Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 14 MAYIS 2020 PERŞEMBE KAHRAMANKAPTAN’IN ‘SANATTA YANSIMALAR’ SITESI 7 YAŞINDA... Eski kitaplar ‘tefrika’ olacak Kurucu editörlüğünü gazeteci ve sanat yazarı Şefik Kahramankaptan’ın yaptığı “Sanattan Yansımalar” kültürsanat sitesi, kuruluşunun 7. yılına girdi. Yılda yarım milyonun üzerinde okuru olan site, 7. yaşına özel “Tefrika” bölümü başlattı. Bu bölümle site, eski kitapları günlük olarak bölüm bölüm yayımlayacak. Sitede yenilikler... Kurucu editörlüğünü gazetemizin eski yazarlarından Şefik Kahramankaptan’ın yap de, kültürsanat alanın tığı, kültürsanat haber da yayımlanmamış veya leri paylaşan “Sanattan az sayıda basılıp tükenmiş Yansımalar” internet si kimi kitapları, günlük bö tesi, 1 Mayıs 2014’te ku lümler halinde okuyucuy rulduğundan bu yana 7 la buluşacak. Eskilerin ga yılı geride bıraktı. Bir iş zetelerden tanıdığı bölüm çi bayramında kurulan bölüm yayımlanan roman ve yeni yaşını kutlayan lar gibi, her gün internet site, 7. yılına özel olarak te romanlardan ve kitap koronavirüsün karantina Şefik Kahramankaptan lardan yeni bir bölüm oku günlerini okurları için ke nabilecek. Site, eskiler yifli bir hale getirebilecek “Tefrika” den gelen bu yeni uygulamasına, bölümünü başlattı. Bu yeni bölüm yazar Mina Tansel’in “Kaf Dağının Ardından Bir Bey Oğlu” kitabının “tefrika”sıyla başladı. Ayrıca site, sanatla, gündemle ve sanat emekçileriyle ilgili görüş ve gelişmelere yer verdiği “Makale/Bildiri” bölümüne de yeni yaşına özel güncellemeler getirdi. Buna göre artık sitenin bu bölümünde; sanatta sağlık, sanat eğitiminde yeni yöntem bildirileri ve kitap tartışmalarının yanı sıra genel kitleye ulaşmamış çalışmalara burada yer vermeye başlayacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Koronavirüs salgını bazı sanatçıların işlerini de olumsuz etkiledi. Müzisyen Ceren Gündoğdu çıkardığı yeni albümünün konserlerini ertelerken, karikatürist Barbaros Altuğ’un da gösterileri iptal oldu. Karantina planları bozdu ‘Bazı güzelliklerin yeri dolmuyor’ Karikatürist Barbaros Altuğ da karantinadan etkilenen sanatçı lardan. Karikatür kitabının planla ‘SUNI IHTIYAÇLARDAN ARINDIK’ rında değişiklik meydana gelirken gösterilerini de ertelemek zorunda kaldığını söylü Ceren Gündoğdu, son birkaç senedir çıkardığı teklilerle ilgi gö yor. Karantinayı nasıl geçirdi rüyordu. Bu ilginin ardın rdğkaüiennymitoişlnreuuanmsesönü.zrOleeenscrplliaenrridalıeenhrtşleizaeıirkpthrâıginylsğeüoitmırnardi:mnadç“deadKdleuöaıpanglöastOARTHMUIŞNşıladıglvd.eiüAanrnnlütblisdesüairsmndaoiel,lsg,utoımaşnnmaıarnnarıdtsnaaıalbkbyküaoıonşnmrdlsoaaenbdreakılğkeaırri maya hazır hale iptal olan Gündoğdu, bugünlerde getiriyorum ken Instagram hesabından düzenli dimi. Bu dönem olarak akustik şarkılar ve yeni de sosyal med den yorumladığı şarkılarla hay Sağlık çalışanlarına teşekkür eden sanatçı, yaşanan bu süreçle ilgili olarak “Yaşadıklarımız, hem suni ihtiyaçlarımızdan arınmamızı hem de insanın insana olan gerçek ilgisi ve sevgisinin hayattaki en kıymetli şey olduğunu görmemizi sağla yamız sahnemiz ranlarının karşısına çıkıyor. dı” şeklinde konu oldu bizim. Tabii ki tadı pek yok Instagram’dan canlı şurken, “Benmerkezci bir yaşam so ama kendi sosyal Genç sanatçıya karantina sü runları çözmüyor, medya hesapları Barbaros Altuğ ma her gün içerik üretiyorum. Özel likle gündemle il gili çizimler yapıyorum. Bugünlerde Instagram’da sokağa çıkma yasağı günlüklerine başladım. Bir de mut fağa girer oldum.” Süreç sonrası planlarından da bahseden Altuğ, “Bu süreçten ön ce bir karikatür kitabı çıkarma pro jem vardı. Yıllardır çizdiğim karika türlerden en sevdiklerimi derledi ğim bir kitap olacaktı. Tabii alışkan lıklarımız değişiyor bu karantina sü recinde. Bugünler geçtikten sonra onu basılı olarak değil, sadece onli recini nasıl geçirdiğini sorduk. Gündoğdu, “İlk albümüm ‘Kapalı Gözlerle’yi tam da bu tuhaf zamanların içerisinden geçerken yayımlamış oldum. Albümde sözü müziği bana ait 7 yeni şarkı var ve konserleri iptal ettiğimiz bu süreçte Instagram hesabım üzerinden yaptığım canlı yayın konserleri için şarkıların albüm versiyonlarından daha farklı akustik versiyonlar üretmeye çalışıyorum. İşin aslı karantina günlerini bana iyi gelen şeylere tutunarak geçiriyorum. Her gün bir başkasının sorumluluğunu alabiliyor olmak bu virüsün en önemli antikorlarından biri. Bu salgının ardından dünyada pek çok şey değişecek ama birinin ötekine olan desteğinin kıymeti asla değişmeyecek” diyor. Ceren Gündoğdu nıt verdi. Peki, bugünler geçtikten son ra neler yapacak, albüm çalışmalarına nasıl devam edecek Ceren Gündoğdu? Bu soruyu da medya aracılığıyla dinleyiciyle buluşmanın da ayrı bir keyfi ve önemi olduğunu görmüş oldum. Pek çok kişinin konserlere gelme şansı olmuyor kişi ne içerik olarak çıkaracağım. Hayat ailemi ve yakın dostlarımı gö şöyle yanıtlıyor: “Bugünler geç sel sebeplerden ve kimi zaman normale döndüğünde de gösterile rüntülü arayıp hal hatır soru tikten sonra ertelenen albüm imkânsızlıklardan ötürü. Bu re başlayacağız. Onu sosyal med yorum, bu iletişim bağını mu lansmanımı hayata geçirmek yüzden her şey normale döndü yadan yapamıyoruz. Çünkü sahne hafaza edebilmek bana çok iyi le beraber dinleyicimden uzak ğünde de ben bir telefon ekra de göz göze buluşmaların hissiyatı hissettiriyor. Bir de zihni ber kaldığım günlerin acısını çıkar nından evden eve misafir olma ve ruhu işi güzelleştiriyordu. Hayat rak, kalbi sıcak tutmak için bol mak için şehir şehir gezip bol ya, müziğimi dileyen herkesle ta bazı güzelliklerin de yeri dolmuyor işte” diye konuşuyor. bol okuyor, dinliyor, izliyor, ye bol konser vereceğim. Fakat bir bu yolla da paylaşmaya devam mek yapıyorum” şeklinde ya yandan da bu süreçte, sosyal etmek istiyorum.” ‘Yazmasam deli olacaktım’ ya da Sait Faik’i anarken... “Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. (...) Yazmasam deli olacaktım.” Yukarıdaki satırlar, 66 yıl önce 11 Mayıs’ta yitirdiğimiz öykü ustası, ustaların ustası Sait Faik Abasıyanık’ın çok sevdiğim “Haritada Bir Nokta” adlı öyküsünden... Çağdaşımız Sait Faik bugün yazıyor olsaydı diyorum... Bugün yazsaydı Eğer Sait Faik bugün yazıyor olsaydı, evlere kapatılan 65 yaş üstündekilerin, 20 yaş altındakilerin yalnızlığını yazardı belki de... “Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.” (Alemdağ’da Var Bir Yılan) En çok ayrımcılığı, kışkırtmacaları, asarım keserim, yok ederim tehditlerini ve bunun temelindeki sevgisizliği yazardı yine de... İnsana karşı sevgisizliği... Doğaya karşı sevgisizliği... “Birbirine yabancı insanlarla dolu koca şehirlerden” söz ederdi... “Sevişmeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar” diye sorardı... İnsanları havlayan, köpekleri konuşan kentlerden dem vurur, evleri güneşe sırtını çevirmiş, sokakları dar, esnafı gaddar, zengini lakayt, yaldızlı karyolalarda çift yatanların bile yalnız olduğu o şehirleri anlatırdı bize... Bir ‘hişt’ sesi Oysa bir “hişt” sesi, insanı da, doğayı da kucaklamaya yeterdi... “Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları. Hişt hişt! Hişt hişt! Hişt hişt!” Eğer Sait Faik bugün yazıyor olsaydı, içinde yaşadığımız hukuksuzluğu, adaletsiz liği yazardı hiç kuşkusuz... Bir de vicdansızlığı... Baştaki o alıntıdaki gibi: O öykünün hem anlatıcısı hem de kahramanlarından biridir Sait Faik. Öyküde, daha önce yazmama kararı almıştır. “Kaybettiğim her şeyi; insanlığı, cesareti, dostluğu, alın terini, sessizliği yeniden bulacak; (...) kalemsiz kâğıtsız dağlara fırlayacak, balığa çıkacaktım. Yazmayacaktım.” Balıkçılar arasında tanık olduğu bir “kötülük” (öyküde, birine yapılan haksızlık) onu bu karardan geri döndürecektir... Kötülük her yerde olabilir (haritanın her noktasında). Yazmak belki kötülüğü önlemez ama yine de... Yine de... İşte, kötülük, ahlaksızlık ve vicdansızlık, “yazmasam deli olacaktım” dedirtir yazara! ‘Kriz’ Ahlak sorunlarıyla, vicdan sorularıyla ne zaman karşılaşsam Sait Faik’in çok sevdiğim “Kriz” öyküsü gelir, yerleşir içime. Öykü özetle şöyle: Paris’te, Louvre Müzesi yanmaktadır. Bir adam kendini alevlerin arasına atar, La Jakond tablosunun bulunduğu odaya koşar. Tam tabloyu kurtaracak, karşısında küçük bir zenci çocuk görür. Ya tabloyu kurtaracaktır ya da çocuğu... Meyhane sofrasında Necmi sorar: “Sizce hangisini kurtarmalı?” Masadakilerin çoğu “La Jacond’u” der. Ve akla gelecek her nedeni sıralarlar... İçlerinden biri, “Çocuğu” der... Çünkü o gelecektir, belki nice La Jacond’lar yaratacaktır... Bir başkası, “Çocuğu” der ve ekler “Sadece insan olduğu için...” Kamu vicdanını, sadece ve sadece insan olduğumuz için kollamamız gerekir. Çocuklarımızı da, gençlerimizi de... Onlar geleceğimiz olduğu için... Bari onların adalet duygusunu yok etmeyelim. Bir insanı sevmekle yazmaya başlayan Sait Faik’in yüreği, toplumu kucaklamaktan, toplumuyla soluk alıp vermekten hiç yorulmadı. Ne dün ne de bugün... Şimdi yeniden ve yeniden Sait Faik öykülerini okuma zamanıdır... Kundura Kundura Sineması salgın döneminde hazırladığı “İçeriden Bir Gezinti” başlıklı kısa film seçkisini çevrimiçi sunuyor. Kundura Sine Sinema’dan ma, tüm takipçilerini düşünsel olarak doğayla ilişki kurmaya ve içlerindeki gizli odayı keşfetmeye davet ediyor. Dünyaca ünlü film 10 kısa festivallerine kısa film dağıtımı yapan Square Eyes’ın seçkisinde film 10 kısa film, Türkçe altyazı seçeneğiyle 11 Haziran’a dek www.beykozkundura.com adresi üzerinden ücretsiz izlenebilecek. L’été et tout le reste. Erener’den ‘Bu Dünya’ Sertab Erener, 13. stüdyo albümü “Ben Yaşarım”ı 12 Haziran tarihinde yayımlayacağını açıkladı. Albümün çıkış şarkısı “Bu Dünya” ise yarın hayranlarıyla buluşacak. Sözleri sanatçıya, müziği ise Emre Kula’ya ait şarkıyı yayımlamak için beklemek istemeyen Erener, bugünlere umut olması dilekleriyle şarkıyı hayranlarının beğenisine sunduğunu ifade ediyor. Salgın nedeniyle “Bu Dünya”nın tanıtımı ve kutlaması bugün saat 21.30’da Erener’in Instagram sayfasında yapılacak. 10 GENÇ YETENEK BELLI OLDU Sinema öğrencilerinin kısa film projelerini hayata geçirmeleri için TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAK Vakfı işbirliği ile yapılan “TÜRSAK Geleceğin Sineması”nda kazanan 10 proje belirlendi. Türkiye genelindeki tüm üniversitelerin sinema ve medya bölümlerinde eğitim gören ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katılımıyla yapılan yarışmada Melih Önder’in “Beni Aya Uçur!”, Nadir Kocakaya’nın “Cevapsız Arama”, Muhammed Günaydın’ın “Dur Bak Dinle Geç”, Doğan Belge’nin “İnşaattaki”, İrem Günen’in “Kalanlar”, Yiğit Armutoğlu’nun “Majid’den Sevgilerle”, Feyzi Baran’ın “Pembe Krampon”, Begüm Aksoy’un “Smirna’nın Çukuru”, Hakan Eyilik’in “Su Birikintileri ve Çamurlar” ve Ferit Göktaş’ın “Tablodaki Kadın” adlı senaryoları yarışmanın kazananı oldu. Umut veren şarkı: Açar Kalbini Şehir müziğinin son dönem temsilcilerinden merhababensokak grubunun yeni teklisi “Açar Kalbini”, OnAir Müzik etiketiyle yayımladı. Grup, Şule Çet anısına yayımladığı “Güneş Doğsa” isimli şarkısıyla ses getirmişti. “Açar Kalbini” de yine hayatın tüm renklerini anlatıyor. Şarkının söz, müzik, düzenleme ve kayıtları gruba ait. Grubun vokali Alp Tanata’nın yorumuyla şarkı hayata dair, umut ve iyi hislerini yansıtıyor. SO Duo, Borusan Müzik Evi’nde Borusan Klasik’in yeni başlayan programı “Borusan Müzik Evi” yarın saat 23.00’te Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk’ün topluluğu SO Duo’yu konuk ediyor. Farklı sesleri müzikseverlere ulaştıran SO Duo, oluşturdukları farklı dönem ve türlerdeki seçkide, Bizans müziğinden Girit ezgilerine, Orta Asya geleneğinden Osmanlı musikisine kendilerini derinden etkileyen yapıtları dinleyenlere sunacak. Borusan Klasik “www.karnaval.com/borusanklasikdinle” adresinde, mobil ortamda “Karnaval” ve “Karnaval Radyo” uygulamalarından dinlenebilir. Red Bull Warm Up, bu yıl dijitalde Yeni nesil sanatçıları destekleyen Red Bull Warm Up, bu yıl tamamen dijital bir formatla geri dönüyor. 7 yıldır devam eden ve bu yıl ilk kez yalnızca dijital olarak sürdürülecek projeye, müziğe ilgili ve özgün müzik üreten herkes katılabiliyor. Kendi bestelerini ve performanslarını bir video aracılığıyla gösterecek olan katılımcılar, 3 Haziran’a kadar “RedBull.com/Warmup” adresinden projeye başvurabilecek. Proje sonucunda seçilen bir müzisyen ya da grup, kendi video klibine kavuşacak ve donanımlı bir müzik stüdyosunda kayıt alma şansı yakalayacak. Atölye Modern Çevrimiçi (Online) Yetişkinlere yönelik atölye ve seminerler 28 Nisan 2020’den itibaren Atölye Modern ile sanata sarıl! ÇAĞDAŞ SANATI ANLAMAK Kavram ve Kimlik, Biçim ve Anlam İlişkileriyle Çağdaş Sanat Çağdaş Sanatın Dünyası SANAT TARİHİ PROGRAMI Modern Sanatın Arkeolojisi Modern ve Çağdaş Sanatta Sanatçının Portresi Modern ve Çağdaş Sanatta Gündelik ve Sıradan Olanın Hikâyesi Çağdaş Sanat ve Siyaset #istanbulmodernevde Atölye Modern programları İstanbul Modern üyelerine ve Kurumsal üyelere %10 indirimlidir.* Atölye Modern atölye ve seminerleri ücretlidir. Detaylı bilgi için: atolyemodern@istanbulmodern.org | www.istanbulmodern.org T: (212) 334 7341 | (212) 334 7352 *%10 indirim, Altın, Gümüş, Aile, Bireysel, Genç Modern ve Kurumsal üyelerimiz için geçerlidir. İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ www.istanbulmodern.org