14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 12 TEMMUZ 2022 SALI 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok 2022). Fiziksel şiddet açısından DR. ÖMÜR TANYEL “Kırılmadık, alıştık. Ama en önemlisi, içimizde BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ UZMANI Türkiye’ye ait kapsamlı bir bilim- sağlam, pratik bir dayanışma duygusunun belirmesi sel istatistik yoktur ama o alanda aşlığa adını veren Erich Ma- oldu.” Karar vericilerin daha hızlı harekete da maalesef iyi bir görüntü ver- ria Remarque’ın yazdığı ro- meyeceğimiz aşikârdır. geçmesini bu dayanışmanın gücü belirleyecektir. Bman, savaşın korkunçluğu- nu ve anlamsızlığını yansıtan bir Dayanışmanın gücü eserdir. Cephede artık çıkış yolu Muhakkak ki cezaların etki- olmadığı düşüncesi ile kahrama- li hale gelebileceği seviyelere çı- nımız şöyle haykırır: “Niçin hep karılması önemli bir adımdır. Bu- ben kuvvetli, hep ben metin ol- nun yanında kamunun bakış açı- Kıbrıs’taki mak zorundayım!” Memleketimiz- sını, eğitim ve iletişim düzeyleri- de gerçekleşen son şiddet olayla- ni yükseltmek için harekete ge- rında da hekimlere maalesef yine çilmesi şarttır. Şiddet açısından arazi sorunu kuvvetli ve metin olmak düştü. risk altında olan başta hemşire- ler olmak üzere tüm sağlık emek- ‘Doktorları kınıyorum!’ AHMET GÖKSAN çileri de muhakkak bu çerçevede YAZAR Hastanede ölen bir hastanın ya- değerlendirilmelidir. Hekimliğin kınları hastaneye saldırdı ve iki son 15-20 yıldır saygınlığı ile be- ıbrıs, 1571’de Osmanlılar tarafından fet- genç doktorun yaralanması ile raber bozulan donanım ve hakla- Khedilmesinden günümüze dek iç çatışma- olay sonuçlandı. Bu olay sonra- larla başlayıp savaşlara dönüşen süreci ya- rının da düzenlenmesi için yapı- sında hekimler arasında başla- şamıştır. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin peşine ta- lacak girişimler hızlanmalıdır. kılan Yunanistan Başbakanı K. Miçotakis, Ni- yan iş bırakma eylemi başbaka- Hekimler açısından da en fazla kos Anastasiyadis’le yaptığı görüşmeden son- nın doktorlara ültimatom verme- eleştiri alan durumlardan biri be- ra, “Güçlü Yunanistan, Güçlü Kıbrıs, Güç- si ile ayrı bir boyut kazandı. Baş- raber hareket edememektir. An- lü Helenizm” çağrısını dillendirdi. Anastasiya- bakan, “Greve giden doktorla- ca yasalar değiştirilerek sağlık ça- dete maruz kaldıklarını belirtmiş- cak özellikle son zamanlarda sos- dis, yaptıkları çağrıyı birkaç adım öne çıkardı, rı kınıyorum. Polisler görev ba- lışanlarına şiddetin yedi yıldan az lerdir. Ankara’da 2020 yılında ya- yal medya üzerinden başlayan ve Türkiye’yi adada işgalci olmakla suçladı. Kıbrıs şında ölüyor ama polis grev yap- pılan bir çalışmada 104’ü dok- olmamak üzere hapisle cezalan- artışı hissedilen dayanışma elbet- Barış Harekâtları öncesinde Kıbrıs Türklerinin mıyor” diyerek karşılık verdi. Al- dırılması uygulamada yerini aldı. tor olmak üzere sağlık çalışanla- te neticelerini verecektir. Hekim- sahip olduğu taşınmazların yüzde 14 oranında tı günlük sürede 1000’e yakın he- Sadece Hindistan’da değil dünya- rı ile görüşülmüş ve sonuç olarak olduğunu, sonrasında bu oranın yüzde 37’ye lerin üzgün, kırgın ve umutsuz yükseltildiğini söyledi. Rusya’nın Ukrayna’ya kim devlet hastanelerinden isti- nın pek çok ülkesinde artan şid- hekimlerin ve hemşirelerin ne- olduğu bu son günlerde hâlâ “Ba- saldırmasıyla Kıbrıs Barış Harekâtlarını aynı fa etti. Başbakan olayların rakip redeyse tamamı meslek yaşam- detin izlerini bilimsel araştırma- tı cephesinde yeni bir şey yok” kefede değerlendirdi. Adanın güneyinde, İngi- siyasi partilerin bir komplosu ol- larında en az bir kez sözlü şid- larda da görmek mümkün. ama roman kahramanımızın his- liz sömürge döneminde Türklere ait taşınmaz- duğunu ve sebebinin de “devlette dete uğradığını bildirmiştir. İş- leri hekimlerin duygularını yan- ların istimlak edildiğini, amacına uygun ola- Şiddet istatistiği kafa karışıklığı ve toplumsal ge- yerinde sadece sözlü şiddete ma- sıtıyor: “Kırılmadık, alıştık. Ama rak kullanılmadığından 1955’te yargı kararıyla rilim yaratmak” amaçlı olduğu- Birkaç ay önce yayımlanan bir ruz kaldığını bildirenler Çin’de en önemlisi, içimizde sağlam, sahiplerine iade edildiğini belirtti. Kıbrıs Barış nu söyledi. Eylemlere karşı olan çalışmada aralarında Türkiye’nin yüzde 76, Kuzey İtalya’da yüzde pratik bir dayanışma duygusu- Harekâtları sonrasında bu araziler Rum göç- de bulunduğu çeşitli ülkelere ait reaksiyonlar tanıdık gelse de bu 45, Barbados’ta yüzde 60, Güney nun belirmesi oldu.” Karar veri- menler tarafından kullanılmaya başlandı. olay Türkiye’de değil, 2019 yılın- veriler ele alındı. Sağlık çalışanla- Kore’de yüzde 63, Slovenya’da cilerin daha hızlı harekete geç- İşgal hareketi da Hindistan’da gerçekleşti. Takip rının çoğunluğu son 12 ay içinde yüzde 60 ve Pakistan’da yüzde mesini bu dayanışmanın gücü Rum basını, yaşananları “1955 kararları be- eden vakalarla iki yıl önce hızlı- hastanelerinde en az bir tür şid- 72.5 düzeyindedir (Chakraborty, belirleyecektir. lası” diye tanımlıyor. Türklere ait olan arazile- rin bedelinin de çok arttığı kaydediliyor. Şim- dilerde Türk malı kullanan Rumların buralar- dan çıkarılmaya çalışıldığı belirtiliyor. Rum Yönetimi bu arazilerin değer artışını önleyebil- Enflasyon bir halk sağlığı sorunudur mek için vasilik kurumu oluşturmuşmuş. Türk malı arazilerin üzerine konut ve işyeri yapıldı- ğı bilindiği için farlılıklar içeriyor. mümkün olduğunca çok hastayı PROF. DR. ÇAĞATAY GÜLER Enflasyon birçok toplum sağlığı sorunlarında süreğen Türk vakıflarına ait olan Baf yakınlarda- görmek, alabildiğine çok tıbbi iş- HALK SAĞLIĞI UZMANI bozulmalara neden olurken yavaşladığında ve durduğunda, ki araziye, küçük sanayi sitesi kuruldu. Larna- lem gerçekleştirmek ve hasta dö- ka uçak alanı pisti kısa olduğundan, Hala Sul- tetiklediği sorunlar hemen yavaşlamaz ve durmaz. nflasyon, zaman içinde belirli nüşümünü en üst düzeye çıkar- tan Vakfı’na ait araziye el konularak pist uzatıl- Ebir para biriminin satın alma mak için hızlı bir şekilde taburcu dı. Her iki uygulama da işgal hareketidir. Kıb- Enflasyon, sağlıkta “birey” değil lemekten ibaret sanan aymaz yö- gücündeki düşüşü ifade ediyor- rıs Türk Mallarını İdare Dairesi Müdürü Yorgos etmek üzere yapılandırılmıştır. “hane” sorunudur. Yoksul hanele- neticilerin elindeyse durum daha du; iveğen etki, mal ve hizmetle- Matheopulos, konuyla ilgili bilgi verirken Türk re getirdiği yük çok daha büyük- tehlikelidir. rin maliyetinde artışla belirgin- mallarının başlarına bela olduğunu yineledi. ‘Hasta’ yerine ‘müşteri’ tür. Fiyatlardaki küçük artışların Bu gibi yönetimler enflasyonun di. Sağlığın sosyal belirleyicileri- Salgın vb. durumlarda ilişkili bile tüketimleri üzerindeki etki- etkisini ancak tıbbi bakım ma- Çözüm nin önemini kavradıkça ekono- sağlık bakım maliyetleri nedeniy- leri çok güçlüdür. Kontrolsüz enf- liyetlerinin artması sonucu fark Bugüne dek adada yaşanan uyuşmazlığa çö- mi ve halk sağlığı ilişkisi gide- le harcamalarda şaşırtıcı bir artış lasyon yoksulluk tuzakları yara- edebilirler. Ticari kuruluşlar, ar- züm için, “sıfır asker, sıfır garanti” söyleminin rek somutlaştı. Enflasyonun ar- olur. Artan hizmet talebi nedeniy- tır. Düşük gelirli haneleri, düşük arkasına saklanıldı. Gereksiz bir beklentiye gi- tan mal ve hizmet fiyatları nede- tışı halk sağlığı sonuçlarını daha le ilaç firmaları, hastaneler ve di- nitelikli yiyecekler yiyerek açlık- rildi. BM genel yazmanı, adada konuşlu Barış niyle daha yüksek işletme maliyet- da kötüleştiriyordu... ğer büyük oyuncular fiyatları gide- tan kaçınmaya zorlar ve potan- Gücü’nün görev süresinin uzatılması için hazır- leriyle karşı karşıya kaldıkların- Sağlıkta herkese eşit hizmet gö- rek artırır. Onlara göre “hasta” ve ladığı taslak raporda, çözüm için kurulacak ye- siyel olarak çocuklarının bilişsel da dengelemek için genellikle fi- türmenin yeterli olacağını sanı- “hekimlik” gibi kavramlar modası ni mekanizmayla sorunların çözülebileceğini gelişimini etkiler. İşsizlik bu teh- yatları yükseltirler. Sağlık hizmet- yorduk. Sonunda bunun yetmeye- öne sürmektedir. Oysa yıllar önce kurulan Mal geçmiş romantik kavramlardır. Ar- likeyi katmerlendirir. leri sunumu ile ilgili olanlar fark- ceğini anladık. Eşitliği sağlamak Tazmin Komisyonu, parasal sıkıntılar aşılama- tık “müşteri” ve “maliyet” vardır. lı değildir; tedavi ticari boyut ka- dığından, beklentilere yanıt verememiştir. için “gereksinimi olana daha faz- Köleleştirme “Müşteriler” yakıt ve gıdadan ula- Yapılması gereken, Kıbrıs’ın kuzeyindeki ve zandıkça “tıbbi mal ve hizmetlere” la hizmet” götürülmesi gerekiyor- şıma kadar hemen her şeye nasıl Enflasyon birçok toplum sağlı- güneyindeki arazilerin, günlük geçerli değe- “herkesin parası kadar ulaşabile- du. Bu sağlanamadı, “daha faz- ğı sorunlarında süreğen bozulma- daha fazla para ödüyorlarsa sağlı- rinin belirlenmesidir. Arazilerin gerçek sahip- ceği” netleşir. Böylece “Tıbbi mal la hizmete gereksinimi olanlar” ğa da daha fazla ödemelidir! lara neden olurken yavaşladığın- lerinin çoğu ölmüştür. Bu nedenle BM genel ve hizmetlerin” “maliyetini düşü- bu gereksinimin zaten farkında Geri kalmış ülkelerin bulabile- da ve durduğunda, tetiklediği so- yazmanının önerdiği yeni mekanizma, tarafsız değildi. Sağlıkçıların enflasyona rebilmenin” ilk adımı sağlık çalı- runlar hemen yavaşlamaz ve dur- cekleri tek çözüm “5 dakikada bir uzmanların ve iki toplumun temsilcilerinin or- tepkileri sadece yoksulların kırıl- şanlarının köleleştirilmesidir! hasta bakın, ellerine bir reçete tu- maz. Özellikle sağlık sadece teda- tak çalışma zeminini hazırlamalıdır. Adadaki toprak sorunu çözülmeden, Kıbrıs’ta barış ve ganlığına karşı değil, eşitsizliğe vi hizmeti sanılıyor. Güç de yöne- Sağlık hizmet sistemi zaten ko- tuşturup savın” zorlamasından çözümü beklemek gerçekçi değildir. karşı da bir mücadeledir. timi halk sağlığı sorunlarını giz- ruyucu hekimliği dışlamıştır; ibaret kalacaktır. Bilincimizdeki tasmaları çıkarabilmek sizlik, saygısızlık veya tabu olarak kabul edi- rumda bir biyolojik ihtiyacın karşılanması amacı- AV. VECDİ OLGAÇ ÖVER len pek çok davranış ve tutumun gerisinde, na hitap eder. Bunlar, tam da Assmann’ın yukarı- böylesi eylemlerin hayvan doğasıyla özdeşleş- da yer verilen görüşlerinde anlattığı kültürel ref- iyasette küfürler havada uçuşuyor. Şu ara- tirilmesi yatar. Nitekim kurumsallaşmış din- leksle, insanın hayvandan farklı olduğunu vurgu- Slar en popüler olan hakaret ise “hayvan”. ler de çoğu durumda, insanın hayvandan ne Ne var ki hayvan olmanın bu denli aşağılık sa- layacak türde ritüellerle donatılır. Kitap okuma- yıldığı modern dünyanın kültürüne rağmen, denli yukarıda olduğunu anlatır durur. Peki in- nın bir adabı yoktur çünkü sadece insan türü ki- san, hayvandan üstün olduğuna dair bu öykü- gerçekte insan dediğimiz Homo sapiens’in tap okuyabilir. Ama yemek yemek diğer türlerle kendisi de bir hayvan türü. Milyonlarca yıllık lere niye ihtiyaç duyar? Jan Assmann’a göre paylaşılan bir özelliktir. Öyleyse mutlaka ona “in- evrimle günümüze ulaşmış bir “kuyruksuz bü- bu gereksinimin özünde, insanın pek çok açı- sanilik” eklenmelidir. Bu nasıl yapılır? Ritüeller- yük maymun”. Öyleyse neden insanoğlu için dan, hayvandan biyolojik olarak geride olma- le. Ne de olsa insan, bir başka antropolog olan hayvan olmak bu denli aşağılayıcı? Köpek, sı yatar. Örneğin insan (çoğu durumda) çiğ et Wendy James’in kitabında da isim olarak yer ver- böcek, tilki, ayı, örümcek, ahtapot, maymun, yiyemez ama hayvan yiyebilir. İnsan bu biyo- diği şekliyle “törensel hayvan”dır. Sofra adabın- çakal, kuş... Neden hepsinin de kültürde fark- lojik eksikliği kendisine bir üstünlükmüş gibi dan pişirme usullerine, yemek saatinden çatal bı- lı olumsuz karşılıkları var? sunar. Çiğ et yiyenleri hayvan gibi görür, ken- çak tutma şekline, yenecek gıdanın seçiminden disinin pişirerek et tüketiyor olmasından ötü- yemek masasında oturma biçimine kadar tüm ‘İnsan-hayvan düalizmi’ rü o aşağılık varlıklardan keskin bir çizgiyle detaylar incelikle belirlenir. İnsanoğlunun hayvana benzemeyi aşağılayı- ayrıldığına kendisini ikna eder. İnsanoğlunun tüm bu çabaları, aslında biyolo- cı bulması pek çok toplumda ve dönemde kar- jik hakikatiyle bitmeyen mücadelesinin bir parça- şımıza çıkıyor. Dolayısıyla bir tür “insan- hay- ‘Törensel hayvan’ sı. Sonuç olarak kimsenin boynuna tasma takma- van düalizminin”, yer yer örtük biçimde de ol- Hayvani davranışlar, başka bir ifadeyle di- sına da birine “hayvan” diye hakaret etmesine de sa modern kültürde içkin olduğu söylenebilir. ğer hayvan türlerinde de gözlemlenebilir nitelik- gerek yok. Hayvanilik zaten içimizde, doğamızda, Nitekim ağız şapırdatmaktan çıplaklığa kadar, te olan eylemler, tıpkı avlanmak, yemek yemek çevremizde. Ona yabancılaşmış olsak da. Asıl ma- modern toplumlarda suç, günah, ayıp, terbiye- veya üremek örneklerinde olduğu gibi, çoğu du- rifet bilincimizdeki tasmaları çıkarabilmekte. Prof. Dr. Emre Kongar’ın toplumu uyaran eşsz Çocuk edebyatının yetkn sm Şahsene Camız’dan, “Dünya’nın Merkezne Yolculuk”, “Ay’a Yolculuk” ve kalemnden çıkan bu ktap, tarhe “toplumsal br doğanın şrsellğnde yaşarken br canlı olmanın “Denzler Altında Yrm Bn Fersah” adlı romanlarıyla, aymazlığın bret verc örneğ” olarak geçecek sorumluluklarını da yerne getren, çevre blmkurgunun öncüsü olarak kabul edlen Fransız öneml br sürecn öyküsüdür. duyarlılığına sahp br uğurböceğnn öyküsü… yazar JULES VERNE (1828-1905), olağanüstü hayal gücünü, dönemnn teknolojk ve blmsel Bu ktabı okurken, Atatürk’ün kurduğu Türkye Küçücük cüsses ve koca yüreğyle Kaçkarlar’dak gelşmeleryle harmanlayarak çocukların olduğu Cumhuryet’nn adım adım, hang tarhsel doğa kıyımını önleyen uç uç böceğmz, hem kadar büyüklern de yaşamlarında yen pencereler duraklardan geçerek “Şahsım Devlet”ne taşındığını çocukların hem de çndek çocukla yaşayan, ondan açmıştır. görecek, hem Kongar’ın gözlemlerne hayret edecek beslenen büyüklern yüreklern ısıtacak. Kitap okuduğunuzu biliyoruz. ve üzülecek, hem de gelecek çn umutlanacaksınız. “Mutluluğun Bedel”, Cumhuryet Ktapları le Ağaçlar olmasa, olmaz k bahar! okuruyla buluştu... Ülkemz saran karabasanın sonuna yaklaştığımız Ççekler, böcekler, kuşlar, tüm canlılar br dönemde, aynı hatalara br kez daha Ve şırıl şırıl akan ırmaklar "Ne yazık k brçok nsan, aslında mutlu olduğunu düşülmemesn sağlamak açısından öneml br Doğa ana, tümümüzü sevgyle kucaklar. mutluluğunu kaybednce anlar." belgesel ktap… Bertrand Russell 13,5x20,5 - 275 sayfa - Günce 13,5x20,5 - 75 sayfa - Çocuk 13,5x20,5 - 384 sayfa - İnceleme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle