Katalog

4 HAZİRAN 2021 CUMA KÜLTÜR 17 Ezgi Mola yalnız değil ama İpek Er yalnızdı! atman’ın Beşiri ilçesinde 18 yaşında- nelik şiddete karşı çıkmak, haksızlıklara Şafak’a, Burcu Biricik’den Melek 16 Sanatçı için Bki İpek Er, iki yıl önce tabanca ile inti- tepkisini göstermek için kullanan Mosso’ya, Mahsun Kırmızıgül’den hara teşebbüs etti, kaldırıldığı hastanede bir sanatçı. Musa Orhan’ı Celal Şengör’e az bile söylemiş di- Suç duyuru Su yaşama tutunamadı, öldü. Batman’da kız “şerefsiz”likle itham et- yen 40 bini aşkın tweet atıldı! Bu des- Musa Orhan’ın avukatı Dr. Mehmet Er- çocuk intiharları yaygın. Tecavüz vakala- tiği ve koruyan düze- tekten çok duygulanan Ezgi Mola da te- Kafdağı’nın Ardı Sanat- kan Akkuş, Mola’ya destek olmak için rı da! İpek Er, kendisine cinsel tacizde bu- ni eleştirdiği bir twe- şekkür etti. Ezgi çı Ezgi Mola, hakaret içerikli paylaşımlar yaptıkları- lunduğunu iddia ettiği uzman çavuş Musa et attı ve hakkında Mola’ya destek çı- ursun Akçam, 1956 yılında öğ- tecavüz mağduru nı öne sürdüğü Hazal Kaya, Atilla Taş, Orhan’ın tutuksuz yargılanmasına ve iddi- 2 yıl 4 ay hapis ce- kanlardan Şengül renime başladığım Gazi Eği- olduğu için intihar Mahsun Kırmızıgül, Sarp Akkaya, Tan alarının ciddiye alınmamasına tepki olarak zası istenen bir da- Hablemitoğlu’nun Dtim Enstitüsü’nde masa arkada- eden genç kızın ta- Taşçı ve Selçuk Balcı’nın da araların- şımdı. İkimiz de Köy Enstitüsü çıkışlıy- ölümü seçmişti. Musa Orhan, sosyal med- va açıldı. Bunun yazdıkları da ilginç- cizcisine şerefsiz di- da bulunduğu 16 ünlü hakkında savcılığa ya hesaplarından genç kızla alay etmiş ve üzerine başta sa- ti; “ilginç bir biçim- dık. O, Kars-Cılavuz’dan, ben Diyarbakır- ye tweet attığı için suç duyurusunda bulunduklarını söyledi Dicle’den. Akçam altı yıl köy öğretmen- kendisine hiçbir şey olmayacağını ileri sür- natçılar olmak üze- hakkında hapis ce- de Ezgi Mola’ya açı- liği yapmış olmanın deneyimiyle girmiş- zası istenince müş, İçişleri Bakanı da ona sahip çıkmış- re pek çok kesimden lan davayı eleşti- düşmediniz. Korkunç bir ülke burası!” As- ti Gazi’ye. Dönemin en çok okunan ya- destek mesajı tı. Nitekim Musa Orhan tutuklanmadı, ona “EzgiMolayalnızdeğil- ren bir şeyler yazar lında şaşılacak bir şey yok, bu olayın ba- Ezgi Mola zın dergisi Varlık’ta “Köy Notları” başlığıy- yağdı hiçbir şey olmadı! Bu dava çeşitli ertele- dir” ve “MusaOrhantu- yazmaz, garip, isim- şından beri İçişleri Bakanı Soylu, Musa la izlenimleri yayımlanmıştı. Öbür öğrenci- melerle sürerken sosyal medyada da tep- tukluyargılansın” tweet’le- siz, kimliksiz hesap- Orhan’ı korudu ve İpek Er’e sahip çıkanları lere göre tanınmış bir yazardı. Ben, sınav- kiler arttı. Ezgi Mola, sosyal medyasını ri yağmur gibi yağdı! Fazıl Say’dan lar saldırıya geçti. Anladığım şey, anladı- teröristlikle suçladı. Yer Batman, tecavüz da adı başlarda geçen okuma tutkunu bir ğım gibi. Vay arkadaş, bir bizimki gibi fa- sanığı asker, müşteki genç kız Kürt olun- kendi fotoğraflarını reklam amaçlı yayım- Demet Evgar’a, Ahmet Güneştekin’den öğrenci. Akçam, sınıfta hocalara bilgece lamak için değil, kadınlara, hayvanlara yö- Uğur Dündar’a, Elçin Sangu’dan Elif ili meçhullerin faillerinin bu kadar peşine ca, kafa böyle çalışıyor! l Kültür Servisi sorular yöneltmesiyle de ilgiyi çekiyordu. Çok kitap okumuş olmamızdan dolayı, birkaç gün içinde, birbirimizle kaynaşmış- Club Marvy’nin içindeki Atelier Marvy’de sezonun ilk sergisi Döne Otyam’ın küratörlüğünde tık. Son Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı ki- tabın yazarı, Osmanlıca-Türkçe Sözlük’ün 16 sanatçının katılımıyla açıldı. Sanatçılar her türlü kirliliğe inat çevreye dikkat çekti. hazırlayıcısı, Maksim Gorki’nin Step- te adı altında bir araya getirilen öyküle- rinin çevirmeniydi hocamız Mustafa Ni- hat Özön. İkimiz de öyle “efsane” bir hocanın öğren- cisi olmanın coşkusuyla giriyorduk sınıfa. Yeşiliz, maviyiz, güzeliz! Öğretmenlik Gazi’yi 1958 yılının yaz başında iyi dere- celerle bitirip ülkenin dört bir yanına dağıl- Yazgülü aldoğan dık. Ben Çorum İlköğretmen Okulu’na atan- Kimler katıldı mıştım. Özön’ü örnek alarak alışılmış öğret- ir kâbustan uyanmak gibi: 14 ay da Gecikmez, Işık Güner, Horasan, menlerden olmadığım daha ilk derslerde an- sonra ilk kez bir iş gezisine katıl- EAli Şentürk, Günnur Özsoy, Su Yü- laşılmıştı. Öğrenciler fırsat yaratıp dinlenme Bdım. Sanki aya gitmek gibi! Yeni- cel, Aylin Zaptçıoğlu, Camila Rocha, aralarında bile çevremi sarıyorlardı. den normale dönmek şaşırtıcı ama iyi Alper Aydın, Murat Tosyalı, CANAN, Düşünmenin yolu iyi kitaplarla açılır. İlk oluyor! İzmir Özdere’de farklı bir tatil Ahmet Duru, Bedri Baykam, Nejat Sa- işim öğrencilerin yönetiminde bir kitap ku- tı, Güler Güçlü ve Ali İbrahim Öcal anlayışı sunan Club Marvy (eski Club lübü kurmak oldu. Böylece onların kitap Sultan) içindeki Atelier Marvy, ye- edinmelerini sağladım. Düzenlediğim şiir- ni sezonu 16 sanatçının eseriyle Can öykü-roman günlerine, Molière’in Kibarlık Üç yıldır sanat var Budalası, Cevat Fehmi Başkut’un Pay- Yücel’in bir şiirinden ilham alarak “Ye- telier Marvy, farklı bir tatil anla- dos’unu sahneye koyunca onlara tiyatro şilmişik” adı altında açıyor. “Çevresel Ayışıyla kurulmuş Club Marvy’nin da eklenmiş oldu. Sürdürülebilirlik Mümkün mü?” tema- içinde Döne Otyam’ın sanat yönet- Bedri Baykam ve Yazgülü sı altında Döne Otyam’ın küratörlüğün- Işın Güner bitki meliğinde üç yıldır etkinlikler düzen- Kafdağı’nın Ardı Aldoğan birlikte. deki karma sergiye katılan sanatçılar, resimleri çiziyor. leyen bir sanat merkezi. Bu sürede 15 Zaman unutsa da bellek unutmaz. Atak doğayı tema alıyor. 26 Haziran’a kadar sergide 25 sanatçıyı konuk etmiş; re- akşam yemeklerin- çıkışları, yüzünden eksik olmayan gülüş- sim, fotoğraf, heykel, baskı teknikleri açık kalacak sergide Bedri Baykam, Su de buluşuyor, tanışı- leri, ironili esprileriyle belleğime iyice yer- ve video alanında gerçekleştirdiği ça- kadar ilgi çekiyor, Canan ise Pera Mü- Yücel, Canan Şenol gibi yakın tanıdık- yoruz ama burada bir çaresizlik emo- leşmişti Akçam. Öyle bir yeteneğin adını lışmalarla da Club Marvy konuklarına zesi’ndeki sergisinde yaptığı gibi tarot larım da var, ilk kez tanışacaklarım da. bir yerlerde duyacağım içime doğuyordu. jisi! Neyse, özellikle ilk kez tanıştığım sanat çalışmalarında ilham verip yol kâğıtlarıyla fal bakıyor, neşe kaynağı! İki gün içinde hepsiyle konuşur, çevre Duymam gecikmedi, haber bir anda yazın ve işlerini çok ilginç bulduğum bir sa- göstermiş. Ayrıca Residency progra- dünyasına yayıldı. Yıl 1962. “Milliyet gaze- Asıl ilgi çekici ve bilgilendiğim sohbet- ve sanat ilişkisi hakkında görüşlerini natçıdan bahsetmeliyim: Işın Güner, mı ile Atelier’de konuk edilen sanatçı- tesinin ‘Bir Memleket Gerçeği’ konulu Ka- leri ise Paloma Grubun kurucusu baba- alırım diyorum. Ne ki Club Marvy, tıp- sadece bitki resimleri çiziyor. İzmir’e lara doğa ortamında çalışma ve üret- racan Armağanı’nı ‘Analarımız’ başlıklı rö- kı serginin adı gibi yemyeşil bir doğa- dan sonra ikinci kuşak yöneticisi Ece me olanağı bulmuş. de uzun bir araştırma yaptığı Van’dan portajıyla Dursun Akçam kazandı.” Tonbul’la turizm, annesi Cumhuriyet nın içinde iki güzel koyun üzerine ku- ayağının tozuyla gelmiş. Orada yüzler- “Analarımız”ı ilk okuyanlardan olmak- si birbirine bağlı aslında; bacasız sa- rulmuş. Zeytin ve çam ağaçları içinde kuşağı öğretmeni, şimdi Kuşadası Da- ce çeşidi olan çiçekleri incelemiş. Ser- la yetinmedim ona ilişkin bir yazı da yaz- kayboluyor, tepeler ve sahil arasında vutlar Kesre Çiftliği’nde organik tarım nayi turizm, doğru yapıldığı takdirde giye de Erzincan’da 1380 m’de gördüğü dım. Gözlemleri öylesine etkiliydi ki yal- yapan ve bu ürünleri şarabından zey- Türkiye’nin çıkış yoludur, tarımda bu- dolaşırken dalıp gidiyorsunuz, denize, iris’lerle katılmış, onları çizmiş, soğan nızca analara yönelmiyordu Akçam, kale- doğaya. Sanatçılar da yeniden doğayla tinyağına otellerinde kullanan, ama da- güne kadar izlenen üretimi durdurup halindeyken, tomurcukken ve çiçek miyle kadının acılar tarihinden yüreğe iş- ha da önemlisi tarım politikaları konu- ithalata yönelmek ise hem çiftçi hem leyen olayları sergiliyordu. Ödülün ardın- ve dostlarıyla iç içe olmanın heyecanı- olarak. Biyoloji kitaplarındaki resimler dan kitaplar geldi. Köy yaşamı odağın- nı yaşadıklarından pek iş yapılacak or- kadar gerçekçi. Bedri Baykam’ın süper sundaki donanımıyla hepimize ders ve- de ülke için felaketimiz oldu. Sanatçı- da, bezeksiz donaksız üslubunun temeli- tam yok. Serginin açılış kokteylinde ve desenli gömlekleri de sergideki resmi ren Gürsel Tonbul’la yapıyorum! Hep- lar keşke bu temaları işleseydi! ni oluşturan ironisiyle çocukları-yaşlıları- muhtarları-kan emici ağaları da çıkardı yaratıcı anlatılarının sahnesine. Sinema Severler Salonları Mesafeli ama kucaklayıcı Köy Enstitülü yazarlar doldurma K iStiyor Köy Enstitüsü çıkışlı Mahmut Makal’ın Wes Anderson’un Geçen yıl pandemi ne- Bizim Köy’üyle başlayan Anadolu’ya yö- “The French Dispatch” Kadıköy Sineması deniyle yapılamayan nelik yazın, kısa sürede alanını genişle- filmi Altın Palmiye’nin terek Fakir Baykurt, Mehmet Başaran, favorilerinden... Cannes Film Festiva- Dursun Akçam’ın yapıtlarıyla roman-öy- li bu yıl 6 Temmuz-17 kü-deneme türlerinde gerçekçi anlatı akı- Temmuz arasında izle- mının yayılmasına yol açtı. Kenti işleyen yazarlar bile dilsel yönden bu akımdan et- yiciyle buluşuyor. kilenmiştir. “Köy edebiyatı” diye adlandı- rarak bu gelişimi küçümsemeye kalkan- MEHMET BaSUTÇU lar olduysa da başta Fransa olmak üzere, öbür Avrupa ülkelerinde de çağdaş yazı- onuçta beklenen gün geldi. nımızda gelişme sayıldı. Sinemaların açılıp bir gün sonra genelgeyle SDört hafta önce Fransız sine- Literatür Yayınlarının genel Yayın Yö- açılışlarının 1 Temmuz’a ertelenmesi beyazperdede maları 3’te 1 kapasiteyle açılmış- netmeni Kenan Kocatürk, yayınevinin ki- lefonuyla çekilen filmlerin adaylar için- tı. Yine her zamanki gibi Champs-Élysées film izlemek isteyenlerin tepkisini çekti. tapları arasına Köy Enstitülü yazarların ya- de sayısının çoğaldığı, dünyanın karşı üzerindeki 800 kişilik büyük salonda en pıtlarını da kattı. Birkaç yıldır da o yazar- karşıya olduğu sorunlara yönelik birta- fazla tabii ki 300 kişiye yakın bir kalaba- ların tüm yapıtlarını yayıyor okuma dün- kım ön alarm zilleri niteliğindeki filmle- kalkar. Bu da sektöre milyonlarca liralık oRHUn aTMIŞ yasına. lık oluşmuştu, yan yana oturmamak ve rin sayısının arttığı, kimlik sorununa iliş- kira yükü demektir” yanıtını verdi. Sektö- Kocatürk, incelik gösterip Akçam’ın maske takmak koşuluyla. Beklenen iyi kin, güncel temaları işleyen filmler gün- lk olarak 1 Haziran’da açılacağı du- rün yüzde 95’inin ortak talebinin açılışla- Maral, Dağların Sultanı, Kanlıdere’nin haber, Cannes Film Festivali’nin bir yıl İyurulan sinema salonlarının açılış ta- demdeydi. rın ertelenmesi olduğu savunuldu. Kurtları, Ucu Ucuna Yaşam, Kafdağı’nın aradan sonra ve iki aylık bir gecikmeyle rihi, aynı akşam çıkan yeni bir genel- Şöyle söyleyebiliriz; Cannes Film Fes- Ardı adlı yapıtlarını Berlin’de bana da ilk kez yaz aylarında yapılacağıydı. Birinci geyle 1 Temmuz’a ertelendi. İçişleri ‘Seyirciye kavuşmak tivali bir anlamda artistik demokrasi- ulaştırdı. Paketi açar açmaz, Kafdağı’nın iyi haber, dört haftadan bu yana Fransız Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kül- nin aynasıdır. Bu bağlamda hem geçmi- Ardı’nı okumaya başladım. Bir kez daha istiyoruz’ sinemaseverlerin salonlara akın etme- tür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ve sek- şimize bağlı olarak, bu salgın dönemin- Akçam’ın, güçlü gözlemlerle serüvenlerini Kadıköy Sineması’nın sahibi Funda siyle oluşan olumlu gelişmeydi. Sinema, tör temsilcileriyle yapılan görüşmeler so- de kaybettiğimiz dostlarımızı anacağız, anlattığı kişileriyle karşılaştım. Kocadağ, gazetemize yaptığı açıklama- salonlarda gösterilmeye devam edecek- nucunda sinema salonlarının faaliyetleri- hem de çok daha yeni, genişletilmiş sa- İlk okunuşta meğer ne yanıltıcıymış!.. da bir an önce seyircilerine kavuşmak is- ti. Sadece televizyon ekranlarında yahut ne dair kısıtlamanın bir müddet daha de- lon ve koltuk sayısındaki artışla birlikte O da başka bir yazıya... tediklerini dile getirerek “Bizim Başka platformlardan gelen sunum üzerinde vam etmesine yönelik alınan talepler ile daha fazla sinemasevere ulaşabileceğiz. Sinema’yla birlikte programımız farklı, değil, salonlarda izlemenin keyfi ve anla- salgınla mücadele tedbirlerinde devam- Sonuçta, kırmızı halılı merdivenlerde bel- filmlerimiz hazırda bekliyor. Bu ay İKSV mını herkes yeniden kavramıştı. lılığının sağlanması hususu göz önünde ki öpüşemeyeceğiz ama yüreklerimiz bir- İstanbul Film Festivali gösterimlerimiz AAAL mezunları Tabii, bu ortamda Cannes Film bulundurularak sinema salonlarının faali- birimizi kucaklayacak. de olacaktı, şimdi ne olacağını bilmiyo- Festivali’nin yaz dönemine denk gelmesi yetlerine 1 Temmuz 2021 tarihine kadar ruz” dedi. Kocadağ, “Salonumuz dışarı- nedeniyle farklı birtakım beklentilere yanıt sergide buluşuyor ara verilmesinin uygun olacağı değerlen- Kaplanoğlu, ‘Belirli Bir dan temiz havayla havalandırılan bir sa- vermek için halka açık plajlarda gösterim- dirilmiştir” denildi. AAL.PLATFORM50’nin lon. Yüzde 50 kapasiteyle, pandemi ön- lerin artırılacağı belirtildi. Ayrıca Cannes Bakış’ bölümünde Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği- Adüzenlediği, Ankara Ata- lemleri alınarak açılmasında bir sorun kentinin büyük bir salonlar zincirine sa- Türk sineması için en önemli olan Be- de (SİSAY) salonların açılışının bir ay da- türk Anadolu Lisesi’nin (AA- olmayacağını düşünüyorum” diye ko- hip olacağı ve bu yeni 14 salonlu ve teknik lirli Bir Bakış bölümünde “Bağlılık-Ha- ha ertelenmesi kararına destek verdi. AL) 50. yılını kutlayan “Ta- nuştu. Kocadağ, üyesi oldukları SİSAY olanakları son derece modern salonların san” filmiyle yer alacak olması. Yine Derneğin sosyal medya hesabından yapı- nış Olmak” sergisi 16 Ha- Derneği’nin hassasiyetinin yurtdışından Cannes Film Festivali sırasında başlayaca- bu bölümde Avusturya’dan, Haiti’den, lan açıklamada, “Global vizyon program- ziran-30 Haziran tarihle- gelecek filmlerin programlarıyla ve tüm ğı, açılacağı duyuruldu. Yani 6 Temmuz ta- İzlanda’dan, Belçika’dan ve Çin’den ilk larıyla daha uyumlu, daha başarılı bir açı- ri arasında Çankaya Beledi- Türkiye’deki sinemaların pandemi ön- rihinde festivalin açılışıyla birlikte bu sa- filmlerini çeken yönetmenlerin katılaca- lış için ihtiyacımız olan bu hazırlık döne- yesi Doğan Taşdelen Çağ- lemlerini sağlayamamasıyla ilgili olduğu- lonlar da hizmete girecek ve gün boyunca ğını görüyoruz. Yani “Belirli Bir Bakış” mini bizlere sağladığı için sayın Bakanı- daş Sanatlar Merkezi’nde nu belirtti. yarışmalı film bölümleri sinemaseverlere bölümü keşif bölümü olmayı sürdürecek. mız Mehmet Nuri Ersoy’a ve Sinema Ge- izlenebilir. Sergide, 1955 yılında Türkiye Bü- ve akrediteli izleyicilere sunulacak. Bu arada Cannes Film Festivali’nin nel Müdürümüz Sayın Erkin Yılmaz’a te- yük Millet Meclisi kararıyla kurulan altı maa- ‘Tek fayda AVM Ayrıca tabii bir buçuk yıllık bekle- resmi seçkileri tabii ki 24 filmden olu- şekkür ederiz” ifadeleri kullanıldı. rif kolejinin ardından 1971’de sekizinci ola- meden sonra gelen bu seçkiler, her yıl şan Altın Palmiye adayları üzerine odak- sinemalarına’ rak açılan, sonradan Anadolu lisesi olmuş 1800’lere yaklaşan aday film sayısının lanıyor. Bu adaylar arasında geçen yıl- Nedeni kira ödememek Beyoğlu Sineması’nın işletmecisi Utku AAAL’den mezun sanatçıların eserleri yer alı- bu yıl bu kez 2 binin üzerinde olması so- dan kalan ve başka festivallere gitme- Bu gelişmeler hem sinemaseverle- Ögetürk ise Twitter hesabında konuyla yor. Sergide, AAAL’den farklı dönemlerden nucunu doğuruyordu. Ancak festivalin den Cannes ile bağlılıklarını vurgula- ilgili olarak, “SİSAY’ın talebiyle aynı gün rin hem de bağımsız sinema salonlarının mezun okuldaş 14 sanatçının, pentür, fotoğ- sanat yönetmeni Thierry Frémaux’nun da yan yönetmenlerin filmleri de buluna- tepkisini çekti. Sinemaseverler, eski film- içerisinde apartopar ertelendi, ki haksız raf, yerleştirme, baskı, heykel, video, karika- vurguladığı gibi bu sadece sayısal bir ar- cak. Tabii ki bunların en önemlilerinden ler gösterilse bile salonlara gitmek iste- da sayılmazlar. Ama bu kadar basit değil tür ve şiir alanında hazırladıkları eserleri bu- tış değil, aynı zamanda niteliksel bir ge- bir tanesi Wes Anderson’un Fransa’da maalesef birçok salon için durum ya da diklerini dile getirdi. Ertelenme kararının, lunuyor. Serginin hedefi, AAAL mezunlarının lişmeye de tekabül ediyordu. çektiği “The French Dispatch” adlı film. zincir sinema salonlarının bir ay daha ki- konu... Salonlar kendi inisiyatifiyle açar bir araya gelmesini sağlamak ve bir araya ge- Bunun dışında listeye baktığımızda ye- ya da açmaz. Bunun ülke koşullarında ra ve maaş ödememe isteği nedeniyle len sanatçıların yeni fikir ve önerileriyle açı- Telefonla çekilen filmler ni katılanlar yanında, yine eski, sadık alındığı ifade edildi. SİSAY’ın açıklamala- ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır vs. An- lımları zenginleştirmek, sosyal sorumlulukla- çoğaldı cak, İçişleri kararıyla yeniden kapanma- ve usta yönetmenleri buluyoruz. Örne- rına tepki gösteren sinemaseverler, açıl- ra dokunmak. Öte yandan ekip ruhuyla sergi- mak isteyen salonların neden açılamadı- sının tek faydası AVM sinemalarına. ‘Si- Bu arada Thierry Frémaux, seçilen ğin Francois Ozon... Nani Moretti, Al- yi sürdürülebilir bir projeye dönüştürerek ön- tın Palmiye’yi aldıktan 20 yıl sonra Altın ğını sordu. SİSAY bu sorulara “Kısmi açı- nemalar istedi’ diyerek bu konuyu sade- filmlerin içinde çok ilginç değişiklikler, ce Türkiye’nin çeştitli yerlerindeki sanat olu- lışta vizyon çok kısıtlı film çıkar. Kısmi ce AVM sinemalarına indirgememek ge- farklı temalar da gözlemlendiğini vurgu- Palmiye adayı oluyor “3 Piyano” adayı şumlarında ve yakın gelecekte uluslararası açılış olmasıyla ‘mücbir sebep’ ortadan rekiyor” açıklamalarını yaptı. ladı. Örneğin, bilgisayarla yahut cep te- filmiyle. l Cannes platformda yola çıkmasını sağlamak.