Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 11 5 NİSAN 2020 PAZAR Virüs, reklam dünyasına hızlı bir giriş yaptı rAveeukCdrloevaic’kmuyalreagCsmgutolrlolayaabtar’eadıpjnlaimlddneaüarMynisnaycoiasbDdynaoeaşınnğllaiamşedltndıeilsrsaü’daarnfileleüyri Koronavirüs, tüm sektörleri olduğu gibi pazarlama iletişimini de etkiliyor. Şirketler yeni ürün ve hiz metlerini piyasaya sunma planlarını er teliyor, kampanyalarını durduruyor ve KONUK YAZAR ya reklam yatırımlarını sosyal fayda içeren projelere yönlendiriyorlar. DR. FATOŞ Dünyanın en değerli KARAHASAN markalarından CocaCo la, koronavirüs mücade lesine destek olmak için nisan başından itibaren tüm dünyadaki pazarlama ça lışmalarına ara vereceğini ilan etti. 120 milyon dolarlık bir fonu virüsle mücade leye bağışlanacak. CocaCola 22 Mart’ta New York’ta Ti mes Square’deki dev panosunda “sos yal mesafelendirme” mesajı paylaşmıştı. Panoda “Ayrılık birleşmenin en iyi yo ludur” yazıyordu. Kuruluş logosundaki harflerin arası açılarak, New York’lulara da kendilerini izole etmeleri gerektiği hatırlatıldı. Mesafeyi açma zamanı Logolardaki ögeleri birbirinden ayırarak tasarım oyunları yapma yaklaşımı farklı sektörlerde de kendisini gösterdi. DHL, Audi, Volswagen, McDonald’s gibi dev şirketler iletişim çalışmalarında, logolarındaki değişiklik aracılığyla in Yeni reklam grafiklerinde, markanın bir virgülüne dokundurtmayan şirketler şimdi o markaları ikiye bölüyor ve birbirinden ayırarak sosyal mesafeyi vurguluyor. sanların evde kalmasının ve birbirinden uzak durmasının (sosyal mesafelendirme) önemine dikkat çekti. Örneğin, Volkswagen logosundaki V ve W harflerinin arasını açtı. Altına da “Mesafenizi koruduğunuz için teşekkür ederiz” yazısını ekledi. Almanya’nın bir diğer köklü kuruluşu Audi, logosundaki içiçe geçen dört halkayı birbirinden ayırdı. Bu değişik logo kullanarak hazırladığı videoyu “Evde kalın, mesafenizi koruyun, sağlıklı olun, birbirinize destek olun, hepimiz birlikteyiz” mesajı eşliğinde Twitter’da yayımladı. Ünlü restoranlar zinciri McDonald’s ve DHL de akıma uydu. DHL, harflerin arasını açtı. Brezilya McDonald’s ise, Facebook sayfasında şirketin logosunda yer alan M harfini ortadan ikiye bölerek, arada mesafe bıraktı. #Evdekal sağlıklı ol #Evdekal kampanyasına destek veren spor giyim markası Nike, logosunda değişiklik yapmak yerin sade ve yalın bir mesajı tercih etti: “İçeride kal, dünya için oyna.” IKEA’nın İsrail’deki reklam ajansı McCann’ ise, IKEA’nın ürün montajını anlatan el kitapçığı tasarımından yola çıkarak özel bir ilan hazırladı. #evdekal çağrısı yapan “Stay Höme” ilanı, anahtar, kilit ve tuvalet kâğıdı ikonlarıyla izleyiciyi gülümsetiyor. En küçük ayrıntı bile önemli İngiltere’nin ünlü perakende zinciri Tesco, mağazalarında koronadan korunmak için aldığı tedbirleri paylaşmak için, zamanın ruhuna uyan bir yapıma imza attı. Yüksek bütçeli ve dikkat çeken reklamlarıyla ünlü kuruluş, bu kez çekimi mağazalarından birisinde bir gecede tamamladı. Oyuncuları da şirket çalışanları arasından çekerek filmin gerçeklik duygusunu daha da artırdı. Tesco’nun filminde, şirketin toplum sağlığını korumak için aldığı önlemler anlatılıyor. Giriş ve çıkış kapılarının ayrı yerlerde olması, tek yönlü koridorlar, kasalardaki koruyucu ekranla gibi ayrıntılar vurgulanıyor. Tesco, alışverişten korkan müşterilerine “Bu önlemler sizin mümkün olan en güvenli ortamda alışveriş yapmanızı sağlamak için. Çünkü şimdi, her zamankinden daha fazla en küçük bir ayrıntı bile önemli” mesajını veriyor. Tesco, büyük mağazalarında pazartesi, çarşamba ve cuma sabahları 09.00 10.00 arasında yaşlı müşterilerine öncelik veriyor. İnternet satışlarında müşterilerin 80’den fazla ürün almasına izin vermiyor. [email protected] Sabih Cangil ‘50’ (SCP) Besteci, söz yazarı, gitarcı ve ya lerindeki gibi: Bazen romantikbopımcı Sabih Cangil ya da ara hemmistik, bazen de radikal ve mızdaki adıyla Ra Sabih, müziğin serseri bir roker. içinde geçen 50 yıllık serüvenini Buraya kadar geride dört al “50” adındaki albümüyle özetliyor. büm bırakmıştı Sabih. İlk solo al Burada Sabih’in tüm zamanlarda bümü “İçimizdeki Pervaneler”, es bestelediği 15 parça ki topluluğu Ra anısına sı, 15 solist tarafından saygı babından ateş yorumlanıyor. li bir çalışmaydı. Sonra Misafirler arkada kiler de olgunluk döne şı; birbirini bilen, or mini yansıtıyordu. “50” tak geçmişleri olan in ise tüm geçmişine say sanlar. O yüzden “50” gı olmakla birlikte, ol bir kuşağın dünyasını gunluk dönemi sonra yansıtıyor, bazı değer sı olarak tarif edilebilir. lerin ayakta olduğu bir Sadece bir albüm de dünyaya ait kuşağın. ğil, Türk rock müzik tarihi için kri Sabih, kadim dostlarını bir bü tik bir arşiv “50”, Sabih’in hayatı tünlük içinde sunuyor. Sunumda nın soundtrack’i. Tutkulu bir mü şarkı söyleyen tarafını geriye ite zisyeninin kariyerine koyduğu rek müzisyen kimliğinin diğer ta nokta değil, yeni bir sayfa. Miks raflarını masanın ortasına koyu mastering Tanju Eren, kapak Ap yor. Ruh hali yaşamın farklı dilim tülika... Tears ‘Flowing Portraits of 50 Years’ (SCP) Rock tarihimizin sayfalarında sa sizliğe bürünmüştü. yısız topluluk var; imkânsızlık Gitarcı Özgür, birkaç yıl önce münasebetiyle tek albümde kal topluluğu hayata döndürmek ve mış, hak ettiği değeri görememiş, yeni bir albüm çıkarmak amacıy küsmüş ve ardından da kendini la beste çalışmalarına başladı. Vo askıya almış ya da dağılmış. 1994 kale Can Asil Özmen, basa Cenk yılının mayıs ayında Tarhan, davula Mut Hades Records etiketi lu Şengül’ü davet ede ile “Winds Of Dream rek amacına ulaştı ve land” adında albüm çı 50 yaşına atfen verdi karmış Tears bunlar ği isimle “Flowing Port dan. raits of 50 Years”ı çı 1989 yılında gitar kardı. da Özgür Öztürk, vo Yeni kuşaktan eski kalde Sinan Çilesiz, yi keşfetmeye merak basta Cenap Üstel, davulda Ergün lı klasik hard rock/ old school he Arpacı’dan oluşan Tears, bu kad avy metal dinleyicilerine hararetle ro ile birkaç konser verdikten son tavsiye edilir. Mamafih Tears ken ra, ekibe kısa süreliğine davul dini “Flowing Portraits of 50 Ye da Ertan Aşar ve klavyede Hakan ars” albümüyle, ziyadesiyle güç Apaydın’ı alarak bir konser daha lü bir biçimde yeniden hatırlatıyor. vermiş, nihayetinde Sinan’ın eği Albüm sadece dijital platformlar tim için yurtdışına gitmesi ile ses da yayımlandı. GENÇLER IKLIM IÇIN SÖYLÜYOR: Dünya evim ve yanıyorsa! Banu Kanıbelli’ni, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ile başlayan ve tüm dünyada “Fridays For Future” (Gelecek için Cumalar) adı altında bir araya gelen gençlerin sözlerinden, taleplerinden ve “Yokoluş İsyanı” manifestosundan derlediği “Dünya Evim ve Yanıyorsa” tüm dijital platformlarda yerini aldı. Çocukların dünyasına “Kara” ve “Başka Dünya Yok” albümleriyle seslenen, 2013’te “Bu Rüzgâr”, “Lobna’nın Şarkısı”, “Yer Gök” albümlerine ve “5 Silahşörler” orijinal film müziklerine imza atan Banu Kanıbelli, bu kez hiphop bir şarkıyla gençlerin yanında! Dün ya Evim ve Yanıyorsa” ve “Earth is My Home, It’s Calling”; tek bir şarkının iki dilde söylendiği bir single olarak iklim krizine, gençlerin sözleriyle ve gençlerin sesleriyle dikkat çekiyor. Şarkı sözlerinin ingilizceye çeviri ve yorumlanışında bir başka genç Kayra Bahar Serpengüzel’in dokunuşu var. Müzik Banu Kanıbelli, Tuna Erlat’a ait. Mikrofonda “Fridays For Future Turkey” gönüllülerinin yanı sıra müzikal başarılarıyla tanıdığımız genç sesler yer alıyor. Ünlü rap sanatçısı Kamufle de gençleri yalnız bırakmamış. Ada Müzik etiketiyle çıkan şarkının klibini de Ali Kanıbelli yönetiyor. Sabahattin Ali’ye ‘dijital’ anma Maltepe Belediyesi, Sabahattin Ali’yi, ölüm lediye Başkanı Ali Kılıç, “Sabahattin Ali ismini bir kültür yıldönümünde Instagram merkezimize verdik, insanla ve YouTube üzerinden dü rımız orada her gün okuma zenlediği canlı yayın prog yapıyor. Ortadan kaldırılan ramıyla andı. Gazeteci Ne yazarlarımızın, aydınlarımı bil Özgentürk’ün modera zın kısacık ömürlerine asırlık törlüğünde yapılan prog eserler sığdırdığını ve genç rama Maltepe Belediye Gazeteci Nebil Özgentürk’ün mo kuşaklara aktarılmasının son Başkanı Ali Kılıç, müzisyen detörlüğünde yapılan programa Sa derece önemli olduğunu dü Soner Olgun, Sabahattin bahattin Ali’nin kızı Filiz Ali katıldı. şünüyorum” dedi. Yayından Ali’nin kızı Filiz Ali katıldı. sonra Özgentürk’ün hazırladı Filiz Ali, babasının ölümünden duyduğu bü ğı “Kayıp Kemiklerin İzinde” belgeselinin göste yük üzüntüyü ve acıyı paylaştı. Müzisyen Soner rimi yapıldı. Belgeselde faili meçhul bir cinaye Olgun, usta yazarın “Göklerde Kartal Gibiydim”, te kurban Ali’nin kaybının ardından, 70 yıl son bestesini Zülfü Livaneli’nin yazdığı “Leylim Ley” ra kızı Filiz Ali’nin babasının öldürüldüğü orma isimli eserlerini sazı eşliğinde seslendirdi. Be nın derinliklerindeki olay yerine gidişi anlatıldı. ?K? aç türkü, kaç ölüm eder? Türkülerini söyleyebilmek için ömrünü vermek... Konser verebilmek için hayattan vazgeçmek... Yasaklar kalksın diye kendini ölüme mahkum etmek... Zulüm ve vicdansızlığın egemen olduğu ortamlarda ölümü seçmek, ölüm oruçları asla ve asla bir çare değil. Bugüne değin de hiçbir zaman olmadı. Yaşama inananların asla onaylamadığı, onaylamayacağı bir gerçek bu. Ben de bunu onaylamayanlar arasındayım. Gelin görün ki Grup Yorum’a karşı yapılan haksızlığa, yanlışa, vicdansızlığa, ahlaksızlığa ve zulme karşı ses çıkarmamak bin kat daha büyük ahlaksızlık, bin kat daha büyük, bin kat daha korkunç bir zulümdür. Grup Yorum üyesi Helin Bölek iki yıl hapiste kaldıktan sonra tahliye edilmiş, tutukluyken başlattığı süresiz, dönüşümsüz açlık grevini ölüm orucuna dönüştürmüştü. Önceki gün onu kaybettik. Allah’tan rahmet, tüm yakınlarına, sevenlerine, milyonlarca dinleyicisine sabırlar diliyorum. Kısa bir süre önce İstanbul Barosu, İstanbul Tabip Odası, Sanatçılar Girişimi ve Sanat Meclisi, Grup Yorum üyelerine baskıya dikkat çekmek ve yetkilileri Grup Yorum’un hukuksal, insani ve sanatsal sorunlarını çözebilmek için çağrıda bulundu. Hiçbir delil olmadan tutuklanmalarına, tutukluluğun devam etmesine, 3 yıldır tüm konserlerinin yasaklanmasına, çalışma merkezlerinin ha bire polis baskınıyla talan edilmesine, cezaevindeki baskıya, avukat görüşmelerindeki sıkıntılara, sanatsal faaliyetlerinin sonlandırılmasına dikkati çekip yetkililere çağrıda bulunuldu. Duyan olmadı!!! Grup Yorum Grup Yorum, 12 Eylül faşist darbe sonrasında üniversiteli gençlerin 1985’te kurduğu, dünyada birçok benzeri olan bir protest müzik grubu. Türküleri, şarkılar haksızlığa, işkenceye, zulme, sömürüye karşı çıkar. Sivas Madımak katliamı da, cezaevlerindeki işkence de, fabrikadaki grev de, üniversite işgalleri de işledikleri konular arasındadır...   Müzikal tınıları Anadolu esintileri, folklor, rock, Akdeniz ezgileri, Latin Amerika marşları vb. gibi farklı türleri harmanlar... Sayısız albümleri, milyonlarca dinleyicileri vardır. Konserlerinde en büyük kalabalıkları, her tür dinleyiciyi bir araya getirdiler. Çünkü hep güncel olanı yakalarlardı. Onlar, dünyadaki 68 kuşağının çocuklarıdır. Dünyanın her yerinde protest müzik, hükümetler ne olursa, hangi ideolojiden olursa olsun, muhaliftir. “Başka Bir Dünya” olasılığına inanmışlardır... Pete Seeger, Bob Dylan, Joan Baez, Victor Jara, IntiIllimani, Theodorakis, Pink Floyd’dan süzülerek gelen ve günümüzde RAP müziğiyle en yaygın ifadesine kavuşan bir müzik... Bizdeki protest müzikçiler arasında Ruhi Su, Selda Bağcan, Ahmet Kaya, Haluk Levent, Zülfü Livaneli’nden Bulutsuzluk Özlemi, Grup Munzur, Mor ve Ötesi, Moğollar gibi gruplar ilk aklıma gelenler... Dünyayla bizim aramızdaki en büyük fark ise bizde protest müziğin ölümle, zulümle, baskıyla ölçülmesi... (Victor Jara’dan özür dileyerek yazdım bu son tümceyi...) Kin nefret korku sarmalı Helin Bölek’i kaybedince, sosyal medyada acıların, haksızlıkların gündeme gelmesi, cezaevlerindeki tehlikenin yeniden ortaya dökülmesi üzerine... Troller tüm nefretlerini kusmaya başladı Grup Yorum hakkında. Günümüzde biat etmeyen herkes “terörist”. Yaftalanmamak için de herkes susuyor! Ayıptır, günahtır. Ölünün arkasından bunca kin, nefret ve kötülük saçılmaz! Tanrı korkusu da mı yok sizde! Grup Yorum hiçbir zaman terörist olmadı, terör yaratmadı. Onlar sadece şarkılarını ve türkülerini söylediler. “İnsan vatanını satar mı /suyunu içtiğin ekmeğini yediğin/dünyada vatandan aziz şey var mı/beyler, bu vatana nasıl kıydınız. Eli kolu zincirlere bağlanmış/ vatan çırıl çıplak yere serilmiş/ oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş/beyler, bu vatana nasıl kıydınız Günü gelir çark düzüne çevrilir/günü gelir hesabınız görülür/günü gelir sualiniz sorulur Beyler, bu vatana nasıl kıydınız.” Bu mu suç??? Siz nasıl isterseniz. Braas’ta her tercihe göre bir kiremit var. İster klasik, ister modern. Braas’ın zengin renk ve doku seçenekleri ile çatınızda dilediğiniz görünümü yaratın. Her ayrıntısı titizlikle çözülmüş kusursuz Braas Çatı Sistemleri ile evinizde konforu hissedin. bmigroup.com/tr