24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET DİZİ CUMHURIYET, MESLEK ÖRGÜTLERININ SESI OLUYOR 7 “Odamız; kendisi dışında seçilmiş hiç kimseye, demokrasiye, hukuka ve örgütlü topluma tahammülü olmayanlar ile yandaşlarına geçit vermeyecek.” Yunus Yener Yener: Kamu toplum yararı ve kamusal denetimi savunduğumuz için hedefteyiz ‘Asla boyun eğmeyecektir’ YUNUS YENER meslek örgütlerinin mevzuatını değiştir TMMOB MAKINA MÜHENDISLERI ODASI BAŞKANI meye yönelinmiştir. Odamız kamu yararı, kamusal üretim, TMMOB’yi ve odalarımızı dönüştürme çabasının kamu yararının tasfiyesi girişimleri doğrultusunda gündeme geldiğini en başta belirtmek gerekir. Kamu idari yapısı ile Türkiye’nin toplumsal formasyonunda yıllardan beri gerçekleştirilen neoliberal piyasacı otoriter dönüşümlerle birlikte kamusal üretim, hizmet ve denetimler de tasfiye edilmek isteniyor. Mevzuatımızda yapılmak istenen değişikliklerin özü budur. Anayasada kamu tüzelkişilikleri olarak tanımlanan kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerimizin kanunlarında yapılmak istenen değişiklikler, kamusal denetim fonksiyonlarımız ile özerk yerinden yönetim kuruluşu hüviyetimizin yok edilmesine yöneliktir. Bunu, üye çoğunluğuna dayalı seçim sistemi ve şeffaf de hizmet ve denetimin tasfiyesine, serbestleştirme ve özelleştirmelere karşı çok sayıda rapor hazırlamıştır. Bunların arasında; KİT’lerin özelleştirilmesi ve SEKA gerçeği, kamu sektöründe devletin rolü, ERDEMİR gerçeği, tarihe düşülen notlar/ TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın özelleştirme karşıtı çalışmaları, AKP iktidarının meslek alanlarımızda yarattığı tahribat, ulaşım ve trafik politikalarında planlama gerekliliği, ulaşımda demiryolu gerçeği, deprem gerçeği, LPG CNG’ye dönüştürülen araçlarda denetim, asansörlerde denetim, işçi sağlığı ve iş güvenliği, kalkınma ve istihdam odaklı sanayileşme için planlama önerileri ile enerji alanlarını içeren ve demokratik enerji programını da sunan, çok sayıda raporumuz bulunmaktadır. mokratik örgütsel yapımızı rant çıkarları doğrultusunda değiştirme yoluyla yapmak istiyorlar. Cumhuriyetin kazanımları Özetle odalarımız ve TMMOB kamusal birikim ve hizmetleri sermaye güçlerine Meçhul projeler... devreden demokrasi, laiklik, bilim ve hu Bu dönüştürme çabası; üst birliğimiz kuka aykırı uygulamalara karşı mücade TMMOB ve odalarımız ile mühendis lesini yıllardan bu yana eğilip bükül lrvktzmysnriiaoüeeeaekkannnzl,ahdldylliaçmaüiooıoöarzrşdkğlilnmmrtlmaraaıaüvurleakriaaenmştylyrrlaldAkıelıaeöıemueKrhyynkkilreıeP,ılneiaezdnvş’ielınngeeesprneydifhıanlidzçgaiiyinreilyrenuaramtmoldipsşslldreeaatlueo.aıüryşmklriinlişra,ellaaetamyşiaeşiaa lyladankeiskıervlkıirrkvaume“,vmeydObeaguheyidluTsiniezamlMaamldglamMvebreüıeamOimtçrllilhaeBokeızrurirkamiikrnmakueesakdmira,eşenısllsBeeüsukmlerekirzdçilyoşıbkziaüertle,eirui,rri,ttrısçkeşdalzmteeknttşolauiveoıeğödyndreşnlaraımeedtmfgulrirlmerüaaçasdakmtuetkozeömlivnkt,eezvamrrkrdaebev;ia,laeüd,e.tltinaiciiareşkörkstaarln.lzfeadnegieyetelil Odalara yasa ile verilen en önemli görevlerden birisi meslek ve meslektaş onurunu korumak mücadelesini yıllardan bu şimizi antidemokratik yollarla kaosa uğ yana eğilip bükülmeden ratmaya yönelik ça sürdüren demokratik balar bu nedenle gün ve bunun için işlerin ehil in mesleki kitle deme gelmektedir. sanlar eliyle yani bu işi bilen uzmanlarca yapılmasını sağla örgütleridir.” TMMOB’nin en büyük odalarından biri olan Ma maktır. Oysa kamu yararını esas kina Mühendisleri Odası alarak uygulanan ve işin uzmanların (MMO), sanayisizleşmenin, ta ca yapıldığının takip edildiği mesleki de rımdaki gerilemenin, Cumhuriyetin netim iktidar tarafından müteahhitlerin lehine halkın ve meslektaşlarımızın aleyhine engellenmeye çalışılmaktadır. Bu sebeple hizmet kalitesinde düşme, “müellifi” meçhul projeler ortaya çıkmıştır. kazanımları arasında yer alan iktisadi kamu teşekküllerinin, demokrasinin, laikliğin, hukukun tasfiyesi ile paralel olarak gelişen ve üzerimizde otoriter/diktacı vesayet kurma girişimine karşı onurlu bir şekilde direnmeye devam edecektir. Oda Denetimden kaçırmak Teknik normlar ile mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı disiplinlerinin ilkelerine aykırı olarak yanlış yer seçiminden başlayıp çevre tahribi ile kamu kaynak ve varlıklarının iktidar ve paydaşlarına rant ve kaynak transferi yapmanın olanaklarını sunan projelerin kamusal denetimden kaçırılması bu nedenledir. mız kamucu halkçı toplumcu, halktan yana kalkınmacı, eşitlikçi, özgürlükçü, bilimden, ehillikten, uzmanlıktan ve kamusal denetimden yana çizgisiyle bu girişime asla boyun eğmeyecektir. Odamız; kendisi dışında seçilmiş hiç kimseye, demokrasiye, hukuka ve örgütlü topluma tahammülü olmayanlar ile yandaşlarına geçit vermeyecektir. Yanlış enerji santralları, köprüler, otoyollar, havaalanları, yapı ve imar projeleri ile kamusal denetim gerektiren hemen her konu denetim dışı tutulmak isteniyor. Mücadeleci yapı Bilinmesini isteriz, MMO’nun örgütlü üye gücüne dayalı mücadeleci yapısı ve Örneğin odamızın meslek alanları arasın gelenekleri, yaşatacağımız TMMOB çatısı da yer alan işçi sağlığı ve iş güvenliği ek altında her zaman sürecektir. Demokra sikliğinden kaynaklanan iş kazaları / ci tik mevzilerimizi korumak, özelleştirilen, nayetleri, depremler, tren ve yüksek hızlı serbestleştirilen tüm kamusal hizmetle tren kazaları, çevre tahribatı, fabrika / te rin kamu eliyle toplum çıkarlarını göze sis yangınları, otobüs yangınları, okul ser ten bir anlayışla verilmesini sağlamak, vis araçları, hastanelerin havalandırma / OdaTMMOB çizgisini sürdürerek gelece tesisat sistemleri, LPG’li araçlar, asansörler, yapı denetimi gibi birçok konuda kamusal denetim dışlanmakta veya zayıflatılmakta ve meslek örgütlerinin işlevleri zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Bu konuda birçok mevzuat düzenlemesi de yapılmıştır, şimdi son demokratik kaleler olan ğe taşımak için kararlılıkla mücadele etmede örgütümüzün tam bir görüş birliği içinde olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. İktidarın istediğinin aksine mesleki demokratik kitle örgütü hüviyetimizi koruyacak ve örgütlü toplum savunusunu kararlılıkla sürdüreceğiz. ‘Tek kıstasımız kamu vicdanı’ MESLEK ÖRGÜTLERI ÜZERINDEN SIYASET YAPILMAMALI Ecz. ZAFER CENAP SARIALIOĞLU İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI Ne yazık ki “meslek örgütlerini zayıflatma, bölme, arka bahçe yapma” şeklindeki planın yeniden hayata geçirilmek istendiği günleri yaşıyoruz. Koronavirüs salgınıyla mücadele tüm hızıyla devam ederken, ekonomiden eğitime kadar pek çok alanda sorunlar varken, meslek örgütlerini “öcü” gibi göstermeye çalışmak, hedefe koymak anlaşılır olmaktan uzak bir durum. Türkiye’de eczacıların çatı örgütü olan Türk Eczacıları Birliği, 2 Şubat 1956 tarih ve 9223 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu ile kurulmuştur. 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası’nın da aralarında olduğu 7 kurucu eczacı odası ile faaliyetlerine başlayan ve bugün bünyesinde 54 eczacı odası bulunan birliğimiz, 1961 Anayasası’nın 122. maddesi ve 1982 Anayasası’nın 135. maddesi ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tanımlanarak anayasal bir kurum hüviyetini almıştır. Zafer Cenap Sarıalioğlu l SEÇİMLERİMİZ YARGI GÖZETİMİNDE Türkiye’nin dört bir yanındaki 54 eczacı odasına üye eczacılar, 2 yılda bir Seçim Kurulu Başkanlığı gözetiminde seçimli olağan genel kurulda bir araya gelir ve meslek örgütlerinin yönetim kadrolarını seçerler. Bu seçimlerde belirlenen büyük kongre delegeleri ise Türk Eczacıları Birliği’nin yöneticilerini belirler. Seçim sistemimiz, üyelerimizin yönetimlerde en demokratik şekilde temsili üzerine kuruludur. Tüm seçimlerimiz demokrasi şöleni havasında yaşanır. Her seçimin doğası gereği kazanan ekip sorumluluk alır ve 2 yıllık görev süresi boyunca yürüttüğü faaliyetleri bakımından “hesap verebilirlik ve şeffaflık” uygulamaları içerisinde denetlenir. 64 yıllık geçmişe ve birikime sahip çatı örgütümüzün bünyesinde bugün 40 bin eczacı bulunmaktadır. Eczacı meslek örgütleri olarak varlık amacımız nettir: “Eczacıların haklarını ve mesleğin çıkarlarını savunmak, halk sağlığının korunmasına katkı sunmak ve toplumsal fayda yaratmak...” Meslek örgütü olarak, ayrıca meslek ahlakını korumakla da yükümlüyüz. Bu kamusal görevi yerine getirerek kamu idaresinin bir parçası olma rolünü de üstleniyoruz. l MESLEK ÖRGÜTLERİ DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRİR Demokrasinin tam anlamıyla var olduğu toplumlarda meslek örgütleri, kendi üyelerinin hak ve çıkarlarını savunmak için mücadele edilmesi gereken durumda, her türlü demokratik hak arama yolunu kullanır. Daha ileri giderek içinde var olduğu toplumun sorunları ile ilgili olarak, bir sivil toplum örgütü olma özelliği nedeniyle, görüşlerini ve çözüm önerilerini kamuoyuna açıklar. Yani toplumsal çıkarlar için siyasi iktidarlara bir baskı grubu olarak görevini yapar. Meslek örgütlerinin bu anlamda çok önemli bir işlevi vardır, meslek örgütleri demokrasi kültürünün gelişmesine katkı sağlar. l KAMU YARARINI GÖZETMEK GÖREVİMİZ Türkiye’de hiçbir iktidar, akademik meslek örgütlerinin varlığından, güçlü olmasından rahatsızlık duymamalıdır. Meslek örgütleri, faaliyetlerini yürütürken “iktidarda bulunan partiye göre” konum almaz. Kıstasımız sadece “kamu vicdanı”dır. Bizler, “İlaç hizmeti eczacısız olmaz”, “Sağlık haktır, satılamaz”, “Çocuk istismarına hayır”, “Kaz Dağları katledilmesin”, “Terörü lanetliyoruz” diyorsak; “Eczacı meslek örgütleri olarak varlık amacımız nettir: Eczacıların haklarını ve mesleğin çıkarlarını savunmak, halk sağlığının korunmasına katkı sunmak ve toplumsal fayda yaratmak. Meslek örgütü olarak, ayrıca meslek ahlakını korumakla da yükümlüyüz. Bu kamusal görevi yerine getirerek kamu idaresinin bir parçası olma rolünü de üstleniyoruz.” ECZACILIK YEMINI Eczacılık mesleği üyeleri arasına katıldığım bu andan itibaren Hayatımı insanlık hizmetine adayacağıma İnsan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime Bilimsel kanıta dayalı bilgilerimi insanlık yararına kullanacağıma Mesleğim dolayısıyla öğrendiğim sırları saklayacağıma Hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı göstereceğime Din, milliyet, ırk, cinsiyet, kültür ve politik görüş farklarının vazifemle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime Sağlık çalışanları ile güven ilişkisi ve etik işbirliği içinde çalışacağıma Mesleğimin gelecekteki üyelerinin yetiştirilmesine katkıda bulunacağıma İnsanlığa daha iyi hizmet edebilmek için mesleki bilgilerimi sürekli güncelleyeceğime Mesleğimi dürüstlük ve şerefle yapacağıma Namusum ve vicdanım üzerine and içerim. laikliği, demokrasiyi, bilimi, aydınlığı savunuyorsak, kamu yararını gözetmeyi görev bildiğimiz içindir. l 12 EYLÜL DARBESİNDE DE HEDEF OLDUK 1956 yılından bu yana İstanbul Eczacı Odası’nın tüm yönetimleri koşullar ne olursa olsun; Cumhuriyetimizin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerinin ve aydınlanma devrimlerinin savunucusu olmuştur. İstanbul Eczacı Odası toplumsal olaylara her dönem demokratik ve insani refleksleri ile tepkisini koyarak insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü adına onurlu bir duruş sergilemiştir. Bu duruşu nedeniyle çeşitli dönemlerde iktidarlar, İstanbul Eczacı Odası’na ve eczacılara bedel ödetmek istemişlerdir. Örneğin 1982 yılında anayasa taslağı tartışma sürecinde odamızın yayın organı olan Havan dergisinde demokrasiyi savunan yazı kaleme aldığımız için o günkü oda yöneti cilerimiz sıkıyönetim mahkemesince yargılanmış ve 3.5 ay hapis yatmıştır. 1985 yılında haklarında soruşturma olan Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin kongresine gönderdiğimiz, “başarılar” dileyen mesaj suç sayılmış ve oda yöneticilerimiz 12 yıl hapis istemiyle yargılanmıştır. Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde eski oda başkanımız ecz. Erkan Önsel 4 yıl hapis yatmış, değerli hocalarımızdan Prof. Dr. Tayfun Uzbay 9 ay tutuklu kalmış, Prof. Dr. Filiz Meriçli gözaltına alınarak sorgulamalardan geçirilmiştir. Eczacılar ve 64 yıllık bir geçmişe sahip İstanbul Eczacı Odası bunlar gibi pek çok antidemokratik müdahaleye maruz kalmış ve her defasında daha da güçlenerek dimdik ayakta kalmıştır. l VİCDANIN SESİ Türkiye’de kalıcı bir demokrasi inşa edilmek isteniyorsa; hukuki bir çerçevesi olan, hiçbir kâr amacı taşımayan, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri engel olarak görülmemeli, meslek örgütlerinin saygınlıklarını azaltacak söylemlerden kaçınılmalıdır. Meslek örgütlerini, iktidarlara itaatkâr yapılar haline getirmek amacı taşıyan zayıflatma, bölme planlarından vazgeçilmelidir. Aksi takdirde her iktidar değişikliğinde meslek örgütleri yalpalayacak, eğreti yapılar haline gelecektir. Meslek örgütlerinin güçlü olması her şeyden önce devlete ve halka fayda sağlar. Örneğin koronavirüs sürecinde de görüldüğü üzere, eczacılar salgına karşı birlikte hareket ederek hızlı reaksiyon almış, vatandaşlarımıza 7/24 ilaç ve danışmanlık hizmeti vermenin yanı sıra ücretsiz maske ulaştırılması konusunda da önemli rol üstlenmişlerdir. Bu eczacıların güçlü bir örgütlülüğe sahip olmasıyla gerçekleşmiştir. İnsanlık tarihinden bu yana var olan ve hep var olacak eczacılık mesleğinin temelinde insan sevgisi vardır. Eczacılar olarak bizler bugüne kadar attığımız her adımda kamu yararını gözettik, kamu vicdanının sesi olduk. Bundan sonra da aynı duruşu sergileyeceğiz. Eczacılık fakültelerinden mezun olup mesleğimize adım atarken “hayatımızı insanlık hizmetine adayacağımıza” yemin ettik, bizler yeminimizden dönmeyiz. Y A R I N: l AVUKAT BURHAN ÖĞÜTCÜ, AVUKAT OKTAY KÖK l AVUKAT KÜRŞAT KARACABEY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle