Katalog

12 30 NİSAN 2022 CUMARTESİ YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU “Hukuksuz hukuk” da bi- H “Adalet sarayları” vardı olsun! zim ALIN YARGImız... AİHM’den “hak ihlali” ka- eskiden. H H rarı çıkıyor sürekli, ama Şimdi “Saray’ın adaleti”... Sadece ekmeğimizin de- Alıştıra alıştıra ayrıştırı- “HALK İHLALİ”ne kimse- H ğil, demokrasimizin de gra- yorlar... nin gıkı çıkmıyor... Bayram gelmiş neyime, majından çalıyorlar... H H KAN şekeri damlar yüre- H Gere gere Instagram’da tanışıp ğime... Huzursuz edince iktidarı, GERmiyanoğulları’na dö- Twitter’da ayrılıyoruz. H huzur bulur mizahçı. Üste- nüştürülen ülkemize yeni günüBİRLİK BERABER- İşsizlik rekor düzeyde lik “huzursuzluk hakkı” fa- isim önerim: KIZGINİSTAN! LİK içindeyiz... arttı. lan da istemez... Hem Kırgızistan’a da ben- H “1 Mayıs İşçi Bayramı”nı H ziyor biraz :) Bir avukat tutsak ve ya- kutlamak için yurtdışın- Düğün masrafları göz H rı açık cezaevi ülkemizde dan temsili işçi getirmek korkutuyor. Glikoz (Ramazan) ve ko- tutuklu bulunan 85 milyo- zorunda kalacağız bu gi- Bu gidişle sadece “kendi lestrol (kurban) bayramla- nun tahliye talebinde bu- dişle :( kendimize gelin güvey” ola- rında şeker ve etten uzak lunsak... H bileceğiz... durun, mideniz (sağlığınız) H Seçmenin ilişki durumu: H bayram etsin! “Mum söndü” iftirasın- kararsız... “Ağırlaştırılmış H dan medet uman yalancıla- H iktidar”dan kurtulamama- l Ercan Baysal Karga karga “kargaşa” rın mumunu söndürelim! Partizanlık: Yetersiz ol- mız ağrıma gidiyor :( dedi... H sa da olur, yeter ki bizden H l Kadir Doğruer l Burak Ergin l Cem Koç BİR DAKİKA / Mine G. KIRIKKANAT Embesil Şamarov’un l Birol Çün acı kaderi ikronezya’nın en bedbaht yol- ça, zavallı damat Embesil Şamarov da Mdaşı, ne ezik bir muhalifti, ne de epeyce dövülüyordu. yoksul. Tam tersine en yolsuz zen- Olmazsa olmazı çikolatalı pasta olan ginlerinden biri ve ne yazık ki ikti- Saray sofrasına pastanın bitter yerine darın iki numarası, çünkü Mukte- kakaonun alt ürünü beyaz çikolatay- dir Makropiç’in damadı, Embesil la kaplı geldiği gün, Muktedir Makro- Şamarov’du. piç aslında dövmek için önce baş ah- Neden iktidarın iki numarası bir ev- çıyı çağırmıştı. Ama ahçıbaşı süklüm lat değil de damattı, diye soracak olur- püklüm koşup önünde eğildiği ulu ço- sanız, bir numaranın lanetinden söz et- bana: “Merkez Pastanesi bitter gönder- mek gerekir: Muktedir Makropiç, yol- medi, haşmetmaap...” diye fısıldayın- suz diktatörlüğünü sürdürmekte gös- ca, durum değişti. terdiği başarıya karşın, soyundan yana Muktedir Makropiç, sinirden titreye- talihsiz ve hatta lanetli sayılırdı. rek iki numarasını huzura çağırdı. Em- Mikronezya’nın resmi dini Yol inan- besil Şamarov korkudan titreyerek gel- cının tanrısı Ol, en sevgili kulu ve hat- di. Gözleri ateş saçan Makropiç, vasa- ta peygamberi Makropiç’e, hanedanı- lını küfür kıyamet dövmeye başladı. nı oluşturan on çocuk arasında aklı ba- Gürültüyü duyan oğulları da yetiştiler şında tek bir erkek vâris vermemişti. ve titreşimler içindeki damada birlik- Oğullarının kimi halkın karşısına çıka- te giriştiler. rılamayacak kadar azılı deli, kimisi de İki saat kadar süren dayak faslın- l Raşit Yakalı alay konusu olacak kadar aptaldı. dan sonra, sarayın hizmetlileri Em- l Mehmet Selçuk Kızlar fena değildi ama erkek değil- besil Şamarov’u hastaneye götürdü- diler ve zaten Mikronezya kadın bir ler. Talihsiz damat, bu kez de eve geç diktatöre hazır değildi. kalmıştı. Hastanedeyken, ulu çobanın Muktedir Makropiç de çaresiz, hiç mahdumesinden başkası olmayan karı- olmazsa erkek torunların neye benze- sı telefon etti: “Nerede kaldın?” yeceği anlaşılana kadar damatlar ara- Embesil Şamarov, babandan dayak sından bir seçim yapmak zorunda kal- yedim mi desin? mış; tabii ki sözünü ve dişini en kolay Derdi de, en azından doktorların ya- geçirebildiği damadını iki numara ilan nında söyleyemezdi. Şifreli konuşma- etmişti. ya çalıştı. Küçücük bir ada bile olsa, “Sorma…” diye inledi. “Saray’a git- Mikronezya’nın iki numaralı mukte- miştim. Çıkışta Ulu Çoban babamızın diri; yani Merkez Pastanesi’nin kakao, arabası çarptı. Bayan Aleksandra be- krema ve pudraşekerinden sorum- ni hastaneye yetiştirdi. Tetkikler yapıl- lu vasal olmak elbette gurur vericiydi. dı, röntgen ve MR çekildi. Kafama al- Ama bir numaranın damadı olmak hiç dığım darbe sonucu geçici travma var. l Zeki Bol kolay değildi, hatta gurur kırıcı sayılır- Üç kaburgam ve sol kolum kırık. Sağ dı! Çünkü Muktedir Makropiç’in ka- bacağım ters dönmüş, sanırım kese- fası kızdığı zaman fiziksel şiddete baş- cekler...” CUK / Günel ALTINTAŞ vurmak gibi bir huyu vardı. Kendisine Telefonda kısa bir sessizlik oldu. ilişkin hiçbir özellik hafif olamayaca- Sonrasında mahdume hanımın kuşku ğı için, dayakçılığı da “eli ağırdır” di- dolu sesi duyuldu: Kitaplar yazarlarının mezar taş- ye övülüyordu. Kakao krizi ağırlaştık- “Aleksandra kim?” larıdır. l Ahmet Öztürklevent H ABD Başkanı Biden, 1915 olay- larından yine “soykırım” ola- rak söz etmiş. Biz de kendi CAATSA’mız uyarınca, ABD’ye yaptırım uygulayalım; bulsunlar belalarını! H Gezi davası gösterdi ki FETÖ ile AKP arasındaki fark yazı ile tura arasındaki fark gibidir. H Eskiden her mahallede yoksul insanlar vardı. Artık yoksul insan- lar değil, yoksul mahalleler, yok- sul kentler var. H Geçen pazar günkü Cumhuri- yet gazetesinin arka sayfasında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “Manifesto”sunu okudum. Oyumu Atatürkçü Düşünce Derneği!ne vermeye karar verdim. l İbrahim Tuncay l Cemalettin Güzeloğlu l Murteza Albayrak