03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 2021 CUMA KÜLTÜR 13 mentoya girmişti. 1967 yılında yöneti- mi ele geçiren askeri cunta, ilk iş olarak Theodorakis’i hapse atmıştı. Burada giz- Theodorakis’e veda lice besteler yapıp dışarı çıkarıyordu. Bir fırsatını yakaladığında da yorumcuları Müziği, özgürlük mücadelesinin bir parçası haline getiren komünist Maria Farantouri ve Antonis Kaloyannis politikacı Theodorakis, Zorba ile de bütün dünyada tanınmış, ile ülkeyi terk etmişti. Yurtdışındaki et- ülkemizde de çok sevilen bir isim, komşuydu! kinlikler ve oluşan kamuoyu baskısı ce- zasının kaldırılmasını sağlamıştı. Ülkesi- Ulusal bayramlar zik. Bu zaman diliminde hapiste olması- ne döndü ve yeniden parlamentoya gir- na rağmen aktivitesini sürdürmüş, -sah- MURAT BEŞER di. 1986 yılında buranın işlevini yitirdiği lusal bayramlarda kutlama sözleri ka- te değil- gerçek bir mağdur olduğu için gerekçesiyle istifa etti. lıplaşmıştır. Yeni yıl-doğum-evlilik- ikis Theodorakis hem radyolarda pop müzik dünyasının da çok ötesine Bizde bir kuşak Anthony Quinn ile öz- Uölüm günlerinde gönderilen kartla- Mhem de konser salonlarında çalına- açılan bir evrenin kapılarını açmıştı. sini bir bütünün ayrılmaz parçaları ola- deş “Zorba”, sonraki kuşakta Zülfü Liva- rın çoğunda dilekler basılıdır. Bu tür kart- bilecek kadar popüler, ancak bir o ka- Theodorakis’in politik hikâyesi İkin- rak görüyordu. lar, salt görev yerine getirilsin diye iletilir. neli ile yaptığı işlerle tanıdı. dar da sanatsal ve popüler bir müzik ya- ci Dünya Savaşı’nda vatansever olmak- Savaştan sonra tutuklanmış, serbest Toplumda gelişmeler belleğe yerle- Theodorakis’in bir asrı tamamlaması- ratmayı başarmıştı. Bu, neredeyse müzik tan komünist olmaya geçişle başlamıştı. kalınca Paris’e gitmişti. “Zorba” filmine şir. Bayramlarda, özel günlerde söyle- na dört yıl kalmıştı. 2 Eylül 2021 günü tarihinde o güne değin benzeri görülme- Almanlara karşı silahlanan azınlık için- yaptığı müzikle sesini tüm dünyaya du- nenler yine de o günün anlamını yan- kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşama ve- miş bir simyaydı. Yunanistan’ın gelenek- de yer almıştı. Benzer radikal dönüşü- yurmuştu. 60’larda Yunanistan seçim- sıtacak nitelikte olmalıdır. Ulusal bay- da etti. Son döneminde içinde göründü- sel halk müziği ile yola çıkmış, kervana mü müziğine de yansıtmış, Manos Hacı- lere hazırlanırken sağcılar için en bü- ramlarda ise yaşananların özündeki ğü kesim itibarıyla biraz zikzak çizmiş ol- dünyanın en iyi şairlerinin satırlarını da- dakis gibi müzisyenlerle klasikten, alışıl- yük tehlike artık oydu. Bu nedenle Ka- başarıların, kazanımların nasıl bir iler- sa da çağımızın aydın tanığı ve özgürlük hil etmiş, ulusal bir pop müzik yaratmış- dık şarkılardan uzaklaşıp ilham kaynağı- ramanlis hükümeti tarafından müzikle- lemeye yol açtığı, bunun toplumsal ya- savaşçısıydı. şama neler kattığı, yerini bulmuş etkili tı. Neşeli, trajik, duygusal ve politik... nı işçi sınıfı kültürü içinde aramaya baş- ri yasaklandı. İlerici politikacı Grigoris Tam bir Mare Nostrum insanıydı. sözcüklerle sunulmalıdır. Aynı zamanda 60’lı yılların ikinci ya- lamıştı. Bu, bir manada Doğu Akdeniz’e Lambrakis’in öldürülmesi, hem müziği- Karşı yakanın tüm “zorba”larının iyi rısında ülkesinin en tanınmış komünist has doğal bir blues müziğiydi. Sırrı şu- ni yaptığı “Z” filmine hem de hükümetin Sunay Akın politikacısı olan Theodorakis’i, Yunan radaydı ki; Theodorakis müziği özgürlük yıkılmasına neden olmuş; Lambrakis’in duyguları üzerine olsun komşu... Oysa ulusal bayramlar hep kalıplaşmış solunun simgesi haline getirmişti bu mü- mücadelesinin bir parçası ya da her iki- yerinde de Theodorakis seçilerek parla- [email protected] sözlerle anılıyor. Son yıllarda anılması ge- reken adların görmezden gelindiği ise do- ğal olarak tartışmaya yol açıyor. Bu tutum, yalnız anılan kişiye toplumun değerlerine yönelik de bir saygısızlıktır. Oysa olayın kahramanları yalnız adla- rı öne çıkarmakla değil, ülke tarihindeki başarıları onu onurlandıracak bir üslup- la anılmalıdır. Ferhan Şensoy ölür mü Sunay Akın, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığı video gösteriminde, Atatürk’ü an- manın etkili bir örneğini veriyor. Türk tiyatrosunun en özgün sanatçılarından, çok genç verdiği SES Tiyatrosu’ndaki duygu dolu törenin ardından Konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün, ulusal dayanışmayı gerçek- yaşta kaybettiğimiz Ferhan Şensoy’un cenazesi, hayatını yaşamının geçtiği Beyoğlu’nda alkışlarla uğurlandı. leştirerek düşman güçlerini ülkeden na- sıl kovduğunu, onun ardından Cumhuri- Ferhan Şensoy bu sahnede yetin hangi koşullar altında kurulduğunu kanlı canlı çok oyun oynamış- kültür tarihimize geçecek bir anıyla gün- tı son kez tabutuyla yer alması cel kılıyor: sevenlerini elbette çok ağlattı. Atatürk bir gün kitaplarının İstanbul’dan Teşvikiye Camisi’ndeki dini tö- Ankara’ya taşınmasını ister. Kütüphane- rene, Kültür ve Turizm Bakanı cisi Nuri Ulusu’nun, kitapları karton ku- Mehmet Nuri Ersoy ve İBB Baş- tulara koyduğunu görünce askerlere iki kanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. cephane sandığı getirtir. Nuri Ulusu şaş- kınlık içindeyken kütüphanede Atatürk’ün sesi duyulur: - Savaşta bu sandıklarla cephane ta- şıdık, şimdi o savaşımız bitti, yeni sa- vaş başladı. O da kültür ve sanat sava- şımızdır. Cephane taşıdığımız sandık- lara koy, cephanenin yerini artık kitap- lar alsın! Akın, şehitleri, gazileri anarak bağlıyor sözünü: Okuduğunuz her kitap Mustafa Kemal’in sözünü ettiği aydınlanma sava- şında kazanılan bir zaferdir. Özgürlüğü- müzü armağan eden şehitlerimizin ve ga- KURTULUŞ zilerimizin anılarına sonsuz sevgi ve say- ARI gıyla. 30 Ağustos Zafer Bayramınız kut- lu olsun! iyatro sanatçısı, sinema ve ları, koltukları bile ağlıyordu İmamoğlu televizyon oyuncusu; roman, Şensoy’un ardından. İmamoğlu: İsmini yaşatacağız İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Tdeneme, günlük yazarı; di- Törenin sunuculuğunu Okan da 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıy- zi ve film senaristi, şair; sanat ala- Bayülgen üstlendi, önce yakın Törene katılan İstan- la Taksim Meydanı’nda düzenlenen tö- bul Büyükşehir Beledi- nında ürettiği her işle başarı ka- dostları ve ailesi, sonda da da- ORHUN rende söyledikleri, özellikle genç kuşak- ye Başkanı Ekrem İma- zanmış Ferhan Şensoy’un günü- vetliler konuştu. Salgın nedeniy- ATMIŞ ların 30 Ağustos’ta, nasıl bir devlet kurul- moğlu da bu emanete müzde genç sayılabilecek yaş- le sınırlı sayıda kişi salona alın- duğunu, Atatürk’ün nasıl güçlü bir komu- sahip çıkma sözünü ver- ta kaybı, yakınlarını olduğu kadar sa- mak istense de sevenleri boş yer bırak- tan, bir devrimci olduğunu kavramasında di: “Türkiye’nin ve ben- natseverleri de büyük üzüntüye boğdu. madı. Törene eşi Elif Durdu Şensoy, ilk aydınlatıcı bir örnektir: ce Türkçenin de en ya- Cenazesi ayakta tutmak için büyük uğ- eşi Derya Baykal, çocukları Mert Bay- “Öncesi ve sonrasıyla, 30 Ağustos Za- ratıcı yazarlarından biriy- raş verdiği SES Tiyatrosu’nun bulundu- kal, Müjgan Ferhan Şensoy, Derya Şen- feri, tarihteki başka hiçbir zafere ben- di. Bu sahneden Ferhan ğu Halep Pasajı’na getirildiğinde ka- soy, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet zemeyen eşsiz bir zaferdir. Çünkü, 30 Şensoy’u izlemiş ve onu Ağustos 600 yıllık bir cihan imparator- pıda “Ferhangi Şeyler’ 2 bin 600. kez Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Bele- alkışlamış olmak benim luğunun küllerinden yepyeni ve modern sahnede” yazısı dikkat çekiyordu. diye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tiyatro gibi biliyorum ki birçok bir milletin kendini yeniden yarattığı zafe- insanın da en özel en na- Turgut Uyar’ın arkasından, “Ağustos oyuncuları Zeliha Berksoy, Şevket Ço- rin adıdır. O gün kurtuluş mücadelesi için dide hatıralarından biridir. yirmi iki dediler ustan ölmüş... Çok ruh, Ali Poyrazoğlu, yazar Nedim Gür- savaşan ve zaferi kazanan milletimizin ye- Bu güzel sahne, bize bı- komiksin Azrail, Turgut Uyar ölür sel, yakınları ve sevenleri katıldı. ni çağda bilime, akılla, kültürle, sanat- raktığı bütün eserleri, an- mü?” şiiri ise kendisine uyarlanmış, açtığı iki tiyatro sahnesinden birine Fer- la başka zaferler kazanması lazım. Cum- lattıkları her şey bize yadigâr kalmıştır. sevdiklerinin ağzında çoktan “Çok Gözyaşlarını tutamadılar han Şensoy adının verileceğini duyurdu. huriyetin 100’üncü yılına doğru giderken, İBB Başkanı olarak Ferhan Şensoy’un bı- komiksin Azrail, Ferhan Şensoy ölür Eşi Elif Durdu Şensoy gözyaşlarıyla Şensoy’un cenazesi buradan oğlu Mert böylesi bir dönemin başlangıcını umuyo- raktığı eserleri bizlere emanet, ismi de mü?” diye söyleniyordu. yaptığı konuşmasında “Bir şekilde bi- Baykal’ın kurguladığı video gösterimi- hepimize emanet diyorum. İsmini yaşat- rum. Yine umarım asırlık Cumhuriyetimize Ferhan Şensoy için ilk tören mezun nin ardından, karanfiller ve alkışlarla İs- zi buluşturan ha- mak için özenle çalışacağız”. İmamoğ- layık bir nesil oluruz.” olamadan terk et- tiklal Caddesi’nden geçirilerek Teşvikiye yata teşekkür et- lu, daha sonra sosyal medya hesabından Camii’ne uğurlandı. mek zorunda kal- yaptığı açıklamada İBB’nin Gazhane’de mek istiyorum. Nasıl oldu? dığı Galatasaray Li- Bir gün hepimiz o Toplumlar sevgiyle-saygıyla-dayanış- İnadına tiyatro sesi önünde dü- ma ruhuyla-ulusal sargınlıkla yaratılan meyhaneye gide- aşkıdır. Aşar okyanusları, çok yunus- kadar iyi dostları vardı ki arkadaşla- zenlendi. Ardın- bütünleşmeyle ayakta kalır. Düşünüp du- Cihat Tamer: 70 senedir bu ül- ceğiz, umarım ye- rı destek oldu. Her şeyini buraya yatır- ları... Baba kız aşkımız şimdi okya- ruyorum, Atatürk gibi bir kahraman yetiş- dan Şensoy’un Türk keyi din bağımlısı hükümetler rimizi hazırlamış nusları, çok bulutları ve yıldızları aş- dı Ferhan... Çok güzel oyunlar oynadık. tirip onunla bu halk kaynaşmasını sağla- bayrağı ve Galatasa- yönetiyor. Ona rağmen 70 se- olurlar” derken tı. Seni çok ama çok seviyorum” diye Sana her şey için çok teşekkür ediyo- dığı bir toplumun içinde nasıl oldu da ah- ray Lisesi bayrağıy- nedir inadına tiyatro yapıyoruz. Kızı Derya Şen- ruz. Bilgeler ölmez” dedi. özetledi duygularını. lak-duygu-akıl yitimine uğrayan insan- la örtülü naaşı yuva- soy “Ben üniver- Ferhan da inadına tiyatro yaptı. Dokuz aylık hamile kızı Müjgan Fer- Galatasaray Lisesi’nde aynı yatak- lar türedi? sı SES Tiyatrosu’na sitedeyken babam- han Şensoy, “Şu anda burada dururken hanede, yan yana yatakları paylaştık- O sargınlık sürseydi gencecik insan- getirildi. la uzun süre ayrı larını ve bu cenaze törenine katılmak bu sevgiyi sizlerle paylaşmak bölüş- lar, dedesini nenesini, annesini, babası- kalmıştık. Ona bir için İstanbul’a geldiğini anlatan Ne- mek yüreğimi biraz olsun hafifletiyor. nı, eşini, çocuklarını bıçaklarla doğrayıp ‘Ses Tiyatrosu ağlıyor’ şiir yazıp yollamıştım... ‘Zamanlardan dim Gürsel ise 15-16 yaşlarında ya- Bir insanın tüm benliği ve sahiciliğiyle mermilerle delik deşik eder miydi? Büyük çabalarla ayakta tuttuğu Ses- bir zaman çıksa gelse / Ben o gün izle- zarlıktan nasıl para kazanmaya baş- gerçekleştirmesi ve bundan bir an bile Gençler arasında eş öldürmeleri yaygın- 1885 Tiyatrosu ve Ortaoyuncular, bu meye doysam seni / Hadi diyelim dün- ladıklarını aktardı. şüphe duymaması... Ölümden hiç kork- laşıp başı gövdeden ayırmaya dek vardı bu! kez binlerce defa çıktığı sahneden us- ya tersine dönse / Ve okumaya doysam madı babam” diye konuştu. Kavuğu devrettiği Şevket Ço- Devlet büyükleri, çok maaşlı bürokrat- lar, para babaları, vurguncular... tasını uğurluyordu. Zeliha Berksoy’un seni / Hatta haftanın 8. günü / Aklına Eski eşi Derya Baykal, “Bu tiyatro- ruh ise “Onun emanetçisiyim. Ses Kötülük çanları çalıyor, duyuyor mu- konuşmasında dediği gibi, her yerin- bile doyarım belki / Ama sana hiçbir ya enkaz halinde geldik. Bu sahnenin Tiyatrosu’nu biz devam ettireceğiz, he- sunuz? üzerinde örülmüş bir duvar, bir film de izi vardı bu tiyatronun ve bu kez zaman doyamam baba.’ O da bana şöy- pimizin başı sağ olsun” sözleriyle mira- perdesi acayip filmler oynatılıyordu. O Ses Tiyatrosu’nun duvarları, balkon- le yazmıştı mektubunda: Bir baba-kız sa sahip çıkacağı sözünü verdi. 78. VENEDIK FILM Zor ilişkiler ve tarihsel bellek... FESTIVALI’NDEN NOTLAR: ki keyifli açılış gecesi bir- rıl kopyası, ciddi konu- liğinde resmen başlayan festivalde, gün- larının toplu mezarının bulunup açılma- İbirini izledi. Ağustosun lara güldürü türünün cel dertlerle tarihsel bellek konusu, farklı sı için kendisine yardımcı olan evli yetiş- son akşamı yapılan ön hafifliği gerisinde de- bir yaklaşımla yeniden gündeme geliverdi. kin adamdan hamile kalınca, bir dizi kla- açılışta, tam elli yaşında- rinlemesine değinme- Yaratıcı sinemasıyla popüler sinemayı in- sik sorunla burun buruna gelecektir. Üste- Festival, Pedro Almodovar’ın Penelope Cruz’lu ki bir sinema klasiğini ilk yi başaran popüler si- celikle harmanlamayı başaran Pedro Al- lik, hastanede aynı gün doğum yaptıkları filmi Madres ile başladı. kez keşfedenlerle, yeniden nemanın taptaze kal- modovar, peşini hiç bırakmadığı anne- lise öğrencisi genç kız ile kesişen yazgıları, coşkuyla alkışlayanlar ay- mış güzel bir örneğiydi. lik temasına farklı, geniş bir halka daha Almodovar’a, farklı temaları iç içe işleme nı heyecanı paylaştılar. İki Günceli daha iyi kavra- eklemiş. Geniş, çünkü tarihsel belleğin olanağı sağlamış. Babaların yokluğu, anne koltuktan birinin boş kalması gereği nede- yabilmek için her alanda geçmişe bakma- öneminden yola çıkarken güncel birey- sevgisinin yetersizlikleri, eşcinsel yakınlaş- niyle daha ilk gösterimde yer bulamayan- nın, tarihsel belleği sorgulamanın ne ka- sel kaygılarla toplumsal sorunsalları da malar, uzaklaşmalar... Ve sonunda, seksen lar ise üzgündüler... dar önemli olduğunu da hatırlatan anlam- unutmamış. küsur yıl sonra açılan toplu mezar. İtalyan sinemasının tanınmış oyun- lı bir seçimdi... Kırklarına gelmiş başarılı, duyarlı, bir o Bu özetin düşündürebileceği sıradanlığı cularından Nino Manfredi’nin (1921- Nino Manfredi, bugün yüz yaşını aramız- kadar da tez canlı ve kararlı, yalnız yaşa- rahatça aşan Pedro Almodovar, “Koşut An- 2004) gerçekleştirdiği ve yorumladı- da kutlayacak kadar uzun yaşamamıştı yan bağımsız kadın fotoğrafçı kimliğine ra- neler” ile Altın Aslan alabilecek kadar ola- ğı ilk yönetmenlik denemesi olan ve ay- ama iki oğlu ve gencecik ikiz torunları sah- hatça bürünüveren Penelope Cruz, İspan- ğanüstü bir başyapıt gerçekleştirememiş nı yıl Cannes’da ödüllendirilen “Mucizeler nedeydiler... ya İç Şavaşı sırasında Falanjistler tarafın- belki ama olgunluk döneminin bu anlamlı Arasında”nın(1971) restore edilmiş pırıl pı- Ertesi gece, Pedro Almodovar (1949) eş- dan öldürülen büyük dedesinin ve yoldaş- güzel örneğiyle uzun uzun alkışlanıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle