03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 15 EYLÜL 2021 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Bengalli ozandan Majestelerinin ‘Kemal Paşamız’ şiir kitabı kesinden başlayarak do- PRoF. DR. TüRKKAyA ATAÖV büyükelçisinin itirafları ğuda Madagaskar’a de- sya, Afrika ve Latin ğin uzanıyordu. ABD La- AAmerika Batılılarca bö- tin Amerika’ya hiçbir ül- latıyor. İşin ilginci, anıların Kıb- Süha UM a R Majestelerinin Büyükelçisi Peter Westmacott’ın “Şecaat lünmüş, tüm kaynaklarıy- keyi sokmuyordu. Yeni rıs/Annan Planı bölümünü oku- EMEKLİ BüyüKELçİ arz ederken merd-i kıpti, sirkatin söyler” sözünü la sömürülmekteyken Ma- Dünya’da yerli 286 ulus ar- yunca MÇB’nin Türkiye’ye na- reşal Gazi Mustafa Kemal tık tükenmişti... Afrika’da doğrulayan anıları, ibret verici bir itiraflar dizisi. sıl kabul ettirildiğini anlatan fil- iplomasi ilginç, bir o ka- Paşa’nın doğa armağa- yalnız Etiyopya bağımsız- mi aslında ilk kez Annan Pla- dar da gizemli bir meslek- nı dehası, kendi geliştirdi- lığını (bir süre) koruyabil- kaç gün sonra imzalanan MÇB’de ta Türk limanlarının ve havaalan- nı görüşmelerinde izlediğimi- Dtir. Bu açıdan yabancı ülke ği eşsiz yetenekleri, Trab- mişti. Asya’da Filipinler’i larının GKRY’ye açılmasını ön- Türkiye’nin, ülkenin birlik ve bü- zi fark ediyoruz. Demek ders al- diplomatlarının anıları göz açı- lus-Gelibolu-Doğu Anado- ABD ele geçirmişti. Koca tünlüğünü tehlikeye atmadan gören Ankara Protokolü’nün im- mamışız. Westmacott, AB ko- lu deneyimleri ve ulusuna Çin sömürgeleşiyordu. cı ve öğretici olabilir. Örneğin ül- hatta temellerini sarsmadan hiç- zalanması olmak üzere, nasıl tek nusundan farklı olarak, Annan köklü inancıyla Sakarya’da kenizin yaşamsal çıkarlarının bir şekilde yerine getiremeyece- taraflı ödünler vermeye ikna et- 100 yıl önce henüz başka 1953’te ortaya Planı’nı Türkiye’ye kabul ettirir- söz konusu olduğu ancak bakan- ği yüklenimler vardı. Karşılığın- tiklerini (!) ve Türkiye’ye verilen kimseye nasip olmamış bir ken İngiltere’ye ve kendisine Dı- çıktı lıkta sizin görev alanınıza girme- da da tam üyelik değil, “hazme- sözlerin ne kadar havada kaldığı- zafer kazandı. Türklerin bu şişleri Bakanlığı’nda hangi Türk Sakarya olayı bu karma- yen konularda bir şeylerin yan- dilir olma” koşuluna dayandırıl- nı anlatıyor. Westmacott, Dışişle- zaferiyle bize umutla baka- meslektaşlarının yardımcı oldu- şada bir sevinç çığlığıydı. lış gittiğini veya yapıldığını his- duran halkların damarları- mış, ucu açık bir bağlantı -çıpa- ri Bakanlığı’ndaki bazı Türk mes- ğunu, bu kez isim vererek açıklı- Etkilenen yazar 21 yaşın- sedip de ne olduğunu tam olarak na da öz su yürüdü. Oysa lanmak (anchor)- öneriliyordu. lektaşlarının kendisinin bu çaba- da genç bir ozandı. Bangla yor. Kitapta adı geçen, bir kısmı bilemediğiniz gelişmelerin içyü- televizyon, evlerde telefon Üzülerek söyleyeyim ki ben hak- larını takdir ettiklerini kaydetme- dilinde sivrilmiş daha yaşlı hâlâ hayatta olan meslektaşlarım zünü, yıllar sonra yabancı mes- ve bu türlü haberleri yaya- lı çıktım ve çok kısa bir süre için- yi de unutmuyor! bir ozan daha vardı: 1913 bu anıları okudularsa ne düşün- cak kuruluşlar yoktu. Ne lektaşlarınızın anılarından öğre- gibi erken bir tarihte No- de Türkiye-AB görüşmeleri çık- düler, bilmiyorum. var ki bizden iyi haber bek- nirsiniz. Her diplomat gibi kendi Annan Planı bel Edebiyat Ödülü’nü de maza girdi. Türkiye’nin tam üye- leyenler dünyanın yarısını ülkesinin çıkarlarını ön planda kazanmış olan R. Tagore. Şubat 2008’de, Türkiye-İngil- liği bugün artık neredeyse bir Nalıncı keseri gibi aşıyordu. “Mustafa Kemal” tutan yabancı diplomatların da Mustafa Kemal’e hayranlı- düş oldu. 2002-2006 yılları ara- tere Siyasi Danışmaları toplan- Majestelerinin Büyükelçisi Pe- adı beş anakaranın üçün- başarılarını anlattıkları anıları- ğını uyaklı mısralara döken tısı için gittiğimiz Londra’da, İn- sında Majestelerinin Ankara Bü- ter Westmacott’ın “Şecaat arz de hemen öne çıktı. Geri ozansa adının sonunda- nı okuduğunuzda birden her şey yükelçisi olarak görev yapan Pe- giltere Dışişleri Müsteşarı, ko- kalan ikisinde de. ederken merd-i kıpti, sirkatin ki sözcük gibi (günümüzü aydınlığa kavuşur veya doğrula- nu Kıbrıs’a geldiğinde diplomatik ter Westmacott’a göre bu sonuç, söyler” sözünü doğrulayan anıla- anımsatacak çerçevede) nır. Bazen “Vay canına, nasıl da Kitap Türkiye’nin MÇB’den doğan yü- bir dille ancak hiçbir yanlış an- rı, İngiltere’nin çıkarlarını koru- “İslamcı” değildi. Kendi ki- görememişiz?” bazen de “Demek lamaya yer bırakmayacak biçim- kümlülüklerini yerine getirme- uzunluğunda makla görevli büyükelçinin, ay- şiliğine toz kondurmadığı endişelerim ve uyarılarım doğru mesi nedeniyle ortaya çıkmış- de “Annan Planı ölmüştür. Plan- rılıkçı terörden Ermeni iddiları- Öte yandan, Sakarya’nın da bilinmelidir. Köylü, yok- ve haklıymış” dersiniz. ardından “Mustafa Ke- tı. (Peter Westmacott, They Call la alınanlar alınmıştır. Şimdi da- sul, kimsesizlerle emek- na, TCK 301. maddenin değiş- mal” adı bize özenen ulus- çilerden yana kuruluşlara It Diplomacy, Head of Zeus Ltd, ha ne vereceksiniz? Onu konuşa- tirilmesinden TSK’nin Irak tez- Türkiye-AB Müzakere ların yeni doğan çocukları- destek veren biriydi. London, 2021.) lım” demişti. Heyet başkanımız keresi konusundaki tutumuna, Çerçeve Belgesi’nin nın binlercesine kondu; ki- Ankara çevresi 1921’de olan yakın arkadaşım, bakanlı- 2005 yılında, Prens Charles’ın Türkiye’nin, Büyük Ortadoğu milerine “Paşa”sıyla birlik- Bengalli ozanın bu uzun şi- hikâyesi katıldığı, Çanakkale Savaşları’nın ğın yeni müsteşarıyla birbirimize Projesi’ne yapabileceği katkılar- te. Hindistan’da (“Paşa”sı irini ne gördü ne duydu. 2005 yılında, Türkiye-AB tam bakmış ve hafifçe gülümsemiştik. 95. yılı anma törenleri hazırlıkla- dan İran’ın nükleer etkinliklerine da eksik olmayan) bir ba- Bu konuda Türkiye’de ilk üyelik görüşmelerinin çerçevesi- rı sırasında Dışişleri Bakanlığı’nı Açıklama bizim için sadece malu- engel olma girişimlerine katılma- kanla konuşmuştum; yayını 1953’te yapan ki- mun ilamı idi. ni çizen, Müzakere Çerçeve Bel- atlayarak Genelkurmay ile ça- sına kadar her konuda nasıl bir İngiltere’de (“Paşalı”) göç- şi ben oldum. Yirmili yaş- gesi (MÇB) müzakereleri sona lışmaya kalktığı için “lisanı mü- BM Genel Sekreteri Kofi tek yanlılık içinde olduğunu, tıpa men bir iktisat profesörü lardaydım, Asya yazınına yaklaşmışken daha önce NATO nasiple” doğru yolu gösterdi- Annan’ın zaman zaman metnin- tıp benzer -örneğin IRA ve PKK- biliyorum. Nehru 1938’de da ilgi duyuyordum. Nazrul Daimi Temsilciliği’mizde yardım- ğim (O tarihte bakanlıkta, İki- de bizzat değişiklikler yaptığı konularda, IRA eylemleri söz ko- Londra’dan dönerken İslam’a ilişkin bilgileri de Ankara’da onunla konuş- birtakım Asya dergilerin- cım olan bakanlık müsteşar yar- li Siyasi İşler Genel Müdürü ola- Annan Planı’nın daha başından nusu olduğunda İngiltere’yi hak- mayı tasarlamıştı. Afgan de gördüm. Kemal Paşa şi- dımcılarından birisinin bana ver- rak görev yapıyordum) Westma- ölü doğacağını gösteren güçlü be- lı, en azından mazur gösterecek Kralı 1928’de ve İran Şa- irinden İngilizce kısa çevi- diği bilgilere bakarak MÇB’nin o cott, kitabında (a.g.e.), Türkiye- lirtiler vardı. Plana ve koşulla- mutlaka birkaç söz ederken konu hı 1936’da onu görüp esin riler de o sırada elime geç- AB ilişkilerinin çıkmaza girme- rına başından beri karşı durma- şekliyle kabulü halinde, Türkiye- PKK eylemleri olduğunda ısrarla almaya ülkemize geldiler. ti. Bulduklarıma dayanarak AB ilişkilerinin çok kısa bir sü- sinden Türkiye’yi sorumlu tu- ya çalışan KKTC Cumhurbaşkanı sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin Avustralya’da bile şimdi bir dergiye bu konuda üç rede, geri döndürülmesi çok zor tuyor ama aynı anılarında uzun Rauf Denktaş yanında, bakanlık- ve Türklerin haksız taraf olduğu- heykeli var. Önündeki de- sayfalık bir yazı yazdım. Bu olacak biçimde çıkmaza gireceği- uzun, Başbakan Tony Blair, Dışiş- ta yıllarını bu konuya vermiş az nu vurgulamayı unutmaması na- nizin adı artık “Atatürk Gi- yazım özellikle İstanbul ba- ni düşünmüştüm. Bu düşüncemi leri Bakanı Jack Straw ve kendi- sayıda meslektaşım da AKP ikti- lıncı keseri gibi nasıl hep kendi rişi”; 1915’te Gelibolu’ya sınında ilgi uyandırdı. hemen zamanın bakanlık müste- sinin, Yunanistan ve Kıbrıs Rum darını sürekli olarak uyarıyorlar- ülkesine yonttuğunu güzel bir bi- çıkarma yapmak için gi- denler oradan hareket et- şarı olan sınıf arkadaşıma iletmiş Yönetimi’nden (GKRY) yana tavır dı ama bu uyarılar kös dinleni- çimde gözler önüne sermektedir. Adı yaşatılmalı mişlerdi. Churchill’in altı ve “Artık çok geç Süha” yanıtı- alarak Dışişleri Bakanı Abdullah yordu. Neden böyle olduğunu bi- Doğrusu derslerle dolu, ibret Bengalli ozan, Başkomu- ciltlik 1939-45 Dünya Sa- tan Mustafa Kemal’in Sa- nı almıştım. Bu girişimimden bir Gül ile Başbakan Erdoğan’ı, baş- ze yine Westmacott’ın anıları an- verici bir itiraflar dizisi. vaşı anılarında bu muhare- karya zaferinden sonra beler dışında yalnız kendi karar yerine dönü- Mustafa Kemal’e gönder- şüyle başlıyor. Yanında da me vardır... çavuş rütbesinde biri var. Örnekleri keselim. Bu Bengalli ozan bir ara ça- yazıda Asya’nın uzak vuş rütbesinde kısa bir as- ucunda Sakarya’yı izle- kerlik yapmıştı. Şiirindeki limitsiz din sömürüsü miş bir ozanın sayfalar çavuş da büyük olasılıkla dolusu şiirine gelmek is- kendidir. Başkomutanı din- lerin kravatlıları olduğu dikkate alınırsa da da laik hukuku imana getirmek için GANİ AŞIK İlk hedef Atatürk tiyorum. Asya’nın ön- ler, savaşı anlatır, Türk as- laik Cumhuriyetin “tarikatlar devleti”ne Ali Erbaş Hoca’nın mübarek nefesi ile Siyasi İslamın, tarikat ve cemaat- ESKİ CHP KAySERİ MİLLETVEKİLİ/MüFTü de gelen yazarlarından kerini över. dönüştürüldüğü net olarak görülür. Bun- yargının kalbini ve ruhunu hafifçe yel- lerin Atatürk’e duydukları bitmeyen ve 1971’den bu yana ba- Ankara’da SBF’de es- ların medreseleri ülkeyi bir ağ gibi sardı, pazeletti! kin, Ata’nın, yüzyıllardır saf ve eğitim- ünyayı çiftliği olarak gören em- ğımsız Bangladeş’in ulu- ki öğrencim Özcan Davaz vali ve kaymakamlar emre amade. Saray’dan “Atatürk’ün de Meclis’i siz müminlerin beynine attıkları kördü- Dperyalizm özelinde ABD, gezege- sal ozanı Nazrul İslam’ın bir ara Bangladeş’e büyü- “Milli”liği adında kalan, sözde laik eği- dua ile açtığı” duyuruldu ama Mustafa ğümü ve akıllarını bloke eden kemen- nimizin yeraltı ve yerüstü zenginlikle- Sakarya zaferimiz üstüne kelçimiz oldu. Evime gelip tim, dinci tarikatların sarmalında ve sko- Kemal’in gizli niyeti laik Cumhuriyetti, di kudretli kılıcı ile kesip Anadolu halkı- rini belirleyip onlara el koymakla ye- yerli Bangla dilinde ve ne- bu ülke üstüne benden bil- lastik odakların kucağında. Atatürk’ün “ir- Saray’ın gizli niyeti ise bunu ortadan nı Kuran İslamı ile aracısız buluşturma- tinmez, özellikle Latin Amerika ve redeyse kitap uzunluğun- gi istedi. Kendi yazdıkları- fanı hür, vicdanı hür nesiller” hedefi yeri- kaldırmaktır. sındandır. Çarpık akidelerine göre “La- Ortadoğu’da kullanışlı siyasetçi keş- da 1921’de Kalküta’da ba- mın tümünden birer kop- ni, irfanı karartılmak, vicdanı köreltilmek “Eylemler niyetlerle ölçülür” (hadis). ik devletle ve kurucusu ile boğazlaş- fi de yapıp gerekirse darbeyle iktida- sılmış şiiri var. 15 günde ya verdim, Nazrul İslam’ın istenen yeni bir gençlik profiline bırak- Afro-Amerikalıların özgürlük simge- mak Allah yolunda cihattır”. IŞİD, Tali- ra taşır. Türkiye için Erdoğan’ın seçil- yazıp bitirmişti. 29 gün ve “Kemal Paşamız” şiiri üstü- mıştır. Eğitimdeki tahribat vahimden de si Martin Luther King, yüz binlere hi- ban, El Kaide ve Boko Haram da bu “iti- mesini ve partisinin kurdurulmasını bu gece süren Sakarya he- ne yazımı da ekledim. Ken- öte bir faciaya dönüşmüştür. taben yaptığı konuşmada “Bir hayalim kattan” beslenir. Başımızdaki belanın bağlamda değerlendirmek gerekir. saplaşması yalnız Türki- dim başkent Dakka’ya git- Ceylan derisi koltuklarda oturan, ofi- var” demişti. Çünkü Erdoğan, söyledikleri ile yap- özeti, Kurtuluş Savaşı’na karşı savaş ye değil, üç anakara için tiğimde Nazrul İslam’ın kı- si, şoförü ve çalışma kadrosu bulunan Benim de bir hayalim var: “Sayın açanların torunları ile o kutsal savaşta tıkları tutarlı, Batı’nın emperyal hesap- de bir mucizeydi. 1921’de zıyla da görüştüm. Son sö- vekiller, İstiklal Savaşı’nda derme çat- Cumhurbaşkanı, laik yargının açılı- şehit düşenlerin torunlarının bugün de ları ile de örtüşen “davası”nın gözü pek koca Hindistan Britan- züm: Bengalli ozanın adı- ma sandalye ve sıralarda oturan, han şında dini tören yapılamaz” diyebile- bir mücahididir. “Cumhuriyet mi, şeriat mı” kavgası ve- ya tacının en değerli pır- nı bir sokağımıza, bir üni- köşelerinde geceleyen, zeytin-peyni- cek Yargıtay başkanı ve ABD’de oldu- Sözünü açık, özünü gizli tuttuğu da- riyor olmalarıdır. Bekamızı doğrudan il- lantasıydı. Binlerce ada- versite salonuna ya da uy- re talim eden vekillere gıpta ediyor- ğu gibi “Ben cumhurbaşkanından ön- gilendiren bu saflaşmada, ihanet piya- dan oluşan Filipinler’in vası, Atatürk’ün modern ve laik devle- gun bir yere mutlaka ver- lar. Çünkü Kurtuluş Savaşı’nı milli ira- ce anayasaya bağlıyım” diyebilecek tini şeriat devletine dönüştürmektir. sası hain sıkıntısı çekmiyor. Hemşerim adı bile İspanya kralından meliyiz. Bangladeş’in baş- de temelinde yürüten Mutafa Kemal, komutan. Eğitimden sonra Atatürk’ün Seyrani, sanki bugünler için yazmış: alınmıştı. Afrika Mısır ve “Demokrasi bizi istediğimiz durağa gö- kentinde en yüksek bina- cephedeki en kritik gelişmeleri çok de- ordusunu ve yargıyı da selefi İslam’a “Rum’un Ermeni’nin yağlı ketesi, kay- Sudan’dan en güney ucun- türen tramvaydır, halk isterse laiklik el- nın adı şudur: Atatürk Ku- ğer verdiği Meclis ve vekillerle paylaşı- açma niyetleri, Türkiye’yi sonu karan- da ırkçı “Afrikaner” ülke- pak Müslüman’ı dinden çıkarır.” bette kaldırılır, hem Müslüman hem la- lesi. Aynı konuyu 1972’de yordu. Erdoğan’ın devleti çürütme yön- lık büyük belaların girdabına çekebilir. sine değin beyaz egemen- ik olunmaz” ifadeleri, İhvancı pusula- Aşkabat’ta UNESCO des- temlerinden biri olan ucube sistemi, Son tahlilde, partisinin hedefine liğindeydi. Belçika kralı- Şeriatçı hamleler nın yönünü çok net gösterir. (Hafızı ke- tekli toplantıda Rusça bir Gazi Meclis’i işlevsiz, vekilleri de işsiz ulaşabilmesi ve iktidarını koruyabil- nın kendi adına yazdırdı- Atatürk’ün “Türkiye şeyhler, dervişler, tebliğimle de anlattığımda lam ve ilahiyat eğitimliyim. En deru- ğı Kongo, Avrupa’daki ül- ve yetkisiz bıraktı. mesi, siyasi, sosyal ve hukuki meşrui- ni duygularım ve tüm benliğimle Müs- müritler ve mensuplar ülkesi olmayacak” Rus, Doğu Avrupalı, Çinli, kesinin 27 kat büyüklü- özdeyişine meydan okurcasına devlet, İs- yet koşullarında yapılacak seçimle as- Koreli ve Moğollar da öğ- lüman, sapına kadar da laikim). Laisiz- ğündeydi. Fransa’nın kolla- Ve yargı min inançlarla barışık olduğunu anlaya- kender Paşa, İsmail Ağa, Menzil ve Sü- la mümkün görünmediği için Erdoğan, renmişlerdi. İlk sıra Türki- rı kuzeyde üç batı Arap ül- bilinen siyaset mühendisliğiyle çare- ye’nindir. bilmek için özgür düşünebilme yetisine leymancılar arasında paylaştırıldı. İktida- Partili Cumhurbaşkanı, TSK’deki sahip olmak gerekir. rı temsil edenlerin de zaten bu cemaat- bir etkinlikten sonra, adli yıl açılışın- sizlikler içinde çare arıyor. Unutturulmak istenen, dahası yalanlar ve uydurmalarla karalanmak istenen bir tarihsel gerçekliği birebir anlatan iki kitap %40indirimle www.cumhuriyetkitap.com.tr’de!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle