26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağnak 30 MART 2022 ÇARŞAMBA 8 DİZİ Hukuk ve siyaset dünyası, hak ve özgürlükler açısından değerlendirdi: Sözde demokrasi En demokratik anayasa vaatlerine karnımız tok! BUGÜNDEN DÜNE 5 Mart’ta bu köşede “Kuruluş felsefe- ve YARINA BAKIŞ miz Taliban’ın köktendinciliğiyle taban 2tabana terstir” başlığı ile bir yazım ya- 1961 ANAYASASI 1961 Anayasası’dır yımlanmıştı. Afganistan’da kız öğrencile- re yeniden getirilen eğitim yasağı ile Bur- 1 İKLİM ÖNGEL sa Osmangazi Ortaokulu Müdürü Haydar Akın’ın kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıra- CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Deva Partisi, Gelecek Deklarasyon, özellikle 1961 Anayasası’nı yeniden lara oturtulması talimatından söz etmiştim. Partisi ve Saadet Partisi temsilcilerinin hazırladığı, gündeme getirdi. Kimileri için “Türk tarihinin en Yazımda şu satırlar vardı: “Olay tepkilere neden olunca Osmangazi “güçlendirilmiş parlamenter sistemin” ayrıntılarını ileri anayasası” iken, kimileri için ise eleştirilerin Kaymakamlığı tarafından soruşturma baş- anlatan Bilkent Deklarasyonu’ndaki önceki hedefi olan 1961 Anayasası’nı hukukçular ve o dönem latıldığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın müdü- rü görevden uzaklaştırdığı açıklandı. anayasalarla ilgili ifadeler tartışmalara neden oldu. anayasa çalışmalarında yer alan isimlerle konuştuk. Böyle bir gericiliğe tepki verilebiliyor- sa, devlet kurumları tarafından soruşturma başlatılması için kamuoyu baskısı yaratıla- PROF. DR. SÜHEYL BATUM: biliyorsa, bunun nedeni Türkiye’de laikliği anayasaya ilke olarak sokan bir Aydınlan- ma Devrimi’nin yaşanmış olmasıdır.” Böyle diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin Taliban ile taban tabana ters bir devrim ile kurulduğunu belirtmiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra ne oldu biliyor musunuz? Müdür Haydar Akın görevine iade edildi! Halkoylamasında yüzde 63’lük bir oy oranıyla ka- HHH bul edilen 1961 Anayasası, karikatürist Ali Ulvi’nin Üstelik gazetemizde bu olayı haberleş- kalemine çokça konu olmuştu. Cumhuriyet ga- tiren Sena Tufan hakkında bazı gerici ha- zetesinin 15 Temmuz 1961 tarıhli birinci sayfasın- ber siteleri şu çarpıtmaları yaptı: daki bu karikatür, Demokrat Parti’nin 10 yıllık se- Batum “Çağdaş uygarlık seviyesine çıkmayı kız rüveni ile anayasanın terazideki yerini anlatıyor. ve erkeklerin beraber oturmasına, kızların başlarını açmasına ve alkol tüketmeye bağ- layan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Sena ETKIN, ETKILI Tufan, bu büyük ‘istihbari bilgiyi’ Kemalist eğitime büyük bir saldırı olarak addederek okul müdürünün görevden alınmasını iste- VE ÇAĞDAŞ yen bir haber yapmıştı.” Sosyal medyadaki gerici hesaplar, benim yazımda yer alan “Sınıflarda ‘harem selam- n 1961 Anayasası’nı hak ve özgür- lık’ oturma düzeni kuramazsınız. Hiçbir güç, lükler açısından nasıl tanımlarsınız, devletin laik olduğuna dair anayasa madde- eleştirileri nasıl karşılarsınız? sini değiştirmenize yetmez” ifadesini alın- Türkiye’de anayasa hukukçula- tılayıp hakkımda aşağıdaki gibi hakaretler rına sorduğunuzda, ezici çoğunlu- yağdırdılar: ğunun söyleyeceği ilk şey, “1961 “Domuz kızı domuza bak hele. Sen kim KURUCU MECLIS ÜYESI ALTAN ÖYMEN: Anayasası’nın, çoğulcu, özgürlük- oluyorsun da Allah’ın kullarına Allah’ın ni- zamının icabını yapamayacağını söylüyor- çü ve hukukun üstünlüğü ilkesine sun be hey aşüfte seni? Sen karşı cinsle- dayalı, demokrasi yönünde, bugü- rine daima temas etmek istiyor olabilirsin ne kadar yapılmış en iyi anayasa ol- KAZANIMLARI HATIRLAMALIYIZ ama Müslüman kadınlar istemiyor. Neye duğudur.” 1961 gücümüzün yettiğini sana soracak değiliz!” n Basın özgürlüğü açısından öncesindeki Hitler ve Mussoli- Anayasası, gü- Ardından hakaretler ve küfürler durmadı. venceli ve çağdaş- 1961 Anayasası nasıl bir yeni- ni olaylarını ve benzerlerini ya- O çirkin yorumlara burada yer vermeyece- ğim ama dertleri nedir ortaya çıksın diye ları ile kıyaslandığın- lik getirdi? şamış olan o zamanki dünyanın bazılarını paylaşıyorum: da ileri bir anayasa- 1950’de iktidara gelen De- demokrasiye bağlı kalmak iste- 1961 “Laiklik anayasadan kaldırılmalıdır. Laik- dır. Örneğin “Hu- mokrat Parti’nin basın öz- yen ülkelerince “demokrasinin Anayasa- lik halkın inancına karşı sopa olarak kulla- kukun üstün- gürlüğüne saygı gös- olmazsa olmaz”ları arasına alın- sı; çoğulcu, öz- nılmak için vardır.” lüğü için zo- terip, eleştirilere ta- mıştı. Ülkelerinde “temel hak ve gürlükçü ve huku- “Laikliği kim takıyor…” runlu kurum kun üstünlüğü ilkesine “Devletin laik olması yanlış.” hammül etmesiy- hürriyetler”i savunan, “demokra- ve kurallara; dayalı, demokrasi yö- 1961 “Ah keşke Türkan Saylan’a bir sorabil- le başlayan dö- si” nutukları çekerek iktidara ge- nünden bugüne ka- sen nasıl mutlak bir güç varmış.” “yargıç bağım- Anayasası’nın neminin ilk yıl- lip de diktatörlüğe yönelen siya- dar yapılmış en iyi yürürlüğe giri- “Yallah Fransa’ya, İngiltere’ye, sızlığı ve gü- larında, önemli si liderlerin yaptıkları, demokra- Vatikan’a!” anayasa. şinden sonraki yılla- vencelerine iliş- bir tartışma çık- si yanlıları için unutulmaz ders- “Belli ki siz güç nedir onu tanımamışsı- rın büyük bir bölümün- kin ayrıntılı dü- mamıştı. Ama de demokrasi alanında ler haline gelmişti. Bu yüzdendir nız. El Kadir bunu size göstermeyi bize na- zenlemelere”; Ana- sip etsin.” edindiğimiz kazanım- 1954’ten sonraki ki, birçok ülkede yargı bağımsız- yasa Mahkemesi’ne ve üyelerinin ları hatırlamakta bü- HHH tahammülsüzlük lığı ve kuvvetler ayrılığı ile ana- tek bir kişi ya da ideoloji tarafın- Bu arada Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı yük fayda var. Öymen süresinde iktidarın yasaya uygunluk kontrolünü esas Yeliz Toy, Haydar Akın’ın dönemin İl Mil- dan atanmasına imkân vermeyen çıkardığı basın yasa- alan Anayasa reformları yapıl- li Eğitim Müdürü Atilla Gülsar tarafından yapısı bakımından Yüksek Hakim- “Temel hak ve hürriyetler, usulsüz bir değişiklikle göreve getirildiğini ları ve onun sonucu ola- mıştı. İkinci Dünya Savaşı’ndan ler Kurulu’na yer vermiş ilk anaya- anayasanın sözüne ve ruhuna uy- bildirdi. Bununla da kalmadı, Gülsar’ın gö- rak uygulanan hapis ve para ce- hemen sonra çok partili siyasal sadır. Yine 1961 Anayasası, “siya- rev süresindeki dönemde FETÖ/PDY si- gun olarak, ancak kanunla sı- zaları ile yayın durdurma ve ga- hayata geçip demokrasisini ge- sal alanda bir partinin ya da ideolo- lahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı oldu- nırlanabilir. Kanun, kamu yara- zete kapatma cezaları başlayın- liştirmeye çalışan Türkiye’nin de jinin, millet egemenliği adı altında, ğu ortaya çıktı. rı, genel ahlak, kamu düzeni, sos- ca durum değişti. temel hak ve hürriyetler alanın- muhalefeti etkisizleştirmesini, ki- Skandalın, rezaletin bini bir para… yal adalet ve milli güvenlik gibi Türkiye’de o tehlikeye karşı ön- daki o eksikliğini tamamlama- Bir de diyorlar ki AKP Cemaat