23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 5 EYLÜL 2021 PAZAR 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Çağımız böyle sanatçılar yaratıyor. Nâzım Hikmet de Theodorakis ya da böyleydi. Hem çağların büyük şairi, hem de insanlığın kahramanı. Theodorakis hem * Sağda vicdan ve Akdeniz’in Sesi çağların büyük müzik adamı, hem de çağın demokrasi ilişkisi yanın ortasında yapayalnız kala- büyük bir kişilik. Demek ki bu kahramanı. kaldılar. Theodorakis ve arkadaş- iki büyük nitelik bir araya gel- slında bu yazı, sağ Sanıyorum, sağ kesim- larının türkülerinin ışığında ve de- meden çağımıza simge olamıyor YAŞAR KEMAL kesimdeki “Vicdan” deki İYİ Parti, DEVA Parti- mokrasi savaşımcılarının özverili insanlar. Bizim çağımızın da hu- Ave “Demokrasi” iliş- si, Gelecek Partisi, Saadet yiğitliklerinin ışığında...” yu bu olsa gerek. er çağ büyük sanatçısını, Partisi’nin... kisi konusunda yazdığım Geçenlerde İstanbul’da din- Şimdi de kafasına takmış, ille düşünürünü, kahramanı- üçüncü ve son makale: Demokratik Rejim açısın- lediğimiz Theodorakis işte böy- de Türklerle Yunanlar kardeş kar- Hnı kendi suretinde yaratır. Perşembe günkü birin- dan belirleyici rolleri de bu le çağın simgesi, onuru olmuş deş yaşayacak. İki ulusa da yakış- ci yazıda, “Demokratlar” ile partilerin ne ölçüde “vic- On dokuzuncu yüzyıl büyük olu- bir kahramandı. Ve ben sahnede mayan durum düşmanlık. O, iki “Sahte Demokratlar” ara- dan” sahibi olduklarından şumlar çağıdır. Tolstoy’u, Marx’ı, ve vicdan ile sandık ara- onu ilk olarak görüyordum. Kon- halkın müziğini kendi kişiliğin- sındaki farkı belirtmiştim. Engels’i, Dostoyevski’si, dünyamı- Demokratlar, Demokra- sındaki ilişkiden kaynakla- serin yarısına doğru yanımızda- de yoğurduğu gibi iki halkın gön- zı, bizim çağımızı etkileyenlerden tik Rejimi, Temel Hak ve Öz- nıyor: ki arkadaş kulağıma eğildi, eski lünü de birleştirecek... Onun tür- kim aklımıza gelirse on dokuzun- gürlükleri, herkes için, her za- İYİ Parti, Türk Milliyetçiliği- Yunan destanlarından çıkıp gel- küsünün gücüne güvenmeliyiz. cu yüzyıllıdır çoğunlukla. Bu ça- man isterler... nin, haksızlık, hukuksuzluk, miş bir tanrıya benziyor bu, de- Eski Yunan filozoflarından Ana- ğa tansık yüzyıl diyenler çok. Bü- adaletsizlik ve yolsuzluklara Sahte Demokratlar, De- di, böyle bir insan olabilir mi? dolulu bir hemşerimiz “Bir ülke- yük roman, büyük düşünür, büyük mokratik Rejimi, Temel Hak alet edilmesinin vicdanlarda Eski Yunan mitolojisinde, benim nin türkülerini yapanlar, yasala- kahramanlar ondadır. Biz, yüzyı- ve Özgürlükleri, sadece ken- yarattığı tepkiden doğmuş- Yaşar bildiğim kadarıyla bir kartal tanrı rını yapanlardan daha güçlüdür” Mikis lımıza böylesi derin, zengin, dur- dileri için, iktidara gelene ka- tur; bu nedenle de “Demok- Kemal Theodorakis yok. Eski Mısır’da horozdan tan- demiş. İstanbul’da Theodorakis’in muş oturmuş, büyük, yaratıcı bir dar isterler. ratik Rejimi” destekler görü- rı var da eski Yunanda kartaldan türküsünün gücünü gördük. Hepi- yüzyıldan girdik. Bir karmakarı- nümdedir. Ne yazık ki Türkiye’deki tanrı yok. Olsaydı eğer, ben The- mizi büyülemedi mi? Bence o bir şıklığın, yeni bir oluşumun, de- sağ partiler, Cumhuriyeti ku- Bence sağdaki asıl “vic- da canını dişine takmış dövüşmek- odorakisi, sahnedeki duruşu, ötü- büyücü değildi. Sanırım, o her şe- ran CHP’nin Demokratik Re- dan” ile “sandık arasındaki ğerlerin altüstlüğünün ortasına te. Ve bizim çağımız da kendi su- şü, bütün devinimleriyle bir kar- yin ustasıydı da büyünün ustası jim için başlattığı “Çok Par- ilişkiyi Demokratik Rejim açı- düştük. Bizim yüzyılımız dünya retinde yaratmakta temsilcilerini. tili Rejim” sayesinde iktidara sından dile getiren, vurgula- tal tanrıya benzetirdim. Theodora- değildi. Büyücülükle de hiç uğ- savaşlarının başladığı yüzyıl ol- Bizim çağımızın büyük insanların- yan ve bu açıdan, belki de ül- gelmişler ama o zamandan kis gibi bir sanatçıyı ben ilk kez raşmamıştı. Ama müziği hepimi- du. İki dünya savaşı her şeyi, bir dan birisi de komşumuz Yunanis- beri Demokrasiyi yozlaştır- kenin sağ siyasal vicdanında gördüm. O, saçının kılının ucun- zi büyüledi. Yıllardır bütün dün- anlamda kökünden söktü attı. Ye- tanın yetiştirdiği büyük usta The- mışlar ve bu rejimin altını oy- en belirleyici rolü oynayacak dan ayak parmaklarının tırnağına yayı büyülüyor. Daha büyüleye- ni dünyalar kuruldu, yeni düzen- odorakis. Birkaç ay önce ona altın muşlardır. olan partiler, İYİ Parti’ye ila- kadar yönetirken de türkü söyler- cek. Demek ki ustamız çağın bü- ler, yeni denemeler... Çağımız bi- plak verdiğimde, onun için şöyle Cuma günkü ikinci ya- veten, Saadet, DEVA ve Ge- ken de sese, renge, sevgiye, barı- yük bir büyücüsü de. raz da denemeler çağı oldu. Ör- bir konuşma yapmıştım: lecek Partileridir de. zımda “Vicdan” ile “San- şa, gökyüzüne, buluta, akan suya, gütlü ırkçılık, faşizm, Nazizm bi- “O yalnız müziğin ustası değil, dık” arasındaki ilişkiyi yaz- Çünkü bunlar, Demokra- ‘Söyle de ona ölmesin’ düşen yaprağa, uçup giden gölge- zim çağımızın başyapıtlarından- o, kardeşliğin, barışın, sevginin, mıştım. sinin altını oyan dinci sağın ye kesiyordu. Bir insanın bir do- Sözlerimi Ayşecan’la bitiriyo- dır. Ve çağımız kendisine yakış- halktan halka, kişiden kişiye dost- İktidarın haksızlık, hukuk- kadrolarından gelmiş olsa- ğayı sırtında, yüreğinde taşıması, rum. Ayşecan benim yakın arka- mayan bir de işkenceler ülkesi ol- suzluk, adaletsizlik ve yolsuz- lar da... luk taşımanın, insan güzelliğinin, doğa oluvermesi... daşlarımın dokuz yaşındaki kı- İktidar uğruna vicdanlarını du. Savaş utançları, Nazizm utanç- lukları kamuoyunun vicdanını arkadaşlıkların da ustasıdır. Kötü- Onun müziği insanlığın sesiydi. zıdır. Cin gibidir: Epey de okur- rahatsız etmiyorsa o toplum- din aldatmacası ile susturan- ları, sömürü utançları, insanın in- lüklere, zulme, işkencelere, sava- Onun müziğinin temelinde halklar yazardır. Şimdilik onunla ortak daki Demokrasi “İlkeldir”. lara karşı çıkanlar tarafından sanı aşağılaması, ırkçılık utançla- şa, nükleere, ırkçılığa, sömürüye, İktidarın haksızlık, hukuk- kurulmuş... vardı. O müziğini Yunan halkıyla, hikâyeler uyduruyoruz. Anası onu rı gibi utançları yaşadık. En bete- o ki insana yakışmayan her ney- suzluk, adaletsizlik ve yolsuz- Ve “sağda vicdanları rahat- Anadolu halkıyla, bütün Akdeniz’in alıp Theodorakis’in konserine gö- ri de işkence utançları yaşıyoruz. se, bütün bunlara karşı koymanın sız olan seçmenleri” hedef- lukları kamuoyunun vicdanı- halklarıyla birlikte yaratmıştı. O, türmüş. ustasıdır. Bu niteliğinden dolayı nı rahatsız ediyor ama henüz leyen... müziğini Bizansla, Itriyle, Âşık Ayşecan sahnedeki Theodorakis’e Engeller vız geldi da çağımızın simgesi, yani çağı- sandığa yansımıyorsa, o top- Bu nedenle de Temel Hak Veysel’le, sazı, buzikiyle yoğurdu- bakmış bakmış, “Bunun boyu da Çağımızdaki utançlar saymakla mızın suretinde yaratılmış bir sa- lumdaki Demokrasi “Geliş- ve Özgürlüklere, yani De- ğu gibi İspanyol, Mısır, Mezopotam- çok uzunmuş” demiş. Anası, “Epey- bitmez. Ama bu utanılacak olay- natçıdır. Yurdunu Alman Nazile- mektedir”. mokratik Rejime (en azından ya müziğiyle de beslemiştir. The- ce” diye karşılık vermiş. Ayşecan, ların, durumların karşısına olum- ri işgal ettiğinde bu gencecik ada- şimdilik) destek veriyor görü- İktidarın haksızlık, hukuk- odorakis Akdeniz’dir, Akdeniz’in “Yaşlıymış da” demiş. Anası, “Alt- lu, yiğit, insan onuruna yakışır dü- mın sesi, türküleri, halkıyla bir- suzluk, adaletsizlik ve yolsuz- nen partilerdir. sesidir. mıştan fazla olacak” diye karşılık şünceler, kütleler çıktı. Dünyamız likte en ön saflarda Nazi sürüle- lukları kamuoyunun vicdanı- HHH vermiş. Ayşecan, “Bu da ölecek mi” şu anda bir meydan muharebesi- nı rahatsız ediyor ve aynı bi- Elbette seçimlere daha rine karşı dövüştü. Çağın her na- Çağın yarattığı diye sormuş. Anası, “Herkes gibi” çimde sandığa yansıyorsa, o vakit var. nin içinde. Üçüncü dünya savaşı- mus simgesi gibi onun birçok yı- demiş, “o da...” Ayşecan susmuş. Seçim zamanına kadar toplumdaki Demokrasi “Ge- nın korkunç gölgesi tepemizdeki sanatçılar lı da hapislerde, sürgünlerde geç- Konser bitmiş, Ayşecan anasının lişmiştir”. “vicdan-sandık” ilişkisini atomla birlikte üstümüzde. Dünya- ti. Nazilerden sonra albaylar cun- Çağımız böyle sanatçılar yara- (Elbette ara aşamalara iliş- “vicdan-cüzdan” ilişkisi ve- boynuna sarılmış, “Söyle de ona yı belki on kere, yüz kere yok ede- tası da Yunanistan’ı işgal eyledi- tıyor. Nâzım Hikmet de böyleydi. kin başka kategoriler de ola- ya “kimlik siyaseti” yoluyla ölmesin, ölmesin” diye yalvarmış. bilecek bir güç, küçücük bir düğ- ğinde gene karşısında Theodoraki- Hem çağların büyük şairi hem bilir.) bozmak isteyenler her türlü Sevgi büyücüsü, dostluk, kardeş- meye basılmasını bekliyor. Doğa- si ve onun türkülerini buldu. Ha- de insanlığın kahramanı. Theo- oyunu oynayacaklardır. HHH lik, barış, müzik büyücüsü Theo- mız yok ediliyor ve insan eğitim pisler, sürgünlükler ona vız gel- dorakis hem çağların büyük mü- Tam bu noktada, bugün- Sevgili okurlarım, yuka- dorakis ölmesin. kurumlarınca, iletişim araçlarınca di. O, türküleriyle bütün dünyayı zik adamı hem de çağın kahra- kü yazıya, ülkemize, bu- rıdaki “vicdan-sandık çö- bilinçli bir köleleştirilmede. Irkçı- dolaşarak albaylara karşı inanıl- manı. Bizim çağımız böyle sanat- günkü siyasete ve “sağ ke- zümlemesi” ve sağ partile- Yaşar Kemal’in Ustadır Arı lık, işkence, insanın insanı aşağı- maz bir savaş açtı. Ve albayların çılar istiyor demek ki... Hem bü- simde de elbette vicdan rin buradaki rolleri ŞİMDİKİ kitabında yer alan yazısı laması... Bunlar da cabası... Bütün başına dünyayı dar etti. Işığa tu- yük sanatçı hem de kendisine GÖRÜNÜMLERİ üzerinden sahipleri vardır” yargıma (5 Aralık 1986) olumsuz güçlere karşı dünyamız tulmuş baykuş gibi albaylar, dün- mitoloji tanrısı dedirtecek kadar geliyoruz: yapılmıştır... Birinci yazıma, “sağ kesim- Önümüzdeki günlerin de vicdanlı hiç mi kimse yok” ne gibi çıkar oyunlarına ve diye başlamış, yanıtı yine ken- baskılara gebe olduğunu bilmiyoruz. dim “Elbette vardır” diye ver- miş ve önümüzdeki seçimler- Bakalım, Özgürlük, Vic- de vicdan sahibi olan partile- dan ve Demokrasi mi galip rin belirleyici rolüne değine- gelecek, yoksa Korku, Cüz- BALİNANIN KARNI ceğimi belirtmiştim. dan ve Otoriterlik mi? ğının sorunlarıdır... Yaşadığı çağın acısı- kat yoktur. Onların hayat medarı olan FERIDUN ANDAÇ / YAZAR nı görerek, yaşayarak, hissederek yaz- madde çözülünce, madden beslenen olitik yozlaşmadan söz edecek deği- hayat imkânları da çözülüp dağılır.” mıştı Kitlelerin Ayaklanması’nı. Bu derin çürüme ve çözülme toplu- Plim elbette. Her şey bu kadar güllük O, sözün gücüne inanan biriydi. gülistanlıkken! mun dengesini bozduğu gibi her “yol”un Bugün yaşadığımız “ortamın havası- mübah olduğu bir anlayışı da egemen Jean Baudrillard, sessiz yığınlara de- nı belirleyen” bir “asi”nin tüm söylemle- kılmaktadır. Böylece toplumun her ala- ğinirken şunları söylüyordu: “‘Sessiz yı- rinin gücünü “söz”den alması yadırgayı- nında, her türlü cambazlığın geçerlilik ğın’ kendiliğinden vurdumduymaz ola- cı gelmemeli. kazandığını gözleriz. maz. Çünkü ona vurdumduymaz olma Ortega şunlardan söz ediyordu sık sık İKİ KİTAP Düşünmeyen, sorgulamayan, biat hakkı ve yetkisi verilmemiştir. Çünkü toplum olmanın özelliklerinin atını çizerken: eden bir güruhun her şeyi tükettiği bir bu vurdumduymazlık hakkı kendisine l Görenekler BİTMEYEN SÖMÜRÜ dünyada denizlerin bile oksijenini tüket- ancak iktidar tarafından bahşedilebilir.” l Gelenekler tiğini söylersek abartılı gelmemeli. SADAKAT Değişim dönüşüm hayatın neresin- l Kamuoyu “Yalan büyüme” nidalarının ortalığı deyse, mutasyon/çürüme/yozlaşıp ya- l Hukuk sardığı günlerdeyiz işte. bancılaşma da en çok oradadır. l Kamu gücü.. Yunuslardan korkan balinalar karın- Edebiyatta Cervantes’in, Özellikle bu sonuncusunu da şöyle de- larından yara aldılar mı ölürler. Tek bir Shakespeare’in, Dickens’in, Balzac’ın, ğerlendiriyordu: “Kamu gücü denen top- yara çok yarayı da getirir. En ölümcülü Flaubert’in, Dostoyevski ve Tolstoy’un, lumsal baskı biçiminin her toplumda işbirli- son vuruştur elbette. Onu getiren kendi çıktığı çağları hatırlayalım. ği vardır, henüz onu kullanacak özel bir or- ölümüne de neden olabilir! Kitlelerin bu denli sessizliğe gömülme- ganın bulunmadığı ilkel toplumlarda bile.” Saf kötülük yoktur. Biriktirilen ve ta- si, tepkisizliği bana hep yanardağları çağ- Oysa bugün yaşadığımız ülkeye bakı- şınan kötülük vardır. Denize yakınsa- rıştırır. O koca lavların ortaya çıkması, yoruz, “Kamu gücünü kurumlaştıracak” nız eğer, onun öğreticiliğine her şeyinizi alev magmasının akıntıya dönüşebilmesi her şey yağma ve talan edilmiş durumda. açarsınız. Gene de ben, bunun öyle ol- için bir ivme, bir güç gerekir... Bu da ken- Fârâbi, El-Medinetü’l Fâzıla’da “cahil duğunu denizden değil; “Moby Dick”teki di içinden doğabilendir. Yani birikenlerin şehir”den söz ederken şunları söyler: Kaptan Ahab’ın öyküsünden öğrendim. dışavurumu için taşma anını var edebile- “Cahil şehirlerin halkı ruhen eksik Kitapların getirdiği sözler öyledir; sizi ço- cek bir gücün varlığından söz ediyorum. kalmıştır. Nefisleri bizzarure maddeye ğu şeyle buluşturur, gösterir, size hayata Kitleler... diyordu Jose Ortega Y. Gas- kaimdir. Zira onların nefislerinde makul- dair sorular sormayı/sorgulamayı öğretir. set; onları taşma noktasına getiren ça- lerin resmettikleri hiçbir haki- Hayatın çeşitliliğine oradan bakarsanız eğer; sığlıklar, vasatlık- Yeter ki larla bir yere gidilemeye- aptallaşmayalım, ceğini görürsünüz. İçinde aptal olmayalım. nefes aldığınız zamanın/ YAŞAR ALADAĞ CİHAN DURA çağın her bir sorunu sizi Her şeyin yerine ilgilendirmeli. Görmeli ve SETİ 37 SETİ 37 kendilerini sorgulamalısınız da bun- 4 KİTAP koyanların ları. Susuyorsanız eğer suç ortağısınız. hiçbir şey Balinaya nasıl dokunu- olmadıklarını lur diye düşünüp kaygı- ancak lanmayın. Unutmayın de- nizde yunuslar da vardır. gösterebilir Her biri sivri dillidir, so- içimizdeki “asi” lungaçları güçlüdür. O ba- linanın kötülüklerini bil- ruh. meye görsün bir yaranın başka ne tür yaraları ge- tirebileceğini de gösterir bize. Yeter ki aptallaşmayalım, aptal olmaya- lım. Her şeyin yerine kendilerini koyanla- rın hiçbir şey olmadıklarını ancak göste- rebilir içimizdeki “asi” ruh. Unutmayın, bu, vicdan duygusu taşı- yan her insanda olması gerekendir. Siz, akıl denen zıpkınınızı balinanın kar- nına nerede/ne zaman salacağınızı düşü- www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 nün yeter ki...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle