Katalog

HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 9 27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA ‘Çav Bella’ olayını paylaşan Banu Özdemir soruşturmasında değişiklik yapıldığı iddia edildi Tutuklama baskısı Eski CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir’in cami hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ marşı çalınmasına ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaSEYHAN şım nedeniyle tuAVŞAR tuklanmasına avukatı tepki gösterdi. Avukat Süleyman Karadağ müvekkili Banu Özdemir’in camiden “Çav Bella” çalındığını yerel medyadan öğrendiğini ve bunu sosyal medyadan yorum yapmadan paylaştığını belirterek, “Müvekkilim gözaltına alınmadan önce savcılık resmi Avukat Süleyman Karadağ müvekkili Banu Özdemir’in tutuklanması için savcılığa baskı yapıldığını ve soruşturma maddesinin değiştirildiğini belirterek “Tutuklama bir hukuk garabeti” dedi. bir açıklama yaparak soruşturmanın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216/3’üncü maddeden yürütüldüğünü duyurdu. Bu madde “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçu ve üst sınırı 1 yıl. Ceza Muhakemesi Kanunu diyorki; üst sınırı 1 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama yapamazsın. İşte o gün bir şeyler değişti. Büyük bir ihtimalle müvekkilinin tutuklanması Özdemir yönünde bas kı kuruldu ve müvekkilim hak kındaki soruşturma maddesi TCK 216/1 oldu. Bu sevk mad desinde ise cezanın üst sınırı 3 yıl. Böylelikle müvekkilimiz tu tuklandı” dedi. Tutuklama kararına itiraz et tiklerini belirten avukat Kara dağ, “Bir hukukçunun, hukukun üstünlüğüne, adalete inanan birisinin müvekkilim hakkında tahliye etmeme ihtimali olduğunu sanmıyorum. Müvekkilimin tutuklanması başlı başına bir hukuk garabetiydi” diye konuştu. Banu Özdemir’in tutukluluğuna yapılan itirazın ise bugün sonuçlanması beklenirken avukat Karadağ, “Talebimiz reddedilirse Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki tavrı ve verdiği kararları dikkate alarak AİHM’ye tedbir istemli başvuru yapacağız” ifadelerini kullandı. MAHKEMEDEN İLGİNÇ YORUM Tutuklama kararı veren İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Özdemir’in Twitter’daki karakter kısıtı nedeniyle ardı ardına yaptığı 4 paylaşımı, “Ezan yerine yabancı bir şarkının çalınması anını sosyal medya hesabı üzerinden 4 kez paylaştı, bu anlamda kastının yoğunluğu var” diye değerlendirdi. l İSTANBUL BİR YARDIM ÇIĞLIĞI DAHA ‘Cinayete kurban gitmek istemiyorum’ KÜBRA KÖKLÜ Şanlıurfa’da yaşayan Sahil Tamer (37), mahkemeden 6 kez uzaklaştırma kararı aldırmasına karşın eskiden birlikte yaşadığı M.Y.B’nin (46) fiziksel, psikolojik ve cinsel saldırısına uğradığını iddia etti. 6 yıldır birlikte olduğu M.Y.B tarafından 16 Şubat tarihinde darp edildiğini belirtip ve suç duyurusunda bulunan Tamer, 23 Şubat’ta ise tecavüze ve şiddete uğradığı iddiasıyla Şanlıurfa 1. Aile Mahkemesi’ne başvurarak uzaklaştırma kararı aldırdı. M.Y.B’nin 6. kez alınan uzaklaştırma kararını istisnasız ihlal ettiğini ve bir kez de kendisini darp ederken polis tarafından yakalanması üzerine 5 günlük hapis cezası verildiğini söyledi. Tamer, “Hâlâ hapse girmedi. 2 Mayıs gecesi şahıs uzaklaştırma kararının bittiğini iddia ederek evime hırsız gibi girip beni darp edip ölümle tehdit etti. Bunun üzerine M.Y.B hakkında yine uzaklaştırma kararı verildi. 5 Mayıs gecesi de şahıs arkadaşlarıyla beraber evime zorla girmeye çalıştı. Ve eve polis geldi. Evrak karışıklığı yüzünden ben evden çıkarıldım. Hem şiddete uğradım hem de sokağa atıldım. Uzaklaştırma kararlarının kadını koruyamadığını görmüş oluyoruz. Polis koruması istedim ancak o da kabul edilmedi” diye konuştu. İşten attılar Olayların duyulması üzerine 10 Mart tarihinde rehabilitasyon merkezindeki işinden kovulan Tamer, “Darp ve tecavüze uğradım. Üstüne işsiz kaldım. Utanacak bir şey yapmadım ancak yaşamadığım mağduriyet kalmadı. Bu adamın bana yaşattıkları yüzünden kadınlığımdan tiksiniyorum. Sürekli arkama bakarak yürüyorum. Urfa’da bir çok yere iş başvurusunda bulunuyorum ama nafile. Akrabaları çıkıyor ve olacak işi bozuyorlar. Beni açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Davadan vazgeçip barışırsam eski işime dönebileceğimi söylüyorlar. Bu zorbalara, aç kalsam da boyun eğmeyeceğim. Emine Bulut ya da Ayşe Paşalı gibi öldürüldükten sonra sesimi duymayın. Erkek şiddetine, kadınlar öldürülmeden önce dur deyin” ifadelerini kullandı. IĞNELI FIRÇA Zeynep Şenpınar’ın öldürülmeden önce zanlıdan şikâyetçi olduğu ortaya çıktı Yürek burkan detay Muğla’da milli boksör Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından geçen pazar gü nü dövülüp, göğsünden bı çaklanarak öldürülen Zey nep Şenpınar’ın cinayetten iki hafta önce şiddet görme si nedeniyle polis merkezi ne giderek şikâyetçi olduğu, Kemaloğlu’na 15 gün evden uzaklaştırma cezası verilme si üzerine ertesi gün şikaye tini geri çektiği öğrenildi. Zeynep Şenpınar’ın ar kadaşının ise bir öğretim üyesine attığı mesaj soruş turma dosyasına girdi. Şenpınar’ın bir arkadaşı nın öğretim üyesine, “Ho cam şu an Muğla’da değilim. 2 hafta önce dayak yediğini, polise gidip uzaklaştırma verdirttiğini Kızının arkasından ağıt yakan Avruz Şenpınar “Katille 1 ay konuştuktan sonra ayrılmıştı” dedi. ama ertesi gün gidip kal dırttığını anlatmıştı. Bu kız ile çocuk uzun süredir ğırmasına rağmen Kendine bıçakla zarar ve beraber. Çocuk bu kızı ar Kemaloğlu ev sahibi filan ola ren Selim Ahmet Kemaloğ kadaşından ayırıp bodrum ya karışmıyor. Bi lu, polis gözetiminde ambu katta ev tutuyor. Sonra bu ze de bu olayı su lansla hastaneye kaldırıl kız hep orda yaşamaya başlı ratı iyileştikten sonra anlatı dı. Kemaloğlu’nun yoğun ba yor. Kirasına filan da yardım yor. Kendisini ‘Bugün bunu kım servisindeki tedavisi cı olmamış. Hep kavga edi yapan yarın daha fazlasını nin ardından gözaltına alı yorlarmış. Zaten 2 hafta önce yapar’ diye uyarmıştık ama nacağı belirtildi. Zeynep kız dayak yiyor, yüzü gözü dinletemedik. Hatta başka Şenpınar’ın cenazesi memle tanınmaz hale geliyor. Bayı yerde kalmasını söyledik. Bu keti Kahramanmaraş’ta top lıp hastaneye gidiyor ama da gün de bu acı haberi aldık” rağa verilirken ailesi büyük yak yediği gün imdat diye ba mesajı attığı ortaya çıktı. bir acı yaşadı. l DHA AKP’li, cinayeti meşrulaştırdı AKP’nin İBB ve Esenyurt Belediye Meclis Üyesi Hamdullah Arvas’ın, Zeynep Şenpınar cinayetine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden “Özgürlük düşkünü bir kadın ve gayrimeşru yaşantısı içinde geçen bir ölüm hikâyesi. Sizce bu tesadüf mü, yoksa maksatlı yapılan bir algı yönetimi mi? Edep yahu” ifadelerini kullandı. Birçok sosyal medya kullanıcısının tepki gösterdiği AKP’li üye Arvas, kadın cinayetlerini meşrulaştıran söylemlerine şu Arvas sözlerle devam etti: “Paylaşımımda vermek istediğim mesaj: Son dönemlerde yaşanan özellikle genç kadın ölümleri genelde gayrimeşru ilişkilerle kurulan hayatlarda olduğu ve bu ilişki türünün yanlış olduğudur.” Atatürk’e dil uzattı Daha önce Twitter’dan, “15 yaşındaki çocukların evlenip çocuk sahibi olabileceği” sözlerini retweet’leyerek pedofili sa vunmasına destek olan Arvas, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ne de tepki göstermişti. Arvas bir başka paylaşımında ise 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alarak “Benim Atam Hz.Muhammed’in yolundan giden S.Eyyubi’dir, Fatih’tir... Benim Atam kendi zevki sefa çekerken milleti açlıkla ve yasaklarla perişan olan sözde kahraman zat değildir” ifadelerini kullamıştı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Zeynep Şenpınar ‘ESKI SEVGILIME BENZETTIM’ Manisa’nın Salihli ilçesindeki akaryakıt istasyonunda 17 yaşındaki Ceren Kultaş’ı pompalı tüfekle vurarak öldüren katil zanlısı Şükrü Ş. (30) ifadesinde Kultaş’ı kendisinden ayrılan eski sevgilisine benzediği için öldürdüğünü söyledi. 4 gün önce Ceren Kultaş cinayeti işledikten sonra akaryakıt istasyonuna 50 metre uzaklıkta bulunan boş bir fabrikada yakalanan zanlı, işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. l DHA Polis ve bekçi şiddeti ZAFER TEMOÇIN Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde sokağa çıkma kısıtlamasının ihlal edildiği ihbarı üzerine Silahtarağa Mahallesi’ne giden polis ekipleri ile evlerinin bahçesinde oturan bir aile arasında tartışma çıktı. Olayın büyümemesi için bölgeye destek ekipleri gönderilirken yaşanan arbede sırasında Dursun Ali Gültaş adlı yurttaş polis tarafından feci şekilde dövüldü. Tekirdağ Valiliği, polisler hakkında soruşturma başlatıldığını ve işten el çektirildiklerini açıkladı. Eyüp’te de ekmek almaya çıkan yurttaş bekçiler tarafından darp edildi. Yurttaşın avukatı Enes H. Ermaner bekçi şiddetinin videosunu “Ekmek almaya çıkan müvekkil bekçiler tarafından darp edilmeye başlanıyor. Pencereden bunu görenler ayırmaya indiklerinde onlara da şiddet var” diyerek paylaştı. İstanbul Kadıköy’de ise bir polis memuru uygulama noktasına Çorlu’da bahçede oturan yurttaşlar, Kadıköy’de kurye, Zeytinburnu’nda çocuklar, Eyüp’te ekmek almaya çıkan bir yurttaş, Edirne’de bir grup darp edildi. süratli giriş yaptığı gerekçesiyle bir motokurye ile tartıştı. Polisin kuryeyi darp ettiği anlar bir yurttaş tarafından görüntülendi. Emniyet polis memurunun görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Emniyet savundu Zeytinburnu’nda çekildiği belirlenen görüntülerde de sokağa çıkma yasağı nedeniyle kaçan çocukları yakalayan polisler önce darp etti, daha sonra ise ters kelepçe takarak gözaltına aldı. Emniyet’ten yapılan açıklamada, alkollü olan şahısların dur ihtarına uymadıkları ve “kademeli güç kullanılarak” gözaltına alındıkları belirtildi. Valilik: Sabıkalılar Edirne Keşan ilçesinin Mus tafa Kemal Paşa Mahallesi’nde bayramın ilk günü, 700 Evler Konutları’nın bahçesindeki gruba polisin şiddet uyguladığına dair görüntüler dün sosyal medyada yayımlandı. Polisin biber gazı kullandığı ve havaya ateş açtığı müdahalede çocuklar da gazdan etkilendi. Edirne Valiliği, yaptığı açıklamada, S.H.’nin (27) gözaltına alındığını 7 kişinin ise arandığını belirterek, “Sokak üzerindeki kaldırım kenarına kurulu masa etrafında oturarak alkol alan şahıslara sokağa çıkma yasağı kapsamında emniyet güçlerimizce kimlik sorulması üzerine ilgili şahıslar zorluk çıkarmıştır” denildi. Valiliğin açıklamasında şiddete maruz kalan yurttaşların sabıka kayıtlarının dökümünün yapılması dikkat çekti. l İSTANBUL Siyasette bu yaz tufan… Anadolu’da bir söz vardır; bir parti inişe geçti mi, ipler dokuz yerden kopar… AKP’nin 2015’ten bu yana adım adım gerileyişi zorlama planlarla tersine çevrildi, daha güçlüymüş gibi gösterildi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde 258 milletvekili çıkardı, tek başına iktidar gücünü kaybetti. Bu sonucu beğenmediler, “halk hatasını düzletsin” dediler. Pek çok yanı gölgede olan sürecin sonunda 1 Kasım 2015’te seçimler yenilendi. Yüzde 5 MHP’den, yüzde 3 HDP’den yüzde 1 öteki partilerden olmak üzere yüzde 9 oy devşirilerek sandalye sayısını 317’ye çıkarıp yeniden tek başına iktidar gücüne ulaştı. Süreç, MHP’nin desteğinde sistemi zorlayarak devam etti. Ancak bunun da yetmediği görülüyor. Daha yasakçı, daha baskıcı yöntemler gerekiyor ki AKPMHP iktidarı, “seçeneksiz” devam etsin. HHH Bayramdaki üç konuşma, AKP’deki çürümeyi su yüzüne çıkardı. DEVA partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Süper kahramanlar fantastik çizgi filmlerde olur… İktidara geldiğimiz gün ilk işimiz hapisteki düşünce suçlularını serbest bırakmak olur. Onlara, artık serbestsiniz. Özgürce düşünüp yazın ki herkes düşündüğünü özgürce ifade etsin diyeceğiz.” Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu medya birlikleri üstüne gelince, 15 Temmuz penceresi açtı: “Ben ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan 2015 Yüksek Askeri Şura öncesi bastırdık, 2016’da darbe girişimi sürecinde tutuklanan Mehmet Dişli’nin emekliye sevk edilmesi gerektiğini söyledik. Öyle de olacaktı, son gece liste değişti…” Bir cümlede o kadar çok şey var ki… AKP’den 30 Ekim 2019’da istifa eden İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun bayramlık sözleri şöyleydi: “Son bir yılda utancımdan çocukların yüzüne bakamıyorum… İnsanların önemli bir bölümü hadlerini bilmesi gereken toplumsal bir gruba dönüştürülmüş… Zamanla gördüm ki toplum kutuplaşmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben buna düşman hukuku diyorum!” 5 yıla yakın süre AKP saflarında Meclis’te yer alan, bugün DEVA Partisi’nde aktif siyasete devam eden Yeneroğlu’nun “içeriden” gördüğü bu! Bu üç konuşmanın her biri ayrı yazı konusu sonuçlar içeriyor. Ortak paydası ise şu: AKP’deki çürüme kokunun dışarıya da taştığı boyuta ulaşmış durumda! HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı olarak bu durumu görmemesi olanaksız. Kendisini hep iktidarda kalmak üzerine konuşlandırdığı için “çıkış” arıyor. Bu çıkış erken seçim olur mu? Erdoğan’ın sahaya inmeye hazırlanması, Bahçeli’nin Seçim Yasası’nı değiştirme kararnamesi açıklaması, içeride bir planın işlemeye başladığını gösteriyor. Babacan ve Davutoğlu’nun büyüyüp büyümeyeceği ayrı konu; siyasette yer almaları AKP’nin gerçek yüzünün ortaya çıkmasını sağlama bakımından önemli. Belki de Bahçeli, parti değiştirmenin yasaklanmasını, bu iki partinin daha fazla büyümemesi, geleceğe dair umut olmaması için istiyor. DEVA ve GP’nin seçime girmesinin engellenmesi durumunda CHP’nin devrede olup olmayacağı bu sürecin bir parçası. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmemiz sırasında buna ilişkin şunu söyledi: “Bizim bu partilerle organik bir ilişkimiz, herhangi bir ortak çalışmamız elbette yok. Ben şunu söylüyorum; eğer bu partilere yönelik bir kumpas kurulursa, bunu bozarız. Yasalara göre kurulmuş her partinin seçime katılması demokrasinin gereğidir. Bu tür oyunları geçmişte de bozduk, gelecekte de bozarız… Çırpınışları gidici olmanın göstergesinden başka bir şey değil.” Bayramda bunlar olduysa, sonrasını öngörmek zor değil… Korona sonrası hayat ne zaman normalleşir diye merak ediyoruz ama siyaset çoktan mevsim normallerine geldi… Bu yaz tufan… İzmir’de taciz ve gasp şüphelileri tutuklandı İzmir’in Menemen ilçesinde, önceki gün 17 yaşındaki S.K.’yi taciz ederek cep telefonunu gasp eden 2 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. S.K., önce taciz edildiğini sonra da cep telefonunun gasp edildiğine yönelik polis ekiplerine bilgi verdi. Olay yerine gelen ekipleri, gasp olayına karışan A.D. (19) ve Y.A’yı (19) yakaladı. Emniyete götürülen şahıslar, buradaki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. l AA