Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT 2022 PAZARTESİ
HABER/YORUM 9
70 BİN KİŞİ COVİD-19’A YAKALANDI
Kapitalizme alınmış toplum modelinde ‘esas oğlan’ şirketlerdir, ‘hane halkı’ ise yardımcı oyuncu
263 kişi daha
yaşamını yitirdi
ağlık Bakanlığı’nın paylaştığı günlük ko-
Harikalar diyarında
Sronavirüs verilerine göre, dün 440 bin
183 test yapılırken 70 bin 355 kişi Covid-
19’a yakalandı. 263 kişi ise yaşamını yitirdi.
temelidir. Yoksa, maazallah model çalış-
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal med-
maz. Ve dolar hacmi arttıkça “dünya ikti-
ya hesabından yaptığı paylaşımda, “Salgı-
darı pozisyonu” daha girift, incelikli ama
nın Omicron döneminde asıl mücadeleyi
karmaşık, çelişkili, maceralı, belalı ve ge-
risk grubundakilerin hayatını riskten koruya-
ri dönüşü zorlaşan bir hal alacaktır. Böy-
rak vereceğiz. Bu mücadeleden, kendilerinin
le görünüyor. Peki, borçlananlar sadece
alacağı tedbirlerle, aşı ve tedavi desteğiy-
“kondu”larından siteye terfi edenler mi- le, her birimizin bu gruptakilere göstereceği
dir? (Bunlara, 1990’lardan itibaren kapi-
dikkatle başarılı şekilde çıkmak zorundayız”
talizm “emerging markets”, yani, “yeni dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
lis Harikalar Diyarında’yı hepimiz
yetme piyasalar” dedi. Ülkeler artık kapi-
okumuşuzdur. Kitabın ikinci bölü-
talizm için birer piyasa idi. Esas kimlikle-
Amünde küçük kız Alis “aynanın için-
BİLİM İNSANLARINDAN BA.2 UYARISI:
ri, “değerleri” bu olmuştu.)
den öbür tarafa” geçer ve orada bambaşka
Hayır. Zaten işin püf noktası da bura-
bir dünya ile karşılaşır. Çeşitli karakterlerin
dan başlıyor. “Ağa”nın egemenliğinde-
ilginç bir mantıkla konuştuğu bir dünya. Omicron’dan
ki bir sistemde “ağa” kreditördür. Öteki-
İlk iki yazı ile (24 Ocak, 7 Şubat) ben
leri borçlandırır ve böylece yönetir. Dün-
de okuyucuyu “kapitalizmin aynası”ndan
yada da 1990’lara kadar tablo sanki böy-
geçmeye davet etmiştim. 2000’li yılla-
daha tehlikeli
le idi. Ancak, 1990’ların ortalarından
ra girmiş, fakat 21. yüzyıla girememiş (ve
oronavirüs salgınına dair yapılan ye-
başlayarak iş değişti. İlginç şekilde, ön-
“ayna”nın içinden geçtiğini pek fark ede-
Kni bir araştırma, Omicron’un alt varyan-
ce yavaş yavaş, sonra hızlanarak Ameri-
memiş) ülkede nerede, hangi konum-
tı “BA.2”nin daha tehlikeli olabileceğini gös-
ka, dünyanın en büyük borçlusu makamı-
da olduğumuzu kestirebilmek için. Böy-
terdi. Tokyo Üniversitesi’nden bilim insanla-
araştırmacının yabana atılmayacak de- rafa doğru açılmayalım.
na oturdu! Devletler arasında, hacim iti-
lece, önce insanlarımıza rastladık. “Ra-
rı, Omicron’un BA.2 adlı alt varyantının da-
ğerlendirmesiyle, burada “Türkiye eko- Kapitalizmin görkemli sitesindeki gök-
barıyla bugün en büyük borçlu ABD fede-
zı olanlar”ı, yepyeni bir kimliğe, tüketicili-
ha ciddi hastalığa neden olabileceğini orta-
nomisini yabancı yatırımcıların lunapar- delene dönersek, finansal yapı dünya ça-
ral devletidir. Galiba, bugün 25 trilyon do-
ğe sahip olabilmek için borçlananları gör-
ya koydu. BA.2’nin Omicron’a göre daha hızlı
kı yapmaktan başka bir amaca hizmet et- pındadır ve işi dünya çapında kaynak ak-
lar borç stoku var. Bu yirmi yıl önce 3 tril-
dük. Borçlanamayanları gördük. Dikkati-
çoğaldığı ve daha bulaşıcı olduğu tespit edil-
meyen” bir tablo var demektir.
tarmaktır. Kime? Sermaye sınıfına. Onun
yon dolar dolayında idi. Federal borç şim-
mizi ilk çeken bu insan profili oldu.
di. Araştırmacılar yeni varyantın Omicron’dan
birikimini sürekli kılmaktır. Son tahlilde
di ABD gayrisafi yurtiçi hasılasını aştı. Bu
Kapitalizmin dünyasına alınmış insanları-
bağımsız bir şekilde sınırlandırılması gerek-
İnşaat
(şimdi moda olan deyişle, “günün sonun-
bir “züğürt ağa” tablosu mu? Hayır. “Fiat
mıza bakarken, onlar hakkında birtakım yar-
tiğini vurguladı. Çalışmanın yazarları, “Aşının
da”) varlık nedeni budur. Eski alımlı, fa-
Bir fantezi yapalım. Kapitalizmi bir bü- money”si ile doları o basıyor ve o dolarla
gılar da kulağımıza gelir: “Bu millet cahil-
neden olduğu bağışıklığın BA.1 gibi BA.2’ye
kat yüksek olmayan finans yapısı, kapi-
yük site gibi düşünelim. Hep yeni arazile- borçlanıyor. Kapitalizmin se-
dir!” ve bunun zıttı, “Milletimiz öyle bir sağ-
karşı çalışmadığını ve özellikle BA.2’nin cid-
re yayılarak oraları kendi tapusuna geçi- talizmin 1980 sonrası senaryosu için naryosu bu yeni gelgitle işli-
duyuya sahiptir ki!” en çok duyulanlardır.
diyetinin BA.1’den farklı olduğunu gösteriyor.
yetersiz kalmıştı. Gökdelen “yük-
ren, inşaatını ha bire genişleten bir site. yor. Ve dünya borç stoku da
Ancak böyle yargılar iktisatçı için anlam ta-
BA.2’nin insan burun epitel hücrelerinde daha
1980’den sonra kapitalizm dünyayı kendi sekliği” gerekiyordu. Fazla mı
300 trilyon dolara erişmiş görünü-
şımaz. Argo deyişle, iktisatçıyı kesmez (Baş-
hızlı yayıldığını gösteriyor” açıklamasını yap-
“ayna”sından geçirince şu görüldü: Öte- basit oldu? Değil. Yukarı- yor (Dünya hasılası ise toplam olarak
ka alanlarda anlam taşır mı, bilemem.).
tı. East Anglia Üniversitesi’nde tıp profesörü
ki yapıların arasında bir gökdelen çıkı- da, TCMB’nin Finansal He-
100 trilyon dolar civarında). Kısacası,
İlerleyelim. İktisatçılara rastladıkça, mes-
Paul Hunter, çalışmanın BA.2’nin Omicron’un
yor: Finans! Finansın sahibi kim? Ulusla- saplar Raporu, bunun Harikalar Diyarı’ndayız!
lektaşlarımızın kendi aralarında başkasının
orjinal versiyonuna göre daha ölümcül olabi-
“Cahil” ya da
rarası finans sermayesi. Finansın eskiden pek küçük ölçekte, kısa
Bütün bunlara “iyi, kötü”
pek sökemediği bir dille konuşarak kapita-
leceğini gösterdiği sözlerine ekledi. DSÖ’den
“sağduyulu” olarak
de alımlı bir yapısı vardı. Ama gökdelen metrajlı (2012-2021) gibi değil, herhalde (eski-
lizmin gösterdiği fotoğrafları yorumladıkla-
Maria Van Kerkhove ise BA.2’nin artık her
olunca işler çok değişti, büyüdü. Böylece,
bir filmi olarak izle- kabul edilen “hane halkı” lerin deyişiyle) “eşyanın
rını göreceğiz. Biraz onların izinden gidelim
beş yeni Covid-19 vakasından birini oluştur-
uzaktan bakınca dedik ki kapitalizm ön- nebilir.
tabiatı”nı anlayabile-
ve bilgi için emin bir yere yönelelim: Türki- “esas oğlan” değildir.
duğunu vurguladı. l Haber Merkezi
celikle finansal inşaattır. Bu gözlem son 1980’den itiba- cek şekilde bakmak ge-
ye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB).
Yardımcı oyuncudur.
kırk yılda yanlış çıkmış sayılmaz. ren ülkeyi yönetenler
rekiyor. Uzun zaman-
Bankanın araştırmacıları (nazar değmesin!)
Asgari ücret dünyasını
ÇOCUKLARA EĞİTİM
Kapitalizmin sitesi ne ile ısınıyor, ye- “Türkiye’yi de kapita- dır içinde (fark ederek,
hep yüksek nitelikli olmuştur. Bilginin ciddi
yadırgamaz. Ve siyasette
mekler ne ile pişiyor diye merak ediyor-
lizmin bu büyük, gör- fark etmeden) yaşadı-
merkezlerinden biri oradadır.
“rıza sahibi” olmasında
sanız, ana yakıt “dolar”dır (Başka yakıt- kemli sitesine taşıya-
TCMB 2012 yılından başlayarak bir Fi- ğımız kapitalizmi öğren-
da yadırganacak bir
lar da vardır.). Dolar, o sitenin her yerin-
lım” dediler. Dünya ser- me zorunluluğu büyüyor. İstismara karşı
nansal Hesaplar Raporu yayınlar. Her
de mülke sahip ve konumuyla dünyaya mayesinin komisyoncula- şey yoktur.
Yoksa, “Bu millet cahil”,
yıl, her çeyrekte ekonominin “finansal
tepeden bakan yapının sahibi ABD”nin
rı, IMF, Dünya Bankası, vs. “Milletimiz öyle bir sağduyu-
değeri”nin -kabaca, varlıklar (tasarruflar,
parasıdır. Onun parasıdır, ama kapita-
bunu boyuna telkin ediyorlar- ya sahiptir ki” nakaratında kal-
diyelim) ile yükümlülükler (borçlar, vs. di-
farkındalık
lizm için yaşamsal olan tarafı, dünyanın
dı. “Kondu”da oturuyorsunuz, gelin bura- manın, kilitlenmenin dayanılmaz cazibe-
yelim) – arasında nasıl değiştiğini (akımını)
zmir Büyükşehir Belediyesi ilkokul döne-
da parasıdır. Yani, bir paradan daha faz-
ya taşının, diyorlardı. Türkiye’de de “kon- si bizleri bekliyor.
ve toplamının fotoğrafını (stok halini) bu-
İmi çocuklarına yönelik “Sınırlarım Onayım
la “bir şey”dir. Daha 1970’te, Citibank’ın
radan okuyabiliyoruz. Elbette ekonominin du” yakıştırmasını benimseyenler vardı.
Farkındalık Eğitimi” projesini başlattı. İstis-
(o tarihte, First National City Bank) baş-
Seslerini yükselttiler. Ancak, görkemli si- Sahici dünya
başka istatistikleri de var. Çeşitli veriler
mara karşı farkındalığın amaçlandığı pro-
kan yardımcısı Amerikan Kongresi’nin il-
üzerinden düzenlenen çeşitli tablolar var. tede daireler pahalıydı. “Ziyanı yok, borç-
1970 Yılında Citibank başkan yardım-
je kapsamında ebeveyn ve öğretmenlere de
gili komitesinde söylüyordu: “Dolar soru-
lanın, borçlandıkça ödersiniz, hep öder-
Ancak, bu rapor Türkiye’de kapitalizmin cısının açık sözlülüğünden başlayıp, “ser-
eğitim verildi. Projede çocukların bedenleri
nu, likidite filan değil, doğruca hegemon-
siniz” dediler. Ve öyle oldu. Ödeme sürü-
ana ve yan damarlarını izleme şansı veri- best piyasa” peygamberleri üzerinden
üstündeki söz hakları, bedenlerini nasıl ko-
ya sorunudur!” İşte bu kadar. Kapitaliz-
yor. “Finansal değer” kimden kime akıyor? yor. 2000”den sonra dünya finans piyasa-
TCMB Finansal Hesaplar Raporu’na, ger-
ruyacakları, mahremiyet ve onay gibi konu-
min “ağa devleti” ABD için para mesele-
larından borçlanmaya koyulan Türkiye, ol-
Raporda ekonominin dokusu dört damar çek dünyamıza gelelim. İki gözlem yapa-
lar ele alındı. 328 çocuğun konuyla ilgili ha-
si “paradan daha fazla bir şeydir”i vurgu-
üzerinden (iktisatçı diliyle, dört sektör) in- gun borçlu olarak borçlanıyor,
lım ve bitirelim.
zırladığı sanat etkinliklerini sahnelemesiyle
luyordu. Bu, dünya iktidarı pozisyonudur
ödüyor, borçlanıyor, ödü-
celeniyor. Şunlar: Finansal olmayan ku- Kapitalizme alınmış toplum modelin-
son buldu. l İZMİR / Cumhuriyet
ve daha küçük çapta değildir. Ekono-
ruluşlar (yani, üretim dünyasının şirketle- yor. Kim ödüyor, diye sorar-
de “esas oğlan” şirketlerdir. Bankalar
mi, finans, siyaset, jeopolitik o po-
ri), finansal kuruluşlar (yani, bankalar, mali sanız, bunu ilk yazıda (24 üzerinden ya da doğruca finans piyasa-
ÜZERİNDEN ALTI AY GEÇTİ
zisyonda bütünleşiyor ve dai-
Ocak) belirtmiştim.
aracılar), genel yönetim ve hane halkı (ya- ları ile göbek bağı kurarlar. Mecburdur-
ma aktif olmayı şart kılıyor.
ni, halkımız, kâr amacı gütmeyen kuruluş- Ancak, dünya sermaye-
lar. Ama onlara yetmeyebilir ya da tıkan-
Şunu akılda tutmak la-
sinden borçlanan sade-
lar). Ana damar şirketlerdir. Öteki damarlar malar olur. O takdirde, siyasetin sorumlu
Selde kaybolanlar
zım: Dolar, son elli yıldır, ik-
onu besliyor. Kaynaklar şirketlere akıyor. ce biz değildik. Kapitalizm
“mevki”leri devreye girer. Borç gereksin-
tisatçıların “fiat money” de-
Yani, şirketler öteki damarlara hep borçlu- elbette borçla işliyordu. mesi Hazine üzerinden sağlanır. Bu halde
diği bir paradır. Türkçeye
bulunamadı
durlar. Dördünün içinde, kendi aldığından Borçların yönetimi (ver, al,
“kamu borçlanma maliyeti”nin ne oldu-
tam çevirmek zordur. Şöyle
daha çoğunu hep ötekilere veren ise “hane ver, al) finans sermayesi- ğunu ne olacağını bu maliyeti ödeyecek
astamonu’da geçtiğimiz yaz meydana ge-
diyebiliriz: “Buna para der-
halkı”dır. Son on yıllık tabloda bu berraktır. nin işidir. Borçların olanlar, yani halk bilmez. Ödedikten, ya- Klen sel felaketinde kaybolan sekiz yurtta-
ler, dedim ve herkes “pe-
Dört damarın bir de beşincisi var: “Dış hacmi büyüdük- şa altı aydır yapılan çalışmalara karşın ulaşı-
ni kaynak kendisinden aktarıldıktan son-
ki” dedi” diye tanımlanabi-
alem”. Yani, kapitalizmin dünyası. O olma- çe finans ser- ra, anlatanlar olursa belki öğrenir, belki lamadı. Yaşanan selde Kastamonu’nun Boz-
lir. Bir hazır karşılığı yok-
dan olmaz. Şu görülüyor: “Hane halkı”nın mayesi gökdele- kurt ve İnebolu ilçelerinde 65 kişi yaşamını
öğrenemez.
tur. Kabule dayanır. Eskiden
yitirdi, sekiz kişi ise kayboldu. Ekipler tara-
besleyici tasarrufları ötekilere yetmiyor. nine yeni kat- “Cahil” ya da “sağduyulu” olarak ka-
vardı: Altın. Amerika o za-
fından hem karada hem de suda gerçekleş-
Başta şirketler olmak üzere, ekonomi sü-
lar çıkar. Çün- bul edilen “hane halkı” ise “esas oğlan”
manlar “Bana dolarımı ge-
tirilen arama çalışmalarına altı ay geçmesi-
rekli açık verdikçe “dış alem”den alıyor. kü, kapitaliz-
değildir. Yardımcı oyuncudur. Bankadan
tirene, karşılığı ne kadar al-
ne karşın sekiz kişiye ait hiçbir ize rastlana-
Aldıkça alıyor ve o da verdikçe veriyor.
min görkemli borçlanacak ve tüketici olacaktır (Borç-
tın ise verebilirim” diyor-
madı. İhbara dayalı olarak sürdürülen arama
“Dış alem”i dünya finans sermayesi diye sitesinde kay-
lanamayanlar zaten Finansal Hesaplar’a
du. 1971’de, “Artık vermi- çalışmalarının haricinde ekipler, sahil şeri-
okursak, işi kolay kavrarız. nak aktarma işi girmez) Şirketlere tasarrufları aktarma
yorum. Bu taahhüdüm bit- dinde de tarama yapıyor. l Haber Merkezi
Biliyoruz, kapitalizm borçlandırarak iş-
büyüdükçe bü- sürecinde “hane halkı”nın rolü kesintisiz-
miştir!” dedi. O tarihten beri
ler. Ancak, iktisatçı diliyle söyleyelim, yür. Görünüyor dir. Asgari ücret dünyasını yadırgamaz.
herkes “Peki” diyerek du-
sektörlerin net finansal değeri (varlıklar
ki, bu dünya Ve siyasette “rıza sahibi” olmasında da
rumu kabulleniyor. He-
eksi yükümlülükler) hep negatifse ve ne- ekonomisi hep
yadırganacak bir şey yoktur. “Ayna”nın
gemonyaya buradan da
gatiflik gitgide artıyorsa, büyüyen açık
daha çok dolar arkasında görülecek çok şey var. Şimdilik
bakabiliriz. Ancak, o ta-
“Dış alem”ce karşılanıyorsa, değerli bir
isteyecektir, is- bu kadar yeterlidir.
“SERBEST PİYASA”
MARMARA’DAKİ TEHLİKE
apitalizm finansal gökdelenin ön- rincisi, sermayenin olağanüstü ser- rinde köktenci bir bayrak görülmüyor lizler ve tezlerden oluşan bir bütündür.
Kderliğinde (teknolojik yenilikler- bestliği için kapitalizme yeni hukuk, (Türkiye’de bayrak hâlâ gönderde). Toplumların böyle bir bütünlüğü göre-
Deniz salyası
le de bezenerek) 1980’lerde yepyeni
yeni mevzuat lazımdı. Kapitalizm ken- “Serbest piyasa” temellendirilebile- bilmeleri bir canlılık işaretidir. Dogma
bir senaryoya geçti. Model de diyebi- di hukukunu kendi yapar. Devletlerin cek bir ekonomik analize değil, inanca, ve hurafe ise salt inanca dayanır. Kanıt
mercanları öldürdü
liriz. Bu dünyada tartışmasız “tek mo- yerleşmiş hukukuna bağlı kalmak iste- inançla takviyeli iktidar gücüne daya- ve analizle temellendirilemez. 1980’ler-
del” olmalıydı. Sermayenin dünya ça- mez. Bunlar ona dar gelir. Anayasalar- lı bir slogandı. Ta eskiden, 19. yüzyılın den sonra “serbest piyasa”cılık ideolo-
armara Denizi’nde geçen yıl görünme-
pında engelsiz akabilmesi için (serma- dan başlayarak bunları sevmediğini za- kapitalizminde “rekabet” (önce, “tam”, ji zemininden hurafeye doğru ilerlemiş
Mye başlayan, suyun yüzeyini ve derinleri-
yenin sonsuz dünya gezisine “küre- ten gösterir. Ticaret, borçlar, icra if- sonra “aksak”) henüz mal piyasaların- görünüyor. Yoksa, bunun peygamber-
ni saran ve “deniz salyası” olarak da bilinen
selleşme” dediler) kapsanmayan yer las, hepsi öncelikle, gereğince (dola- da geçerliydi. Kapitalizm 20. yüzyılın leri ve elçileri “geliyorum!” diyen “Bü-
müsilaj, mercan ve sünger nüfusunu olumsuz
kalmamalıydı. rın serbest akışını sağlamak üzere) her başlarında artık “son aşaması”na geç- yük Çöküş”ü göremeyip, bunun “ebe-
etkiledi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fa-
Finans sermayesi kendi alet, edeva- yerde, uluslararası piyasaların istekle- tikten sonra, rekabet de laboratuvara, di” olduğunu sonuna kadar savunur-
kültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Top-
tını (enstrümanlarını) 1980’lerden baş- rine uyumla değişmelidir ve değişti. İş soyutlama düzeyine yerleşti. 1945’ten lar mıydı?
çu, “Dibe inen müsilaj ne
layarak yeniledi, çeşitlendirdi. Kendi- kanunları ise haydi haydi. (Türkiye’nin sonra kapitalizm ekonomide devlete Bir nokta daha var. Sermayenin bu
yazık ki çok sayıda merca-
ne yeni türler yarattı. Bunları çoğalt- siyaseti de karınca kararınca 2007 se- muhtaç olunca, bundan ürken çevre- yeni senaryo ile ortaya çıkan kuvvet-
nı, süngerler de dahil bentik
tıkça, çoğalttı. Çeşitli piyasalar vardı, çiminden sonra bazı uzmanlara bir ana- ler “serbestliği” tartışma ortamına sür- li tercihi, toplumu piyasalar üzerine in-
canlıları öldürdü” dedi.
ama aralarında da duvar ya da tel ör- yasa taslağı hazırlatıp New York’a, Co- düler. Tutmadı. 1970’lerden, kapitalizm şa edebilmekti. Büyük borçlanma, tü-
İstanbul Üniversitesi Su
güler vardı. Bunlar o yıllardan başlaya-
lumbia üniversitesine görücüye çık- durakladıktan ve finans sermayesi ön- ketim ve bunun sarhoşluğu sermaye-
Bilimleri Fakültesi’ndeki bi-
rak yıkıldı. En büyük yıkım ve yeniliği maya göndermemiş miydi? Türkiye’de derlikle sahneye çıktıktan sonra “ser- yi bir başka hurafeyi keşfetmeye yön-
lim insanlarının yürüttükleri
kapitalizmin en azından 200 yıllık mer- hukuk çevreleri o taslağı henüz gör- bestliğin” zamanı gelmiş oldu. “Ser- lendirdi: Piyasa demek demokrasi de-
kezi piyasası olan City of London yap- memişlerdi!) best piyasa” her şeyden önce finans mektir! Piyasalar serbest, pürüzsüz TÜBİTAK destekli araştırma-
tı (1986). Buna “Big Bang” dediler. Ev- İkincisi, 1970’de durgunlaşan ve akımlarının engelsiz, tam serbestliği, tercihler demektir! O halde, demok- nın ilk verilerine göre müsi-
renin başlangıcındaki “Büyük Patlama” bundan ürken kapitalizme kökten- bu serbestlikle ekonomilerin kapitaliz- rasinin yegâne alanı ve güvencesi pi- Nur Eda Topçu
laj, Marmara‘daki mercanları
gibi, finans sermayesi önderliğinde ka- ci bir “bakış” gerekli oldu. Bir ek ide- me göre şekillendirilmesi demek oldu. yasalardır!
ve süngerleri olumsuz yön-
pitalizm ekonomi evrenini yeni baştan oloji. Belki de ana ideolojinin tazelen- Finansın ana kumandasını tutan mer- Sermaye bu yoldan, kendi “mut-
de etkiledi. Öte yandan, fırsatçı hidrozoa (Po-
kurgulama harekâtına başlıyordu. Ba- mesi. Bunun peygamberleri uzun sü- kezlerin (City ve Wall Street) ağırlığı lak tercihi”nden yürüyerek, kapsadığı
lip) türlerinde de artış kaydedildi. Prens Adala-
rajın kapakları açıldı. Sermaye akımla- redir izinliydi. O zaman sahneye çık- arttı. Likidite pürüzsüz, sıkıntısız aka- alanlarda inşa edilmeye başlanan her,
rı bölgesinde dokuz istasyonda dalış yaparak
rı coşmaya başladı. Coşku elbette iki tılar ve 1980’den itibaren “serbest pi- bilmeliydi. Bu ana koşul. Ve sadece o ama her tür siyasal modele sahip çık-
sünger, mercan ve hidrozoa gözlemleyen bi-
büyük merkezi piyasanın (City of Lon- yasa” sloganı ile iktisat peygamberli- merkezlerin adı konulmayan denetimi tı. Kendi ekonomik ve siyasal mode-
lim insanları, müsilajın vermiş olduğu hasara
don ve New York’un Wall Street’i) gö- ği makamına oturdular. 2008’deki “Bü- altında “serbestlik”. Kısaca, sermaye linin bütünlüğünü topluma “piyasalar
dikkat çekti. Bölgenin sünger türleri açısından
zetimi ve güvencesi altında, finansın yük Çöküş”e kadar fetvaları benim- sınıfının 1980’in dönemecinde başlayan eşittir demokrasi” olarak sundu. Ve
zenginliğinden bahseden Topçu, “Küçücük bir
yeni türleriyle yepyeni piyasalar aça- sendi. Slogan bayraklaştı ve gönderde temelden ve kuvvetli tercihini gözden bundan kazandı. 2000’ler böyle baş-
alanda renk skalasındaki her rengi görebilece-
rak kanallarını yarattı. kaldı. 2008’den (büyük hayal kırıklığın- kaçırmamak gerekir ki “serbestlik”teki ladı ve devam etti. Eleştiriler olursa,
ğiniz bir yerdi. Şu anda her şey kahverengi gö-
Ayrıntıları ve gelişmeleri şimdilik bı- dan) sonra gönderden indirildi. Son yıl- gerçek boyut görülebilsin. onlara, “Efendim, ideolojik bakmaya-
rünüyor. Süngerlerde de çok azalma var” ifa-
rakalım. İki noktaya dikkat çekelim. Bi- larda artık kapitalizmin ideoloji gönde- İdeoloji, tartışmaya daima açık ana- lım!” denildi.
delerini kullandı. l Haber Merkezi