16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 18 NİSAN 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER salgının yaygınlaşması üzerine TBMM Hastanesi’ne getirilen ‘hızlı tanı kiti’nde öncelik milletvekillerine verildi Önce vekillere sonra personele test Kerala modeli Doğru, bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız. Ancak hastaların tedavi edilmesi için gerekli yatırımların yapılmasından tutun da (yeterli sağlık personeli istihdam edilmesi, hastane, test ve yatak sayısı, yoğun bakım ünitesi, solunum cihazı temini), virüsün daha fazla kişiye bulaşmasını önlemek için alınacak tedbirlere kadar her karar aslında siyasetin konusu. Siyaset, önceliklerini programlara göre belirler. Bugün dünya genelinde bir program ayrışması yaşadığımız kesin: Öncelik halk sağlığını feda etmek pahasına özel çıkara dayalı ekonomi midir, yoksa ekonomiyi halk sağlığını güvenceye kavuşturacak şekilde yeniden düzenlemek midir? İlkinin örneklerini dünya genelindeki popülist sağ siyasetçilerin yönettiği ülkelerde görüyoruz. İkincisinin örnekleri ise inşa halinde. Bir süre bu olumlu deneyimlere bakalım yazılarda. Genellikle başarı örnekleri için gelişmiş ülkeler seçiliyor. Bu yüzden Batı dışı dünyadan bir örnekle başlamayı seçtim. Hindistan’ın Kerala eyaletindeki deneyimle. Kerala eyaletini Sol Demokratik Cephe koalisyonu yönetiyor. Kamucu bir program iktidarda. Hindistan’ın sağ popülist lideri Modi’nin izlediği programın aksine, bilime ve halk sağlığına öncelik veren bir mücadele hattı geliştirildi bu eyalette. Hem de çok erken tarihte. Ocak ayından itibaren gözlem, havaalanlarında sıkı denetim, yurtdışından gelenlerin sıkı takibi, halkın köy topluluklarından, yerel yönetim birimlerinden başlayarak taban girişimleriyle bilgilendirilmesi bu tedbirler arasındaydı. Bu nedenle, Kerala’da Hindistan’ın diğer eyaletlerine ve ülkenin geneline göre virüs çok daha erken vakitte görülmesine rağmen, artış hızı kontrol altına alındı. Nisan ayının ilk haftasında, bir önceki haftaya göre vaka sayısı yüzde 30 oranında azaltıldı. Virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı ikide kaldı ve hastaların yüzde 52’si şimdiden iyileştirildi. Bu oran da yine Hindistan genelinin üzerinde. Birçok gözlemci bu başarıyı Kerala’nın güçlü kamusal sağlık sistemine ve taban demokrasisine izin veren katılımcı yerel modeline yoruyor. Özellikle de hızlı karantina ve sağlık önlemlerinin halkın rızasıyla yaygınlaştırılmasında köy konseylerinin rolüne oldukça fazla gönderme yapılıyor. Yani hem kamusal hem de demokratik bir başarı modelinin gelişmesi mümkün. Kerala, şimdiye kadarki performansıyla, “krizler korkuyu, korku da otoriter rejimleri, güçlü liderleri besler” saptamasının tersine bir hikâyenin örülmesine zemin hazırlıyor. Zira Hindistan’da Modi’den Brezilya’da Bolsonaro’ya, ABD’de Trump’a kadar tüm otoriter, sağ popülist liderlere dayalı modeller, virüsle mücadelede şimdiye kadarki performanslarıyla başarıdan çok başarısızlık doğuruyor. Kamucu ve dayanışmacı çözümler 14 Nisan’da Washington Post gazetesinde çıkan Niha Masih imzalı analizde de, Kerala’nın Hindistan’ın diğer eyaletlerine oranla neden daha başarılı olduğu örneklerle anlatılmış. Kerala eyaleti 1950’li yıllardan bu yana ağırlıklı olarak sosyalist sol siyasetler tarafından yönetiliyor. Bunun sonucunda da özellikle kamusal eğitime ve sağlığa büyük oranda yatırım yapılmış durumda. Şimdi 33 milyon nüfuslu eyalet bunun faydasını görüyor. Zira Kerala, ülkedeki en yüksek okuryazarlık oranına ve en iyi sağlık sistemine sahip eyalet. Kerala’nın virüsle mücadeledeki başarısını ele alan bir diğer isim Vijay Prashad. Prashad, mart sonunda yayımlanan yazısında, “Fiziksel Mesafe, Toplumsal Birlik” anlayışıyla hareket eden Kerala hükümetinin özellikle kooperatifler ve yerel yönetimler eliyle toplumsal ihtiyaçların giderilmesine dönük geçmişten gelen deneyimleri, dayanışma modellerini halk arasında hızla harekete geçirmesinin önemine işaret ediyor. Burada anahtar sözcükler kooperatifler ve dayanışma. Kerala deneyimini araştırırken özellikle sağlık çalışanlarını virüsten korumak için alınan tedbir de dikkatimi çekti. Hastanelerdeki çalışma ekiplerini haftalık olarak dönüşümlü üç gruba ayırmışlar. Birinci grup, COVID19 vakalarına bakıyor. İkinci grup, diğer hastalardan ve acil vakalardan sorumlu. Üçüncü grup ise yedekte, dinlendiriliyor. Her grup, bir hafta sonra yerini diğerine bırakıyor. Birinci grup bir haftanın sonunda eve gönderiliyor. Yerini ikinci grup alıyor. Yedekteki üçüncü grup da ikinci grubun yerine geçiyor. Bir hafta sonra, dinlendirilen grup bu kez diğer hastalar ve acil servisler için görevi devralıyor. 14. günün sonunda, yani gerekli gözlem süresinin ardından aynı grup yeniden COVID19 vakalarına bakmaya başlıyor (Times of India, 25 Mart tarihli haber). Akıllıca. Kamusal sağlığa ve eğitime yatırım, katılımcı bir demokrasi, kooperatifler yoluyla dayanışma. Elbette Kerala’da henüz her şey mükemmel değil, ama daha iyiye giden yolun anahtarları da bunlar. SELDA GÜNEYSU Milletvekilleri ve Meclis personeli için TBMM Hastanesi’ne “hızlı tanı kiti” getirildi. İsteyen milletvekilleri, TBMM yerleşkesi içindeki hastanede korona testi yaptırabilirken ilk günden itibaren milletvekilleri gibi aralıksız çalışan Meclis personeli ise “sonraya bırakıldı.” TBMM Hastanesi’nde görevli bir doktorun test sonucunun pozitif çıkmasının ardından çok sayıda Meclis personeli ka rantina altına alınmış, söz konusu personeller Meclis’ten uzak tutulmuştu. Ancak hastanede görevli bir laborant ve bir görevlide de koronavirüs tespit edildi. Tüm bunlara karşın Meclis, önceki güne kadar İnfaz Yasası başta olmak üzere, salgın önlemleri kapsamında gündeme alınan YÖK Yasası’nda değişiklik öngören yasa teklifi ve ekonomi paketi üzerinde de uzun süren görüşmeler yürüttü. Her ne kadar milletvekilleri ve personel “maske” ile önlem almaya çalıştıy sa da milletvekilleri Meclis’teki hastaneye koronavirüs testi getirilmesi talebinde bulundu. Getirilen hızlı tanı test kitleri ilk olarak milletvekillerine uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda şimdiye dek test yaptıran milletvekillerinin testinin “negatif” çıktığı ifade edildi. TBMM’de, salgın önlemleri kapsamında ilk olarak “ziyaretçi yasağı” uygulanmaya başlanmış, ardından önlemler artırılmıştı. Ancak tüm bu önlemlere karşın milletvekillerinin, yasa tekliflerinin görüşülmesi sırasında “sosyal mesafeye” uygun hareket etmemesi, yer yer aralarında yaşanan gerginlikler, tekliflerin yasalaşması sonrasında uyarılara karşın fotoğraf çektirmek için “yakın temasta” bulunmaları tepki çekmişti. TBMM’de yemekhanelerin de kapanmasıyla kumanya sistemine geçildi. Bina içinde insan dolaşımını azaltmak için korunaklı kıyafetler giyen garsonlar ,kumanyaları katlarda dolaştırmaya başladı. l ANKARA İçişleri Bakanlığı, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için belediyelere müfettiş gönderdi Başkanlara soruşturma İçişleri Bakanlığı, koronavirüs salgını nedeniyle yardım kampanyası başlatan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma başlattı. İmamoğlu, “Bizden de bilgi ve belge istendi. Burada yardım toplama işlemine dair aykırılık iddiaları üzerine araştırmayı, ön incelemeyi yapacaklar. Belgeleri ile savunmamızı pazartesi günü ilgili müfettişe teslim edeceğiz” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, koronavirüs salgını nedeniyle işsiz kalan yurttaşlar, işyerlerini kapatan esnaf ve ihtiyaç sahipleri için “6 Milyon Tek Yürek” adıyla bağış kampanyası başlatmıştı. Ba yapacaklarını ve ihtiyaç du rumunda “nakit para deste ği” de sağlayacaklarını bildir mişti. İçişleri Bakanlığı, ya yımladığı genelge ile beledi yelerin bağış toplama hak kının olmadığını belirterek, VakıfBank’taki bağış hesap larına bloke koymuştu. Blo ke edilen tutarın ise 3 mil yon 532 bin TL olduğu öğre 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölüm yıldönü nildi. İçişleri Bakanlığı, bağış münde kabri başında anıldı. Törene katılan İma hesaplarının bloke edilmesi moğlu, Ahmet Özal ile selamlaştı. nin ardından Yavaş hakkın da soruşturma başlattı. Ba ğış kapsamında “Ekonomik Koruma kanlık müfettişlerinin yakla Paketi” de açıklayan Yavaş, 150 bin şık bir haftadır Ankara Büyükşehir aileye gıda yardımının dışında, 500 Belediyesi’nde denetleme yaptığı be bin aileye daha düzenli gıda yardımı lirtilirken belediye yetkililerinin mü fettişlerin sorularına yazılı yanıtlar verdiği kaydedildi. ‘Yasal olarak toplandı’ İçişleri Bakanlığı, aynı gerekçeyle İmamoğlu hakkında da soruşturma başlattı. Soruşturmaya ilişkin bilgi veren İmamoğlu, belediyeye inceleme yapmak üzere müfettiş geldiğini belirterek “Yardım toplama kanununa aykırı olduğu iddiasıyla bir süreç başlatıldı. Yardım toplama işlemine dair aykırılık iddiaları üzerine araştırmayı, ön incelemeyi yapacaklar. Elbette bu süreçten sonra bir karar verilecek. Biz, yasal bağış topladığımıza dair düşüncemizde netiz. Belgeleri ile savunmamızı pazartesi günü ilgili müfettişe teslim edeceğiz” dedi. l İç Politika CHP Sözcü Faik Öztrak, başkanlar hakkında açılan bağış soruşturmasına sert tepki gösterdi Belediyeler desteği sürdürecek Metroda ‘maskematik’ dönemi İzmir Büyükşehir Belediyesi salgın nedeniyle yurttaşların tıbbi maskeye erişimini kolaylaştırmak için metro istasyonlarına maskematik yerleştirmeye başladı. İlk maskematik Konak Metro İstasyonu’nda hizmete girerken hafta içi 10 istasyona daha koyulacak. Metro yolcuları, İzmirim kartla yolculuk bedelini ödedikten sonra içeride bulunan maskemati ğe yine İzmirim kartlarını göstererek hijyen paketini alabiliyor. Maskematiğin ilk kullanıcısı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Soyer, “Bu sistem maskelerinizi birinin elinden almadığınız ve poşeti kendiniz açtığınız için steril bir kullanım imkânı veriyor. Vatandaşlarımız maskeye çok daha huzurlu ve kolay erişebilecek” dedi. l İZMİR Tunç Soyer Meral Akşener, tek adam sisteminin kaosa neden olduğunu söyledi Bilim Kurulu’nu dinlemedi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar Bilim Kurulu’nun önerdiği hiçbir şeyi kabul etmediğini belirterek, “Tek adam sistemi bakanlar arasında kaos yaratıyor” dedi. Akşener, Fox TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koranvirüs salgınına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bilim Kurulu üyelerini dinlemediğini söyleyen Akşener, “Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı ilan etme nedeninin Erdoğan’ın talimatı olduğunu söyledi. İkinci açıklamasında yaşanan başarısızlığı sorumluluğunu üzerime alıyorum diyerek istafa etti. Bilim Kurulu kurulu, dedik ki ‘iyi bir şey bu.’ Kurulun bugüne kadar önerdiği hiçbir şey Erdoğan tarafından kabul edilmedi. Tek adam sistemi kaos yaratıyor” dedi. ‘Garantili ödemeleri keserdim’ İYİ Parti milletvekili Ümit Özdağ hakkında hazırlanan fezlekeye tepki gösteren Akşener, “Nereden baksanız vahim. MİT bütün ülkelerin en gizlediği elamanını, yöneticilerinin fotoğrafının bulunmadığı kurumlardır. Bir cenaze töreni yapılıyor, siyasi parti temsilcileri davet ediliyor. Yani ortaya çıkıyor. Sayın Ümit Özdağ bunun üzerine Meclis’te konuşuyor. Murat Ağırel ve Barış’lar da haberini yapıyor. Gazeteci arkadaşların hapse atılması ve Sayın Özdağ hakkındaki fezleke de MİT için büyük sorun demektir. 2016 yılında da benimle ilgili bir dosya iğneli fırça zafer temoçin açılmış hala duruyor orada ama Sayın Özdağ’ın ki de dahil sizin ki de dahil olmak üzere bu gazetecilerin içeri alınması da dahil hepsi gözdağı verip korkutmak amaçlı. Buradan da sonuç alınamaz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin salgına ekonomik krizi içinde yakalandığını vurgulayan Akşener, şunları kaydetti: “Tüm siyasi partilerden birer ekonomist temsilcinin katılımıyla bir kurul oluş turulmalı. Ayrıca KOBİ ve tarım desteklenmeli. Merkez Bankası yedek akçesi gitmiş, işsizlik fonunun 131 milyar TL’lik parasının ne olduğu belli değil. Ben, şimdi mücbir sebep yönüyle Covid19’dan dolayı bu yandaş müteahhitlere verilen müşteri garantisi ile olan ödemeleri, bu iş başımızdan gidince kadar yani rahatlayınca ya kadar Türkiye ödemelerini keserdim.” l İç Politika CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları hakkında, bağış kampanyaları nedeniyle soruşturma başlatıldığını belirterek “Saray’da hiç mi aklı başında biri kalmadı? Vatandaş ızrar halindeyken yardım yapanı engellemek nasıl bir zihniyetin işidir? Bu artık zurnanın zırt dediği yerdir” diye tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Öztrak şunları dile getirdi: n Milleti borca batırmayın: Yoksulu, maaş almayan işçiyi, duran işletmeyi, tarlasına giremeyen çiftçiyi, alacaklarını hem de faizle erteleyerek vergisini, kredisini yeniden yapılandırarak ya da ilave kredi vererek yaşatamazsınız. Milleti daha fazla borca batırmayın. Diğer ülkelerin yaptığını yapın. Bunları yapamıyorsanız da tez elden çekin gidin. n İzan sahibi biri yok: Salgın sürecinde hemşerilerine yardım için canla başla çalışan, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarımız hakkında soruşturma açıldı. Saray’da hiç mi aklı başında, izan sahibi biri kalmadı? Belli ki bu işi, hâlâ seçimde milletten yediği tokadı sindiremeyen mızıkçı kafalar yönetiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, belediyelerimiz milletimizin bu sıkıntılı günlerinde, tüm imkânlarıyla hemşerilerine destek olmaya devam edecektir. n Tedbir doğru, yeterli değil: Bu hafta sonunda da sokağa çıkmayacağız. Erdoğan, bu defa İçişleri Bakanı’nı devre dışı bırakarak 5 gün öncesinden tedbiri kendisi açıkladı. Hatadan ders alınması elbette iyidir. Tedbir doğrudur, ancak yeterli değildir. Covid19, hafta içi tatil yapıp hafta sonu mesaiye çıkmıyor. Genel bir karantina, hem insanlarımızın yaşamını korumak, hem de ekonomimizin içine düştüğü badireden en az hasarla çıkmasını sağlamak için en etkili silahtır. Ama Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü televizyona çıktı: Ülke genelinde sokağa çıkma yasağı uygulanmamasına ilişkin ‘bunun ekonomiye maliyeti çok ağır olurdu’ dedi. Yani “ekonomi için vatandaşlarımız ölebilir’” demek mi istiyorsunuz? İktidarı uyarıyoruz: Kesin tedbir için Basra’nın harap olmasını beklemeyin. Ortak aklın dediğini yapın. l ANKARA/Cumhuriyet 25 bin yurttaş getirilecek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 59 ülkeden yaklaşık 25 bin vatandaşımızın yaklaşan ramazan ayını ve bayramı evlerinde geçirebilmeleri için büyük çaplı bir operasyon başlattık” dedi. Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Dışişleri, İçişleri, Ulaştırma ve Altyapı, Sağlık, Gençlik ve Spor bakanlıkları ile ilgili valiliklerin 25 bin yurttaşın getirilmesi için büyük çaplı bir operasyon başlattığını duyurdu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ise sosyal medya hesabından Irak ve İngiltere’den Türkiye’ye dönen yurttaşların fotoğraflarını paylaştı. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle