25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 2022 CUMARTESİ 6 inceleme EMPERYALİZMİ YENEN VE YENİ BİR TÜRK DEVLETİ KURAN TBMM İlk Meclis ve savaşta demokrasi Tuzaklar, isyanlar... Her türlü zorluğa rağmen tarihte bir benzeri olmayan ve yaklaşık üç buçuk yıl görev yapan bu Meclis, Kuvayı Milliye’yi yönetti, emperyalizme Çembere alınan adam karşı savaşı yürüttü, kurtuluşu sağladı ve tüm bunları eclis’in açıldığı günlerde, Mustafa ayaklandırılıyor. Gerçekten Mustafa demokratik tartışma sistemi içinde gerçekleştirdi. MKemal için, “çembere alınan Kemal sarılmış, çembere alınmış bir adam” deyimi kullanılıyor. (Ş.S. durumdaydı. Nisan 1920 günü, yan hareketi olarak suçlayan” bil- rak niteleniyor ve bu isyana katılan- Aydemir, Tek adam, C.II. s.211.) Ankara’da Meclis’in açıl- dirisini yayımladı. Hemen ardından ların öldürülmelerinin din kuralla- Gerçekten ne askeri ne ordusu var, Uğursuz bir ihtimal 23 ması Milli Mücadele tari- üstelik tüm dünyanın süper güçleri Şeyhülislam Dürri- rı açısından gerekli olduğu ve bu işi Atatürk, Nutuk’ta “uğursuz bir cephe tutmuşlar, Halife Padişah onu himizin çok önemli bir dönüm nok- zade Abdullah yapanların cennete gideceği” bildi- ihtimal”den söz ediyor; Bolu, Düzce, asi ilan etmiş. Şeyhülislam onun tasıdır. Efendi’nin riliyordu. Bu fetva, İngiliz uçaklarıy- Hendek, Gerede’de başlayan Mondros Ateşkes Antlaşması so- ünlü “Fet- la Anadolu’da şehirlerin üzerine atı- “katli vacip” (öldürülmesi zorunlu isyanların Ankara’ya yaklaştığını nucunda, 13 Kasım 1918’de, İs- vayı lıyordu. kişi) olduğunu ilan ediyor. Hatta onu belirtiyor ve “Meclis’in bu nedenlerle tanbul yabancı güçler tarafından öldürenin cennete gideceği belirtiliyor. Şerife”si ya- Bir İngiliz savaş gemisi binler- toplanamaması ihtimali (olasılığı) Dine dayalı söylemlerle halk işgal edilmişti... Bu tarihten 1 yıl 4 yımlandı. Bu ce fetvayı Ege kıyılarındaki kent- korkunç bir yenilgi olurdu” diyor. ay sonra, 16 Mart 1920’de İstan- fetvada Mil- lere götürdü. The Times gazetesi- bul’daki İngiliz askeri güçleri Har- li Mücade- nin 19 Nisan 1920 tarihli sayısında, biye Bakanlığı gibi stratejik nokta- le suçlanıyor, fetvanın Anadolu’nun çeşitli şehir- komutasında Kuvayı İnzibatiye ordusu ku- ları ve Meclis-i Mebusan’ı bastılar. “Kuvayı Milli- lerine uçaklarla atıldığı belirtiliyor- ruldu. İç isyanlar başlatıldı. Mustafa Kemal’in “İşgal askerleri- ye bir isyan ola- du. (E. Ulubelen, İngiliz Gizli Belge- Anzavur harekâtı, Marmara bölgesin- nin süngüleri altındaki İstanbul’da leri, s.272.) de, Karacabey, Bandırma, Gönen, Biga, Meclis’in toplanması hatalıdır, işgal Düzce’de başlatıldı. Öte yandan Bolu ve güçleri Meclis’i muhakkak dağıtır- Ankara’ya yöneliş Gerede’de başlayan isyan Ankara’nın ilçe- lar” öngörüsü gerçekleşmişti. İstanbul’da işgal sürecinin de- leri Beypazarı ve Nallıhan’a sıçradı. Nallı- İngiliz askerlerinin Meclis’i bas- vam etmesi, milletvekilleri- han, Ankara’ya 150 km, Beypazarı ise sa- maları stratejik bir olaydı ve bun- dece 100 km uzaklıktaydı. nin ve aydınların tutuklanma- dan sonra artık Milli Mücadele’yi sı karşısında Ankara’ya yö- Ankara’nın elinde askeri birlik yoktu hat- güçlendirme ve yönlendirme tama- neliş başladı. Meclis Başka- ta gelen milletvekillerinin yatacakları ve ye- men Mustafa Kemal’in eline geç- nı Celalettin Arif, ünlü ya- mek yiyecekleri yer yoktu. miş oluyordu. zar Halide Edib, Dr. Adnan Yunus Nadi Meclis’in basılması üzerine (Adıvar), Yeni Gün gaze- Birinci Meclis Mustafa Kemal, yayımladığı bil- Yaşanan zor dönemi gazetemizin kurucusu tesi Başyazarı Yunus Na- 23 Nisan 1920’de açılan Meclis işte bu diride işgali protesto ediyor ve Yunus Nadi, Kurtuluş Savaşı Anıları kitabında di, Sinop Milletvekili Yu- zorluklar içinde varlık gösterdi ve üç yıl gö- “Biz haklarımızı ve bağımsız- ayrıntılarıyla anlatmıştır. suf Kemal (Tengirşenk) rev yaptı. Mustafa Kemal, Meclis için “ola- lığımızı savunmak için girişti- ve Albay İsmet Bey (İnö- ğanüstü yetkiler taşıyan Meclis” deyimini gerçekleri öne sürüyorlardı. ğimiz savaşın kutsallığını bi- nü) gibi kişiler Ankara’ya şöyle kullanıyor: “Milletin bağımsızlığını ve Ancak Mustafa Kemal’in görüşü her şey- liyoruz ve hiçbir kuvvetin bir yöneldiler. devletin kurtarılmasını sağlayacak önlem- den önce Meclis’in açılması ve çalışmaları- milleti yaşamak hakkından leri düşünmek ve uygulamak üzere olağa- ‘Önce Meclis’ mahrum edemeyeceğine de na başlamasıydı... nüstü yetkilere sahip bir Meclis...” Ankara’ya gelenler, inanıyoruz” diyordu. 19 Mart Bu meclis, Gazi Meclis’tir. Mil- aslında yıkık dökük, 1920’de tüm yurtta, her sancak- ‘Meclis teori değil gerçektir’ li Mücadele’yi yürüten Meclis’tir. Bura- cılız, askeri ve ordu- tan beş milletvekili seçilmesini ve Bu zor durumun yanıtları Yunus Nadi’nin da meclis hüküme- su olmayan bir Kuvayı “Ankara’da olağanüstü yetkilere Kurtuluş Savaşı Anıları adını taşıyan ki- ti sistemi geçerlidir. Milliye önderiyle karşı- sahip bir Meclis’in toplanacağını” tabında veriliyor. Yunus Nadi, Mustafa Ke- Kuvvetler birliği sis- laştılar. Gelenlerin ka- bildiriyordu. mal ile Meclis açılmadan önce yaptığı ko- temi geçerlidir. Sa- falarında bir düşün- Mustafa Kemal, milli egemen- nuşmada, bu konuları Atatürk’e açıkça be- dece yasama ve yü- ce vardı... Evet Mec- lik ilkesine dayalı olarak bağımsız lirterek “Ankara’da beni huzursuz eden en rütme yetkileri değil lis açılacak ancak ön- bir devletin ilk kuruluş adımını ger- büyük şey ordunun yokluğudur. Eğer eli- yargılama yetkisi de ce ordu kurulsa daha çekleştiriyordu. mizde dayanacak bir ordumuz olmaz- (İstiklal Mahkeme- iyi olmaz mı? sa bütün bu güzel düşünceler ve nazari- Ankara’daki bu devinim, İstan- leri gibi) Meclis’te İstanbul işgal altında, yat (teori) suya düşüp gidebilir” diyordu. bul’daki emperyalist işgal kuv- toplanmıştı. Bütün İzmir ve Ege işgal altın- Açıkçası “Önce meclis mi yoksa önce ordu vetlerini pek rahatsız ediyor- güçleri elinde top- da, Adana, Urfa, Antep iş- mu” sorusu en yakıcı konuydu. du. 10 Nisan 1920’de İstanbul layan Meclis ulusun gal altında... “Önce ordu ku- Mustafa Kemal, Yunus Nadi’ye, “Yu- Hükümeti, “Mustafa Kemal’i temsilcisi ve yeni bir rulsun” diyenler temelde bu nus Bey, aramızdaki en önemli fark şudur: asi ve Kuvayı Milliye’yi bir is- devlet için “kuru- Meclis nazariye (teori) değil gerçektir ve cu iktidar” yetkisin- gerçeklerin en büyüğüdür. Bana göre ön- deydi. Meclis yetki- ce Meclis, sonra ordu olacaktır” demiştir. Bu konu, Samsun’dan leri konusunda çok Mustafa Kemal, Kuvayı Milliye’yi halkla bir- Sonra En Zor 19 Ay hassastı. Bakanlar likte yürütmek ve “ulusal iradeyi” egemen kitabında geniş olarak tek tek Meclis ta- kılmak istiyordu. işlenmiştir. rafından seçiliyor- du. Emperyalist iş- Tuzaklar-isyanlar galcilere karşı savaşan Kuvayı Milliye or- Mustafa Kemal’in 19 Mart’ta Ankara’da dusunun başkomutanı da Meclis tarafın- bir meclis toplanacağı ile ilgili bildirisinden dan seçilmişti. Bunun tarihte bir başka ör- Meclis’in 23 Nisan 1920’de açılışına kadar neği yoktur. geçen 35 gün, tuzaklar, zorluklar ve isyan- Samet Ağaoğlu Kuvayı Milliye adını ta- larla doludur... şıyan kitabında Meclis’in yetkilerini ile- İngilizler, Anadolu’da bir meclis açılırsa ri sürerek bu duruma “Meclis diktatörlü- sonunda Kuvayı Milliyecilerin yeni bir dev- ğü” adını veriyor. Prof. Dr. Bülent Tanör let kurmaya doğru gideceklerini çok iyi bi- ise Kurtuluş ve Kuruluş adlı kitabında liyor, böylesi bir durumun İngilizlerin As- “Meclis’in demokratik diktatörlüğü” deyi- ya’daki sömürge topluluklarını da etkileye- mini kullanmıştır. (s.118) Meclis’te oluşan ceğinin korkusunu yaşıyorlardı. iradenin “savaş demokrasisi” yarattığını Bu nedenle, Meclis açılmadan önce bu belirtmiştir. girişim yok edilmeliydi. İngilizlerin desteği, Tarihte bir benzeri olmayan bu Mec- Padişah ve Sadrazam Damat Ferit’in kara- lis, Kuvayı Milliye’yi yönetti, emperyaliz- rı ile, Milli Mücadele’yi ilk aşamasında bas- me karşı savaşı yürüttü, kurtuluşu sağladı tırmak ve yok etmek amacıyla Anzavur’un ve tüm bunları demokratik tartışma sistemi komutasında bir ordu kuruldu. Ayrıca bir içinde gerçekleştirdi. başka işbirlikçi Süleyman Şefik Paşa’nın ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ’NDEN MANİfEsTo ‘Bu düzen değişmeli’ tatürkçü Düşünce Derneği (ADD), bu- tılarla değil, akıl ve bilimle yönetilmeli” Agün Ankara’da yapacağı “Yeniden ifadeleri kullanıldı. Atatürk Cumhuriyeti” başlıklı buluşma- ‘Tarikatlardan uzak tutulmalı’ da bir manifesyo yayımlayacak. ADD’den yapılan açıklamada, “Dünyanın en bere- Eğitimde tarikat ve cemaat etkilerine de değinilen açıklamada, “Çocuklarımız; önce- ketli topraklarında, dünyanın en fedakâr, en çalışkan halkını açlığa likle düşünmeyi, öğrenmeyi, sor- gulamayı öğrenmeli, tarikat ve mahkûm eden bu düzen değiş- meli” denildi. cemaatlerden, hurafe ve dogma- lardan uzak tutulmalı, bilimsel ADD’den yapılan açıklama- da, bugün saat 11.30’da, Anka- bilgi ile eğitilmeli, gençlerimiz geleceklerini yurtdışında arama ra ATO Congresium’da düzen- lenecek “Yeniden Atatürk Cum- çaresizliğinden kurtarılmalı” de- nildi. İstanbul Sözleşmesi’ne ge- huriyeti” başlıklı buluşmada, “ekonomiden kadın haklarına, ri dönülmesi çağrısında bulu- nulan açıklamada, ordu ve par- eğitimden sağlığa Cumhuriyet değerleri ve Atatürkçü düşün- ti ilişkisine de değinildi. Ordu- nun siyasetin etkisinden arın- ce sisteminin çağın koşulların- Hüsnü Bozkurt da nasıl uygulanması gerekti- dırılması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Türkiye, sınırlarını koruya- ği” vurgulanan bir manifesto açıklanacağı kaydedildi. “Kemalist devrimcilerin devle- mayan, yurtdışı tek toprağı Süleyman Şah Türbesi’ni terör örgütlerine terk eden, 19 tin hamuruna kattıkları namus mayası ek- silmemeli” denilen açıklamada, “devlette adasındaki Yunan işgalini tepkisiz seyre- den, tehditle terörist salıveren, kapılarda hiçbir laik Cumhuriyet ve üniter ulus dev- let karşıtı kadrolaşmaya izin verilmemesi” bekletilen, tescilli rüşvetçilerle temsil edi- len ve itibarı sarayda arayan bir ülke olma- gerektiği kaydedildi. 1961 Anayasası’nı esas alan demokratik bir anayasanın ge- malıdır” değerlendirmesi yapıldı. Açıkla- mada, “Dünyanın en bereketli toprakların- rekliliğine dikkat çekilen açıklamada, eko- nomiye işaret edilerek “Üretimsizlik se- da, dünyanın en fedakâr, en çalışkan halkı- nı açlığa mahkûm eden bu düzen değişme- bep; faiz, enflasyon, işsizlik ve açlık neti- cedir. Kamu maliyesi, naslar ya da saplan- li” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle