07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 2021 CUMARTESİ 4 HABER İzmir’in kurtuluşunu anlatan ‘İzmir’e Doğru: 9 Eylül’ belgeseli izleyiciyle buluştu ‘Devrimler yaşayacak’ Truman kaçışı iz bugün tarihte bireyin rolünü olum- suz anlamıyla yaşıyoruz. Ömrü yüzyıla Byaklaşan Cumhuriyetin saray merkezli Etkinlikte konuşan Alev bir tek adam düzenine dönüşünü, her şeyin Coşkun, “Laik ilkelere dayalı tek kişiye bağlı hale gelişini, tek kişinin ka- Cumhuriyet yönetimine rar ve eylemlerininse milyonları nasıl olum- suz etkileyebildiğini görüyoruz. Bu elbette karşı itibarsızlaştırma, kendi akışını, düzenini yaratıyor. küçük düşürme, zayıflatma Bir de öncünün akışı sekteye uğratışı ba- kımından olumlu birey tipleri var. Serimizde girişimleri başarılı edebiyat ve sinema dünyasından örneklerle olamayacaktır. Çünkü bunları işliyoruz. Truman Show (1998, baş- rolde Jim Carrey var) filmini izlemiş miy- gençlik Atatürk’e inanmakta, diniz? Truman, hayatın “orta sınıf cenneti” onu özümsemektedir. Halkın olarak inşa edildiği bir adada yaşamakta- dır. Bahçeli, geniş evler; arabalar güzeldir; içinde çok ciddi bir dip herkesin işi, hobisi vardır. Bu ada kurgusal- dalgası vardır” dedi. dır. Truman’ın hayatındaki her şey kurgu- saldır. İşi, arkadaşları, evliliği, gündelik ya- ERMAN ŞENTÜRK şamı, Truman’ın doğumundan itibaren ya- şadığı ve gerçek sandığı her şey, her ilişki- isimsiz kahramanlar anla Tılıyor umhuriyet Vakfı Başkanı Alev inanmakta, onu özümsemektedir. lenme biçimi sahtedir. Burada sergilenen sahte toplumsallığı, özel ile kamusal ara- Coşkun, “Hiçbir güç, Türk halkı- Halkın içinde çok ciddi bir dip dal- sındaki ayrımları silikleştiren bir gözetle- Cnı Atatürk’ten ve laik ilkelerden elgeselde, konunun uzmanı tarih- sıktığı ilk kurşun ve sonrasında yaşa- gası vardır. Cumhuriyet yaşaya- me sistemi tamamlamaktadır. Bu gözetle- Bçiler ve araştırmacı-yazarlar Alev nanlar, Ödemiş’te yazılan destan, Va- ayıramayacaktır. Cumhuriyet yaşaya- caktır, Atatürk devrimleri yaşaya- me sistemi, distopyalardaki gibi bir “Biri Bi- Coşkun, Yaşar Aksoy, Kemal Arı, Vah- tanım Sensin dizisinde herkesin Al- caktır, Atatürk devrimleri yaşayacak- caktır. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı zi Gözetliyor” düzenini yeniden üretmek- dettin Engin, Ahmet Mehmetefen- bay Cevdet olarak tanıdığı Gavur tır. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milli- Milliyeciler yok olmaz. Her şey da- te, Truman’ın hayatındaki her an, her da- dioğlu, Hayat Akıncı, Feyyaz Yüzat- Mümin’in (Mümin Aksoy) hikâyesi yer kika, ekranları başındaki milyonlar tarafın- yeciler yok olmaz” dedi. ha güzel olacak.” lı ve Şükrü Kocagöz’ün anlatımları ile alıyor. İşgal günlerinden itibaren ye- dan izlenmektedir. Truman ve kendisini er- Milli Mücadele’nin simge şehirle- İzmir Büyükşehir Belediye Baş- İzmir’in kurtuluşu için savaşmış kah- raltına inen istihbarat faaliyetleri ve ken vakitte uyaran, âşık olduğu kadın hariç rinden İzmir’in kurtuluşunu anlatan kanı Tunç Soyer ise 9 Eylül ve 29 ramanların ailelerinin röportajları yer isimsiz kahramanlar da belgeselde adadaki herkes bu kurgunun farkındadır ve “İzmir’e Doğru: 9 Eylül” belgeselinin Ekim’in “tek bir milat” olduğu- hatta bilinçli parçasıdır. Dolayısıyla bu kur- alıyor. Belgeselde, Hasan Tahsin’in anlatılıyor. ilk gösterimi İzmir Ahmed Adnan Say- nu belirterek “O milat, özgür Tür- gusal yaşama mahkûm olan sadece Tru- man değildir. Truman etrafında kurulan bu gun Sanat Merkezi’nde yapıldı. Alev kiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu- “gösteri”nin figüranları olarak adadakiler de sızlık, padişah ve tek adamlığa karşı dair şunları söyledi: Coşkun’un eserlerinden yararlanılan dur. Belgesel, bir şehrin kurtulu- bir bakıma “gönüllü kulluk” düzeninin yeni- cumhuriyetçilik, şeriata karşı laikçi- “Ne yazık ki çok partili siste- ve yönetmenliğini Mesut Gengeç, mü- şundan daha fazlasını, topyekûn den üreticisidir. lik, ümmetçiliğe karşı ulusçuluk ger- me girdiğimiz 1950’den bugü- ziklerini Yıldıray Gürgen, proje sorum- ülkenin özgürleşmesini anlatır. Belirtmek gerekir ki “şov”un, “gösteri”nin çekleşti. Yaşamda en gerçek yol göste- ne Atatürk’e ve devrimlerine kar- parçası olarak figüranlar ve ekranları ba- luluğunu Yılmaz Aydın, genel koordi- 22 Haziran 1919’da yayımlanan şında anı anına Truman’ın hayatını sey- rici ilimdir. Bu kural Atatürk tarafın- şı saldırılar devam ediyor. Laik natörlüğünü ise Bülent Günal’ın yap- Amasya Tamimi’nde Gazi Musta- re dalanlar, zorla, baskıyla böyle bir yaşa- dan en önemli kural olarak Türk mil- esaslara dayalı Cumhuriyete karşı tığı belgesel, Cumhuriyetin 98. yıldö- fa Kemal’in imzasını taşıyan söz- ma hapsedilmiş değildir. Oynayanlar da iz- letine sunuldu. Eleştirel akıl öne geç- özellikle son yirmi yıldır saldırılar nümünde düzenlenen etkinlikle izle- ler bu çalışmanın özeti niteliğin- leyenler de özetle bu sahte akışı yeniden ti. İşte aydınlanma devriminin çok kı- yoğunlaştı. Ancak hiçbir güç, Türk yicilerle buluştu. de. Milletin istiklalini yine mil- üretenlerin toplamı, yönetenlerin düzeni bu sa tanımlaması budur” dedi. halkını Atatürk’ten ve laik ilkeler- şekilde kurmasına itiraz etmediği gibi, Tru- Etkinlikte konuşan Coşkun, Cum- letin azim ve kararlılığı kurtara- man etrafında inşa edilen gösterinin devam den ayıramayacaktır. Laik ilkelere huriyetin tüm Ortadoğu ve İslam dün- caktır. Gazi Mustafa Kemal Ata- etmesine rıza üretmekte, katkı vermektedir. ‘Atatürk devrimleri dayalı cumhuriyet yönetimine kar- yasında bir ilk olduğunu belirterek Türk Kurtuluş Savaşı'nın başkah- Bu da ister istemez, La Boetie’nin “Gönüllü yaşayacak’ şı itibarsızlaştırma, küçük düşür- “Cumhuriyetin ilan edilmesi zaten en ramanıdır. Aynı zamanda Türkiye Kulluk Üzerine Söylev”inde ifade ettiği tür- me, zayıflatma girişimleri başarı- büyük devrimdir. Atatürk, 15 yıl içe- Cumhuriyeti’nin payidar olması- de bir yöneten-yönetilen ilişkisini, diyalek- Belgeselin çok önemli bir döneme tiğini gündeme getirir. Ve bu sahte hayatın risinde aydınlanma devrimlerini ger- lı olamayacaktır. Çünkü son yıllar- nı sağlayan barışın da baş mimarı- ışık tuttuğuna dikkat çeken Coşkun, üretimine katkı verenlerin akışı bozmaları da görünüyor ki, gençlik Atatürk’e çekleştirdi. Emperyalizme karşı bağım- dır” dedi. l İZMİR 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na bu nedenle mümkün olmamaktadır. Fakat her şeyi değiştiren, Truman’ın bu düzeneğin farkına varması ve “gönüllü kul- luk” sergilememesi olur. Truman adadan ADını At Atürk’ün ver Diği gAzetemiz cumhuriyet, Anıtk Abir’e Alınm ADı hiç ayrılmamıştır. Ayrılmak ister, ayrılma- yı dener. Bu sefer önüne türlü türlü engel- ler dikilir. Başka bir dünyanın varlığını gör- memesi, dünyanın bu adadan ibaret oldu- ğunu düşünmesine yol açacak denli ufkunu daraltmıştır, farkına varır. Adanın dışına çık- maya çalıştığında karşısına dikilen engeller İktidarın sopası ‘akreditasyon’ pekiştikçe, kararlılığı da artar. Bu nokta, ar- tık akıştan kaçışın akışa direniş biçimini al- dığı aşamadır. Deleuze, “kaçış çizgisi” ol- dını Cumhuriyetimizin kurucu- gusunu tartışırken İngiliz-Amerikan edebi- Asu Mustafa Kemal Atatürk’ün ver- yatındaki örneklere bakar ve verili düzen- Bu neyin diği gazetemiz Cumhuriyet’in de ara- den kaçmayı, bir özgürleşme pratiği olarak larında olduğu bazı basın kuruluşla- işaretler. Şöyle der Diyaloglar’da: “En bü- yük yanlışlık, tek yanlışlık, kaçış çizgisinin rı, Cumhuriyetimizin 98. yılı nedeniy- AyKuT yaşamdan kaçışı içerdiğini sanmak olacak- le Anıtkabir’de düzenlenen resmi tö- yasağı? KÜçÜKKAyA tır… Ama kaçmak, tersine, gerçek üretmek, rene, “Cumhurbaşkanlığı'ndan akredi- yaşamı yaratmak, kendine bir mücadele si- tasyonu olmadığı” gerekçesiyle alın- lahı bulmaktır.” ün Cumhuriyetin ilan edilişinin 98. yıldö- madı. Tören sonrası Anıtkabir’i ziya- Gazetemiz Cumhuriyet Dnümünü büyük bir coşkuyla kutladık... ret eden yurttaşları görüntülemek is- ile birlikte sözcü, Kaçış çizgisi Halk laik demokratik Cumhuriyetin kurucusu teyen gazetecilere daha önce duyu- BirGün, yeniçağ, Fo X Truman’ın kendi etrafında inşa edilen Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu büyük öz- rusu yapılmayan “Bakanlık izni” so- TV, halk TV, Tele 1, kr T sahte yaşamı, bunun yavanlığını ve tut- ve anka a nıtkabir’e lemle -deyim yerindeyse- Anıtkabir’e aktı... ruldu, kapılardaki görevliler gazeteci- sak edici yanlarını keşfettikten sonra gi- alınmadı. Ve dün bu coşkuya gölge düşüren bir lere, “Fotoğraf makinelerinizi bırakın, riştiği kaçış eylemi de böyle bir kaçış çiz- yasakla karşı karşıya kaldık. Cumhuri- vatandaş olarak girebiliyorsanız girin” gisi çeker. Buradaki kaçış, daha önce de- basın kurumlarının Anıtkabir’e gire- leti ilkelerine saygılı olmaya bir kez yet muhabirlerine Cumhuriyetin 98. yılında tavsiyesinde bulundu. ğindiğimiz hapishaneden kaçış filmlerinde meyecekleri” talimatı üzerine gazete- daha davet ediyoruz.” Anıtkabir’de “akreditasyon” uygulandı. Eleşti- konu edilen kaçış çizgisinden farklıdır yi- İktidarın, çeşitli etkinlik ve açıklama- ciler bu kez de Anıtkabir’e sokulmadı. ne de. Belirli bir mekânda, şehirde, “özgür rel basına Anıtkabir’e giriş yasağı uygulayan- larda başlattığı akreditasyon uygulaması, ‘Milletin yiğidi yatıyor’ Yurttaşların Cumhuriyet Bayramı coş- insanlar”dan ayrıştırılmış bir alanda inşa lara hatırlatmak isteriz. Tam 98 yıl öncesiy- milli bayramlarda da uygulanıyor. Cum- edilmiş bir hapishane, bir istisna durumu kusunu takip etmek üzere Anıtkabir’e CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda- di... Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim gece- hurbaşkanlığı tarafından akreditasyon yoktur burada. Adanın kendisi topyekûn girmek isteyen basın mensuplarına roğlu da sosyal medya hesabından du- si Çankaya Köşkü’nde kararını vermişti. Ya- verilmeyen basın kuruluşları ise söz ko- bir tutsaklık alanıdır ve yine belirtmeliyiz ki ise görevliler tarafından “Kamerala- ruma tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Şa- rın “Cumhuriyet ilan edilecekti...” İşte o ka- nusu etkinlik ve törenlere katılamıyor. bu tutsaklık zorunlu değildir. Ancak herkesi rı ve fotoğraf makinelerini bırakın, va- hıs ve iletişim şürekâsı, Anıtkabir’de rarı, dün Anıtkabir’e girişine izin vermediği- Bunun son örneği dün Cumhuriyetimi- esir alan, sahteleştiren ya da tutsaklaştırır- tandaş olarak girebiliyorsanız girin” akreditasyon uygulamış, bazı gazeteci- niz Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus zin 98. yılı kutlamalarında yaşandı. 29 ken aptallaştıran bu akış bir kişinin etrafın- denildi. ler Anıtkabir’e alınmamış. Anıtkabir ta- Nadi, 29 Ekim 1923’te milletin meclisinde şu Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle da inşa edilmiştir. Dolayısıyla o bir kişinin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin rihinde bir ilk. Orada bu milletin yiğidi, sözlerle açıklayacaktı: Anıtkabir’de düzenlenen resmi töreni, bunun farkına varıp akıştan kaçmaya ça- (TGC) yazılı açıklamasında, “Cumhuri- aslanı yatıyor! Her gün yeni bir tuhaflık. “(...) Teşkilat-ı Esasiye’deki tekâmül dikka- lışmasıyla, bütün akış sekteye uğratılabile- Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu olma- yet Bayramı töreni iktidarın tekelinde Gerçi deve de ‘Nerem doğru ki’ diyor cektir. Öyleyse Truman’ın akıştan kaçış gi- ta alınarak icra vekillerinin teşkili düzenlendi. yan basın kurumları izleyemedi. Bu ne- değildir. İktidarı bir kez daha akredi- rişimi, bütün sistemi tehdit etmektedir. Tek atasözümüzde...” ifadelerini kullandı. Hükümet şekli Cumhuriyet olunca bu vazife- denle, Anıtkabir’deki törenleri takip et- kişinin öncüleşmesi, düzen karşısındaki et- tasyon uygulamasından vazgeçmeye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşe- yi şimdiye kadar ifa eden TBMM Reisi’nin bu meye çalışan gazetemizin de araların- kisinin kendi bireyselliğini aşması da bu çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Basın ner de “28 Şubat’ın mağdurlarının bu vazifeye intihabı lazımdır. O zat Reisicumhur da bulunduğu akreditasyon verilmeyen sayede olur. Başka bir adaya, Fiji’ye git- Konseyi'nden yapılan açıklamada ise dönemin zalimleri olması manidar ama olacaktır. Reisicumhur, hükümeti teşkil için basın kuruluşları Anıtkabir’e alınmadı. mek, gerçek ve dürüst sevgiye kavuşmak şunlar kaydedildi: “Cumhuriyet coş- bu devran döner. Çok ayıp bir şey, çok bir başvekil intihap edecek, başvekil kabineyi arzusu, sahteliğini fark ettiği her şeyden İzni olmayan giremez kusu gölgelenmek istenmiştir. İktidar- yanlış bir şey, kınıyorum. 29 Ekim’de kuracak, bu zevat TBMM’nin itimadına maz- kaçarak özgürleşme girişimi başarılı olur- daki zihniyeti bir kez daha gazeteciler Törenin ardından ziyarete açılan Atatürk’ü seven ve Cumhuriyetin te- har oldukça vazife yapacaktır... Encümeniniz; sa, onun etrafında kurulan “şov-gösteri” bi- Anıtkabir’deki yurttaşları görüntüle- arasında ayrım yapmaktan ve ‘muha- mel prensiplerini benimsemiş grup- Teşkilat-ı Esasiye üzerinde yaptığı tetkikatta tecek, Truman’ın her anını izlemeye tutsak lif’ gördüğü medyaya adeta düşmanca mek isteyen gazeteciler bu kez de ların Anıtkabir’e alınmamasına söyle- istimrar esasını kabul etmiştir...” edilmiş seyirciler de hayatlarını Truman’ın “Milli Savunma Bakanlığı (MSB) izni- yaklaşmaktan vazgeçmeye; basın öz- necek kelime bulamıyorum” tepkisini sahte gündelik kurgusunu gerçekmiş gibi Yunus Nadi, 29 Ekim 1923’ten altı ay son- gürlüğüne ve demokratik hukuk dev- göstermeye adamış figüranlar da özgürleş- ne” takıldı. “MSB’den izni olmayan gösterdi. l ANKARA / Cumhuriyet ra 7 Mayıs 1924’te “adını ve kuruluş parası- me olanağına kavuşacaktır. Bireysel olarak nı Kuvayı Milliye’nin önderi Atatürk’ün verdi- Truman’ın akışı sekteye uğratma, akıştan ği” Cumhuriyet gazetesini kurdu. Şimdi Cum- kaçma eyleminin toplumsal niteliği de bu- huriyet muhabirlerine Anıtkabir yasağı uygu- ‘Yetkili konfederasyon’ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun ismini geçirmedi rada belirmektedir. layanlara soruyoruz: Ancak buradaki kaçış, akışı bozsa da yeri- Hangi gazete vardır ki adını ve kuruluş pa- ne başka bir yaşamı örmeye yetecek midir? rasını, o ülkenin kurtuluş mücadelesine ön- Sanıyorum bu noktada geçen hafta ele al- memur-Sen ‘Atatürk’ diyemedi! derlik eden lideri vermiş olsun!.. dığımız “Fare ile Dağ” masalını hatırlamak- ta yarar var. Öncüleşen fare, insan ile doğa Evet... Tarihin üzerimize yüklediği bü- arasında uyumlu yaşamı inşa ediyor, yeni bir yük bir sorumluluk var. Kuruluşunda Milli MuSTAFA çAKIR düzenin ortaklaşmacı örüntülerinin belirme- Mücadele’nin, Kurtuluş Savaşı’nın harcı olan Diyane T Geleneğini Bozma Dı! sinde rol oynuyordu. Peki, Truman’ın kaçış Cumhuriyet gazetesinin emekçileri bu sorum- emur-Sen’in internet sitesinde ya- eylemi buna yeter mi? Bir ölçüde. Bireysel illi bayramlara denk gelen cu- ve minnetle yâd ediyoruz. yüce r abbi- luluğun bilincinde. Cumhuriyet’e Anıtkabir Myımlanan “Asırlık Çınar Türkiye Cum- kaçışı, sonuçta toplumsal sonuçlar üretiyor; mma günleri yayımlanan hutbeler- miz kıyamete kadar bu mukaddes va- yasağı uygulayanlara şunu da hatırlatmak is- huriyeti 98 Yaşında” başlıklı mesajda, toplumun kendisine bağımlılığını da boşa dü- de a tatürk’ü anmayan Diyanet, dün tanda birlik ve beraberliğimizi, huzur teriz: İktidarlar gelip geçicidir!.. “Aziz milletimiz her bir ferdiyle yekpa- şürüyordu. Toplum bu özgürleşmede öncü- a tatürk’e yer vermedi. hutbenin konu- ve kardeşliğimizi daim eylesin” denil- Dün yayımlanan başyazımızı şu cümleler- leşebilecek, kendi çözümlerini üretebilecek re halinde, batılı sömürgecilere ve kö- su “yaşlılara saygı ve sevgi” oldu. son di. Tepkilerin ardından yazılı açıklama le bitirmiştik: mi; yoksa yeni “gönüllü kulluk” biçimleri ge- le efendilerine karşı, hürriyet ve istikla- paragrafta “Şanlı kurtuluş mücadele- yapan Diyanet, “Bağımsızlık mücade- liştirip bağımlılığını sürdürmeyi mi seçecek? “Türkiye’nin yönetimi şeriata değil, akla da- li karakterize eden Kuvayı Milliye ruhuy- mizde canlarıyla, kanlarıyla bu toprak- lemize önderlik ederek Cumhuriyeti- Zira asıl mesele buradadır. Kitlelerin yöne- yanacaktır. Türk toplumunu ortaçağın karan- la emperyalist işgal karşısında vatanın ları savunan ve vatanımızı bize emanet mizi kuran Gazi mustafa kemal a tatürk tenlere “gönüllü kulluk” arzusu ortadan kalk- eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazi- ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle lığına döndürmek isteyenler başaramayacak- bölünmez bütünlüğünü tesis etmek, mil- madığında, bir akış gidecek ve yerine mutla- lerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet yâd ediyoruz” ifadesini kullandı. lardır. Atatürk’ün akla dayanan yol göstericili- let iradesini egemen kılmak için baş koy- ka yenisi gelecektir. ği sürecektir. Aydınlanma devrimleri ve Cum- muş, bu kutlu dava yolunda canını, ma- Truman bu böyle olacak diye akıştan kaç- huriyet sonsuza kadar yaşayacaktır.” lını hiçe saymıştır” denildi. Mesajda Tür- rını feda eden kahraman ecdadımızı rah- lusözleşme masasında memurlar adına maktan vaz mı geçmeliydi? Kesinlikle hayır. 2023’te Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı- metle, minnetle ve duayla yâd ediyoruz. imza yetkisini elinde bulunduruyor. Çalış- kiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Musta- Yerine yeni bir yaşam koymak için, önce eski nı, 2024’te de gazetemiz Cumhuriyet’in 100. fa Kemal Atatürk’ün adı hiç geçirilmedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tem- akışı bozmak gerek. Truman’ın kaçışı bunu yaşını kutlayacağız. Hiçbir yasak bu coşkuya olsun” ifadeleri yer aldı. Memur-Sen, en muz ayında yayımladığı istatistiklere gö- sağlıyor; gerisi, yani yeninin inşası herkesin Sadece mesajın son bölümünde, “Büyük engel olamayacak!.. sorumluluğu. Orası bireyi aşıyor. Memur-Sen camiası olarak, var oluş mü- fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu re Memur-Sen’in toplam 1 milyon 4 bin için “yetkili konfederasyon” sıfatıyla top- 152 üyesi bulunuyor. l ANKARA cadelesi veren ve hürriyet yolunda canla-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle