Katalog

HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 28 MAYIS 2020 PERŞEMBE 190/6 0 310/2 0 0 260/1 5 0 230/1 3 0 230/7 0 260/1 2 0 230/7 0 180/8 0 270/1 2 0 300/1 6 0 240/1 0 0 240/1 4 0 210/9 0 250/1 8 0 260/1 2 0 190/7 0 290/1 4 0 310/1 2 0 210/8 0 260/1 3 0 260/1 9 0 240/1 6 0 TARİHTE BUGÜN 1960: Milli Birlik Komitesi, Orgeneral Cemal Gürsel’e Milli Birlik Komitesi başkanlığının yanı sıra, başbakanlık, milli savunma bakanlığı ve başkomutanlık görevlerini de verdi. Tatil kuralları: Sağlık olanaklarını araştırın, tesislerdeki sertifikalara bakın Denizde de mesafe l MASKE ŞART Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yaz tatiline gideceklere “Havuzla kıyaslarsanız deniz daha temizdir. Onu tercih etmekte yarar var. Yüzerken de yine mesafeyi korumak lazım” uyarılarında bulundu. “İnsanlar, suya girmedikleri zaman maske takacaklar” uyarısında bulunan Ceyhan, yazlıklara gidecekleri de uyararak “Normalde yüz bin nüfuslu yerlerde sağlık altyapısı yetersiz. Evde kalmak tatile gitmekten daha sağlıklı” dedi. l 132 MADDELİK GENELGE Kültür ve Turizm Bakanlığı geniş bir yelpazede bir dizi yeni tedbirin tanımlandığı 132 maddelik sağlıklı turizm sertifikasyon programı yayımladı. Gerekli önlemleri alan tesislere sertifika verilecek. Sertifika alan tesisler ise 1 Haziran’da duyurulacak. Ulusal Havuz Enstitüsü Başkanı Korcan Kurtoğlu, “Özellikle havuzlarda, sudaki klor ve pH seviyesini otomatik olarak ölçen, buna göre kimyasal dozlayan sistemler kullanılması çok önemli. Havuzda sosyal mesafeye dikkat etmemiz gerek” dedi. l TEK KULLANIMLIK MALZEME Kurtoğlu, konaklama tesislerinde yayınlanan genelge ile birçok önlemin alındığını anımsatarak “Sauna, hamam, buhar banyosu gibi alanlar da kişilerin bir diğer merak ettiği nokta olarak karşımıza çıkıyor. Turizm Bakanlığı genelgesine göre “Sağlıklı Turizm Sertifikası” bulunmayan tesisler bu gibi alanlarını açamayacak. Kullanıcı sayısı kısıtlanmalı, her kullanımdan önce ve sonra dezenfeksiyon yapılmalı. Kese, sabun, duş jeli, şampuan vb. malzemeler tek kullanımlık olacak” dedi. l Haber Merkezi OBSESIFLER VE UMURSAMAZLAR Uç nokta uyarısı Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, salgın döneminde toplumda “Masayı sildim mi”, “Kapı kolunu sildim mi?” diye obsesif kompulsif bozukluk (OKB) göstermeye başlayan ve önlemlerden yorulduğu için umursamaz davranan 2 uç noktanın oluştuğunu belirterek “Bu 2 uç nokta çok tehlikeli. Bundan sonra yeni normale geçtiğimizde bu 2 uç noktada kalırsak tekrar 2’nci bir dalga yaşayabiliriz” dedi. Prof. Dr. Özkan, uç noktalardan ortaya gelinmesi gerektiğini kaydetti. l DHA ANTALYA YASAK SONRASI SOKAK İstanbul’da, koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının ardından yaşanan ilk gün hareketli geçti. Kentte sabah saatlerinde işe gitmek isteyen yurttaşlar, toplu ulaşım araçlarında ve trafik akışında yoğunluk oluşturdu. Bazı durak ve iskelelerde maskesi olmayan yurttaşlara görevli ekipler tarafından maske verildi. Sokağa çıkma kısıtlamasının ardından alışverişe çıkanların sayısı da arttı. Sokağa çıkmaları kısıtlanan 14 yaş ve altı çocuklar 11.0015.00 saatleri arasında maske takarak ve sosyal mesafe kuralına uyarak dışarıda vakit geçirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mobil verilerine göre kentte trafik yoğunluğu yüzde 35’e kadar ulaştı. l AA 27 MAYIS ÇARŞAMBA 21 BİN 43 1035 34 1286 1 MİLYON 894 BIN 650 159 BIN 797 4431 331 723 122 BİN 793 Bakanlığa sıtma ilacı sorusu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), kovid19 hastaları üzerinde sıtma ilacı hidroksiklorokinle yapılan testlerin muhtemel yan etkileri nedeniyle durdurulduğunu açıklamıştı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Sağlık Bakanlığı’na seslendi ve “Türkiye’nin hidroksiklorokin kullanılan binlerce hastaya ilişkin verileri ne durumda? Bilgileri ivedilikle paylaşmalarını bekliyoruz” çağrısı yaptı. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: “Dünyada Covid19 tedavisi konusunda henüz standart öneriler bulunmamaktadır. Türkiye’de tüm olgulara hidroksiklorokin olabildiğince erken dönemde başlanarak verilmektedir. Ülkemizdeki Covid19 olgularının yaş dağılımına, tedavi başarı oranlarına ve görülen yan etkilere vb. ilişkin bilgilerin paylaşılmasını bekliyoruz.” l Haber Merkezi Dilek hemşire organ bekliyor İSIMLERI VERİLDİ Atatürk Havalimanı’nda yapımına başlanan salgın hastanesinin adı “Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi” oldu. Prof. Dr. Dilmener koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmişti. Prof. Dr. Feriha Öz’ün adının yazılı olduğu tabela da Sancaktepe’deki hastane binasındaki yerini aldı. l Haber Merkezi SUÇ DUYURUSU: TAHRIP ETTINIZ TMMOB’ye bağlı Mimarlar Odası, pandemi hastanesi nedeniyle iki pisti kullanılamaz hale getirilen Atatürk Havalimanı ile ilgili suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Mimarlar Odası’nın suç duyurusunda “Hastane için başka bir alanın uygun olduğu, inşaatın imar planlarına aykırı olduğu ve ruhsatsız gerçekleştirildiği belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Dilek Akçabelen (30) yoğun bakım hemşiresi olarak 10 yıl boyunca yüzlerce hastaya şifa verdi. Doğum iznindeyken koronavirüs nedeniyle hastaneye yatırıldı. 34 haftalık bebeği 15 Nisan’da sezaryenle alındı. Kokusunu bile alamadığı oğlu 20 gün sonra taburcu oldu ama genç hemşire tam 41 gündür kalpakciğer makinesinde yaşam mücadelesi veriyor. 6 kez plazma, iki kez de kök hücre nakli tedavisi gören Dilek hemşirenin koronavirüsü yendiğinde akciğer sertleşmesi nedeniyle organa ihtiyacı olacak. Eşi için kampanya başlatan Tansu Akçabelen (30), gözyaşlarını tutamayarak “İnsanlarımıza organ bağışı yapmalarını rica ediyorum. Lütfen eşime can, oğluma umut olun” dedi. l DHA Tansu Akçabelen Dilek Akçabelen dergisinde yazı da yazıyor, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden kitap da çıkarıyor. Hem fi rardaki Fethullahçı askerler hem sanık olanlar Akar’dan Türk ordusundaki çok Yaycı’yı hedef alıyor. Öte yandan kumpas davaları dö bilek güreşi neminde hedef alınan arkadaşları her ikisine de eleştiriler Kitapların ayraçları var. Elbette tarihin de. Bir sıçrama yaşanıyor. Açıp bakıyor, öncesini ve sonrasını okuyoruz. Eskisinin kendisini hep yenide var ettiğini de yeninin eskinin kalıntılarını yok ettiğini de görüyoruz. Önümde Cihat Yaycı’nın yazdığı kitaplar duruyor. 2019 yılında ASAM Yayınları’ndan çıkan “Libya getiriyor. Uzatmayayım... Akar ve Yaycı’nın dostlarının ve karşıtlarının kişilik özelliklerini de katarak yaptıkları yorumlar devam ediyor. Tartışmasız bir gerçek var ki bu bilek güreşini daha güçlü olan ve Erdoğan’a kendisini kabul ettiren Akar şimdilik kazandı. Türkiye’nin Denizden Komşusudur” eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İki ismin bilek güreşi Uğur Yiğit’e şükran mesajı ile baş Neler olmadı ki? lıyor. Sürpriz değil. Türkiye’nin en Mesela Cumhurbaşkanlığı, batısından Libya ile deniz komşu düzenlediği Libya toplantısına su olduğu tezini hazırlayan Yaycı’yı doğal olarak Yaycı’yı bizzat da Amiral Cem Gürdeniz’in desteklediğini, Yiğit’in ise Erdoğan’a kadar taşıdığını biliyoruz. Kitaptan 29 Kasım 2010’da Libya’ya giden ve Kaddafi ile görüşen Erdoğan’ın çantasında Yaycı’nın hazırlattığı haritaların olduğunu öğreniyoruz. Dönem Türk donanmasının AKP destekli Fethullahçı çete tarafından hapsedildiği günler. Operasyon tartışmasız Batı destekliydi. Bu sırada kendisine karşı birçok savunma planının deşifre olmasından en memnun olan Yunanistan’dı. Yunanistan, sistematik ve kendince tutarlı bir politikayla Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs ile birlikte egemenlik alanını genişletiyordu. Bir gemi komutanı 25 yılda, bir amiral 40 yılda yetişiyor. Hapishane kuyruğundaki Türk amirallerinin durumu, Türkiye’yi Doğu Akdeniz savaşından uzak tutuyordu. Libya ile yapılan anlaşma, Türkiye’yi bir kavganın fiilen içine soktu. Zira TürkiyeLibya mutabakatı, tam anlamıyla YunanistanGüney Kıbrıs hattını kama gibi keserek Türkiye’yi hem Yunanistan hem AB’nin bir bölümü ile karşı karşıya getirdi. vet etmişti. Akar devreye girdi. Genelkurmay’dan Yaycı’nın toplantıya katılmasına izin çıkmadı. Mesela Cumhurbaşkanı, Yaycı’nın adını vererek onu kürsüden överken Hulusi Akar, TSK’nin başarısının kimsenin şahsıyla anılamayacağı yönünde konuştu. Akar, Yaycı’yı devre dışı bırakacak adımlar da attı. Örneğin bir cenazede karşılaştığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Uğur Yiğit’e, “Amiralim bu Libya mutabakatı sizin döneminizin çalışması değil mi” diyerek onu sürece dahil etmeye çalıştı. Yaycı, bu adımdan haberdar olunca gerginlik daha da büyüdü. Günlerdir FETÖMETRE’yi konuşuyoruz. Ancak bu sistem TSK’de Deniz Kuvvetleri dışında uygulanmadı. Akar’ın bu sistemi beğenmediğinin göstergesiydi. Ancak ilginç bir şey oldu. Geçmişte FETÖ’nün hedefi olmuş, muhafazakâr kimliğiyle de bilinen eski bir askerin başına getirildiği yarıresmi sivil toplum kuruluşunda FETÖMETRE’yi uygulayacağını açıkladı. Uygulamayı ise Yaycı’ya yakın bir başka eski asker görev alarak yapacaktı. Bizzat Akar’ın müdaha Akar ve Yaycı karşı karşıya lesiyle bu görevlendirilme durduruldu. Peki, doğrudan bir atışma oldu mu? “Oldu” diyen Bu, Türkiye için hem içeride ler örnek de veriyor. Bir toplan hem dışarıda bir kırılma demek tıda Akar, 15 Temmuz sonra ti. Uygulanabilmesi için FE sı kadroların hatalarını, eksik TÖ kavgasının nihayete erme lerini, gündeme getirmişti. An si gerekiyordu. 15 Temmuz’un cak Yaycı, Akar’ın bu sözle Türk ordusu için ayraç olması rine özetle “Komutanım, 15 böyle oldu. Temmuz’dan sonra FETÖ’den Cihat Yaycı ile Hulusi Akar arınan ordumuzun daha güç tartışmasız iki ayrı çizgiyi temsil lü ve başarılı olduğunu düşü ediyor. Biri deniz ile öbürü ka nüyorum” diye yanıt verince ra ile düşünüyor. Akar, 15 Tem rüzgârlar soğuk esti. muz öncesi yapılan soruşturmalara yanıt vermemesi ve ni Bir kırılma habercisi mi? hayetinde yaverinin bile darbe Yaycı, kitabında Yunan bası den çıkmasıyla, Yaycı ise so nından şu alıntıyı yapıyor: “Türk ruşturmaların ötesine geçip FE Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın TÖMETRE denilen kriterleri De en son Libya ziyaretinde de kul niz Kuvvetleri’nde uygulamasıyla landığı 7 adet harita, Türk Deniz biliniyor. Akar’ın ABD’den aldı Kuvvetleri’nin şimdiki Kurmay ğı madalya, NATO hatta ABD’de Başkanı olan Tümamiral Cihat Türkiye raporu yazan enstitü Yaycı’nın yayımladığı çalışmala ler tarafından sevilen bir ko ra dayanmaktadır.” Hulusi Akar, mutan olması hep konuşuldu. karargâhı halen Genelkurmay Yaycı’nın özgeçmişini açtığımda Başkanı gibi yönetiyor. Öy dikkatimi 20122014 aralığındaki le ki, TSK’deki görevli askerle Moskova Ataşeliği ve Rusça bili rin günlük hazırladığı basın dos yor olması çekiyor. yası bile komutana değil, sık sık Akar’ın hanesine yazılan as karargâha gelen Akar’a sunulu keri başarısı tabii ki Suriye’de ve yor. Haliyle az önceki alıntıda Batı’nın Suriye politikası ile kav ki gibi Akar, bir amiralin icracı ga etmeden yaşandı. Yaycı’nın sı olmayı kabul etmiyor. Bir te artık herkesin bildiği başarısı, lin ihale öyküsü böylece onu rin Doğu Akdeniz’de stratejinin ağır gin dışına itmek için fırsata dö bastığı bir çatışmaya dayanıyor. nüştürülüyor. Yaycı, istifaya zor Akar’ın gözleri Türkiye’nin Or lanıyor. Belirgenleşen iki çizgi, tadoğu’daki kavgalarına odak kayan bir yıldız hikâyesi mi ola lanıyor. Yaycı ise Türkiye’nin cak? Yoksa başka bir kırılma kafasını kaldırıp Doğu Akde nın habercisi mi? 10 yıl boyun niz’deki paylaşım mücadelesi ca devletin Doğu Akdeniz tezi ne odaklanmasını savunuyor. ni üreten Cihat Yaycı’nın kitabı Akar’ın politikası hâkim ideoloji nı elinize aldığınızda ilk sayfada nin beslediği çatışma alanlarıy sizi şu manidar cümle karşılıyor: la örtüşüyor. Yaycı ise pek ko “Bu kitapta yer alan hususların nuşulmuyor ama Libya’nın ar benim şahsi fikirlerim olduğu dından Mısır, İsrail ve Lübnan ve hiçbir kurum ve kuruluşla iliş ile anlaşmayı savunuyor. Akar, kilendirilemeyeceğini belirtmek medya ile sınırlı ilişki kurmasıy isterim.” Her şey biraz “kişisel” la tanınıyor. Yaycı ise SETA’nın belki de, her “kişisel” de politik. EverGuard TPO Membran Sistemi Dünya çapında 300 milyon m2 üzerinde satışla performansı kanıtlanmış, uzun ömürlü ve güvenli TPO membran sistemi. Birbiriyle tam uyumlu detay çözümleri ve geniş ürün gamı. Sosyal, ticari, kamu yapıları ve sanayi, lojistik tesislerinin çatıları için. bmigroup.com/tr