Katalog

29 AĞUSTOS 2021 PAZAR 8 HABER/YORUM Ağustos’tan 9 Eylül’e yaşanan sa- manlığı bu kez de görülmüş Ulusu. Ordularımız 9 Eylül 1922 sabahı İz- 26 vaş süreci, Atatürk’ün satranç man- ve doğrulanmıştır. BMM or- mirimizi ve yine 9 Eylül akşamı Bursamı- tığıyla kurduğu, kusursuz işleyip işgalci dularının seçkin değer ve zı, kazandıkları zaferle kurtardılar. Akdeniz Yunan ordularına ölümcül darbenin vu- yeteneği nedeniyle Yüce askerlerimizin zafer çığlıkları ile dalgalanı- rulduğu süreçtir. Meclis’i kutlarım.” yor. Düşmanın Başkomutanı General Tri- Başarıyı sağlayan mantığın oluşma- 28 Ağustos 1922. Ra- kopis, buyruğundaki generaller, kurmay sında Balkan Savaşları, Birinci Dünya uf Beyefendi’ye: “Savaş sür- başkanları ve komuta ettiği muharip kalın- Savaşı, Çanakkale ve Doğu cepheleri- mekte. Düşman bozulmuş bir tıları ile teslim oldu. ne ilişkin analizler vardır. durumda çekiliyor. Askerle- Batı fabrikalarının çelik zırhları ile kapla- Kıyamet neden 26 Ağustos’ta kurulan cephe, nice sa- rimiz pek sevinçlidir, yorul- nan koca Yunan ordularından geriye, ar- vaşlardan sonra durup dayandığımız son mak bilmiyorlar. Bu gece Karahisar’da- tık Anadolu dağlarında subaylarınca terk Dâhi ve cephedir. Anadolu’nun bağrıdır. yım, halk şenlik yapıyor.” edilmiş acınacak sürüler, döktükleri kan- kopmuyor? Mustafa Kemal Paşa, “Savaş yalnız- dan korkarak kudurmuş kitleler ve ağaç muzaffer ca iki ordunun değil, iki ulusun tüm varlık- diplerine sığınmış çaresiz yaralılardan 30 Ağustos, şimşek lektrik faturamı görünce resmen delirdim, bi yaptığı bu yazışma, düşmanın bekledi- larıyla karşı karşıya gelmesi ve vuruşması başka düşman kalmadı. Esokağa çıkıp mahalleli esnafına ve komşu- gibi zafer ğinden önce gerçekleşecek saldırıyı giz- demektir. Bu nedenle bütün Türk ulusu- Büyük Türk Ulusu! Orduların on dört gün larıma faturalarını sormaya başladım. Meğer Batı Cephesi Komutanlığı’na: “Orduya lemeyi amaçlar.) nu, cephede dövüşen ordu kadar düşün- içinde büyük bir düşman ordusunu yok etti- benimki devede kulakmış. Vay canına elektrik yazdığım bildirge ekte sunulmuştur. Bunun 20 Ağustos 1922. Batı Cephesi Komu- ve dağıtım ücreti (ne demekse) sürekli zamla- cede, duyguda ve eylemde savaşla ilgi- ler. Dört yüz kilometre boyunca aralıksız bir bütün Batı Cephesi’ndeki birliklere genel- nıyormuş. Kısaca elektrik şirketi sahiplerinin iç tanı İsmet Paşa Hazretleri ve Genelkurmay lendirmem gerekir. Yalnız düşman karşı- kovalamaca yaptılar. Anadolu’daki bütün iş- ge edilmesini ve subaylar aracılığıyla erle- çamaşırlarının parasını bile biz ödüyormuşuz. Başkanı Fevzi Paşa Hazretleri’ne “çok ive- sındakiler değil, ulusun tüm bireyleri, kö- gal edilmiş yerlerimizi geri aldık. Bu, büyük re okutulmasının sağlanmasını rica ederim: “Örgütlenip para ödemeyelim” diye bir şey- di” ileti: “Bugün saat 10.00’da Konya’dan yünde, evinde, tarlasında bulunan herkes, zafer senin eserindir. Büyük ve soylu Türk ler geveliyorum, herkes bana “Sen nerede ya- Büyük Millet Meclisi’nin Orduları, hareket eden trenle Akşehir’e geliyorum silahla vuruşan savaşçı gibi kendisini gö- Ulusu, Anadolu’nun kurtuluşunu kutlarken şıyorsun?” diyor, “İkinci ayı da ödemezsen bir Amansız Afyonkarahisar-Dumlupınar efendim.” revli sayarak tüm varlığını dövüşe yönelt- sana İzmir’den, Bursa’dan, Akdeniz’den or- hafta içinde elektriğini kesiyorlar.” Kös kös evi- Savaşı’nda böbürlenen düşman ordusu- 20 Ağustos 1922. Bakanlar Kurulu melidir” diye yazar. dularının selamını sunuyorum. me dönüyorum ve üç yıl önce epey çalışıp ha- nun temel kuvvetlerini inanılmayacak bir sü- Başkanı Rauf Beyefendi’ye: Büyük zafere giden süreci, zaten en BMM Başkanı Başkomutan Musta- zırladığım bir yazının gene zamanı diyorum. rede yok ettiniz. Büyük ve soylu ulusumu- “Batı Cephesi’ndeki orduları- yalın biçimiyle Başkomutan Mustafa fa Kemal Çünkü kıyamet kopmuyor! zun özverisine yaraşırlılığınızı kanıtlıyorsu- mız, Tanrı’nın yardımına dayanarak Pek çok kişi gibi benim de aklımdaki bir so- Kemal’in askeri yazışma, özel mektup ve 13 Eylül 1922, İzmir.”* nuz. Sahibimiz olan Büyük Türk Ulusu, ge- ru: “Toplu iğneden ipliğe kadar her şey yüzde Ağustos’un 26 Cumartesi günü düşmana telgraflarından izleyebiliriz. leceğinden güven duymaya layıktır. 50 zamlanırken neden beklenen kıyamet kop- saldırıya başlayacaktır.” Er ya da geç, zafer bizimdir! Ordular! muyor?” Kaç zamandır bu sorunun yanıtını Söz uçar, yazı kalır Değerli okurlarım, Mustafa Kemal Pa- bulmaya çalışıyorum. Bir lise öğrencisi gibi ve İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri! Başarı Tanrı’dandır 15 Ağustos 1922. Batı Cephesi Komu- şa ve Türk ulusunun orduları İzmir’e gir- bulduklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum: Başkomutan Mustafa Kemal. tanı İsmet Paşa Hazretlerine: “Yetkimde 26 Ağustos 1922. Dumlupınar. BBM diğinde duyulan silah sesleri, Hasan 1 - Bu 20 yıl içinde Türk halkı diğer sağ iktidar- Çakırsaz, 1 Eylül 1922.” bulunan altı yüz bin liradan fazla parayı, Başkanlığı’na: “Bugün 26 Ağustos saat Tahsin’in düşmana sıktığı ilk kurşu- lar döneminde hiç görmedikleri kadar sosyal yar- dım almaya başladı. Hemen makarna kömür de- kaçınılmaz askeri gereksinmeler için Mali- 05.00’te bütün cephelerde saldırıya geçil- nun Ege göğündeki yankılarıdır. Bugün Batı fabrikalarının çelik meyin, ısrarla söylediğim bir bilgi var, bu ülkenin ye Bakanlığı’na verdim. Bir iki güne, Kon- miştir. Başarı Tanrı’dandır.” Türkiye’yi işgal ettiren dahili ve işgal eden engellileri ancak son nüfus sayımında Türk va- zırhları ya yolundan cepheye gitme düşüncesinde- Günün sonunda, Bakanlar Kurulu Başka- harici düşmanlar da er geç aynı bozguna tandaşı sayıldı. Rakam dehşet verici 12 milyon, yim. Oraya varışımda hemen harekete ge- nı Rauf Beyefendi’ye: “Düşmanın bir yıldan uğrayacaklardır. 9 Eylül 1922. Bakanlar Kurulu Başkanı öte yandan coğrafi şartlar, savaş ve akraba ev- çilmiş olacaktır.” beri sağlamlaştırdığı ve tel örgülerle güç- Atatürk’ün tarihsel yazışmalarını bu ya- Rauf Beyefendi’ye: lilikleri nedeniyle sayıları daha çok olması gere- Demiryolları Genel Müdürlüğü’ne: lendirdiği Afyon güney cephesindeki tepe- zılar için derleyen değerli dostum A.Kadri “Birliklerimiz, İzmir’in doğu sırtlarında kirken Güneydoğu ve Doğulu aileler sayımcılara “General Gouraud, istediğimiz lokomo- ler subay ve erlerimizin canlarını esirgeme- Ergin’e teşekkür ederim. düşmanın en son direnişini kırdıktan son- engellilerinin sayısını söylememişler bile çünkü tiflerden biraz daha güçsüz olmak üze- den yaptıkları saldırılarla ele geçirilmiştir. ra bugün önünde kaçan düşmanla birlik- onlar şimdiye kadar insandan sayılmamış. AKP re dört lokomotifle, olanaklar ölçüsünde Başkomutan Mustafa Kemal. Dumlupınar.” hükümeti kimden akıl alıyorsa alıyor, engellilere te İzmirimize, kazandığı zaferle girdi. Va- ve onlara bakanlara maaş bağladı. 800 lira bü- vagon verilebileceğini aracılarla tarafımı- 27 Ağustos 1922. BMM Başkanlığı’na: *Kaynakça: Mustafa Onaran, Atatürk’ün purlara binmekten alıkonan düşman su- yük kentlerde oturanlar için hiçbir şey ifade et- za iletmiştir. Bu öneri konusundaki görü- “İki günden beri kesintisiz süren çarpış- Kurtuluş Savaşı Yazışmaları/Kültür Bakan- bay ve erler, teslim olmaktadır. Ben, yarın meyebilir ama küçük kentler, kasabalar için bü- şünüzün bildirilmesini rica ederim.” (Çok- malar sonunda Afyonkarahisarımız ge- lığı, 1985. Alptekin Müderrisoğlu, Sakar- öğleyin İzmir’de bulunacağım. Başkomu- yük paradır. Sadece engelli değil ona bakan kişi tan cephede olan Başkomutan Musta- ri alınmıştır. Asker ve subaylarımızın dün- ya/1985. Türk İstiklal Harbi Batı Cephesi/ tan Mustafa Kemal.” de maaş alıyor. Bu 12x2= 24 milyon eder. Tay- fa Kemal’in Ankara’dan göndermiş gi- yaca beğenilen şaşırtıcı yiğitlik ve kahra- Genelkurmay Başkanlığı,1985 Ulusa Bildirge: “Büyük ve Soylu Türk yip Erdoğan, “Ben 22 milyon insana dokunuyo- rum” derken bunu söylemek istiyor. 2 - Özel hastanelere hepimiz gidemeyiz. Kül- liyetli bir özel sigorta parası ödemek pek ço- CUMARTESİ ANNELERİ lk kez göz göze gelinen bir kent, burada gezinmek, “vitrin bak- ğumuz için imkânsızdır. Ancak istenildiği kadar lüks otel koşullarında olmasa da eğitim ve dev- buğulu bakışlarına gökkuşakla- mak” masum ve zorunlu bir tu- let hastaneleri gerçekten bir zamanlarının has- İrı yansımış yeni bir sevgili kadar ristik etkinlik. Hüseyin Aydemir tanelerine göre son derece iyi işliyor. Eniştem vaatkâr olmayabilir. Ama kesinlikle Vitrinde avuç içi kadar iç çamaşı- şair Refik Durbaş’ın hastalığı sırasında pek büyü ve efsane yüklüdür. rıyla oturan Claudia Schaffer halli çok halk hastanesi görme imkânına sahip ol- Amsterdam elbette yeni bir kent değil. Cindy Crawford edalı hanımefen- için adalet istendi dum. Gerçekten insanlar tedavi ediliyor, ameli- Bu yüzden buğusunu da büyüsü- dileri piyasa koşullarına göre pa- yatlar yapılıyor ve çok şefkatli doktorlar, sağlık umartesi Anneleri, gözaltında kaybedi- nü de yaşamak, kanallarıyla yarışa zarlıyorlar. (Fiyatlar 70 gulden, 1.5 çalışanları var. Öte yandan doğrusunu söyle- Clen yakınlarının akıbetini sormak ve faille- kalkmış sokaklarının kiminle nasıl ar- milyon liradan başlıyor.) mek gerekirse hastaların ilaçlara ulaşımı bence Amsterdam ve rin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri ey- İngiltere’den bile iyi. Şaşkınlık içindeyim, has- şınlandığına bağlıdır... Seks Müzesi ise insanlığın cin- talar yedi sekiz ilaç alıp, 20 lira ödeyip gidiyor. lemlerinin 857.’sini gerçekleştirdi. Bu haftaki Efsane şöyle: siyet konusunda yıllar boyun- ölçülü romantizm (*) Ben de alıyorum. eylem de koronavirüs salgını nedeniyle sosyal Her ülkeden çok sayıda erkek ay- ca harcadığı entelektüel enerji- 3 - Bir zamanlar taşı toprağı altındır diye- medya üzerinden canlı yapıldı. Cumartesi An- nı gece, aynı rüyayı görmüş: 1898’de açılan Velov-Cycling Okulu nin yeniden canlandırıldığı bir la- rek büyük kentlere göçen ve hemen bir toprak neleri bu hafta, 1995’te Lice’de gözaltına alı- Bir kadın, gece vakti bilmedikle- boratuvar adeta. Boğa bağırsağın- mezunları örgütlenip iktidarı ele geçi- parçası çevirip, gecekondu kuran (gençliğimde nan 34 yaşındaki 6 çocuk babası Hüseyin Ay- ri bir kentte, sırtı dönük koşuyormuş. dan yapılmış dünyanın ilk prezervatifi rememiş. Çünkü bisiklet kullanma ge- onlar için az dayak yememiştim) aileler, imar demir için adalet istedi. Açıklamada, “857 haf- Kadın, uzun saçlı ve çıplakmış. Ne- netik olarak anneden çocuğa geçtiği teşhir ediliyor. Ama bunu kullanan ilk afları sonucu tapu aldılar ve daha sonra kent- sel (rantsal) dönüşüm sayesinde Boğaz man- tadır devleti yönetenlere ve kamuoyuna sesle- fes nefese bir kovalamaca saatlerce için okula gerek kalmamış ve bir süre Hollandalının izlenimleri sunulmamış. zaralı, en az yedi sekiz apartman katları oldu. niyoruz: Herkesin huzur içinde yaşayacağı de- sürmüş. Dönmüşler, dolaşmışlar ama sonra kapatılmış. Müzede, yok yok. 1890’larda çekilmiş Rezidansı olanlar bile var. hiçbirisi değil dokunmak, kadına yak- porno fotoğraflarla, bugünkü erotik mokratik bir Türkiye inşası için önce yakın ve Amsterdam, tutucu anne-babala- 4 - Ülkemiz sadece sermaye sahipleri için de- laşamamışlar bile. yıldızların anneannelerinin poz verdi- uzak tarihte yaşanan başta zorla kaybetme- ra göre esrar tekkesidir. Çünkü es- ğil, bilumum esnaf, sanatkâr, hizmetli için de bir Sonunda birbirini kesen karanlık rar içmenin yasalara göre serbest ol- ği ilk kartpostallar. Günümüz pornog- ler olmak üzere her türden insan hakları ihlal- vergi cennetidir. İktidar, sermaye sahiplerinin ver- yollarda kaybolmuş uzun saçlı, çıp- duğu bir kenttir (Esrar satışını Leids- rafisinin alt dallarından sayılan (sado- leri ile yüzleşmek, cezasızlığı sonlandırmak ve gilerini affederken diğerlerinin vergilerini de vergi lak kadın. plein Meydanı’nı çevreleyen “coffee mazoluk, hayvansevicilik, eşcinselik affı bahanesiyle resmen siler. Şimdi vergi verme- sorumluların adil bir biçimde hesap vermesi- Uyandıklarında ise “Hiç değilse, vs.) inceleyen ve belgeleyen bu mü- yen bir milletin, rüşvetçi devlet ve belediye ça- shop”lar yapıyor. Buralarda mönü ile ni sağlamak zorundayız. Aydemir’in akıbetinin lışanına hesap sormasını bekler misiniz? Kendi bu esrarengiz kenti bulalım” diye yo- ze, meraklıların yeni buluşlarına tarih- “marihuana” ve “haşhaş”ın onlarca tü- açığa çıkartılması ve bu suçun şüphelilerinin seçtiği milletvekilinden bile hesap soramaz, ten- la çıkmışlar. rü satılıyor.) sel hammadde sunmakla kalmıyor, tespit edilerek haklarında etkin soruşturma ve cere dibin kara benimki senden kara misali. Ül- Sonunda o kenti değil ama birbirle- Bazı Hollandalılar, bu kentte erotik bir zaman tünelinde gezintiye kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyo- kemizin gümrükleri ise tam bir alavere dalavere rini bulmuşlar. yaşamaktan nefret ediyorlar. Ama de çıkarıyor. ruz” ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi sistemi içindedir. Hasta koyunların bile geçmesi- Ve hep birlikte düşlerinde gördükle- Van Gogh için ayrı bir müze açılma- esrar sevdası yüzünden terk de ne göz yumulur. Yani parayı veren düdüğü çalar. ri kentin benzerini kurmaya karar ver- sına belli ki Hollanda’yı tahta takunya edemiyorlarmış. 5 - Eğitim sistemi hallaç pamuğu gibi atıl- SAVCIYA ‘TAKİPSİZLİK’ VERİLMİŞTİ mişler. Yollarını ise kadının hiçbir zaman Dünyanın en zengin müzelerinden ile Edam peynirlerinden ibaret sayanları dığından aileler, çocuklarını özel okullara ver- mek için var güçleriyle çalışır, özel okullar ise kaçamayacağı, dönüp dolaşıp aynı ye- olan Rijks Müzesi kentin önemli bir susturmak üzere karar verilmiş. tam bir para tuzağıdır. Üç yaşındaki anaoku- re gelebileceği biçimde düzenlemişler. zenginliği. Ünlü ressamın kesik kulağı değil Doktor hakkında lu öğrencisine doğru dürüst Türkçe bilme- Italo Calvino’nun aktardığı bu ma- ama kesik kulaklı tabloları ile kulağı Bu müze Hollandalıların, Osman- den yabancı dil öğretmekle övünürler, tabii bu sal Amsterdam’ın iskeletini mi yansı- kesik “sanat milyarderlerinin” ağızları- lı İmparatorluğu’ndan 18. yüzyılda sa- durumda anne baba bir köle gibi çalışmaya tıyor, yoksa “hayat kadınları”nı kırmı- tın aldıkları lale soğanlarını bin bir ren- nı sulandıran milyonlarca dolarlık tab- 2 yıl hapis istendi mahkûmdur. Sesini çıkaramaz ayrıca dedeler, zı ışıklı vitrinlere çıkarmış dünyanın ilk ge ve ahenge sokarak ve pazarlaya- losu sergileniyor. anneanneler her zaman yardıma koşar. smaniye Devlet Hastanesi’nde görev- kentinin cemaziyülevvelini mi? rak elde ettikleri servetle inşa edilmiş. Amsterdam, romantizmi ölçülü yaşa- 6 - Türk ailelerinde çocuk çok değerli oldu- Oli Dr. Kemal Gökhan Günel ile Osmani- H mak isteyenlere de olanaklar sunuyor, ğundan prens ya da prensesler çok pahalı özel (Buraları mesken tutmuş vatandaşla- ye Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül ara- üniversiteleri bitirdikten sonra bir türlü iş be- Bu soruyu deniz seviyesinin altında ölçüsüz realistlik yapmak isteyenlere de. rın kanaati bu). Rijks Müzesi, “Kırmı- sında geçen 12 Nisan’da yaşanan “muaye- ğenmezler. Olsun, onlar prens ya da prenses- olduğu için “Aşağı Ülke” diye de anı- zı ışıklı mahalle” ve Belediye Meyda- Efsanedeki uzun saçlı çıplak kadını ler ya aile koskoca delikanlıya, bir türlü evlene- ne” tartışması nedeniyle açılan soruştur- lan Hollanda’nın fiili başkentini adım- nı’ndaki Seks Müzesi kadar ilgi gö- arayanların kenti kurma amacı da bu ol- meyen kız çocuğuna sesini çıkarmadan bakar. malar sonucunda Dr. Günel hakkında “ka- larken düşünmek biraz riskli. Zira bi- rüyor. malı. Zaten bu. (Aktüel 17 Kasım 1994) Hatta borca harca gidip iPhone 8 bile alırlar, mu görevlisine hakaret” suçundan Osma- siklet kazasına kurban gitmeyi göze (*) Zafer Bayramımız kutlu olsun. Kırmızı ışıklı mahallenin özelliği şu: çocuk arkadaşları arasında mahcup olmasın. niye Cumhuriyet Savcılığı’nca 3 aydan 2 yı- almanız gerek. (4. aşı bitkinlik yapınca eski defterle- Dünyanın bir başka ülkesinde ben- 7 - Duydum ki 80 milyonluk ülkede dünya- la kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bisiklet, kentin tarihine sinmiş. Dün- zeri bir mahallede dolaşmak fazla yüz re başvurmak kaçınılmaz oldu. Lütfen yı dolaşmak amacıyla pasaport alanların sayısı Olayla ilgili Savcı Bülbül hakkında ise takip- bir milyonu zor buluyormuş. Bu durumda dün- yanın ilk bisiklet okulu burada açılmış. ağartıcı bir faaliyet sayılmadığı halde, bağışlayınız.) yanın neresinde ne var, bilmek pek mümkün sizlik kararı verilmişti. l DHA olmaz. Ayrıca kendi ülkesini bile gezenlerin sa- yısı pek fazla değilmiş. Müzeleri, ören yerlerini 29 AĞUSTOS 2021 merak edenlerin sayısı da kitap okuyanlar ka- KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr SAYI: 35022 dar azmış. Yani yüzde 1, eh böyle olunca, Su- ruç Ovası satılmış, Karadeniz yaylaları satılmış İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına kime ne? Arabası altında mı, çoluk çocuk bir ALEV COŞKUN AVM’de sekiz saat geçirebiliyor mu? Ne yazık ki ülkemizin büyük çoğunluğu için bu yeterli. Genel Yayın Yönetmeni 8 - Pek çok büyük kentte oturan insanla- AYKUT KÜÇÜKKAYA rın o kentin varsa parklarına, deniz kıyısına ahir Yayın Koordinatörü ömründe bir kez bile gitmediğini çalıştığım bir Serkan Ozan proje nedeniyle öğrenmiştim. Koskoca kentler- de kendi kasaba ve köy hayatlarını yaşıyorlar. Yazıişleri Müdürleri Sadece artık evlerinde buzdolabı, çamaşır ma- İpek Özbey kinesi, bulaşık makinesi var. Bir de kapıda du- Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) ran bir araba. Çok mutlular. Görsel Yönetmen Reklam Genel Koordinatörü 9 - Devam edelim niye kıyamet kopmuyor, Münevver Oskay Esra Bozok öncelikle Doğu Karadeniz halkı on beş lira- ya arabayla Batum gümrüğünü geçip Batum’a l l Haber Merkezi: Murat Hantaş Gece: Ayça Bilgin Demir gidiyor. Orada içki, benzin çok ucuz, depo- l l l Dış Haberler: Mine Esen Ekonomi: Jale Özgentürk İç Politika: Ali Açar yu dolduruyor, bir haftalık içkisini ve sigarasını l l l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan Fotoğraf: Uğur Demir Spor: Sami Gürel alıp ülkeye dönüyor, Güneydoğu ve Doğu’da l kaçak benzin almayanı döverler, Trakya’da ise Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 l hedef Bulgaristan, her şey ucuz. Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu 10 - Ayrıca ülkemiz bir para aklama cenne- Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 ti, uyuşturucu trafiğinin tam ortasında. Böyle Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), bir söz vardır: Bir ülkede illegal para ve uyuştu- Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, rucu ticareti yapılıyorsa o ülke öyle ya da böy- Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. le ayakta kalır. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Bu çalışma sonunda kıyamet kopmasını ön- leyen o kadar çok neden buldum ki oturup ağ- Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. layasım geldi. Yani olay sadece makarna kö- No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr mür değil. Dünyaya yaklaşan bir meteor da yok! Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Mücadeleyi sürdürüyoruz! Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:49 06:21 13:10 16:52 19:50 21:15 Desteğinizi bekliyoruz. Ankara 04:37 06:06 12:55 16:36 19:33 20:56 İzmir 05:04 06:31 13:17 16:58 19:54 21:15 Bilgi hattı: 0312 231 1923