29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2021 PAZARTESİ SÖYLEŞİ 9 NEDEN AHMET YAVUZ? 1985’te Kara Harp Akademisi’nden, 1991’de Silahlı Kuvvetler Akademisi’nden, 1995’te Fransa Silahlı Kuvvetler Akademisi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yaptı. 1997-2000 arasında Paris Büyükelçiliği nezdinde kara ataşeliği görevinde bulundu. 2005’te tümgeneral oldu, Şırnak’ta 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı, Kara Harp Akademisi Komutanlığı ve Harp Akademileri Kurmay Başkanlığı yaptı. 2011’de Balyoz Davası’ndan 18 yıl hapse çarptırıldı, cezaevinde emekli edildi. 2014’te özgürlüğüne kavuştu, 2015’te beraat etti. TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası sahibi olan Ahmet Yavuz, Asker ve Siyaset, En Uzun Gece, Vesayet Savaşları gibi kitaplarına şimdi de 1155 alıntıyla önemli bir araştırmaya imza attığı “Başkomutan: Emsalsiz Lider”i ekledi. Son günlerde Atatürk’e karşı saldırıların dozu artınca bize de emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’a sormak kaldı. ‘Kurtuluş’un lideriyle sorunu olanın ‘Kurtuluş’la da vardır 4 Namaz kıldıkları mukaddes camilerin bulunduğu güzel İstanbul’u yedi 4 “Ne olursa olsun ayakta kalalım” demeleri ortaçağ karanlığından yılda iki defa kurtaran adamla kavga ediyorlar! Hadleri değildir. medet ummaya kadar savrulmalarına yol açtı. Çöküş işaretidir. 4 Kan akıtarak kazandığımız bağımsızlığımızı, Atatürk’ün yolunu 4 Mert bir şekilde düşüncesini açıklayan emekli amirallerin bir tam olarak takip etmediğimiz için kaybetme noktasına geldik. kısmına elektronik kelepçe takan bir devletimiz var. Aynı devlet Askeri zaferi ekonomik ve bilimsel zaferle taçlandıramadık. cüppeli bir amiralin soruşturmasını aylardır tamamlayamadı. 4 Babamız, Cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık etmişti. “Çalmayan, 4 Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki rolününün önemini çaldırmayan tek adam Atatürk’tür; bütün varlığını da millete hafifletebilmek ve adını unutturabilmek için 18 Mart Deniz Zaferi bağışlamıştır” derdi. İyi ki bugünleri görmedi! Çanakkale Zaferi olarak kutlanmaktadır. Yanlıştır. n Kitabınızın sonuna doğru “Milli Mücadele her şeyden önce bir inanç- ‘Hukuk devleti’ tı”, önsözünde “Milli mücadele de- vam ediyor” derken neyin mesajını yazmakla olmuyor veriyorsunuz? Milli Mücadele büyük bir inançla yü- n Mustafa Kemal, Harp rütüldü ve işgal bitirildi. Bu, işin aske- Akademisi’nden hemen n İşin içine ri boyutuydu. Bu savaş tam bağımsız sonra İstanbul’da bir sü- siyaset girince Türkiye’yi kurmak için verildi. Ulu ön- re tutuklu kalıyor. Bu hap- askerlik zarar derin koyduğu “Çağdaş uygarlık sevi- sin ondaki hürriyetçi boyu- tu nasıl etkilediğini anlatı- yesinin üzerine çıkmak” hedefine he- görür mü? Asker yorsunuz? Aklıma hemen nüz ulaşamadığımız dikkate alındığın- siyaset dışında mı sizin de bir kumpas sonucu da milli mücadele devam ediyor. Buna kalmalıdır? hapis yatışınız geliyor. Bu vurgu yapmak istedim. Kitapta geçmişi Görür. Siyasetin ve cümleyi yazarken duygu- anlattım, ancak olabildiğince günümüz larınızı da yansıttınız mı? ordunun tepesindeki ve geleceğimizle bağ kurmaya çalıştım. İster istemez yansıttım. Bazı çıkarımlarda bulundum. Bunlar- sorumlular buna Onun döneminde rejimin dan birisi de budur. fırsat vermemeli. adı ve sanı hapis yatması- n Atatürk ve arkadaşları bağımsız- nı makul görmemizi sağ- lığı kazandırdı, biz kaybetme noktası- lıyor. Ama bizlerin muha- na mı getirdik? tap olduğu hukuksuzluğu Maalesef. Kurtuluş Savaşı esnasın- daha farklı bir yere koy- da üç yıl Türk askerleriyle birlikte ya- mak gerekir. Boyutları şayan Hans Tröbst, 1925’te yazdığı ki- LİYAKATİ VAr EDEcEK şEYLErDEN Bİrİ LAİKLİKTİr itibarıyla oldukça farklıydı. 21. yüzyıl- tapta (Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir da yaşanması Türk milletinin ayıbıdır, Alman Yüzbaşı, Kırmızı Kedi Yayınla- n Kitapta anlatıyorsunuz: En yakın arkadaşı Ali Fuat Paşa, bir hamlar. Egemenlik kavramından bihaberler. Üstelik bunu demok- çünkü çağdaş bir hukuk düzeni henüz rı) mealen şöyle bir ifade kullanmış: gün kendisine, ekibinin kimler olduğunu sorduğunda “Benim rat kimliğiyle yapanlar çıkıyor. Alay edilecek duruma düştüklerinin sağlanamamıştır. Anayasaya “hukuk “Türkler dünyanın en temiz insanları- havarilerim yoktur. Memleket ve millete kimler hizmet eder ve ayırdında bile değiller. devleti” yazmakla olmuyor. Ağlayıp hizmet liyakat ve kudretini gösterirse ekip onlardır” yanıtını ver- n Mustafa Kemal’in padişahın tonlarca altınıyla gezdiğini ve dır. Eğer Mustafa Kemal’in yolundan sızlanacak değiliz ama utanç vericidir. mişti... Bugünün en tartışılan konularından biri liyakat değil mi? onun emriyle vatanı kurtardığını söyleyenler de var… Sizin giderlerse bunlarla kimse başa çıka- Baş sorumlusu da dönemin iktidarıdır. Evet. Zira liyakatin önemi daha çok açığa çıkmıştır. Unutmayalım kitapta okura sorduğunuz gibi sorayım: “Bu akılsızlık nereye maz. Ama o yolu bırakırlarsa yeniden Ancak iki hapis hikâyesinin ortak pay- ki liyakati var edecek şeylerden biri de laikliktir. Bu kavram her ne kadar gidecek?” daları, her ikisinin de iktidar kavgasına başa dönerler.” Tabii tam olarak başa kadar egemenliğin kaynağına ilişkinse de ancak laik sistemlerde li- Bilinç seviyesi yükselinceye kadar... Bunun için saf insanları aydın- ilişkin olmasıdır. dönmedik, ancak kan akıtarak kazandı- yakat hayat bulur. Meseleye bu yanıyla da bakmalıyız. latmaya, hainliği tarz edinenlerle mücadele etmeye yılmadan, bık- ğımız bağımsızlığımızı, Atatürk’ün yo- n Siz “Mustafa Kemal her zaman meşru zeminde mücadele madan, usanmadan devam etmeliyiz. Sadece Cevat Dursunoğlu’nu Parasını rahat harcardı, lunu tam olarak takip etmediğimiz için etmiştir” diyorsunuz, kimileri de Saray’a darbe yaptığını ya- okusalar ve Erzurum’dan Sivas’a gidebilmek için heyetin ihtiyaç duy- kaybetme noktasına geldik. Askeri za- kamu malına çok hassastı zıyor, çiziyor! duğu 1000 liranın 900 lirasını veren elleri öpülesi emekli Binbaşı Sü- feri ekonomik ve bilimsel zaferle taç- Uyduruyorlar. Kendi dar dünya görüşlerinin yansımasıdır bu it- leyman Bey’in fedakârlığını anlayabilseler dünyaları değişir! n Sofya’dan 25 Ocak 1914’te Ma- landıramadık. dame Corinne’e yazdığı bir mektup var... “... Benim ihtiraslarım var, hem Bilincimiz yetmedi koymak, daha doğru yapılandırma- laştırdı. Hatta bu kültür ortadan kaldı- Daha neleri saymamı istersiniz? de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, n “Cehaleti yenemedik... Bilimin nın kodlarını sergilemekti... Siz ordu rılmak isteniyor. Geçmişte yapılan ve n Mesela son günlerde Atatürk’e yüksek mevkiler işgal etmek veya rehberliğinin önemini kavrayama- kültürünü nasıl tanımlıyorsunuz? halen devam eden hatalardan süratle karşı artan saldırılar... büyük paralar elde etmek gibi mad- dık... Üretim ekonomisinin bağımsız- Ordu kültürü milletin hizmetkârı ol- uzaklaşılmalıdır. Buna hizmet olsun di- Bu tepkileri anlıyorum. Bir hezeyan- di emellerin tatminiyle ilgili değil” di- lıkta can damarı olduğunu göreme- mak temelli inşa edilmiştir. Subay ken- ye de yazdım. la karşı karşıyayız. “Ne olursa olsun yor. Parayla ilişkisi nasıldı? dik... Ordunun millet için, onun varlı- disini Türk milletinin istiklal şuuru ola- ayakta kalalım” demeleri ortaçağ ka- Elbette paranın öneminin bilincin- Hadleri değildir! deydi. Kendi parasını belki rahat har- ğının bekası için elzem olduğu gerçe- rak görür. Bunun için bütün benliğiyle ranlığından medet ummaya kadar sav- cıyordu, ancak kamu malına çok has- ğini kavrayamadık” diyorsunuz. Ne- kendini Türk vatanının bekasına adar. n Son dönemde yaşananlardan de- rulmalarına yol açtı. Bence çöküş işa- sas olduğu vakıadır. Henüz yüzbaşıy- den yapamadık? Silah arkadaşının canını kendi canı- rin bir keder duyduğunuzu söylüyor- retidir. Namaz kıldıkları mukaddes ca- ken Suriye’de mensup olduğu alayın Bilincimiz yetmedi. Gerek siyasi kad- nın önüne koyar. Komutanına koşulsuz sunuz. En çok etkilendiğiniz neydi? milerin bulunduğu güzel İstanbul’u ye- mahalli halktan topladığı haracı su- rolar, gerekse ordunun büyük komu- itaat eder. Komutanı dışında başka bir Dünyanın halen savaşan nadir ordu- di yılda iki defa kurtaran adamla kav- baylara dağıtmasına, kendine düşen tanları zaman içinde kendisi için bir merkezden, bir tarikat ya da cemaat re- larından birisi bizim ordumuz. Ama ay- ga ediyorlar! Hadleri değildir. İdeo- payı almayı reddederek karşı çıktığı- varlık haline geldi. Milletin asli sorun- isinden emir almayı reddeder. Onun di- nı zamanda askeri sağlık teşkilatı olma- logları, “Kurtuluş’la sorunumuz yok, nı biliyoruz. Arkadaşı Müfit’e de al- larını çözmek yerine kendi iktidar so- ğer adı onurdur. Kimseyi etnik kökeni- yan nadir ordulardan biridir. Belki de Kuruluş’la sorunumuz var” dese de mamasını tavsiye etmiştir. Hatta ona, runlarını çözmeye yöneldiler. Enerji, ne, dinine ya da mezhebine göre ayırt tektir. Askeri yargı yeniden düzenlen- Kurtuluş’un lideriyle sorunu olanın “bugünün adamı değil, yarının ada- gelişmek için harcanmak yerine iç ça- etmez. Bu özellikler epeydir kaybolma- mek yerine ortadan kaldırılmıştır. Di- Kurtuluş’la da sorunu var demektir. mı olmasını” söylemiştir. Bir baş- tışmalara harcandı. Sonuç ortada. ya yüz tutmuştu. 15 Temmuz’da en re- siplinin nasıl bir erozyona uğramış ola- Kurtuluş’un lideriyle sorunu olanla da ka örneği Arnold Toynbee’den öğre- n Kitabı yazma nedenlerinizden bi- zil halini gördük. Sonrasında atılan ki- bileceğini zaman zaman medyaya yan- Türk milletinin kavgası vardır ve hep niyoruz. Onun hakkında 1922 yılın- ri de ordu kültürünü yeniden ortaya mi adımlar da ordu kültürünü farklı- sıyan görüntülerden idrak edebiliyoruz. olacaktır. da şunları yazmıştır: “...Mevcut mev- kiinden yararlanmak suretiyle mad- di menfaat veya başka kazançlar sağ- ladığı şüphesi altında bulunan bir ki- şi de değil.” Mazhar Müfit Kansu’nun Çanakkale Savaşı’nın kaderinde en büyük rol Atatürk’ündü aktarımından da bonkör olduğu an- n Çok tartışılan bir konuya da açık- ma tercihi öne çıkmıştır, oysa akıllı laşılıyor, çünkü Mustafa Kemal’i faz- Bu arada Yavuz, lık getirmişsiniz, ben de sormak iste- gücü kullanmak esastır. Sert güç ge- la bahşiş verme eğiliminde olduğu 19’unda yapılacak rim: Çanakkale zaferini sadece Musta- rektiğinde kullanılmalıdır. Suriye angaj- için iğnelemiş... Babamızı 1984 yılın- Galatasaray Baş- da kaybettik. Öldüğünde 83 yaşınday- fa Kemal’e bağlamak doğru mudur? manı gereksiz kullanımın tipik örneği- kanlık seçiminde Doğru değildir. Bunu ileri sürenler ve- dir. 2011 yılında sahip olduğumuz dı. Cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık aday olan Eşref etmişti. Sözleri kulaklarımda küpedir: ya onun rolünü hafifletmek isteyenler Hamamcıoğlu’nun sınır güvenliğinin seviyesinin çok uza- ya savaşı bilmiyorlar ya da kötü niyetli- listesinde... ğındayız. Üstelik yapılan birkaç başarı- “Çalmayan, çaldırmayan tek adam Emekli Tümge- Atatürk’tür; bütün varlığını da mille- ler. Doğrusu şudur: Çanakkale’yi kazan- lı askeri harekâta rağmen daha büyük neral, “Seçildiği- te bağışlamıştır” derdi. İyi ki bugünle- dıran deniz ve kara muharebelerinde gö- bir tehlikeyi kendi ellerimizle ABD’nin miz takdirde ye- ri görmedi! rev alan bütün komutan ve askerlerdir. oyununa gelerek yarattık... Strateji yan- ni stratejik vizyo- Mustafa Kemal cephenin bir kesimin- lışsa taktik başarı durumu telafi etme- nu birlikte haya- de görev yapmıştır. Kendi kesimi başarı- ye yetmez. Zor olduğunu biliyordum ta geçireceğiz” lı olsa dahi diğer kesim başarısız olsay- n Kannengiesser, Mustafa Kemal ile diyor. n Atatürk’ü yazmak zor mu? dı cephe çökebilirdi. Öyle olmadı. Ama ilgili birçok olumlu özelliğine vurgu ya- Hem de çok zormuş... İşin bir genel öte yandan eğer 25 Nisan günü inisiya- parken bir “olumsuz” özelliğine de dik- da, “Ben en iyi siyasetin, her türlü an- sındaki bağlantıyı görür ve ulaşılabilir he- yanı var. Bütün komutanlar için geçerli. tif alıp cepheye müdahale etmemiş ol- kat çekiyor, hırçınlığına... Hırçın mıydı? lamıyla en çok kuvvetli olmakta bulun- defler belirler. Doğru strateji bu hedeflere Tarih ve coğrafya bilgisinin yanı sıra, as- saydı, çıkarma başarılı olur ve cephe yi- Evet hırçındı. Muharebelerin sevk ve duğunu kabul ederim” diyor. Buradaki ulaşmayı sağlar. Milli Mücadele’yi ancak kerlik, bilim ve sanatının gerekli kıldığı ne çökerdi. Aynı durumu 9 ve 10 Ağus- idaresi esnasında titizliğinden kaynak- kuvvet yalnız silah kuvveti değil... Mo- bir dahi başarıya ulaştırabilirdi. Bu hakkı ölçüde toplumsal yapının özelliklerine, lı bir hırçınlığı olduğunu anlıyoruz. Ba- tos’taki karar ve tavırlarında da sapta- ral, bilim, ahlak ve teknolojiden bahse- teslim etmeliyiz. büyük güçlerin dönemsel stratejilerine mak mümkündür. Cephede nitelikli ko- na göre hırçınlığının kaynağında hak- diyor. Mustafa Kemal’i askeri deha ya- n Askerlikle diplomasiyi bir arada hâkim olmak gerekiyor. Ayrıca savaşın mutanlarımız vardı. Birinin hatasını diğe- lı olduğu konularda çevresinin kendisi- pan unsurlardan biri de bu mu? yürütmekteki maharetine de vurgu içindeki bir komutanın psikolojini his- ri giderebilirdi, ancak yukarda belirttiğim ni doğru değerlendirememesinin etki- Tam olarak budur. Bilim, teknolojiyi ya- yapıyorsunuz. Ülkemiz bu çerçevede setmek de önemli bir ihtiyaç olarak kar- kritik günlerde onun varlığı şansımız ol- si vardı. Zihinsel seviyeler farklı olun- ratmanın esas vasıtasıdır. Ahlak da yüce bir süredir nasıl bir sınav veriyor? şımıza çıkıyor. Zira önemli dönüm nok- muştur. Zira aralarında o çapta inisiya- ca çatışma kaçınılmazdır. Bu boyutuna maksadın tahakkuku için olmazsa olmaz- Mustafa Kemal barış insanıydı. Sava- talarındaki karar anlarında neler hisset- tif sahibi birisi yoktu. Dolayısıyla yaptı- vâkıf olmak için Sermet Atacanlı’nın ki- dır. Moral güç, harbe girişmenin ve onu şı kalıcı bir barış için yaptı. Mesleği sa- tiğini kavramak zorunluluğu var. Ayrıca ğı müdahaleler savaşın kaderi üzerinde tabı yeterli veriyi sunmaktadır. yönetmenin en önemli itici gücüdür. Ah- Mustafa Kemal’in zihin yapısının özellik- vaşmasını gerekli kılıyordu ama savaşı doğrudan etkili olmuştur. Ama onun ro- Öte yandan çıkarmanın ilk günlerinde, lak aynı zamanda liderlik niteliklerine sa- lerine de nüfuz etmiş olmak gerekiyor. “hayati olmadıkça cinayet” olarak gör- lününün önemini hafifletebilmek ve adı- Kannengiesser, atandığı tümenin ko- Bu da işin özel yanı, çünkü çok fark- hip olanları iyi lider yapar. Zira tarih kö- mekteydi. Bu yüzden diplomasiyi etkin nı unutturabilmek için 18 Mart Deniz Za- mutasını Mustafa Kemal’den almak is- lı kimliklerle karşımıza çıkıyor. Zor oldu- tü lider çöplüğüyle doludur. Ahlakı dar ka- olarak kullanmanın yollarını aramış ve feri Çanakkale Zaferi olarak kutlanmak- tediğinde, Mustafa Kemal komutayı ğunu biliyordum, ancak bildiğimi ter dö- lıplara sıkıştırmak yerine geniş boyutuy- bulmuştur. Son dönemde yumuşak gü- tadır. Yanlıştır. vermemiştir. Aralarında böyle hassas kerek yeniden öğrenmiş oldum. n Gazete Minber’deki bir röportaj- la değerlendirmeliyiz. Deha, bunlar ara- cü kullanmak yerine sert gücü kullan- bir konu vardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle