşırmasın. Bu arada, botlarını gi-
yip Esenyurt’ta itfaiye ekiplerine yardım
eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da
İstanbul beklentisinden ziyade bu oluşu-
Halkın dilini siyasetin diline dönüştürmek
mu incelese daha iyi olur!
HHH
İBRAHİM BERKSOY
Siyasal partiler ise halkın gündelik yaşamdan süzü- sinde hep hissettirdi. 1977 seçimlerinde örgütlü bir
Uzunca tatil sürecinin önemli bir geliş-
lüp gelen duru, berrak dilini, siyasetin diline dönüştürür- halk hareketine dönüşme eğilimi gösteren Ecevit’in ön-
MAKİNE MÜHENDİSİ mesi de orman yangınlarıydı. Kabul edi-
ler. Halkın yakınmalarını, zorluklarını gerisin geri halka derliğindeki CHP’nin yükselişi, her yerde “umut”tan,
yoruz, küresel ısınma İspanya, Porte-
yansıtmak siyaset değildir. Birkaç örnek vermek gerekir- “ak günler”den söz edilir oluşu önemliydi. O dönemin
kiz ve Yunanistan olmak üzere dünya-
alkın yüzyıllar boyunca değişmeyen temel bir
se 1789 Fransız Devrimi öncesinde halk burnundan so- siyasal dili “Toprak işleyenin su kullananın” şeklinde
nın birçok yerinde yangınları körüklüyor.
Hözelliği vardır: Halk yaşadıklarını, halini ahvalini,
luyordu. Saray, sokağa çıkanlara “baldırı çıplaklar” di- kendini gösteriyordu. Toprak reformunu bir türlü ger-
Ancak bizde durum biraz farklı. Örne-
kendi berrak diliyle, gündelik hayattaki yaşam tarzıy-
yordu. Halkın dili öfkeliydi ve isyan doluydu. Halkın o dö- çekleştirememiş bir ülkede son derece ileri görüşlü bir
ğin, İzmir Temsilcimiz Tuncay Mollave-
la, sözlü ve yazılı kültürel ürünleriyle (ağıtlar, türkü-
nemki öfke ve isyanı Fransız Devrimi’yle siyaset diline siyaset diliydi bu. Halkın isyanı ise muhalif sol siyase-
isoğlu, 10 Nisan 2022’de, “Yangınlarda
ler, destanlar, oyunlar vb.) dile getirir. dönüştürülmüştür. Devrimin siyaset dili, “özgürlük, eşit- tin dilinde “Bu düzen değişmelidir” talebine dönüşüyor-
5’li çete izi” diye bir haber yapmış, yan-
lik, kardeşlik”ti. Rusya’da 1917’de Ekim du. Günümüzün her yöne çekilebilecek içi boş, prag-
daş şirketlerce işletilen enerji iletim şir-
Devrimi ile sonuçlanan halk hareketinin matist “değişim siyasetleri”ne bakınca o günkü siyasal
ketlerinin kazanç dürtüsü ile hatlarda iyi-
siyasal dili, “Bütün iktidar sovyetlere” değişim talebi çok daha gerçekçi, çok daha politikti.
leştirmeye gitmediğine dikkat çekmiş-
idi. Büyük bir azim ve kararlılıkla yürü-
ti. Ve ne yazık ki, 14 Temmuz akşamı,
tülen Ulusal Kurtuluş Savaşımızın siya-
Popülist söylem
Mollaveisoğlu’nun yazdığı gibi kıvılcım
set dili “Hâkimiyet milletindir” olmuş-
Bugün yine oldukça kritik bir seçimin eşiğindeyiz. Ge-
şelalesi Ege’de hektarlarca ormanı yaktı.
tur. İkinci Dünya Savaşı’nın ayak ses-
niş halk kesimlerinin halini ahvalini, talep ve beklentile-
Ne diyelim, yazıklar olsun “okuma yaz-
lerinin duyulmaya başladığı günlerde
rini çok yönlü olarak dinleyip anlamak durumunda olan
ma” bilmeyen yetkililere!
“Yurtta barış, dünyada barış” siyase-
siyaset kurumu, özellikle de muhalefet, halkın dilini si-
HHH
ti gütmek, bölgesel barış paktları kur-
yasetin diline dönüştürmek durumundadır. Siyasal par-
Son söz dünyanın Türkiye’yi nasıl
mak o günlerde de oldukça ileri görüş-
tiler elbette halka kulak verecek, onların kendi talepleri-
gördüğüne ilişkin! Yurtdışına çıkmanı-
lü bir siyasetti, bugünlerde de... Ata-
ni milletin kürsüsünden dile getirmelerine olanak sağla-
za gerek yok, sabah saat başı haberler-
türk bu değerli siyasal ilkeyi 20 Nisan
yacaklardır. Ancak halkın içinde bulunduğu umutsuz ve
de BBC News ya da Euronews kanalla-
1931’de millete hitaben hazırladığı se-
umarsız durumu dönüp yeniden halka anlatmak siyaset
rını açın ve hava durumunu izleyin, tüm
çim beyannamesinde dile getirmiştir.
değildir. Siyaset kurumunun öncelikli görevi günümüz
Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da
dünyasına uygun temel siyasal ilkeleri ortaya koyup bu
Şam’ından Bağdat’ına, Sofya’sından
‘Bu düzen değişmeli’
ilkelere uygun “gerçekçi” bir siyaset dili geliştirmektir.
Belgrad’ına kadar kanallar haritalarla
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 1965 se- Halkın içinde bulunduğu mevcut durum, sorunlar, çö-
hava durumlarını verirlerken 784 bin ki-
çimlerindeki halkçı (popülist değil!) si- züm önerileri, ilk 100 günde, 500 günde yapılacak işler,
lometrekarelik Türkiye Cumhuriyeti’nin
yaset dili, radyodaki propaganda ko- bütün bunlar tutarlı bir siyasal ilkeler bütünlüğüne ve bu
üstelik turistik kentleri; İstanbul, Antal-
nuşmaları oldukça değerlidir. O günler- bütünlüğü yansıtan siyaset diline dayandırılmadıkça gü-
ya ve başkent Ankara görmezden ge-
de halk ilk kez sömürü, emperyalizm, nübirlik olayların akışına sürüklenmeye mahkûm “popü-
liniyor. Bence İleşitim Başkanı Fahret-
kapitalizm, feodalizm, komprador bur- list” söylemler olmaktan öteye geçemeyecektir. Mevcut
tin Altun Bey, şu kanalları bir izlesin de
juvazi, toprak ağalığı, sosyalizm, işçi sı- siyasal düzeni değiştirmek iddiasındaki muhalefet, ön-
Türkiye iletişim konusunda neyi eksik
nıfı, grev, toplusözleşme, sendika gibi celikle halka bir çağrı yaparak ortaya koyacakları siya-
yapıyor bir baksın, ona buna gereksiz
siyasal terimlerle tanıştı. 1965 seçim- sal ilkeler bütününe ve bu ilkelerle tutarlı siyaset diline
davalar açacağına!
leri ile birlikte “sosyal uyanış” ve onun destek istemelidir. Halk ancak böyle bir siyasal önder-
Yeniden görüşmek dileğiyle.
“siyasal dili” kendisini siyaset sahne- likle kendisine yeni bir çıkar yol bulabilir.