05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 30 HAZİRAN 2021 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler SEVGİ ÖZKAN SOSYOLOG / YÖRET VAKFI İstanbul YÖNETİM KURULU ÜYESİ Çocuk dövmek ve Sözleşmesi’nden oplumsal sorumluluğun önem- li iç motivasyonu, yapılanlarla Tsağlanan artılara bağlıdır. Bu- niçin nu bilerek çalışmak, yapılanların yararını daha iyi algılatır. Çocuk dayak genetiği! vazgeçmiyoruz? hakları konusunun, sivil toplum ça- lışmalarının dikkat alanına girme- siyle pek çok sorunu da ele almak Toplumun şiddet ortalamasını aşağıya çekmede rol rinde durulması gereken önemli bir Şiddeti durdurmanın yolu mümkün olmuştur. bulgudur. O nedenle son zamanlar- oynayanlar, insani gelişime katkı sağlarlar. Minik İstanbul Sözleşmesi’ni tüm Çocuk hakları açısından çocuk istis- da iyice artan şiddet uygulamaların- bireylere insanlar arası iletişimin dayaktan geçmediğini gerekleriyle uygulamaktan, marı, toplumda çocuğun yüksek yara- da, öncelikle bu yatkınlığın rolü üze- anlatmak, akılsal iletişimin önemini kavratmak, rı konusunda bilinç yükselmesiyle ön- rinde durulmaktadır. Çocuğunu veya cinsiyetçi bakış açısını ortadan lenebilen bir hak ihlalidir. Çok çeşitli öğrencisini onun iyiliği için dövdük- toplumların duygusal motivasyonlu şiddet çemberinden kaldırmaktan, toplumsal cinsiyet yanları bulunan istismar kavramı, as- lerine inananlar, aslında sadece ço- akılsal iletişime ulaşabilmesinin en temel yoludur. eşitliğini sağlamaktan geçer. lında çocuğun birey olarak varlığından cuklarını dövmekle kalmayıp toplu- doğan haklarının göz ardı edilerek ço- nin dayanağı olmuştur. üzerinde durulan bu konu, dayağın mun şiddet yatkınlığının yükselme- AV. SÜREYYA TURAN cuğun kullanılması, ruhsal ve beden- Fakat insan hakları anlamında ço- oluştuğu ve oluşturduğu etkileşimle- sine de katkı sağlarlar. Sadece çocu- TÜRK HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ BAŞKANI sel açıdan yıpratılması anlamını içe- cuk haklarıyla başlayıp demokra- re daha çok dikkat çekmektedir. Bi- ğun canını ve ruhunu acıtmakla kal- rir. İhmal ve istismar birbirini oluş- si hakkıyla sürdürülebilen toplum- reysel ve resmi eğitim adına çocuk- maz, toplumun da canının yanması stanbul Sözleşmesi’yle ilgili olarak bel- turan durumlar olarak çeşitli biçim- sal bilinci yükseltme gerekliliği, yıl- ları dayakla terbiye etmenin, toplu- için zemin hazırlarlar. İli medya gruplarında hep erkekler ko- lerde birbirlerinden doğarlar. Burada da bir kez bu günü etkinliklerle kut- mumuzda eski zamanlardan beri ne- nuştu. İstanbul Sözleşmesi’ni bir kez bile En öncelikli tercih ana hedef, çocuğun çeşitli yönlerden lamakla sağlanamaz. İlgili alanlarda redeyse erdem gibi algılandığını gör- açıp okumadan gerçekdışı yorumlar yapıl- istismara uğradığının çevresi ve ken- sürdürülen bilinçli bir mücadeley- mek için atasözleri ve deyişlere bak- Dayak yedikçe uslanacağı sanılan, dı. Bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul disince kavranabilmesidir. le içselleştirilerek benimsenir ve be- mak yeterlidir. yediği dayakların şartlı refleksiyle ger- Sözleşmesi’nden çekildiğini sananlar, bu iş- Her şeyden önce devlet, tüm çocuk nimsetilirse çocuk hakları yaşama Bu nedenle, genellikle dayak yiyerek çekten de dayak yemeden durulmayan lemin anayasaya aykırı olduğunu bilmelidir- hakları gibi, bu konudan doğan hak geçirilmiş olur. Yoksa atasözleri pa- büyüyenler, dayakla adam oldukları insan modeli, sorun çözmede dayak ol- ler. Hukuk devletinde mümkün değildir. Asıl ihlalini de önleyici bilince sahip olma- tentli davranış modelleriyle, dayak- fikrini benimseyip kendi çocuklarını madan sonuç alınamayacağı kabulünü, niyet İstanbul Sözleşmesi’nin devlete yükle- lıdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi, top- la, çocukları adam etmeyi görev sa- da dayakla büyütmeyi iyi eğitimin şar- dayağın cennetten çıkma olduğu inan- diği yükümlülüklerden kurtulmaktır. lumda çocuk hakları bilincinin yük- yan daha çok yetişkin çıkar. tı sayabilirler. Dayakla büyüyenler ve- cını tartışılmaz kılabilir. Bu da daya- Çünkü İstanbul Sözleşmesi taraf devletlere, seltilmesinin sağlanmasıyla işlevsel- ya dayak döngüsünün doğal görgü or- ğa rağmen dayağı geçerli hale getirir. kadına yönelik her türlü şiddetin, ev içi şid- Dayak genetiği leşir. Gerekli bilincin içselleştirilme- tamında kodlananlar, kendi ilişkilerin- Toplumun şiddet ortalamasını aşa- detin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korun- si, büyük çapta sivil toplum çalışma- Dayak olgusunun insan bedenin- de bunu kullanmakta sakınca görmez- ğıya çekmede rol oynayanlar, insa- ması, suçların kovuşturulması, suçluların ce- larıyla gerçekleşir. Devletin bu konu- de oluşturduğu fiziksel ve ruhsal ze- ler. Böylece bir davranış mirası olarak ni gelişime katkı sağlarlar. Minik bi- zalandırılması, kadına karşı şiddetle mücade- daki bilincinin yükselmesi de yine si- delenmenin yanında, üstünde faz- nesilden nesile aktarılan dayak, insan reylere insanlar arası iletişimin da- le alanında bütüncül, eş güdümlü, etkili işbir- vil toplum çabasıyla sağlanır. BM’nin la durulmayan en önemli sakınca- ilişkilerinin her türünde, sorun çözü- yaktan geçmediğini anlatmak, akıl- liği içeren politikaların hayata geçirilmesi gö- 20 Kasım 1989’da kabul ettiği sözleş- sı, özellikle küçük yaşta dövülen ço- cü olarak algılanan kültürel bir kod- sal iletişimin önemini kavratmak, revlerini yüklemektedir. Taraf devletlerin söz- me, daha sonra ulusal ve uluslararası cuklarda genetik şiddet yatkınlığını lanma oluşturur. toplumların duygusal motivasyonlu leşme kapsamındaki taahhütleri, bağımsız uz- sivil toplum çalışmalarının merkezine aktif hale getirmesidir. İlgili bilim- Genetik şiddet yatkınlığını açığa şiddet çemberinden akılsal iletişime manlar grubu GREVIO tarafından izlenmekte, oturan sosyal sorumluluk girişimleri- sel çalışmalarda gittikçe daha fazla çıkarmada dayağın oynadığı rol, üze- ulaşabilmesinin en temel yoludur. bu konuda raporlar yayımlanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi, 2011’de İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısında imza- ya açılmıştı. Türkiye ilk imzalayan, meclisin- de ilk onaylayan devlet olmuştu ve sözleşme Marmara Denizi çok havalı olacak!.. 2014’te yürürlüğe girmişti. Sözleşmenin TBMM’de onaylandığını vur- ya eğer deniz kendini rahatsız eden O. BÜLENT ARTÜZ Deniz gibi derinlikleri olan bir su kütlesine, bir noktadan guluyorum. Çünkü anayasanın 90. madde- bir atık varsa önce o atığı oksitlemek bile olsa herhangi bir şey basabilmek için müthiş bir enerji si gereği, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ / için kullanır. Bu işlem sonucu, canlı- milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmün- gerekir. Çünkü derinlere indikçe artan basıncı yenmek MAREM PROJESİ KOORDİNATÖRÜ lara oksijen kalmayabilir, yaşam teh- dedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık şarttır. Bu bağlamda “müsilaj” sorununu gidermek için likeye girebilir! iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru- alk arasında, dalgıçların deni- bir alet vasıtasıyla denize “hava basıldığını”, bu işlemin lamaz”. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı kararıy- Hze dalarken sırtlarına oksijen tü- Esas ihtiyaç derinlerde la, TBMM yok sayılarak sözleşmeden çıkmak “oksijen basılıyor” şeklinde sunulduğunu görmekteyiz. pü taktıkları yönünde yanlış bir bilgi mümkün değildir. Bu yolun açılmasıyla ya- Son günlerde denize oksijen, ya- vardır. O tüp, oksijen tüpü değildir, oksijeni kullanırlar. Bu bağlamda “müsilaj” sorununu rın AİHS’den çıkmak da söz konusu olabilir ni “hava basmak” için bir seferberlik, hava tüpüdür. Bir regülatör yani ba- Peki oksijenin suda çözünebilmesi, gidermek için bir alet vasıtasıyla de- ki bu da hukuk devletinin, insan haklarının, bir moda başladı. Anlattığım neden- sınç düzenleyicidir. Dalgıç derinlere canlıların nefes alabilmeleri için ne ge- nize “hava basıldığını”, bu işlemin eşitliğin sonu anlamına gelir. Bu nedenle, ka- lerden dolayı olamayacağını bile bi- indikçe dış basıncı karşılayacak ka- rekir? Öyle suyun içine oksijen basıver- “oksijen basılıyor” şeklinde sunuldu- dınlar olarak Danıştay’ın hukuka uygun ka- le, Marmara Denizi’nde, her bir litre- dar hava verir bu düzenek. sek, pompalasak, suda çözünmüş oksi- ğunu görmekteyiz. Söz konusu aletin rar vermesini umuyoruz. yi 1 mg oksijenle beslemek için top- İnsanın soluduğu atmosfer sade- jen haline gelir mi? Hayır. Çözünebil- fotoğrafları basına yansıdı. Oysa 20 2 ce oksijenden oluşmaz. Hatta oksi- lam ne kadar oksijen gerektiğini he- mek için bazı doğal şartlar, daha doğ- cm güneş panellerinin ürettiği elekt- Mücadeleyle kazanılan haklar jenin, bu hava içindeki oranı yüzde rusu fiziksel şartlar gerekir. sapladım. Uzun ve ayrıntılı hesaplar- rik enerjisiyle, değil 30 metreye, 30 Bunların yanında diğer önemli husus da ka- 21’dir. Havanın en büyük kısmı yüz- Bu şartlar başta sıcaklık ve basınç- santimetreye bile hava basılamaz. dan sonra şunu gördüm: dınlar olarak uzun mücadeleler sonucu elde et- de 78’le azot gazıdır. Yani derin de- ken eğer su tuzlu ise tuzluluk şar- Suda çözünmüş oksijen, mg/L bi- Çözünmüş oksijen miktarı- tiğimiz hakların, bir kalemde silinebileceğinin rin nefes alırken esasında ciğerleri- tı ile de bağlantılı ve ters orantılıdır. rimiyle gösterilir. Anlamı, elinizde yaratacağı algıdır. Bunun acı sonuçlarını arta- nı sadece 1 mg/L artırmak için mize ağırlıkla azot çekiyoruz. Elbette Hem de bu üçü ayrı ayrı öyle seviye- 3 olan 1 L suyun içinde çözünmüş ok- rak görmekteyiz. Şiddet uygulayan erkekler fü- 3.080.781.000 m hava gerekiyor. Ya- lere gelmelidirler ki oksijen suda is- nefes aldığımızda ciğerlerimize yüz- 3 sijenin mg cinsinden miktarıdır. Ya- tursuzca “Seni öldürürüm. Ceza da almam. İs- ni 3 milyar m ! Daha yüksek ve ge- tenilen oranda çözünebilsin. “Deni- de 21 oranında oksijen de girer. Bu ni 5mg/L diye bir değer okursanız tanbul Sözleşmesi de artık kalktı” diyerek or- rekli çözünmüş oksijen miktarı için oksijen havada serbest olarak dola- ze oksijen basıyorum” diye o oksijeni her 1 L suyun içinde çözünmüş 5 mg ta yerde bağırabilmektedirler. Türkiye’nin İs- bu sayıyı istediğiniz sayıyla varın çözündüremezsiniz ancak suyun yü- şan bir oksijenken sucul ortamlarda tanbul Sözleşmesi’nden çekildiği açıklandık- oksijen var demektir. 5mg/L deniz siz çarpın! Marmara Denizi’nin üç zeyine çıkan kabarcıklar görürsünüz! “suda çözünmüş oksijen” diye bir ol- tan sonra, salgın hastalık döneminde kadınla- canlıları için önemlidir. Suyun altın- boyutlu yapısı göz önüne alındığın- guyla karşılaşırız. rın şüpheli ölümleri, kadın fakirliği, cinsel is- daki canlıların yaşamlarını sürdü- da, bu miktar havayı basmak için ne Müsilaj sorunu böyle tismar daha da arttı. Etkin koruma olmadığın- Suyu (H O) oluşturan “O” ile hiç ilgi- rüp, üreyip barınabilmeleri için alt 2 enerji ne ömür yetecektir! dan şiddet gören kadınlar defalarca mağdur ol- si olmayan bu oksijen, sanki havanın çözülemez eşik değer kabul edilir. Derlerse ki “Biz sadece yüzeye ba- maya devam etmektedirler. içindeki gibi solunum başta olmak üze- Deniz gibi derinlikleri olan bir su Doğa, karası olsun, denizi olsun, sacağız”, bilin ki bu denizimizde esas Toplumda genelde şiddete karşı bir duruş re, diğer oksidasyon işlemleri için kul- kütlesine, bir noktadan bile olsa her- kendisi de bir canlı gibi davranır. olsa da sözleşmenin imzalanmasından 10 oksijen ihtiyacı derinlerdedir. Zira çö- lanılan, aerobik yani oksijene bağlı ya- İçinde yaşayan canlıların gözünün hangi bir şey basabilmek için müthiş yıl sonra, kim olduklarını bildiğimiz marji- şamı destekleyen unsurdur. Suda ya- zünmüş oksijeni bitiren uygulamanın bir enerji gerekir. Çünkü derinlere yaşına bakmaz. Önce kendini korur. nal grupların haksız taleplerinin karşılanma- şayan canlılar da nefes almak için bu indikçe artan basıncı yenmek şarttır. O canlıların nefes alacağı oksijen var adı bile “derin deniz deşarjı”dır. sı için sözleşmeden vazgeçildi. Oysa İstanbul Sözleşmesi, büyük bir mücadele sayesinde elde edilen hakların, bütüncül bakış açısıyla yer aldığı bir metindi. Bu nedenlerle İstanbul Sözleşmesi’nden vaz- Yanlışlarından ders almayan iktidar geçmiyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, yüz- yıllarca süren mücadelelerle kazanılan hakla- fet liderlerinin de belirttiği gibi, yay- olduğu açıkça görülüyor. göndermesine ve bu savaşa katıl- PROF. DR. HAKKI KESKİN rın yer aldığı uluslararası bir sözleşmedir. Ka- gın bir görüş var. Bu cinayeti şiddet- Şimdi Türkiye yeni bir çıkmaza ta- masına Almanya’da Sol Parti doğru dına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak ESKİ ALMANYA PARLAMENTOSU VE le kınıyorum. şınmak isteniyor. Cumhurbaşkanı sa- bir kararla kesinlikle karşı çıktı. Ay- tanımlamaktadır. Şiddetin temelinde, toplum- Muhalefet liderleri Kemal yın Erdoğan ABD’ye yaranmak ama- nı zamanda Almanya Milli Savunma AVRUPA PARLAMENTERLER MECLİSİ ÜYESİ sal cinsiyet eşitsizliğinin yattığını saptamak- cıyla, Kâbil Havaalanı’nın Türk asker- Kılıçdaroğlu’na cenaze törenin- Komisyonu üyesi olarak ben de ABD tadır. Şiddetin ortadan kalkması için devletle- oplumu kutuplaştırarak siyaset leri tarafından korunmasını öneriyor. de yapılan linç girişimi, Meral güdümlü NATO’nun bu savaşına ta- rin kapsamlı, bütüncül politikalar geliştirme- Tyapma yanlışlığında ısrar eden Akşener’e Rize’de yapılan saldırı, bii ki karşıydım ve karşıyım. si gerektiğini söylemektedir. Devletlerin şid- Güdümlü politikadan bir yönetim var Türkiye’de. Dini ve diğer partililerin ve gazetecilerin Hatırlanacağı gibi daha önce Sov- deti bitirmek için toplumsal cinsiyet eşitliği- etnik kökenleri kullanarak oy potan- uğradığı silahlı ve sopalı saldırılar, yetler Birliği de Afganistan çıkma- vazgeçilmeli ni, hem yasalarında hem de toplumsal yaşam- siyelini korumak isteyen bir siyasi toplumu kutuplaştıran bu tehlike- zını tespit ederek askerlerini bura- ABD ve NATO ülkeleri 20 yıl süren da hayata geçirmesi gerektiğini belirtmektedir. iktidar. Bu politika tabii ki tehlikeli li politikanın istenen sonuçlarıdır. dan çekmişti. Şimdi ABD ve NATO Afganistan savaşından sonra, büyük Anayasaya aykırı olan bu işlemin kaldırı- sonuçları beraberinde taşıyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Me- Afganistan’dan askerlerini geri çe- bir yıkıma uğrayan Afganistan’dan lıp sonra da sözleşmenin tüm gerekleriyle İzmir’de korunmakta olduğu söy- ral Akşener’e “Daha neler olacak, kerken AKP’nin, Kâbil Havaalanı’nı çekilme kararı aldı. Taliban’la yapı- uygulanmasını talep ediyoruz. Çünkü kadın lenen HDP İl Başkanlığı’nda 40 kişi- neler. Bunlar iyi günler” demesi, ne korumaya soyunması, Suriye politi- lan bu savaşta 2300 ABD askeri ya- cinayetleri politiktir. Kadınlar, kadın olduk- nin katılacağı bir toplantı yapılaca- yazık ki bu politikadan vazgeçilme- kası gibi çok büyük bir yanlış olur. şamını yitirdi ve bu savaş ABD’ye ları için öldürülmekte, şiddet görmektedir. ğı haberiyle oturuma katılanları kat- yeceğini kanıtlıyor. 686 milyar dolara mal odu. Taliban Afganistan’da kısa sürede yönetimi ele Şiddeti durdurmanın yolu ise İstanbul letmek isteyen eşkıya, görevli 38 ya- Dış Politikada Suriye konusunda Afganistan’ın yarıdan fazlasını gü- geçirecek olan Taliban, Türkiye’nin Sözleşmesi’ni tüm gerekleriyle uygulamak- şındaki Deniz Poyraz’ı hunharca öl- nasıl bir çıkmazın içine sürüklen- nümüzde kontrol etmektedir ve kısa bu isteğine karşı tavır almıştır. tan, cinsiyetçi bakış açısını ortadan kaldır- dürdü. Bu cinayetin Türk-Kürt ay- diğimiz, 3.5 milyon Suriyeli göçme- sürede ülkenin tamamında yönetimi AKP yönetimini, ABD güdümlü bu maktan, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla- rışmasını sağlama amaçlı bir provo- nin Türkiye’ye gelmesi ve bu sava- yanlış ve sonu belirsiz politikadan ive- ele geçirebileceği belirtilmektedir. maktan geçer. kasyon olduğu konusunda, muhale- şın Türkiye’ye yüzlerce milyara mal Almanya’nın Afganistan’a asker di olarak vazgeçmeye çağırıyorum. Mâhnur ve İlhan kend karakterler olan anne “Önasya’nın ççe grmş uygarlıklarına eğlmek,” “Köpek, adamın elndek şşey saran gazete babalarından eşlerne, sevgllerne onlarla baş yararlanmanın ötesnde br anlam kazanıyor kâğıdını yaladı, sonra adamın yüzüne dern br etmeye çalışırken anlaşablecekler, brlkte br Erdoğan Özer’n şrnde. Çünkü o, günümüzü mnnetle baktı. Adamın başka br kâğıt çnde dostluk köprüsü kurablecekler m? kavramanın nesnel koşullarını, bu toprağın getrdğ kıymayla ekmek karnını doyurmaya tarhsel yazgısında buluyor. Kısır ve yoz sapmalara yetmemşt. Bell m olur? karşı, halkımızın hayat sürecyle bütünleşmeye Gece yarısı, köpekle adamın yan yana altına Yeter k lşkde taraflar lle de kend ktdarını çağrıdır Erdoğan Özer’n şr. sığındıkları yaprakları boyun bükmüş ağaca dayatmaya kalkmasın, o kırılgan sınırlar keskn nceck br yağmur tıpırdıyordu. K…. kasabası “Erdoğan Özer, söyleyecek sözü olan br ozan. uçlu kalemle değl suluboyayla çzlsn k kesknlğ blmem kaçıncı uykusunda homurdanarak Kültürlü, dkkatl, dle egemen. Fener ne yana Kitap okuduğunuzu biliyoruz. gderlmş olsun. Çünkü herkes, çeştl zamanlarda devnrken, adamla köpek br yılı aşkın br süredr tutacağını biliyor.” • Hasan Hüseyn yaşamına gren nsanlarla br ordu kurmuyor mu, adamın mutlu ve mutsuz tüm gecelern her lşkde komutanlığını yaptığı ordular onları “Özer'n şr tema'larındak çeştllğ. Şrn paylaştıkları yerde, fabrka lojmanlarının savaşa sürüklemyor mu? kapsamını genş tutarak br toplumun ve o ortasındak bakımsız parkta gecey dnlyorlardı.” toplumun nsanlarının serüvenn yansıtmayı Sz Kavşakta’da, çne heyecanla dalacağınız, Alper Akçam’dan “btrm futbol öyküler”... sürprzlerle dolu br roman labrent beklyor. amaçlıyor.” • Doğan Hızlan 12,5x19,5 - 480 sayfa - Roman 12,5x19,5 - 112 sayfa - Ş r 12,5x19,5 - 160 sayfa - Öykü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle