25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 29 AĞUSTOS 2020 CUMARTESİ KÜLTÜR OKTAY AKBAL ÖDÜLLE YAŞAYACAK Eedebiyatımızın önde gelen ustalarından, gazetemiz yazarı Oktay Akbal ölümünün 5’inci yılında anıldı. Akyaka’da bulunan mezarı başında düzenlenen anma programına Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, CHP Ula İlçe Başkanı Hüseyin Özcan, eşi Ayla Akbal ve sevenleri katıldı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Oktay Akbal’ın ülkemizin yolunu aydınlatan önemli bir aydın olduğunu ve onun adını taşıyan “Oktay Ak bal Edebiyat Kütüphanesi’ni öykü, roman ve köşe yazıları ile hayata geçirdiklerini söyledi. ilgili her yıl bir başlık atarak Başkan Gürün ayrıca 2021 ilk ödülü 2021 yılında vere yılında Oktay Akbal ile ilgi ceğiz. Orada da Oktay Ak li ödüllü bir sanat yarışması bal anlatılacak” dedi. düzenlemeye başlayacakla Eşi Ayla Akbal ise, “Ma rını söyledi. hallemden Oktay Akbal’ın Başkan Gürün, “Oktay Ak Fatma bacısı da burada de bal, bilgi sahibi olmanın çok ğer verdiği seven herkes bu önemli olduğunu bilen ve bilgiyi paylaşan bir aydındı. Biz Muğla Bü Oktay Akbal rada. Ülkemiz karanlık bir yolda. Aydınlanmanın yolu kitaplar yükşehir Belediyesi olarak Oktay Akbal ile dan geçer. Bu nedenle kitap ve kütüpha ilgili ödüllü bir yarışma düzenliyoruz. Şiir, neler çok önemli” dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından verilecek ödül 2021 yılından itibaren başlayacak. 2021’de öyküye, 2022’de romana, 2023’te köşe yazısına ayrılan ödül için 2020 yılında yayımlanmış olan öykü kitaplarıyla başvurulabilecek. Ödülü kazanana “Ödül Belgesi”, “Ödül Plaketi” ile 5 bin TL para ödülü, Oktay Akbal’ın doğum günü olan 20 Nisan’da verilecek. Ödüle başvuru 2021 yılı için 4 Ocak 2021 tarihine kadar Muğla Büyükşehir Belediyesi, “Oktay Akbal Edebiyat Ödülü Koordinatörlüğü”ne gönderilecek. Genco Erkal ile Tülay Günal, “Yaşamaya Dair” oyunu nu sahneledi. Ayşe Emel Mesci Genco Erkal, açık havada perde açtı KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu, önceki akşam usta oyuncu Genco Erkal ile Tülay Günal’ı sahnesinde ağırladı. Biletleri hızla tükenen, Nâzım Hikmet’in sürgün yıllarını ve vatan hasretini, Fazıl Say, Zülfü Livaneli, Cem Karaca, Tarık Öcal, Edip Akbayram, Tolga Çebi, Nadir Göktürk, Timur Selçuk gibi bestecilerin şarkıları eşliğinde anlatan Yaşamaya Dair adlı oyun, izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Tiyatrocuların, pandemi sürecinde yaklaşık 5 aydır hiçbir seyirci yüzü görmeyen ve matem içinde olduğunu söyleyen Genco Erkal, KüçükÇiftlik Park’ın bahçesinin tiyatro için büyük kazanç olduğunu belirtti. Kavuğu, tiyatro emekçilerine adadı Rasim Öztekin’in kavuğu devredeceği Şevket Çoruh, konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Çoruh, şu ifadeleri kullandı: “Kişisel çabalarımızla doğurup seyirci ve meslektaşlarımızın desteği sayesin Şevket Çoruh de büyüttüğümüz yolculuğun, kendi küçük etkisi büyük bir virüs marifetiyle sekteye uğradığı bugünlerde, resmi makamlar tarafından bir başımıza bırakılmışken bizi yine sarıp sarmalayan, yalnız olmadığımızı hatırlatan ustalarımız oldu. Geleneksel tiyatromuzu temsil eden, Kel Hasan Efendi’den İsmail Dümbüllü’ye, ondan Münir Özkul’a, Ferhan Şensoy’a ve Rasim Öztekin’e geçen ‘kavuk’un bana devredileceğini bugün gururla öğrendim. Bu onuru, tüm ustalarım ve her şeye ‘rağmen’ tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tüm tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum. Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro, yaşasın insan.” ‘Türkiye’yi gezsin istiyorum’ İzymöMinree’Adrtkyemeşİzeesinm’EnlmiedğteienİlsndMeöeyenkisüirccoKiiyyüulelntü, r buluşuyor OYUNLAŞTIRAN: ALİ BERKTAY Kuvayi Milliye Destanı, Nâzım Hikmet’in uzun şiirinin oyunlaştırılmasından oluşuyor. Herhalde Kurtuluş Savaşı’nı anlatan en güzel yazılı eser. Nâzım’ın duygusuyla Milli Mücadele duygusunun birleştiği bir eser bu. Bu açıdan çok önemli. Dolayısıyla günümüze de ışık tutacak çok şey var içerisinde. Ali Berktay VALİLİK YASAKLADI İzmir Valiliği, oyunun sahnelenmesini yasakladı. Verilen iptal kararına tepki gösteren oyuncusu Ayşe Emel Mesci, “2 ay gece gündüz çalıştık. Son dakika bize pandemi gerekçe gösterildi. Neden son dakika. Ayrıca, dün bu kentte başka bir sanatçının konseri vardı. Bugün ne değiş ti. Bize 2 Eylül tarihinde oynayacağımız söyleniyor. Biz burada kasıt arıyoruz. 30 Ağustos haftasında izin verilmemesinin nedeni başkadır. Zafer haftasında “Kuvâyi Milliye Destanı”nını oynatmak istemedi ler” diye konuştu. Dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in başyapıtlarından “Kuvayi sitelerden mezun olanlarla bir ekip oluşturmak insana mutluluk veriyor. Milliye Destanı”, Ayşe Emel Uyumsuzluk yaşamadık, Mesci’nin yönetmeliği ve ko MEHMET o yandan çok keyifli bir reografisiyle sahneye taşın İNMEZ çalışma oldu. dı. Mesci, “toprakta karın ca, suda balık, havada kuş kadar Özel bir teknik çok”ların kurtuluş mücadelesini, n Kullandığınız teknikler İzmirli sanatseverlerle buluştu oyununuzu nasıl etkiledi? ruyor. Ankara ve İstanbul’da ser Müjdat Gezen’in isim babası gilenen eser için çeşitli kentlerde olan “Aema” tekniğini kullanıyo okuyan 13 genç tiyatrocu, pande rum. O teknik, tamamen yeni bir mi şartlarında gece gündüz çalış beden oluşumu üzerine kurulu. tı. Anadolu’dan gelen ve Batı tak Gerek tiyatrodaki hocamız Muh lidi olmayan kendine has “Aema” sin Ertuğrul’un yönetimindeki tekniğini eserde kullanan Ay şehir tiyatrolarında Darülbeda şe Emel Mesci’nin oyunu, farklı yi ustalarından öğrendiklerimiz sahne yapısı, oyuncuların vücut ve konservatuvarda öğrendiğimiz dili ve Anadolu halkını anlatan modern teknikler, daha sonra da dansları ile izleyicilerin karşısı 1980 sonrası yurtdışında yapmış na çıkacak. Ege Bölgesi’nin, tiyat olduğum reji çalışmaları ve sah ronun ana damarlarından biri ol neye koyduğum oyunlardan olu duğunu belirten usta yönetmen, şuyor. Anadolu’dan gelen ve Ba “Tüm İzmirlileri bu antiemperya tı taklidi olmayan kendimize has list savaşın bize bırakmış oldu ve kendi yöntemlerimle geliştir ğu çok değerli Cumhuriyeti koru diğim bir teknik. Oyuncularımda mak adına bu oyuna davet ediyo müthiş bir gelişme sağladı. Önce rum” dedi. bir atölye yaptık. O atölyede onla n “Kuvayi Milliye Destanı” rı yetiştirdim. Seste, nefeste, be oyunu daha önce nerelerde sah dende, göstergede, her şeyde. On nelendi? dan sonra onun üzerinde oyunu Bu oyunu 2016 yılında ilk kez kurgulamaya başladım. Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda 4. n Oyunun İzmir’de seyirciyle sınıf öğrencilerimle sahneye buluşması hakkında ne düşü koymuştum ve İstanbul Tiyat nüyorsunuz? ro Festivali’nde oynamıştı. O za Bu oyunun İzmir’de oynanma man 1 saat 5 dakikaydı oyun ve sı büyük bir şans oldu. İzmir’i festivalde çok beğeni kazanmış tarihi ve kültürü tiyatro kökle tı. Daha sonra 2019 yılında Bil ri açısından çok önemsiyorum. kent Üniversitesi Müzik ve Sah Özellikle Kurtuluş Savaşı’nda ne Sanatları Fakültesi’nde mezu İzmir halkının vermiş olduğu niyet oyunu olarak gerçekleştir fedakârca direnişi de dünyada dim. Bu sene İzmir Büyükşehir emperyalizme karşı verilen ilk Belediyesi açılış sahnesi için Ku Kurtuluş Savaşı’nın umuyorum vayi Milliye Destanı’nı yapmamı ki devamcılarıyız. Onun aydın istedi. Oyuncu seçimi ile birlikte lanma devriminin devamcıları özellikle mezun ve genç sanatçı olarak bunu sahneye koymaktan ların oyuna katılmasıyla birlikte büyük bir mutluluk duyuyorum. sahnelenecek. Biz provaya mart İzmir halkıyla buluştuğunda ger başında başlamıştık ve amacı çek açığa çıkacak. Çok heyecan mız 23 Nisan’a yetiştirmekti. lıyız ve seyircinin tepkilerini Meclis’in açılışının 100. yıldönü bekliyoruz. Bu oyunun açılışının müne denk getirmek istemiştik. İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde Fakat bildiğiniz gibi pandemi ko olmasının çok önemli bir değe şullarında karantinada kaldık. ri var. İptal oldu, 3 ay çalışamadık. n Oyun, İzmir dışında başka n Pandemi süreci sizin açı yerlerde de sahnelenecek mi? nızdan nasıl geçti? İzmir çevresine de turneler Kurtuluş Savaşı ve Kuvayi Mil olacak. Aşağı yukarı şu an 34 liye ruhuyla hareket ettik. Bizler oyun görünüyor. Fakat benim en pandemi koşullarına uyduk. Be büyük isteğim bütün Türkiye’yi lediye de isteklerimizi yerine ge gezsin oyun. Zaten oyuncula tirdi. Ateşlerimiz ölçülüyor, gıda rın enerjileriyle ayakta duran bir konusunda bir sorunumuz yok. oyun. Çok fazla dekoru yok. Öy Oyuncularımızın sosyal mesafe le ağır bir oyun değil, gezici bir sine dikkat ettik. Biliyorsunuz ti oyun aslında. Bu anlamda çok yatro suya yazı yazmak gibidir, arzu ediyorum bütün Anadolu’da ama kalıcı olması için de müca oynanmasını. Hatta yurtdışına deleyi sürdürmeye kararlıyız. da gitmesini arzu ediyorum. Zorlandık ama başardık. n Oyuncularınızdan bahseder misiniz? KÜNYE Tiyatro okullarından mezun olanların yanı sıra, radyo televizyon, sağlık ve makine mühendisliği bölümünden mezun oyuncular var. Amatör olarak tiyatro ile ilgileniyorlar. Bunun için çok özel bir çalışma yaptım. Müjdat Gezen’de olup sonra İzmir’e Okay Temiz’in müziklerini, Selim Cinisli sahne dekorunu yaptığı tek perdelik oyunun oyuncu kadrosunda ise Özgün Aytar, Onur Taşdemir, Kübra Kalabalık, Ulaş Narlı, Çağla Kuba, Gizem Karasu Mersinli, Ege Derin, Canan Kesebir, Gülşah Kocabıyık, Ecem yerleşen ve benim mezun ettiğim Aydın, Ferhat Susan, Onur Çatal bir öğrencim var. Değişik üniver ve Uğur Akipek yer alıyor. Kadınlar: Hep savaşıyor Anaerkil ilk topluluklardan sonra eşitsizlik konumuna düşürülmesi ÂdemHavva öykülerine kadar uzanan kadının olduğu yerde, yaşamı değiştirme isteği, umudu, savaşımı vardır. Kadınlar yaşamın her alanında var olmak için, yaşam hakkı başta olmak üzere her çeşit ayırımcılığa karşı hep savaşım verdi. Ne yazık ki tarihin 21. yüzyılında insanlığın yarısını oluşturan kadınları, evin kölesi, görevi yemek yapmak, çocuk bakmak olan, erkeğe emanet edilen insan yarısı gören anlayışlar hâlâ egemen. Ne kadar mücadele etseler de kadına yönelik şiddet, taciz, cinayet bitmiyor. Tarihin en eski eşitlik, özgürlük savaşımı olan, kütüphaneler dolduracak bir literatürle taçlandırılan kadınların başkaldırısı hakkında son günlerde yeniden okuduğum bir kitapla yeni yayımlanan iki kitaptan söz edeceğim bugün. Kadın Sorununun Neresindeyiz? Ne Olursa Olsun Savaşıyorlar: Kadın Sorununun Neresindeyiz?’de (Cumhuriyet Kitapları), kadınların toplumsal yaşamda uğradıkları ayırımcılığı ve savaşımını anlatan Server Tanilli, toplumumuzda kadının, açık bir sömürünün, korkunç bir cinsel açlığın, dinmez bir şiddetin sultası altında ve hâlâ ikinci sınıf olduğunu ve bu sonucun tarihten gelen bir durum, bir itiliş olduğunu, ama bir Kadınlar Devrimi’nin yaşandığını belirterek noktayı koyuyor: “Bu yolda verilecek mücadelede erkeklerin payı da önemlidir. Ne var ki yolları asıl açacak olan, kadınların bilinçlenmesi ve eylemi olacaktır. Kadınlar, kadınlarımız da, bu uğurda, ne olursa olsun savaşıyorlar.” Bütün Kadınlar Kahramandır Feminist kadın aktivist, FEMEN hareketi önderi Inna Shevchenko, ataerkil sistemlerin karşısına çıplak vücuduyla dikilen, diktatörlüğe, cinsiyetçiliğe, kadın vücudunun ticari meta haline getirilmesine, sömürülmesine, dinlerde derinden kök salmış cinsiyetçiliğe, eşitsizliklere karşı; tutuklanmalara, ölüm tehditlerine, işkencelere ve sürgünlere karşın direnen bir kadın. Shevchenko, “Gündelik hayatlarında taraf olan, başkaldıran ve mücadele eden tüm kadınlara” adadığı Bütün Kadınlar Kahramandır adlı kitabında (çev. Şirin Erkal Leitao, Bilgi Yayınevi), korku ve acıya yenilecekken, “Kendimi seninle özdeşleştiriyorum Inna, vazgeçme” diyen 15 yaşındaki bir İspanyol kızın epostasından sonra yeniden savaşma gücü bulmasından ve iyi kız olduğu çocukluğundan başlayarak yaşadıklarını aktarıyor. Kahramanlara ihtiyaç duyarız deyip birçok örnekle kahramanlarının esin kaynağı ve kendini tanımasına fırsat olduğunu, savaşımında kendisine eşlik ettiğini söylüyor. Japon manga Ay Savaşçıları’ndaki Usagi’nin ilk kahramanı olduğundan başlayarak örnek aldığı tarihin kadın kahramanlarına geçit yaptırıyor. Kadınların zayıf ve yeteneksiz olduğu önyargısının yanlış olduğunu, kadınların ötekileştirilmeye devam edildiğini anlatıp tüm kadınları ataerkil bakış açısını reddetmeye, kurban olmamaya, içinde uyuyan kahramanı keşfetmeye çağırıyor: “Baskı altında tutulmayı kabul etmediğimiz gün artık baskıcılara yer olmayacaktır.” Amasanga 2020 Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Roman Ödülü’nü kazanan Amasanga (Literatür Yayınları) ile Turan Ali Çağlar tarihin derinliklerine iniyor. Yapıtta Hititlerden Frigyalılara, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine, bugüne kadar, Amazonlar diye bilinen Anadolu’nun Amasangaları, binlerce yıllık tarihsel süreci içinde, kutlanası bir kurguyla aktarılıyor. İnsanlığın ve kadınlığın en eski savaşımını, değişimin romanını okuyoruz. HHH Bugünlerde köleleştirmeyi, eşitsizliği, adaletsizliği sürdürmek isteyenlere dikkat: Umutsuzluk pusuda! Ne diyor kadınlar: İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Kaan Boşnak’tan yeni şarkı Yüzyüzeyken Konuşuruz’un solis ti Kaan Boşnak’ın yeni teklisi “Bebeğim”, din leyiciyle buluştu. Sözü, müziği ve aranjesi Kaan Boşnak’a ait olan şarkı tüm dijital platformlarda yerini aldı. Şarkının Başak Ceylan Boşnak yö Kaan Boşnak netmenliğinde çekilen klibi de KaanBoş nakVevo kanalında yayında olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle