Katalog

4 27 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE HABER CHP Antalya milletvekillerinden AKP’li Serik Belediye Başkanı’na destek ‘Siyasi mobbing var’ Kılıçdaroğlu, Berger’i kabul etti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’i kabul etti. CHP’den yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun Berger’i genel merkezdeki makamında kabul ederek bir süre görüştüğü belirtildi. Görüşmede, Kılıçdaroğlu’na Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz eşlik etti. l ANKARA / Cumhuriyet BÜLENT ECEVİT AKP’li Serik Belediyesi’nde Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş’nin mevcut Belediye Başkanı Enver Aputkan’ı “ruh hastası” olarak tanımlayıp, istifaya davet etmesi Meclis gündemine taşındı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle önerge veren CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Bu şirket neye güveniyor?” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikâh şahitliğini yaptığı arkadaşı Nuri Albayrak’ın şirketi Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş., 500 bin TL’lik rüşvet iddiasıyla gündeme gelen AKP’li Antalya Serik Belediye Başkanlığı’na haciz gönderdi. Belediyenin 70 milyon lira borcu olduğunu belirten şirket, 5 adet taşınmazı icra yoluyla satışa çıkardı. Şirketin açıklamasında bir önceki AKP’li belediye başkanını rüşvet almakla suçlayan Belediye Başkanı Enver Aputkan’ın istifa etmesi halinde haciz işleminin durdurulacağı belirtildi. Ayrıca, Aputkan’ın “ruh sağlığı problemi” olduğu ileri sürüldü. Tehdit ediyorlar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle önerge veren CHP’li Budak, “Serik’teki 500 bin TL’lik rüşvetin sorumluları cezalandırılmadan ellerini kollarını sallayarak geziyor ama rüşveti ifşa eden Serik Belediye Başkanı’na şimdi de haciz kıskacıyla, siyasi bir mobbing uygulanıyor. Daha önce eşini benzerini görmediğimiz bir küstahlıkla, halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanının istifaya çağırıldığına şahit oluyoruz. Bu firmanın arkasında kim var ki seçilmiş bir belediye başkanını tehdit ediyor?” dedi. CHP milletvekili Rafet Zeybek, “Bir belediye başkanını alacakları konusunda telefonla adeta tehdit etmesi ve meclis üyelerine muhtıra niteliğinde başkanın istifa etmesi ve yeni gelen başkanla çalışma isteklerini içeren bir yazı göndermesi, demokrasilerde kabul edilemez bir durumdur” görüşünü dile getirdi. l ANTALYA BEYLİKDÜZÜ’NDE 2 BİN 773 AİLEYE GIDA YARDIMI YAPILDI ‘ÖZEL POLIS’ ELEŞTIRISI Toprak: Çok başlılık olacak CHP’li Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanlığı kararıyla emniyet teşkilatı organizasyon ve yönetim şemasına aykırı olarak İstanbul’da kurulan ve doğrudan Ankara’ya bağlı olan polis gücünün, “Türkiye’nin polis devleti haline geldiğinin göstergesi olduğuna” işaret etti. Toprak, özel polis gücünün hukuk devleti ve demokratik devlet anlayışıyla izah edilemeyece ğini ifade etti. CHP Genel Başkan Koordi natör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanlığı kararıyla kuMAHMUT rulan ve tartışmalara neden olan LICALI özel polis gücüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Toprak, en az 500 kişiden oluşmak üzere İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’ne bağlı olmayan ve doğrudan Ankara’ya bağlı olarak kurulan Takviye Hazır Kuvvet adlı özel polis gücünün görevinin, toplumsal olaylara müdahale, doğal afetlere gönderilerek güvenliği sağlamak olarak açıklandığını ifade etti. Toprak, şunları dile getirdi: “Ancak açıklanan bu gerekçeler inandırıcı değil. Ülke sathında görev yapan polislerimiz, emniyet güçlerimiz, jandarma kolluk güçlerine ilave olarak çarşı ve mahalle bekçileri de yeniden organize edilerek teşkilatlandırıldı. Bekçilerin yetkilerini genişleten, polislerle hemen hemen aynı yetkilerle donatan yasa değişikliği Meclis’ten geçirildi. AB ülkelerinde her 100 bin kişiye 318 polis ve jandarma düşerken Türkiye’de her 100 bin kişiye 540 polis ve jandarma düşüyor. Bu ortalamaya bekçiler dahil değil. OECD ülkeleri arasında ise ilk sıradayız.” ‘Meclis’te tartışılmalı’ Özel birimin neden doğrudan Ankara’ya bağlı olduğunu soran Toprak, “Bundaki amaç nedir. İktidar kendi atadığı İstanbul Valisi’ne, Emniyet Müdürü’ne güvenmiyor mu? İl İdaresi Yasası, Polis Vazife ve Salahiyetleri Yasası bir kenara atılarak, niçin tek imzalı bir kararla hepimizi ilgilendiren özel teşkilat alelacele kurulmak istenmektedir” diye konuştu. Özel polis birimine ilişkin yapılanmanın çok başlılığa neden olacağını belirten Toprak, “İstanbul Takviye Hazır Kuvvetler gücü İstanbul Valisi’ni ya da Emniyet Müdürü’nü değil, Ankara’yı muhatap alacak. Toplum güvenliğine yönelik düzenlemeler, şeffaf bir süreçle, kafalarda oluşan endişe ve kaygıları giderecek şekilde TBMM çatısı altında tartışılarak yapılmalıdır” dedi. l ANKARA CANAN KAFTANCIOĞLU: Fatura vatandaşın sırtına yükleniyor CHP, iktidarın tarım ve ekonomi politikalarıyla ilgili dün 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. İstanbul’da konuyla ilgili basın açıklaması, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu tarafından Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda gerçekleştirildi. Kaftancıoğlu, Türkiye’de ekonominin pamuk ipliğine bağlı olduğunu söyleyerek, “Milyonlarca işsiz, iş arama ümidini kaybetmiş durumda. Ülkemiz, bu iktidar döneminde vatandaşına üç kuruş destek vermek için bağış kampanyası yapacak kadar aciz bir durum daha önce hiç düşürülmedi. Bırakın ülkenin ekonomisinden sorumlu olmayı şu haliyle bakkal çırağı bile olamayacak biri ‘Dolarla ne işimiz var? Kur bu iner de çıkar da’ diyor. Ekonomide izlenen bu hatalı politikaların sonucunda ortaya çıkan ağır fatura bugün yine vatandaşın sırtına yüklenmiş durumda” dedi. İktidarın Venezuela’dan bazı tarım ürünleri ve peynir ithalatıyla ilgili aldığı kararı eleştiren Kaftancıoğlu, “Dillerinden hiç düşürmedikleri ‘yerli ve milli’ kavramları bu mudur?” diye sordu. l İç Politika Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde temiz ve yerli gıdanın öneminin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Çalık, “3540 tona yakın sebzemeyve hasat edeceğiz” diye konuştu. ‘Yaşam Bahçesi’ umut oldu LEYLA KILIÇ İstanbul’un CHP’li Beylikdüzü Belediyesi’nin korona sürecinde halka temiz gıda ulaştırma amacıyla hayata geçirdiği “Yaşam Bahçesi” projesi mahsullerini veriyor. Şu ana kadar ihtiyaç sahibi 2 bin 773 aileye gıda ulaştırdıklarını söyleyen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Beylikdüzü, toprağın gücü ve bereketiyle tazelenecek. Ailelerin evine umut olacak” dedi. Beylikdüzü Belediyesi’nin koronavirüs sürecinde ihtiyaç sahiplerine temiz gıda ulaştırma adına başlattığı Yaşam Bahçesi projesi, evlerin mutfağında yerini alıyor. Toprakta olgunlaşan sebzeler, Gıda Bankası aracılığıyla yurttaşlara ücretsiz ulaştırılıyor. Topladıklarını mahsul leri yurttaşlara ulaştıran Beylikdüzü Belediyesi bu proje ile 40 ton ürün hasat etmeyi hedefliyor. Temiz ve yerli gıda Şu ana kadar 10 bin ton ürün hasat edilerek, 2 bin 773 haneye; 475 kilogram kabak, 695 kilogram sivribiber, 511 kilogram dolmalık biber, bin 982 kilogram salatalık, 363 kilogram patlıcan, 640 demet karalahana, 26 kilogram pırasa, 568 kilogram kapya biber, bin 505 kilogram domates, bin 87 kilogram karpuz, 10 kilogram göbek lahana dağıtıldı. “Salgın sürecinde tarımsal üretimin, temiz ve yerli gıdanın önemini bir kez daha hatırladık” diyen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Burada 3540 tona yakın sebzemey ve hasat edeceğiz” dedi. ‘Tıbbi ürünler sırada’ Yaşam Bahçesi’nde tıbbi ürünler yetiştireceklerini de söyleyen Çalık, “19 dönümlük Marmara Mahallesi Yaşam Bahçesi’nde de tıbbi ürünler yetiştireceğiz. Ürünlerimizi hasat etmeye başladık. Hasat ettiğimiz mahsulleri Gıda Bankamız üzerinden Beylikdüzü’ndeki ihtiyaç sahibi komşularımıza ulaştırarak ilçemizdeki dayanışma ağımızı daha da güçlendiriyoruz. Şu ana dek mahsullerimizi 2 bin 773 aileye ulaştırdık. Bu sayı her gün artıyor. Beylikdüzü, toprağın gücü ve bereketiyle tazelenecek. Ailelerin evine umut olacak” diye konuştu. Çalık, belediyecilik faaliyetlerinde her zaman tarıma öncelik verdiklerini belirtti. l İSTANBUL 90 YILLIK ÇAMUR TEMIZLENDİ İzmir’de konut ve iş merkezlerinin en yoğun olduğu Bayraklı ilçesinde körfeze toprak ve çamur taşıyan Manda Çayı’nda, kirliliği ve taşkınları önlemek için İzmir Büyükşehir Belediyesi proje başlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU ekipleri, 600 metre uzunluğundaki Manda Çayı içerisinde 90 yıllık biriken 40 bin ton çamuru temizledi. Bölgede artık pis koku ve taşkınlar yaşanmayacak. Manda Çayı üzerinde tarihi bir çalışma yapıldığını belirten İZSU Genel Müdürlüğü Dereler Bakım Şube Müdürü Onur Emrah Yıldız, tamamen belediyenin kendi imkânlarıyla yapılan temizlik ve ıslah çalışmasıyla koku sorununun ortadan kalktığını söyledi. Yıldız, “Burada korkunç bir şekilde çevre ve halk sağlığını tehdit eden bir koku vardı. İnsanlar rahatsızdı. Koku sinek yapar. Balkonda çay kahvesini içemiyordu. Çalışma ile 7 metre yüksekliğinde 40 bin ton çamur çıkardık. Bölgeyi yeniden inşa ettik. Oraya temiz su basacağız. Muhtemelen sulama göleti gibi bir şey olacak burası” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet İBB Başkanı İmamoğlu, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda incelemelerde bulundu ‘Gezi ruhunu hissetmek, yaşatmak lazım’ Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda dün, incelemelerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gezi Direnişi’nde ortaya konan mücadelenin Türkiye tarihinin en önemli mücadelelerinden biri olduğunu belirterek, “Şunu anlamak lazım. Biz şu anda burada geziyor, Taksim’de veya diğer meydanlarda halkla paylaşarak, yeşili koruyarak, ‘İnsan odaklı meydanlar üretelim’ diyorsak, belki de orada ortaya kon mak istenen o ruhun şekle gelmiş halini yürütüyoruz. Bu bakımdan, gençlerin o ruhunu hissettirmek ve yaşatmak lazım” dedi. Taksim Meydanı projeleri paylaşılacak İmamoğlu, Taksim tasarım yarışmasına ilişkin ise “Taksim’in bütününe hizmet eden beton ağırlıklı görüntüyü ortadan kaldıran, insanı içine çe ken ve ısıtan... İnsanla zaten meydanların bir anlamı var. Bu şekilde saksılarda ağaç şekli ile bunların olgunlaşması olası değil. Taksim’in bütün hassasiyetlerini kollayan ve koruyan bir anlayışla inşallah çok güzel sonuçları en yakın zamanda sizlerle paylaşacağız. Zaten toplumun da oyuna sunacağız ilk 3 projeyi. Katılımcılığı en üst seviyede tutan güzel bir Taksim meydanı projesi bekliyoruz” açıklamasında bulundu. l İç Politika Doğalgaz ‘büyük kurtarıcı’ mı? Ne küçümserim ne abartırım. Bazı okurlar “Bir sen kaldın petrol üzerine yazmayan, neden susuyorsun”, diye mesaj atıyor. Bilgi üzerinde toz dumanın, sis ve alacakaranlığın olduğu bir konuda yazmak kolay ve doğru değil. Önce anlamaya çalışacaksın. “Sis dağıldı mı ki oturdun yazıyorsun”, diye sorabilirsiniz. Hayır. Ama bir başlangıç yapmak gerek. Öncelikle, doğalgazın bulunması sevindiricidir. Hiç tartışmasız. Bu ülkenin malıdır, refahına katkı sağlayacaktır, kim bulursa bulsun. Bu açıklamadan sonra olaya girebiliriz. Propaganda ile gerçek İki durum yaşadık, yaşıyoruz. İlki Cumhuriyet’in, açıklamanın yapıldığı gün manşetten doğru olarak duyurduğu gibi, Tuna Deltası’nda, hükümetin Sakarya olarak anlamlı bir isim vermeyi tercih ettiği bölgede doğalgaz yatağına rastlanıldı. Herhalde sismik araştırmalardan elde edilen verilere de dayanarak, 320 milyar metreküplük bir rezerv tahmini yapıldı. Bölgede yeni yataklar bulunur mu, bilmiyoruz. Hükümetin epey makul ölçülerde tuttuğu rezerv üzerine daha sonra açık artırmaya çıkıldı adeta! Bazı petrol uzmanları 85 milyarlık bir varlıktan bahsetti. Neye ve hangi verilere dayanarak bunu ileri sürdü bilmiyoruz, çünkü Uluslararası Enerji Ajansı Direktörü Fatih Birol’a bu soruyu soran olmadı. Fatih Birol’un elinde özel bilgiler mi var hükümette olmayan? Hükümete fazlasıyla şirin görünmek, destek çıkmak veya kendine bir yeni siyasi gelecek tasarladığı için mi veya Türkiye’nin kendine özgüvenini artırmak için mi bu açıklamayı yaptı, bilmiyoruz. Hükümetin 5060 milyar dolar açıklaması ile Birol’un 85 milyar dolar açıklaması arasında büyük bir fark var. Öyle ki Cumhurbaşkanı bile, inşallah yeni yataklar da buluruz ve yüksek miktarlara ulaşırız deme gereğini duydu. İkinci durum, bu doğalgazla Türkiye artık eksen değiştirdi, yani köşeyi döndü, bundan sonra artık Türkiye küresel enerji oyuncusu oldu, biçiminde, hükümet cenahından, özellikle Berat Albayrak’tan gelen yüksek gerilimli, en üst düzeyden siyasi açıklamalar.. Pembe dizi kahramanı Öyle ki Berat Bey, 45 yıl sonrası için tüketiciye müjde vermeyi de ihmal etmiyor: Doğalgaz fiyatlarını tabii ki düşüreceğiz! Berat Bey, o koltukta oturalı beri, hiçbir zaman gerçeği görmeyi tercih etmemiş, bunun yerine gelecekte hayallerini sanki bugünkü olgularmış gibi bize satmayı tercih etmiştir. Müthiş bir hayal taciri! Berat Bey olmasa, Amiral Battı’nın ekonomi üzerine millete sattığı ekonomi pembe dizileri de olmayacak ve sayfaları boş kalacak. Berat Bey’in ağzından bugüne kadar, ekonomik kriz, işsizlik, pahalılık, zam, işten çıkarmalar vb. üzerine tek laf duydunuz mu? Görevi ülkeye ve ekonomiye gaz vermek. Bu görevi doğrusu büyük bir başarıyla yerine getiriyor. Şimdi bu gazı, doğalgaz üzerine çeşitlemeleriyle sürdürüyor. Ülkenin, ekonominin buna ihtiyacı var. Reel ekonomi yerini, hayal ekonomisine bırakmış durumda. İlginç olan, doğalgazın “büyük kurtarıcı” olarak takdim edilmesi. Bu gaz Türkiye’nin dişinin kovuğuna yeter mi, tartışmalı.. Hele çalışın biraz daha, yeni yataklar bulun, şöyle 1 trilyon metreküp kesin rezervlere doğru yol alın... 18 yıl sonra derin kriz Ayrıca doğalgaz üzerine yapılan propagandanın büyüklüğünün, ekonominin zorlukları ve krizlerinin büyüklüğü ile doğru orantılı olduğunu da anımsatırım. Doğalgaz mı kurtaracak bizi, yoksa akıl, fikir, yenilik, ekonominin bilimsel yönetimi, ülke kaynaklarının çok akılcı kılı kırk yararak kullanılması, saydamlık, liyakat, demokrasi ve ülke birliği mi? 18 yıldır geldikleri nokta, derin krizdir. Bol bol akan paraları har vurup harman savurdukları, taşa toprağa ve yandaşlara gömdükleri ağustosböceği zamanları geçince, şimdi “doğalgaz” umut ve kurtarıcı oldu. Sanki tek çareleri gibi duruyor ortada. O kaynaklar doğru ve akılcı kullanılsaydı, bulunan gaz şimdi Türkiye için çerez olurdu! AKP’li belediyeden Halk Ekmek büfesini kaldırma girişimi İstanbul Eyüp’teki Karadolap Mahallesi’nde İBB tarafından kurulan Halk Ekmek büfesi AKP’li Eyüp Belediyesi tarafından kaldırılmak istendi. İBB Halk Ekmek AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Özgen Nama olay yerine giderek Eyüp Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri ile görüştü. Büyükşehire ait bir alanda Eyüp Belediyesi’nin tasarruf kullanamayacağını ifade eden Nama, “Halk Ekmek büfemize Eyüp Belediyesi zabıtalarının hukuksuz müdahalesine izin vermeyeceğiz” dedi. l Haber Merkezi