ile müca- şi ve kurumlar üzerinde tahakküm dele ediyor. Yerseniz! sebeplerle de olsa, bir hakkın ve oluşturmasını gerçek anlamda en- lem almak gerektiğinin anlaşıl- sı, çok önemliydi. Bugün de 1961 CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent hürriyetin özüne dokunamaz.” geller. Gerçi anayasa yapıldıktan ması ise kolay olmadı. Anayasası’nın yürürlüğe girişin- Tezcan ise geçen gün Tele1’de katıldığı İlk cümlesi, Kanun-i hemen sonra “çoğulcu değil çoğun- Çünkü, Türkiye’nin o zaman- den sonraki yılların büyük bir canlı yayında, “Bütün dili laiklik üzerinden Esasi’den beri var olan “ka- lukçu bir demokrasiyi, millet ege- lar yürürlükte olan anayasasın- bölümünde demokrasi alanında kurmuyoruz, o dilin pratik bir karşılığı yok” menliği adı altında bir partinin ta- nun çerçevesi”ni şarta bağlıyor- diyerek Devrim Yasaları’nın en önemlisini da, basın özgürlüğünün kanun- edindiğimiz kazanımları ve dene- hakkümünü, siyasetin hukuk kıs- du. İkinci cümlesinde de, ana- geri planda tutmayı savundu. larla daraltılabileceğine imkân yimleri hatırlamakta büyük fayda AKP iktidarı her alanda tarikat ve cemaat- kacı içine alınmasını değil, savun- yasaya uygunluk-aykırılık tar- veren bir ifade vardı. 1876 var. Gerçi arada 12 Mart, 12 Ey- lerin güdümünde ülkeyi hızla Taliban ile aynı dukları partinin ve kararlarının, hu- tışmalarında, bazı iktidarların Anayasası’nda da yer alan “Mat- lül gibi, 1961 Anayasası’nın ka- doğrultuya sokma çabasını sürdürüyor ama kuktan üstün olmasını ısrarla savu- pek sevdiği o genel ahlak, “kamu buat Kanun Dairesi’nde serbest- zanımlarını aksatan olaylar ya- ana muhalefet partisi bu görüşte… nanlar”, bu anayasaya karşı çıkmış- düzeni gibi gerekçelerle de ol- tir” ifadesi... Meclis’teki iktidar şanmıştı. Ama 2000’li yıllara ge- Hem Sena Tufan hem de ben, Türki- lardır. “Vesayetçi, bürokratik, eko- ye Cumhuriyeti’nde yaşayan iki gazeteci sa “temel hak ve özgürlükler”in partisi, çıkardığı kanunlarda ba- lirken, bunların çoğunu aşmış- nomik gelişmeye karşı anayasa’’ gi- ve iki kadın olarak anayasal ilke olan laikli- sına koyduğu yasakları “Bunlar “öz”üne dokunamayacağını vur- tı Türkiye... Demokratik kurum bi hukuk dışı bahaneler günümüzde ği ve laik eğitimi savunduğumuz için hedef guluyordu. Peki, kim belirleye- benim yetki alanımdadır. Basın ve kuralları yeniden işleten bir gösterildik. Bana “aşüfte” denilerek cinsi- sürüyor. Hatta bu görüşler 2002’den özgürlüğünü, kanun çıkararak cek Meclis çoğunluğuna dayana- ülke haline gelmişti. Bu dönem- yetçi bir şekilde hakaret edildi. beri iktidarda. 1961 Anayasası’nın rak çıkarılan kanunun basın öz- sınırlamak anayasaya aykırı ol- de ise yaşanan sıkıntılar ve karşı Ama biz yılmayacağız; dinci gericilikle getirdiği “gerçek bir kuvvetler ayrı- mücadeleyi sürdüreceğiz ve bunun ge- maz” diyordu. gürlüğündeki söz konusu “temel karşıya bulunduğumuz tehlikeler lığı, bağımsız yargı, iktidarın denet- reği olarak da laikliği sürekli gündemde özgürlükler”in “öz”üne dokunup 1961 Anayasası hazırlanırken, malûm. Ancak şu bellidir: Millet- lenmesi, etkin ve etkili denge ve de- tutacağız. Çünkü bu ülkede laiklik, ek- Anayasa’nın özgürlüklere uygu- dokunmayacağını?.. çe onları da elbette aşacağız. netim araçları, seçimlerin yargıç de- mek kadar, su kadar önemlidir! Onu ge- O sorunun yanıtı da, gene 1961 lanan “kanun dairesinde serbest- Ve geçmişteki kazanımlarımı- netiminde yapılması, çoğulculuk” ri planda tutarak atılan sözde demokra- lik” formülünün değiştirilmesi ve Anayasasıyla kurulmakta olan zın da katkısıyla basınımızın ye- si nutuklarına da karnımız tok. gibi ilkeler, çağdaş bir anayasacılık “Anayasa Mahkemesi”ydi. O yük- o sınırlamanın bir kurala bağlan- niden özgürleşmesi, devletimizin anlayışının ortaya çıkardığı en te- ması gereği üzerinde duruldu ve sek mahkeme, bizim 1961 önce- yeniden demokratikleşmesi da- mel güvenceler olup, bundan sonra si anayasalarımızda yoktu ama, yapılacak ilk anayasanın da yer ve- o amaçla anayasaya 11’inci mad- hil, yeniden güzel gönler görme- Görme engellilerden receği “vazgeçilmez, savsaklanmaz de olarak şu kilit madde eklendi: özellikle İkinci Dünya Savaşı ye başlayacağız. ilke ve kurallar” olmalıdır. ‘GIZLI OY’ istemi PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN: ürkiye Körler Federasyonu üyeleri, görme Tengellilerin “gizli ve bağımsız biçimde oy kullanmaları” için yasal düzenleme yapılması ÇOĞULCU DEMOKRASI ANLAYIŞINA GEÇILDI 1961 çağrısında bulundu. Anayasa- TBMM Çankaya kapısı önünde bir araya ge- sı, kurumsallaş- n 1961 Ana- muş, çoğunluğun mutlak iktidarı ana- gun olmamıştır. Bunda 1961 seçimle- likleri ile bazı antidemokratik hüküm- len üyeler adına konuşan Federasyon Başkanı mış Batı demokra- yasası kabul yasa yargısı ve bağımsız yargı gi- ri ile iktidarı sivillere devreden Si- ler kabul edilmiştir. 1973 seçimleriyle Mehmet Emin Demirci, seçim yasası teklifine si çevrelerince çok edildikten son- bi kurumlarla sınırlandırılmış, lahlı Kuvvetler’in yeni düzen için- sivil yönetime tekrar dönülmüşse de ilişkin değerlendirmede bulundu. Teklifte, gör- olumlu bir adım ra Avrupa’da sosyal hukuk devleti Cumhuri- de de siyasal ağırlıklarını koru- aşırı sağ ve aşırı sol grupların şiddet me engellilerin özgür ve bağımsız biçimde oy olarak karşı- nasıl karşılandı? yetin temel nitelikleri arasında maları büyük rol oynamıştır. Ni- eylemlerinin zirveye çıktığı, günlük landı. kullanmaları için herhangi bir düzenleme ya- 1961 Anayasa- sayılmıştır. Bu nitelikleri nede- tekim yüksek komuta heyetinin ölü sayısının ortalama 20-25’i buldu- pılmadığını, bu konuyla ilgili önerge ve taleple- sı, Osmanlı-Türk ana- niyle 1961 Anayasası, kurum- 12 Mayıs 1971 tarihli muh- ğu, zayıf koalisyon hükümetlerinin rin de komisyon aşamasında kabul edilmediği- yasa tarihinin en liberal-de- sallaşmış Batı demokrasi tırası ile yaklaşık üç yıl- bunları önlemekte âciz kaldığı istik- ni kaydeden Demirci, görme engellilerin özgür mokratik anayasasıdır. Bu anayasa ile çevrelerince çok olum- lık örtülü bir askerî rarsız bir dönem olmuştur. Bu dönem ve bağımsız biçimde oy kullanmalarına olanak 1924 Anayasası’nın çoğunlukçu an- lu bir adım olarak kar- yönetim dönemi ya- de tahmin edileceği gibi Batı demok- sağlayacak hükmün konulmasını istediklerini layışından çoğulcu (plüralist) bir de- şılanmıştır. Buna kar- şanmış, bu dönem- ratik çevrelerince endişe ile izlenmiş söyledi. Demirci, “Ülkemizde yaşayan bir mil- mokrasi anlayışına geçilmiş, temel şılık Anayasanın işle- de 1971 ve 1973 ve 1980 darbesi bir çeşit kurtarıcı gi- yon görme engellinin bu biçimde hiçe sayılma- haklar güçlü güvencelere kavuşturul- yişi, beklentilere uy- anayasa değişik- bi görülmüştür. sını kabul etmiyor, en doğal vatandaşlık hakkı- Özbudun mız olan gizli ve bağımsız oy kullanma hakkı- mızın seçim yasası ile verilmesini talep ediyo- Bilkent deklarasyonu ve deklarasyondaki 1961 Anayasası’na yönelik eleştiriler. l Oktay Ekşi l Rıdvan Akın l Nuri Alan YARIN: ruz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle