Katalog

19 EKİM 2021 SALI 12 KÜLTÜR Ahmet Güneşte Kin’in Yeni ser Gisi DiYArb AKır’ DA AçıLDı ‘Hit The Road’ adlı filme Londra Film Festivali’nde büyük ödül ondra Film Festivali’nde en iyi film ödü- Llü, İranlı yönetmen Panah Panahi’nin Hit Keçi Burcu’ndan bakmak The Road adlı filmine verildi. Festivalde Laura Wandel’in yönet- menliğini üstlendiği Playground İlk Film Ahmet Güneştekin’in Ödülü’nü kazandı. Diyarbakır’da açılan “Hafıza Liz Garbus’un yönettiği Becoming Cous- teau belgeseli, “en iyi belgesel” seçilirken, Odası” sergisi kentte önemli “Üç Boyutlu Sanat ve XR” yarışmasının ka- bir ses getirdi. İBB Başkanı zananı Only Expansion oldu. Ekrem İmamoğlu’nun da Diana Cam Van Nguyen’in Love, Dad fil- mi “en iyi kısa film ödülü” alırken, Mounia katıldığı açılışın ertesi Akl’in Costa Brava, Lebanon filmi “seyirci günü Diyarbakır halkı da ödülü” kazandı. kuyruklar oluşturarak Panahi'nin filminde, bir otomobilin klost- rofobik (kapalı alan korkusu yaratan) ala- sergiyi gezdi. nında geçen dram türündeki filmde, ener- jik bir çocuk (Rayan Sarlak) ile bacağı kı- rılan huysuz babasının (Hassan Madjooni) yle bir yerde ki Keçi Bur- öyküsü anlatılıyor. cu, bir tarafında tam anla- Ömıyla uçsuz bucaksız bir do- ğa manzarası, diğer tarafında ka- dim Diyarbakır’ın yapıları, tapı- nakları ve daracık sokakları... Bo- şuna değil Ahmet Güneştekin’in “Keçi Burcu, Sur’un gö- züdür” demesi; gerçek- ten de gören gözlere çok şey gösteren bir yer bu- rası ve bu yüzden de EMRAH “Hafıza Odası”nın bura- KOLUKISA Ahmet Aslan Trump’ta da sergilenmesi çok ma- ‘KAyyum nidar. Diyarbakır Ticaret ve Sa- atı enstrümanlarını Anadolu mü- Bziği ile harmanlayan Ahmet Aslan, nayi Odası’nın ev sahipliğinde Pi- zulümdür’ yarın saat 20.30’da Trump Sahne’de levneli tarafından açılan sergide konser verecek. Aslan, beğenilen tür- hem Güneştekin’in daha önce baş- kü ve özgün müzik eserlerini hayran- yıp oğluyla ilgili sarf unları yaz hep gazatacı am- ka kentlerde de sergilenen işleri ları için seslendirecek. “Bca” diyor bindiğimiz taksinin ettiği bir cümle “İnsan var hem de burada ilk kez gördü- sürücüsü. yaklaşık 10 dakika bo- uçup giden bir kuş de- ğüm, Keçi Burcu’na özgü yerleştir- yuncu hiç susmayan şoförün dedi- ğildir”: İnsan Hakla- meler de. ği özetle şu: “Ne istiyorlar bizden... Yönetmen Kapucu’nun rı Derneği’nin 600’ünü Şurası bir gerçek: Diyarbakır, si- Hepimiz aynıyız, değil miyiz? Sen kayda aldığı ama muh- de insansın, ben de. Hep uğraşıp yasetin çok canlı yaşandığı, hal- filmi kasımda vizyonda duruyor bunlar diyarbakır’la. Bak temelen 2 bin 500’e ya- kın siyasi bilincinin çok yüksek ol- akan bu kayyumdan önce her isteyen kın kayıp olduğu göz duğu bir kent. Nasıl olmasın bir HOdabaş’ın elini kolunu sallaya sallaya beledi- önüne alınırsa, nere- yandan da, Tahir Elçi’nin hemen yapımcılığı üst- yeye girer, işini görür çıkardı. Şim- ye uçtu gitti bu kuşlar, önünde katledildiği Dört Ayaklı di yolları bile kapattılar. Kimse gi- lendiği, yönet- var mı bir anlatacak? Minare’nin ayaklarındaki kurşun remez... Kayyum zulümdür vallahi, menliğini Ahmet kayyum zulumdür. yaz ama bunla- izleri tokat gibi yüzünüze çarpar- Kapucu’nun yap- 5 No’lu rı gazatacı amca, taksici amca böy- tığı komedi filmi ken... Kentte geçirdiğimiz 48 sa- le dedi diye yaz.” cezaevine atfen “Fazla Şaapma” at boyunca, evet harika yemekler biliriz. Kırık kalpleri, zedelenmiş 5 Kasım’da gös- Serginin bir diğer çarpıcı ve açık- yedik (Diyarbakır mutfağı bir baş- güvenleri telafi etmek yöneticile- terime girecek. ka âlem), olağanüstü müzikler din- çası deneyimi de en zor olanı şüp- ya ve Ahmet Güneştekin’in kar- rin görevidir ve göreceksiniz telafi Filmde, Ömür Öz- ledik, halaylar çektik, dengbejle- hesiz “5 No’lu” adındaki yakla- şıladığı İmamoğlu, “İstanbul, edeceğiz de.” demir, Ceyda Ka- ‘Fazla Şaapma’ ri dinledik ama bir yandan da göz şık 50 metrelik dar, karanlık, Türkiye demektir. Türkiye’nin sabalı, Fırat Al- ucuyla da olsa Diyarbakırlı kadın- klostrofobik tünel. Bilindiği gibi her yerinden insanlar yaşıyor ‘Serginin cinsiyeti kadın’ bayram, Hakan Meriçliler ve Selin Dumlu- ların “Irkçılık ve cinsiyetçiliğe” Diyarbakır’da en korkunç işkence- İstanbul’da, Diyarbakır’dan ge- göl rol alıyor. Dönelim sergiye... Ahmet Güneş- karşı düzenlediği mitingi gördük, lerin yapıldığı 5 No’lu cezaevi, top- lip yerleşenler de çok elbette” di- Yazarın ilginç hayat hikâyesinden kesitler tekin, “Hafıza Odası”nı Ekrem İma- sunan film, hayatı bazen fazlaca ciddiye al- sokakta oyun oynayan çocukların lumsal travmalarımızın en somut ye başlayan bir konuşma yaptı ve moğlu ve eşi Dilek İmamoğlu ile ge- dığımızdan dolayı güzel şeyleri kaçırdığımı- gözündeki umudu gördük, bir hal- sembollerinden biri ve Güneşte- şöyle devam etti: zerken şu ilginç sözleri sarf etti: zı bazen de çokça şeye takıldığımızı kısaca kın kentine nasıl sahip çıkmaya “Ülkemizde fazla da uzak olma- kin, bu tüneli tasarlarken en azın- “Eğer bir cinsiyeti olsaydı bu ser- fazla şaapmamamız gerektiğini anlatıyor. çalıştığını gördük... dan bu koridorda yürüyenlerin o yan bir zamanda, huzuru, barışı, ginin, kadın olurdu. Çünkü her şey Bir öğretmen çocuğu olan Ömür’ün, as- acıların çok küçük bir ölçeğini, me- aynı olmayı, hep birlikte beraberce anneler ve kadınlarla ilgili bu ser- kerlik sonrası geçirdiği işsizlik döneminden ‘Kırık kalpleri telafi yeniden inşa edeceğiz. Hissettik- sela o karanlık, soğuk ve daracık gide.” Gerçekten de özellikle Cu- sonra iş hayatında tutunma çabasını ve bu edeceğiz’ hapishanenin bunaltıcı atmosferi- lerim umudun çok ötesinde. Çün- martesi Anneleri’ne vurgu yapan arada yaşadığı aşkı trajikomik bir şekilde ni yaşatmak istemiş. Öte yandan Serginin açılışı dolayısıyla kü çok iyi biliyorum ki müreffeh ve serginin en çarpıcı işlerinden bi- anlatan film; Arnon Grunberg’in “Her şey Diyarbakır’a gelen İstanbul Bü- bir ülkenin inşası ayrıştırmayı de- tüneldeki tek ışık kaynağı olan ve bir nedenle olur, olmuyorsa da bir nedeni ri olan “İnsan Uçup Giden Bir Kuş vardır” sözünden yola çıkıyor. yükşehir Belediye Başkanı Ek- ğil, birleştirmeyi gerektirir. Birleş- Değildir” başta olmak üzere ka- her biri farklı bir renkteki neonla- Çekimlerinin bir bölümü Kıbrıs’ta yapılan, mek için bir engelimiz var mı? Bu rın “Türkiye Türklerindir”, “Türk- rem İmamoğlu’nun kentte gördü- dın duyarlılığı, kayıplarla damga- filmin müziklerini Samet Önder Kök hazırladı. ğü büyük ilgiye de tanığız. HDP engelin olmadığını görmedik mi? lanan acının temsili neredeyse her çe Konuş, Çok Konuş”, “Ne Mutlu Sözlerini Ozan Turgut, bestesini ve yorumu- Eş Genel Başkanı Prof. Dr. Mithat İstanbul’daki iki seçimde de gör- yere yayılmış Keçi Burcu’nda. Bu Türküm Diyene” gibi cümleleri ha- nu Gökhan Türkmen yaptığı “İhtimaller Peri- dük. İstanbul’da başardıklarımızı, tırlatması, serginin belki de en çok Sancar, Diyarbakır Ticaret ve Sa- vesileyle bilmeyenlere hatırlata- si” şarkısıyla filme konuk oldu. nayi Odası Başkanı Mehmet Ka- Türkiye’de de hep birlikte başara- lım, bir Cumartesi Annesi’nin ka- tartışılacak yanlarından biri. Sokak Kedisi Diyarbakır’da mı? Ahmet Güneştekin’in sergisi açılınca Diyarbakırlılar şehirlerinde böyle bir kültürel ve hatta magazin boyutlu etkinlik olmasına o kadar sevindi ki! Zaten sergiye gösterilen ilgi de bunun göstergesi. Pazar günü saatlerce kuyrukta bekleyerek sergiyi gezen Diyarbakırlılar, hem burada her zaman böyle etkinlikler olmuyor diye sevindi hem de kendilerini anlatan işleri, performansları da beğendi. afta sonunun en önemli kültür birlikte bu etkinliğe katılması ilk tar- revlendirilsin, soyut sanatı anlamak çekilir? Orada o kadar acılar yaşan- İşlerin sanat değeri Hsanat olayı hiç kuşkusuz Ahmet tışma konularından biri. Başta muha- kolay değil, hele alışkın olmayanlar mışken sergiye gittik diye gece ve- Dedikoduların bir kısmı da sanat Güneştekin’in “Memleketime getir- lifler, sonra da İstanbullular, biz onu için hiç değil. En beğendikleri ve an- rilen davette Kardeş Türküler iyi üzerineydi, Güneştekin’in sanatının dim” dediği Diyarbakır’da açılan ser- İstanbul’da çalışsın diye seçtik, ni- ladıkları iş Hafıza Tepesi. Lastik de, göbek mi atılır? O havayı yaşa- ve eserlerinin yüksek değerlerde sa- gisiydi. Güneştekin, Batmanlı. Diyar- ye geziyor diye söyleniyor. Niye gez- ayakkabıların kokusu bü- yanlardan İsmail Küçükka- tılmasının tartışılması yeni değil. He- bakır da bölgenin en büyük ili olarak diği malum, konuşturmayın beni. tün salonu sarmış, Ahmet ya da diyor ki “Gazete- le Diyarbakır’a böyle iş dünyası, ce- memleketi elbet. Sergiyi, yaptığı her Ama Diyarbakır’da yaptığı konuşma- Güneştekin gibi “Biz de ciler İsmail Saymaz ve miyet insanları, medya ve siyasetçi- sergisinin lansmanını olaya dönüş- yı dinleyince hoşuma gitti, İstanbul- giydik bunları” diye bu- Ertuğrul Özkök birlik- lerle birlikte bir çıkarma yapıp ken- türen Galeri Plevneli düzenlemiş. Di- la Diyarbakır arasında bir köprü kur- runlarının direği sızla- te halay çektiler, ne gü- dinden çok söz ettirince, “o gerçek sa- yarbakır Ticaret Odası da sponsor ol- mak ve kültür sanat olaylarını buraya mış, koku da işin bir par- zel!” Futbolcu Volkan nat mı” eleştirileri de geliyor. Kim ka- muş. Ahmet Güneştekin’in çalıştığı taşımak niyetinde. “Beraber olmak, çası ama, daha çok anılara git- Demirel’in eşi Zeynep rar verebilir, eleştirmenler mi? Alı- PR ajansı da İstanbul sosyetesinin sa- birleşmek için bir engelimiz var mı, mekten! de “Diyarbakır ne güzel- cılar mı? Halk mı? Ahmet Güneşte- nat meraklısı isimlerini ve de maga- yok” diye sorunca büyük alkış almış. Tabii ki Diyarbakır Cezaevi’nde yaşa- sin” diye oynuyordu! Beraber olmak kin, sadece sanat alanında değil, or- zin muhabirlerini Diyarbakır’a taşı- nanlara gönderme yapan “5 No’lu Ko- için bir engel var mı, yok! Size bir ganizasyon anlamında da becerisi- Diyarbakırlı memnun yınca cemiyet hayatı bir anda burada ridor” ve Cumartesi Anneleri’ni anla- şey söyleyeyim mi, ben de yurt ge- ni kullanmış, çok konuşulacak, etki- gerçekleşmiş. Ahmet Güneştekin’in Diyarbakırlılar şehirlerinde böyle tan “Analar Duvarı” çalışmaları da Di- zilerimde en çok Urfa, Diyarbakır, si ve çarpanları çok olacak bir etkin- bir kültürel ve hatta magazin boyut- tüm yurtdışı gezilerini izleyen Er- yarbakırlıları derinden etkiler, bildik- Mardin’de eğlenirim, Antalya’da lik yapmış. Diyarbakır Ticaret ve Sa- tuğrul Özkök, İsmail Küçükkaya gibi lu bir etkinlik olmasına o kadar se- leri, yaşadıkları şeyler. Ancak 2015-16 değil! Lokal lezzetler, lokal müzik, nayi Odası’nın sponsorluğunda ücret- vindi ki! Zaten sergiye gösterilen il- bir grup gazeteci dostu da var. Onla- yıllarında yaşanan şehir çatışmaların- farklı bir keyif. Türk insanı rakı sof- siz sergi yıl sonuna kadar açık, Diyar- ra magazin yazarları da eklenince bir gi de bunun göstergesi. Pazar günü dan toplanan enkaz parçalarından olu- rasında illa ki ne olacak bu memle- bakırlı gençler ve genç kalanlar gidip saatlerce kuyrukta bekleyerek sergi- medya patlaması. Sokak kedisi olarak şan “Yoktunuz” adlı işi anlamadıkları- ketin hali diye ağlar ama sonra da gezecek, görecek, hayret edecek, an- 200 kişinin içinde de olsa uçağa sız- yi gezen Diyarbakırlılar, hem bura- nı dinledim. “Neydi o kırık dökük eş- kalkıp halayını çeker! Kimler ni- lamaya çalışacak, düşünecek, belki da her zaman böyle etkinlikler olmu- mam mümkün değildi elbet, ama ku- yalar” diye soran sorana! ye gitmiş kısmına hiç girmiyorum, beğenecek, belki kızacak, ama birileri laklarım delik, istihbaratım çok. Di- yor diye sevindi, hem de kendilerini bunca yıldır kimin nereye niye çağ- onların hayatına dokunmuş ve onları Sosyete eğlendi! anlatan işleri, performansları beğen- yarbakırlı kardeşlerimden de dinle- rıldığını, niye gittiğini anlamadım, düşünmüş olacak. Bu da İstanbul’dan İstanbul’dan bakanların eleştirileri dim; ne duyduysam anlatırım? İyi ko- di. Anlamasalar da beğendi! Ahmet anlamayacağım ama mesela Feryal karar verilecek bir iş değil. Sokak ke- Güneştekin’e buradan yazıyorum, iki konuda odaklandı: Tahir Elçi’nin nuşan da var, kötü konuşan da. İBB Gülman’sız bir davet yoktur, ola- dilerini unutmayın, onlara da bir kap öldürüldüğü yerde gülerek selfie mi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşiyle sergide işleri anlatacak birkaç kişi gö- maz. Niye? Bilmiyorum! kuru mama ve su koyun lütfen!