Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gorus@cumhuriyet.com.tr
30 HAZİRAN 2021 ÇARŞAMBA
2 olaylar ve görüşler
SEVGİ ÖZKAN
SOSYOLOG / YÖRET VAKFI
İstanbul
YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Çocuk dövmek ve
Sözleşmesi’nden
oplumsal sorumluluğun önem-
li iç motivasyonu, yapılanlarla
Tsağlanan artılara bağlıdır. Bu-
niçin
nu bilerek çalışmak, yapılanların
yararını daha iyi algılatır. Çocuk
dayak genetiği!
vazgeçmiyoruz?
hakları konusunun, sivil toplum ça-
lışmalarının dikkat alanına girme-
siyle pek çok sorunu da ele almak Toplumun şiddet ortalamasını aşağıya çekmede rol rinde durulması gereken önemli bir
Şiddeti durdurmanın yolu
mümkün olmuştur. bulgudur. O nedenle son zamanlar-
oynayanlar, insani gelişime katkı sağlarlar. Minik
İstanbul Sözleşmesi’ni tüm
Çocuk hakları açısından çocuk istis- da iyice artan şiddet uygulamaların-
bireylere insanlar arası iletişimin dayaktan geçmediğini
gerekleriyle uygulamaktan,
marı, toplumda çocuğun yüksek yara- da, öncelikle bu yatkınlığın rolü üze-
anlatmak, akılsal iletişimin önemini kavratmak,
rı konusunda bilinç yükselmesiyle ön- rinde durulmaktadır. Çocuğunu veya cinsiyetçi bakış açısını ortadan
lenebilen bir hak ihlalidir. Çok çeşitli öğrencisini onun iyiliği için dövdük-
toplumların duygusal motivasyonlu şiddet çemberinden
kaldırmaktan, toplumsal cinsiyet
yanları bulunan istismar kavramı, as- lerine inananlar, aslında sadece ço-
akılsal iletişime ulaşabilmesinin en temel yoludur.
eşitliğini sağlamaktan geçer.
lında çocuğun birey olarak varlığından cuklarını dövmekle kalmayıp toplu-
doğan haklarının göz ardı edilerek ço- nin dayanağı olmuştur. üzerinde durulan bu konu, dayağın mun şiddet yatkınlığının yükselme-
AV. SÜREYYA TURAN
cuğun kullanılması, ruhsal ve beden- Fakat insan hakları anlamında ço- oluştuğu ve oluşturduğu etkileşimle- sine de katkı sağlarlar. Sadece çocu-
TÜRK HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ BAŞKANI
sel açıdan yıpratılması anlamını içe- cuk haklarıyla başlayıp demokra- re daha çok dikkat çekmektedir. Bi- ğun canını ve ruhunu acıtmakla kal-
rir. İhmal ve istismar birbirini oluş- si hakkıyla sürdürülebilen toplum- reysel ve resmi eğitim adına çocuk- maz, toplumun da canının yanması
stanbul Sözleşmesi’yle ilgili olarak bel-
turan durumlar olarak çeşitli biçim- sal bilinci yükseltme gerekliliği, yıl- ları dayakla terbiye etmenin, toplu- için zemin hazırlarlar.
İli medya gruplarında hep erkekler ko-
lerde birbirlerinden doğarlar. Burada da bir kez bu günü etkinliklerle kut- mumuzda eski zamanlardan beri ne-
nuştu. İstanbul Sözleşmesi’ni bir kez bile
En öncelikli tercih
ana hedef, çocuğun çeşitli yönlerden lamakla sağlanamaz. İlgili alanlarda redeyse erdem gibi algılandığını gör-
açıp okumadan gerçekdışı yorumlar yapıl-
istismara uğradığının çevresi ve ken- sürdürülen bilinçli bir mücadeley- mek için atasözleri ve deyişlere bak- Dayak yedikçe uslanacağı sanılan,
dı. Bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul
disince kavranabilmesidir. le içselleştirilerek benimsenir ve be- mak yeterlidir. yediği dayakların şartlı refleksiyle ger-
Sözleşmesi’nden çekildiğini sananlar, bu iş-
Her şeyden önce devlet, tüm çocuk nimsetilirse çocuk hakları yaşama Bu nedenle, genellikle dayak yiyerek çekten de dayak yemeden durulmayan
lemin anayasaya aykırı olduğunu bilmelidir-
hakları gibi, bu konudan doğan hak geçirilmiş olur. Yoksa atasözleri pa- büyüyenler, dayakla adam oldukları insan modeli, sorun çözmede dayak ol-
ler. Hukuk devletinde mümkün değildir. Asıl
ihlalini de önleyici bilince sahip olma- tentli davranış modelleriyle, dayak- fikrini benimseyip kendi çocuklarını madan sonuç alınamayacağı kabulünü,
niyet İstanbul Sözleşmesi’nin devlete yükle-
lıdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi, top- la, çocukları adam etmeyi görev sa- da dayakla büyütmeyi iyi eğitimin şar- dayağın cennetten çıkma olduğu inan-
diği yükümlülüklerden kurtulmaktır.
lumda çocuk hakları bilincinin yük- yan daha çok yetişkin çıkar. tı sayabilirler. Dayakla büyüyenler ve- cını tartışılmaz kılabilir. Bu da daya-
Çünkü İstanbul Sözleşmesi taraf devletlere,
seltilmesinin sağlanmasıyla işlevsel- ya dayak döngüsünün doğal görgü or- ğa rağmen dayağı geçerli hale getirir.
kadına yönelik her türlü şiddetin, ev içi şid-
Dayak genetiği
leşir. Gerekli bilincin içselleştirilme- tamında kodlananlar, kendi ilişkilerin- Toplumun şiddet ortalamasını aşa-
detin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korun-
si, büyük çapta sivil toplum çalışma- Dayak olgusunun insan bedenin- de bunu kullanmakta sakınca görmez- ğıya çekmede rol oynayanlar, insa-
ması, suçların kovuşturulması, suçluların ce-
larıyla gerçekleşir. Devletin bu konu- de oluşturduğu fiziksel ve ruhsal ze- ler. Böylece bir davranış mirası olarak ni gelişime katkı sağlarlar. Minik bi-
zalandırılması, kadına karşı şiddetle mücade-
daki bilincinin yükselmesi de yine si- delenmenin yanında, üstünde faz- nesilden nesile aktarılan dayak, insan reylere insanlar arası iletişimin da-
le alanında bütüncül, eş güdümlü, etkili işbir-
vil toplum çabasıyla sağlanır. BM’nin la durulmayan en önemli sakınca- ilişkilerinin her türünde, sorun çözü- yaktan geçmediğini anlatmak, akıl-
liği içeren politikaların hayata geçirilmesi gö-
20 Kasım 1989’da kabul ettiği sözleş- sı, özellikle küçük yaşta dövülen ço- cü olarak algılanan kültürel bir kod- sal iletişimin önemini kavratmak,
revlerini yüklemektedir. Taraf devletlerin söz-
me, daha sonra ulusal ve uluslararası cuklarda genetik şiddet yatkınlığını lanma oluşturur. toplumların duygusal motivasyonlu
leşme kapsamındaki taahhütleri, bağımsız uz-
sivil toplum çalışmalarının merkezine aktif hale getirmesidir. İlgili bilim- Genetik şiddet yatkınlığını açığa şiddet çemberinden akılsal iletişime
manlar grubu GREVIO tarafından izlenmekte,
oturan sosyal sorumluluk girişimleri- sel çalışmalarda gittikçe daha fazla çıkarmada dayağın oynadığı rol, üze- ulaşabilmesinin en temel yoludur.
bu konuda raporlar yayımlanmaktadır.
İstanbul Sözleşmesi, 2011’de İstanbul’da
yapılan Avrupa Konseyi toplantısında imza-
ya açılmıştı. Türkiye ilk imzalayan, meclisin-
de ilk onaylayan devlet olmuştu ve sözleşme
Marmara Denizi çok havalı olacak!..
2014’te yürürlüğe girmişti.
Sözleşmenin TBMM’de onaylandığını vur-
ya eğer deniz kendini rahatsız eden
O. BÜLENT ARTÜZ
Deniz gibi derinlikleri olan bir su kütlesine, bir noktadan
guluyorum. Çünkü anayasanın 90. madde-
bir atık varsa önce o atığı oksitlemek
bile olsa herhangi bir şey basabilmek için müthiş bir enerji si gereği, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ /
için kullanır. Bu işlem sonucu, canlı-
milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmün-
gerekir. Çünkü derinlere indikçe artan basıncı yenmek
MAREM PROJESİ KOORDİNATÖRÜ
lara oksijen kalmayabilir, yaşam teh-
dedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık
şarttır. Bu bağlamda “müsilaj” sorununu gidermek için
likeye girebilir!
iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru-
alk arasında, dalgıçların deni-
bir alet vasıtasıyla denize “hava basıldığını”, bu işlemin
lamaz”. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı kararıy-
Hze dalarken sırtlarına oksijen tü-
Esas ihtiyaç derinlerde
la, TBMM yok sayılarak sözleşmeden çıkmak
“oksijen basılıyor” şeklinde sunulduğunu görmekteyiz.
pü taktıkları yönünde yanlış bir bilgi
mümkün değildir. Bu yolun açılmasıyla ya-
Son günlerde denize oksijen, ya-
vardır. O tüp, oksijen tüpü değildir,
oksijeni kullanırlar. Bu bağlamda “müsilaj” sorununu
rın AİHS’den çıkmak da söz konusu olabilir
ni “hava basmak” için bir seferberlik,
hava tüpüdür. Bir regülatör yani ba-
Peki oksijenin suda çözünebilmesi, gidermek için bir alet vasıtasıyla de-
ki bu da hukuk devletinin, insan haklarının,
bir moda başladı. Anlattığım neden-
sınç düzenleyicidir. Dalgıç derinlere
canlıların nefes alabilmeleri için ne ge-
nize “hava basıldığını”, bu işlemin
eşitliğin sonu anlamına gelir. Bu nedenle, ka-
lerden dolayı olamayacağını bile bi-
indikçe dış basıncı karşılayacak ka-
rekir? Öyle suyun içine oksijen basıver-
“oksijen basılıyor” şeklinde sunuldu-
dınlar olarak Danıştay’ın hukuka uygun ka-
le, Marmara Denizi’nde, her bir litre-
dar hava verir bu düzenek.
sek, pompalasak, suda çözünmüş oksi- ğunu görmekteyiz. Söz konusu aletin
rar vermesini umuyoruz.
yi 1 mg oksijenle beslemek için top-
İnsanın soluduğu atmosfer sade-
jen haline gelir mi? Hayır. Çözünebil- fotoğrafları basına yansıdı. Oysa 20
2
ce oksijenden oluşmaz. Hatta oksi- lam ne kadar oksijen gerektiğini he-
mek için bazı doğal şartlar, daha doğ-
cm güneş panellerinin ürettiği elekt- Mücadeleyle kazanılan haklar
jenin, bu hava içindeki oranı yüzde
rusu fiziksel şartlar gerekir. sapladım. Uzun ve ayrıntılı hesaplar-
rik enerjisiyle, değil 30 metreye, 30
Bunların yanında diğer önemli husus da ka-
21’dir. Havanın en büyük kısmı yüz- Bu şartlar başta sıcaklık ve basınç-
santimetreye bile hava basılamaz. dan sonra şunu gördüm:
dınlar olarak uzun mücadeleler sonucu elde et-
de 78’le azot gazıdır. Yani derin de- ken eğer su tuzlu ise tuzluluk şar-
Suda çözünmüş oksijen, mg/L bi-
Çözünmüş oksijen miktarı- tiğimiz hakların, bir kalemde silinebileceğinin
rin nefes alırken esasında ciğerleri- tı ile de bağlantılı ve ters orantılıdır.
rimiyle gösterilir. Anlamı, elinizde
yaratacağı algıdır. Bunun acı sonuçlarını arta-
nı sadece 1 mg/L artırmak için
mize ağırlıkla azot çekiyoruz. Elbette Hem de bu üçü ayrı ayrı öyle seviye- 3
olan 1 L suyun içinde çözünmüş ok- rak görmekteyiz. Şiddet uygulayan erkekler fü-
3.080.781.000 m hava gerekiyor. Ya-
lere gelmelidirler ki oksijen suda is-
nefes aldığımızda ciğerlerimize yüz- 3
sijenin mg cinsinden miktarıdır. Ya- tursuzca “Seni öldürürüm. Ceza da almam. İs-
ni 3 milyar m ! Daha yüksek ve ge-
tenilen oranda çözünebilsin. “Deni-
de 21 oranında oksijen de girer. Bu
ni 5mg/L diye bir değer okursanız tanbul Sözleşmesi de artık kalktı” diyerek or-
rekli çözünmüş oksijen miktarı için
oksijen havada serbest olarak dola- ze oksijen basıyorum” diye o oksijeni
her 1 L suyun içinde çözünmüş 5 mg ta yerde bağırabilmektedirler. Türkiye’nin İs-
bu sayıyı istediğiniz sayıyla varın
çözündüremezsiniz ancak suyun yü-
şan bir oksijenken sucul ortamlarda tanbul Sözleşmesi’nden çekildiği açıklandık-
oksijen var demektir. 5mg/L deniz
siz çarpın! Marmara Denizi’nin üç
zeyine çıkan kabarcıklar görürsünüz!
“suda çözünmüş oksijen” diye bir ol- tan sonra, salgın hastalık döneminde kadınla-
canlıları için önemlidir. Suyun altın-
boyutlu yapısı göz önüne alındığın-
guyla karşılaşırız. rın şüpheli ölümleri, kadın fakirliği, cinsel is-
daki canlıların yaşamlarını sürdü-
da, bu miktar havayı basmak için ne
Müsilaj sorunu böyle
tismar daha da arttı. Etkin koruma olmadığın-
Suyu (H O) oluşturan “O” ile hiç ilgi- rüp, üreyip barınabilmeleri için alt
2
enerji ne ömür yetecektir!
dan şiddet gören kadınlar defalarca mağdur ol-
si olmayan bu oksijen, sanki havanın çözülemez
eşik değer kabul edilir.
Derlerse ki “Biz sadece yüzeye ba-
maya devam etmektedirler.
içindeki gibi solunum başta olmak üze-
Deniz gibi derinlikleri olan bir su Doğa, karası olsun, denizi olsun,
sacağız”, bilin ki bu denizimizde esas Toplumda genelde şiddete karşı bir duruş
re, diğer oksidasyon işlemleri için kul- kütlesine, bir noktadan bile olsa her- kendisi de bir canlı gibi davranır.
olsa da sözleşmenin imzalanmasından 10
oksijen ihtiyacı derinlerdedir. Zira çö-
lanılan, aerobik yani oksijene bağlı ya- İçinde yaşayan canlıların gözünün
hangi bir şey basabilmek için müthiş
yıl sonra, kim olduklarını bildiğimiz marji-
şamı destekleyen unsurdur. Suda ya- zünmüş oksijeni bitiren uygulamanın
bir enerji gerekir. Çünkü derinlere yaşına bakmaz. Önce kendini korur.
nal grupların haksız taleplerinin karşılanma-
şayan canlılar da nefes almak için bu indikçe artan basıncı yenmek şarttır. O canlıların nefes alacağı oksijen var adı bile “derin deniz deşarjı”dır.
sı için sözleşmeden vazgeçildi. Oysa İstanbul
Sözleşmesi, büyük bir mücadele sayesinde
elde edilen hakların, bütüncül bakış açısıyla
yer aldığı bir metindi.
Bu nedenlerle İstanbul Sözleşmesi’nden vaz-
Yanlışlarından ders almayan iktidar
geçmiyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, yüz-
yıllarca süren mücadelelerle kazanılan hakla-
fet liderlerinin de belirttiği gibi, yay- olduğu açıkça görülüyor. göndermesine ve bu savaşa katıl-
PROF. DR. HAKKI KESKİN
rın yer aldığı uluslararası bir sözleşmedir. Ka-
gın bir görüş var. Bu cinayeti şiddet- Şimdi Türkiye yeni bir çıkmaza ta- masına Almanya’da Sol Parti doğru
dına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak
ESKİ ALMANYA PARLAMENTOSU VE
le kınıyorum. şınmak isteniyor. Cumhurbaşkanı sa- bir kararla kesinlikle karşı çıktı. Ay-
tanımlamaktadır. Şiddetin temelinde, toplum-
Muhalefet liderleri Kemal yın Erdoğan ABD’ye yaranmak ama- nı zamanda Almanya Milli Savunma
AVRUPA PARLAMENTERLER MECLİSİ ÜYESİ
sal cinsiyet eşitsizliğinin yattığını saptamak-
cıyla, Kâbil Havaalanı’nın Türk asker-
Kılıçdaroğlu’na cenaze törenin- Komisyonu üyesi olarak ben de ABD
tadır. Şiddetin ortadan kalkması için devletle-
oplumu kutuplaştırarak siyaset leri tarafından korunmasını öneriyor.
de yapılan linç girişimi, Meral güdümlü NATO’nun bu savaşına ta-
rin kapsamlı, bütüncül politikalar geliştirme-
Tyapma yanlışlığında ısrar eden
Akşener’e Rize’de yapılan saldırı, bii ki karşıydım ve karşıyım.
si gerektiğini söylemektedir. Devletlerin şid-
Güdümlü politikadan
bir yönetim var Türkiye’de. Dini ve
diğer partililerin ve gazetecilerin Hatırlanacağı gibi daha önce Sov-
deti bitirmek için toplumsal cinsiyet eşitliği-
etnik kökenleri kullanarak oy potan- uğradığı silahlı ve sopalı saldırılar, yetler Birliği de Afganistan çıkma-
vazgeçilmeli
ni, hem yasalarında hem de toplumsal yaşam-
siyelini korumak isteyen bir siyasi
toplumu kutuplaştıran bu tehlike- zını tespit ederek askerlerini bura-
ABD ve NATO ülkeleri 20 yıl süren
da hayata geçirmesi gerektiğini belirtmektedir.
iktidar. Bu politika tabii ki tehlikeli
li politikanın istenen sonuçlarıdır. dan çekmişti. Şimdi ABD ve NATO
Afganistan savaşından sonra, büyük
Anayasaya aykırı olan bu işlemin kaldırı-
sonuçları beraberinde taşıyor.
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Me- Afganistan’dan askerlerini geri çe-
bir yıkıma uğrayan Afganistan’dan
lıp sonra da sözleşmenin tüm gerekleriyle
İzmir’de korunmakta olduğu söy- ral Akşener’e “Daha neler olacak, kerken AKP’nin, Kâbil Havaalanı’nı
çekilme kararı aldı. Taliban’la yapı-
uygulanmasını talep ediyoruz. Çünkü kadın
lenen HDP İl Başkanlığı’nda 40 kişi- neler. Bunlar iyi günler” demesi, ne korumaya soyunması, Suriye politi-
lan bu savaşta 2300 ABD askeri ya-
cinayetleri politiktir. Kadınlar, kadın olduk-
nin katılacağı bir toplantı yapılaca- yazık ki bu politikadan vazgeçilme- kası gibi çok büyük bir yanlış olur.
şamını yitirdi ve bu savaş ABD’ye
ları için öldürülmekte, şiddet görmektedir.
ğı haberiyle oturuma katılanları kat-
yeceğini kanıtlıyor. 686 milyar dolara mal odu. Taliban Afganistan’da kısa sürede yönetimi ele
Şiddeti durdurmanın yolu ise İstanbul
letmek isteyen eşkıya, görevli 38 ya- Dış Politikada Suriye konusunda Afganistan’ın yarıdan fazlasını gü- geçirecek olan Taliban, Türkiye’nin
Sözleşmesi’ni tüm gerekleriyle uygulamak-
şındaki Deniz Poyraz’ı hunharca öl- nasıl bir çıkmazın içine sürüklen- nümüzde kontrol etmektedir ve kısa bu isteğine karşı tavır almıştır.
tan, cinsiyetçi bakış açısını ortadan kaldır-
dürdü. Bu cinayetin Türk-Kürt ay- diğimiz, 3.5 milyon Suriyeli göçme- sürede ülkenin tamamında yönetimi AKP yönetimini, ABD güdümlü bu
maktan, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla-
rışmasını sağlama amaçlı bir provo- nin Türkiye’ye gelmesi ve bu sava- yanlış ve sonu belirsiz politikadan ive-
ele geçirebileceği belirtilmektedir. maktan geçer.
kasyon olduğu konusunda, muhale- şın Türkiye’ye yüzlerce milyara mal Almanya’nın Afganistan’a asker di olarak vazgeçmeye çağırıyorum.
Mâhnur ve İlhan kend karakterler olan anne “Önasya’nın ççe grmş uygarlıklarına eğlmek,” “Köpek, adamın elndek şşey saran gazete
babalarından eşlerne, sevgllerne onlarla baş yararlanmanın ötesnde br anlam kazanıyor kâğıdını yaladı, sonra adamın yüzüne dern br
etmeye çalışırken anlaşablecekler, brlkte br Erdoğan Özer’n şrnde. Çünkü o, günümüzü mnnetle baktı. Adamın başka br kâğıt çnde
dostluk köprüsü kurablecekler m? kavramanın nesnel koşullarını, bu toprağın getrdğ kıymayla ekmek karnını doyurmaya
tarhsel yazgısında buluyor. Kısır ve yoz sapmalara yetmemşt.
Bell m olur?
karşı, halkımızın hayat sürecyle bütünleşmeye
Gece yarısı, köpekle adamın yan yana altına
Yeter k lşkde taraflar lle de kend ktdarını
çağrıdır Erdoğan Özer’n şr.
sığındıkları yaprakları boyun bükmüş ağaca
dayatmaya kalkmasın, o kırılgan sınırlar keskn
nceck br yağmur tıpırdıyordu. K…. kasabası
“Erdoğan Özer, söyleyecek sözü olan br ozan.
uçlu kalemle değl suluboyayla çzlsn k kesknlğ
blmem kaçıncı uykusunda homurdanarak
Kültürlü, dkkatl, dle egemen. Fener ne yana Kitap okuduğunuzu biliyoruz.
gderlmş olsun. Çünkü herkes, çeştl zamanlarda
devnrken, adamla köpek br yılı aşkın br süredr
tutacağını biliyor.” • Hasan Hüseyn
yaşamına gren nsanlarla br ordu kurmuyor mu,
adamın mutlu ve mutsuz tüm gecelern
her lşkde komutanlığını yaptığı ordular onları
“Özer'n şr tema'larındak çeştllğ. Şrn
paylaştıkları yerde, fabrka lojmanlarının
savaşa sürüklemyor mu?
kapsamını genş tutarak br toplumun ve o ortasındak bakımsız parkta gecey dnlyorlardı.”
toplumun nsanlarının serüvenn yansıtmayı
Sz Kavşakta’da, çne heyecanla dalacağınız,
Alper Akçam’dan “btrm futbol öyküler”...
sürprzlerle dolu br roman labrent beklyor. amaçlıyor.” • Doğan Hızlan
12,5x19,5 - 480 sayfa - Roman 12,5x19,5 - 112 sayfa - Şr 12,5x19,5 - 160 sayfa - Öykü