16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 18 NİSAN 2020 CUMARTESİ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Nasıl, Kime Güveneceksin? TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, işsizliğin ve yoksulluğun endişe verici olduğunu belirtip Sağlık Bilim Kurulu’na benzer bir yapının iş dünyası için de kurulmasını önerdi ve ekledi: “Birbirimize güvenmeden, kutuplaşma sorununu aşmamız çok zor olacak.” Nasıl ve kime güveneceksin? Çalışma yaşamına ilişkin Ekonomik ve Sosyal Kon sey var. Toplanmıyor. İşsizlik için toplanmış pa ralar amacına uygun yeterince kullanılamıyor. Belediyelerin işsizlere, yoksullara yardım etmesi engelleniyor. Cumhurbaşkanı “devlet içinde devlet olmaz” söylemi ile yerel yönetimlerin anayasa ile devletin bir parçası olduğunu yadsıyor. Demokrasi rafta, tek karar verici, salgın felaketi ile baş başa olunduğu bir dönemde bile nüfusun yarısından fazlasını, tüm muhalefeti karşı kampta, düşman görüyor. Oluşturulan Bilim Kurulu’nun, apar topar ilan edilen sokağa çıkma yasağından bile haberi yok. Damat “Destek verdik” diyor, verilmediği anlaşılıyor. Saray sözcüsü “Yardım yaptık” diyor, yapılmadığı saptanıyor. Salgında yurttaşlar yüzer yüzer ölürken birileri gecenin bir yarısında sokaklara dökülüp İçişleri Bakanı için bayram yapıyor. Kutuplaşmadan yarar sağlayan yalnız bir kutup var, o da kendini gökteki demirkazık yıldızı sanıyor! Beride insanlar garip, insanlar sahipsiz, insanlar yalnız… Nasıl, kime güveneceksin de sorunları aşacaksın? Bir Yere Kadar Son istifa kurgusu, damat ile İçişleri Bakanı’nın kavgasıyla birlikte AKP içindeki kaynamanın durulmayacağının işaretidir. Salgını körükleyen ve sokağa fırlamaya neden olan sokağa çıkma yasağı kararını Saray vermiş, İçişleri Bakanı, “Talimatı ondan aldım” diyor. Yani, eğer bulaş ve ölümler artarsa asıl sorumlu, talimatı veren olacak. Halk bunun bilincinde ve biliyor ki, tutuculukla cahilliğe bulanmış “ben bilirim”cilikle ancak bir yere kadar gidilebilir. Ne yazık ki, oraya varana kadar çok can yandı, yanmaya da devam ediyor… Türk Hava Kurumu Soruları İyi Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a kimi sorular yöneltmiş… Sorular belli. Olası yanıtları da biz verelim: Türk Hava Kurumu (THK), orman yangınları ile mücadele için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açtığı ihalelerden niçin dışlanmaktadır? Çünkü, THK’yi Atatürk kurmuştur. Atatürk’ün kurduğu her şey alaşağı edilmelidir. Cumhurbaşkanlığı THK’nin içinde bulunduğu mali krizi gidermek, kurumun imkânlarını kullanmak ve geliştirmek için ne gibi tedbirler almıştır/alacaktır? Aynı nedenden almamıştır, almayacaktır. Cumhurbaşkanlığı’nın, THK’nin borçlarını kapatabilmesi amacıyla varlık satışları için başlattığı ihaleleri askıya almak ve kuruma destek olmak gibi bir planı var mıdır? Yoktur, olmayacaktır, olamaz. ‘Medya Virüsü’ Mafyacı, dolandırıcı, üçkâğıtçı affedilecek… Gazeteciler içeride kalacak… Çünkü onlar, “şeamet tellalı”. Türkçesiyle, uğursuzluk çığırtkanı! Çünkü onlar, “karanlık ve kirli zihniyetin ürünlerini” yayıyorlar. Ve onlar, kurtulunması gereken birer “medya virüsü”. Böyle bir anlayışa, hiçbir maske, ilaç, tedavi etki etmez! 18 NİSAN 2020 SAYI: 34527 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:40 06:13 13:08 16:53 19:54 21:20 Ankara 04:28 05:59 12:53 16:37 19:37 21:01 İzmir 04:56 06:24 13:16 16:58 19:57 21:20 Her gün salgın hastalığın seyrine ilişkin yeni bilgiler alıyoruz. Gelen ölüm di buhran dönemlerinde bu tür uygulamalar daha çok öne çıkar. Kapitalizm haberlerine üzülüyoruz. Soru de, büyük sermaye çevre nun ekonomik boyutuna iliş lerinin, dev ölçekli tekel kin endişelerimiz artıyor. Ay lerin hâkimiyeti ve belirle rıca, tarımsal üretimin sekte yiciliği esastır çünkü. Sık Açlık tehlikesi ve ye uğramasıyla, gıda tedarik zincirinde kopmalar olacağını söylüyor uzmanlar. Kimi yo lıkla vurguladığımız üzere, kârlar özelleştirilir, zararlar kamulaştırılır. rumcular, açlık tehlikesinden bahsediyor. kaynak sorunu Liberal, neoliberal ekonomi politikalarını sa Ekonomi küçülüyor. İşsiz vunanlar, özelleştirme lik artıyor. Yoksulluk derinle lı. Yani salt ekonomik değil, ide nin yararlarını anlatanlar, şiyor ve yaygınlaşıyor. Tüketim olojik. Kimden, ne kadar ver serbest pazar ekonomisinin er azalıyor. Otomotivden beyaz eş gi alınacağı sorusu gibi, fazlasıy demlerinden bahsedenler, şun yaya, turizmden tekstile dek yüz la ideolojik hem de. Bu koşullar ları söylerler: Büyük sermaye lerce sektörde yaşanan daralma, da devlet, emekçinin, esnafın, iş nin sırtındaki vergi yükü azaltıl insanların işini, aşını, sosyal ha çinin, memurun, çiftçinin, köylü sın. Gümrük duvarları indirilsin. yatını, psikolojisini etkiliyor. Dev nün banka hesabına para mı ya Devlet ekonomiden elini çeksin. letin giderleri yükseliyor. Gelirleri tıracak? Yoksa devlet ihalelerin Fakat dillendirdikleri bu prog düşüyor. Pek çok iktisatçıya gö den zengin olmuş, sayıları iki elin ram hep ekonomik krizlerin be re, salgın hastalığın öne çektiği parmaklarını geçmeyen müteah delini halka ödetir. Acı reçete ekonomik krizin boyutları, şimdi hitlere ödeme yapmayı mı sürdü yi emekçilere içirtir. Orta sınıfla den 2008’deki küresel krizi geç recek? Yineleyelim, sorunun ya rı yoksullaştırır. Yoksulları daha ti. Bu şartlarda, dışarıdan kaynak nıtı ideolojik. çok ezer. Latin Amerika’da da bulmak zorlaşacak. Bulunduğunda da çok ağır mali ve siyasi so Kamu müdahalesi nuçları olacak. ve liberaller böyle olmuştur, Türkiye’de de. Fransa’da da böyle olmuştur, İngiltere’de de. Peki, ne yapmalı? Son yıllarda Şunu unutmayalım. Her dev Mesele şudur: Ekonomik ba sıklıkla tartışılan, salgın hastalıkla let yardımı, her kamu müdaha ğımlılık, siyasal bağımlılık demek birlikte Batı’daki pek çok ülkede lesi; ille de katı devletçi ekono tir. Türkiye de; dış borcu yüksek, devreye sokulan doğrudan gelir mi politikalarının izlendiği anla dış kaynak gereksinimi büyük, desteğini mi gündeme almalı? mına gelmez. Ayrıca her devlet ödediği dış borç faizi fazla olan Bu sorunun yanıtı sadece kay çi ekonomi politikası da, sosya bir ülkedir. Yapılması gereken; nak olup olmamasına bağlı değil. lizm demek değildir. Hatta pek hem kaynağın kimden alınıp, ön Kaynakların öncelikle hangi sınıf çok devlet yardımı, pek çok dev celikle kimin için kullanılacağını lar için, toplumun hangi kesim let müdahalesi, kapitalist düze doğru saptamak hem de kaynağı leri için kullanılacağına da bağ ni yaşatmak adına yapılır. İktisa verimli, etkin kullanmaktır.    ‘Barışla iyileştirelim’ CHP’den 23 Nisan için zaman kapsülü projesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya üzerinden yayımladığı mesajda 23 Nisan’ın bu yıl evlerde kutlanacağını belirterek “Tüm dünya çocuklarıyla birlikte tanıklık ettiğiniz bu günlerde, ulusal egemenliğin 100. yılını sağlık dolu bir dünya dileğiyle dünya barışına adıyoruz. Sizlerde tüm dünya çocuklarıyla birlikte duygularınızı video, yazı ya da resimlerle paylaşın, gelecek güzel günlere mesajınızı bırakın. Dünyayı barışla iyileştirelim” diye konuştu. CHP, TBMM’nin açılışının 100. yılı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için özel iki projeyi hayata geçirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, eşzamanlı olarak düzenlenecek iki proje hakkında yazılı açık lama yaptı. İlgezdi, “Zaman Kapsülü Pro Şentop: Evde İstiklal Marşı’nı okuyun TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’in açılışının 100. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı programını yayımladığı video mesajıyla açıkladı. Şentop, programın Meclis’teki Atatürk Anıtı’nda başlayacağını, daha sonra Anıtkabir’de ardından 1920’de açılan ilk Meclis binasında etkinlik yapılacağını, TBMM Genel Kurulu’nun da saat 14.00’te toplanacağını belirtti. 23 Nisan resepsiyonunun iptal edildiğini anımsatan Şentop, “23 Nisan akşamı saat 21.00’de bütün vatandaşlarımızı evlerinden İstiklal Marşı okumaya davet ediyorum. Televizyonlar da yayınlarına aynı saat itibarıyla İstiklal Marşı yayımlayarak girecekler” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet jesi için bir web sayfası hazırlıyoruz. Gelen tüm resim, video ve yazıları bu sayfaya yükleyeceğiz. 1 sene sonra erişime açılacak olan web sitesi ile pandemi günlerinde yaşanan 23 Nisan’da geleceğe umut dolu, sağlık ve barış içinde yaşayan dünya için temennilerimizi görmüş olacağız” dedi. 1724 Nisan tarihleri arasında #dünyayıbarışlaiyileştireceğiz ve #yurttabarışdünyadabarış etiketleriyle paylaşılan resimlerinin yanı sıra zamankapsulu@chp. org.tr adresine dünya barışı ile ilgili yazı ve videolar gönderilebilecek. l ANKARA / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Padişah sarayı. 2/ Saban demirinin tarla sürülürken açtığı çizgi... Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı. 3/ Bir asitle birleşince bir tuz oluşturan madde... İnce bulgur. 4/ Rütbesiz asker... Olta ya da tuzağa konulan yem... Bir gösterme sıfatı. 5/ Uzun taneli ve kokulu bir pirinç türü. 6/ Kayınbirader... Dört Halife’nin sonuncusu. 7/ Kibrit çöpleriyle oynanan bir oyun... “Yok” anlamında argo sözcük. 8/ Sarımsak tanesi... Eskiden ağır hapis mahkumlarının boynuna geçirilen demir halka. 9/ Mardin’de, Artuklular döneminden kalma bir medrese. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İki kişi arasındaki soğukluk. 2/ Toprak, kum ve saman elemeye yarayan iri delikli kalbur... Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın 1 234 5 678 9 1 PASAVAN D 2 OBE Z ROZ A 3 TAL İ KA İ Ğ 4 K E Z İ ME V İ 5 AŞK N İ SA 6 LA KESENE 7 İLİT FİT 8 E BON İ T Y A 9 TER KEŞAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 kısa yazılışı. 3/ Doğan kuşu 8 nun erkeği... Denizde kullanı 9 lan halka biçiminde cankurtaran. 4/ Kahraman, yiğit... “Ak gerdan üstüne bir de gerek” (Karacaoğlan)... Pasta hamuru. 5/ Güzel kokulu çiçekler açan bir ağaççık. 6/ Küçük erkek kardeş... Yüce, yüksek. 7/ Yarı, yarım... Türkü eşliğinde oynanan bir halk oyunu. 8/ Vida, testere, tarak gibi çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri... Soğanlı bir süs bitkisi. 9/ Erzurum’daki “Çifteminareli Medrese”ye verilen bir başka ad. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] DSÖ saflaşması Trump’ın “Çin’i tutmakla” suçladığı Dünya Sağlık Örgütü’nü (DSÖ) hedef almasına ve sağladığı fonu kesmesine pek çok devlet tepki gösterdi. Tabii ABD içinde de Trump’ın kararına önemli tepkiler var... Diğer yandan DSÖ’ye sağlanan fonu kesebilmenin ABD başkanlarının elinde olmadığı belirtiliyor. Zira uluslararası kurumların finansı meselesi, ABD Kongresi’nin Beyaz Saray’a zorunlu kıldığı işlerden biri. Yani Trump’ın, bu kararı uygulayabilmek için yasaların etrafından dolanması gerekecek! Öte yandan, iki yıllık bütçeler yapan DSÖ’nün yıllık bütçesi yaklaşık 2.5 milyar dolardan ibaret. ABD’nin payına düşen de bunun bir miktarı. Yani “fon kavgası” ekonomik değil, siyasi bir kavga... Rusya: Trump’ın pis numarası ABD’nin DSÖ’yü hedef alması ve Trump’ın DSÖ fonunu kesme kararı, pek çok ülkenin tepkisine neden oldu. Örneğin Rusya Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili ilk açıklamasında “ABD yönetiminin DSÖ’ye yönelik suçlamalarının, ABD içindeki epidemiyolojik durumla ilgili sorumluluğu başkasına atma çabası olduğunu” belirtti (13.4.2020). İki gün sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ülkesinin resmi tavrını bir kez daha ilan etti: “Trump’ın DSÖ kararı Amerikan tıbbındaki sorunlarla ilgili suçu başkalarına atma girişimidir” (15.4.2020). Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise Trump’ın fon kesme kararını “pis bir numara” olarak niteledi (16.4.2020). İran: ABD rezilliği Rusya’nın tepkisine benzer tepkiler başka ülkelerden de geldi. Örneğin ABD’nin müttefiki Almanya’dan. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Trump’ın kararını eleştirdi ve tersinin yapılması gerektiğini savundu: “Salgınla mücadelede en iyi yatırımlardan biri, testlerin ve aşıların geliştirmesi ve dağıtılması için BM’yi, özellikle de yetersiz finansmanı olan DSÖ’yü güçlendirmektir” (15.4.2020). İran’ın tepkisi ise en sert olanıydı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Tahran’ın tepkisini şöyle özetledi: “İran’a karşı ‘maksimum baskı’ gibi, salgının ortasında DSÖ’ye fonu kesme utancı da bir rezillik olarak baki kalacaktır” (15.04.2020). DSÖ açığı ortaklarıyla kapatacak ABD’ye tepkilerin en yumuşak ve diplomatik olanı BM’den geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD’nin kararını şöyle değerlendirdi: “Şu an koronavirüse karşı mücadelede DSÖ’nün ya da herhangi bir insani yardım kuruluşunun kaynaklarını azaltma zamanı değil, dayanışma zamanı” (15.4.2020). DSÖ’nün Trump’ın hedefindeki ilk Afrikalı genel direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise “Trump’ın, DSÖ’ye sağladığı fonu durdurma kararını esefle karşılıyoruz” dedi (15.4.2020). Ghebreyesus ne yapacaklarını ise şöyle özetledi: “DSÖ, ABD’nin fonlarının durdurulmasının çalışmalarımız üzerindeki etkisini gözden geçiriyor. Bütçemizde oluşacak açıkları kapatmak ve çalışmalarımızın kesintisiz devam etmesini sağlamak için ortaklarımızla birlikte çalışacağız.” Fransa’nın Amerikancılığı Peki, DSÖ konusunda ABD’yi fiilen destekleyen hiç mi kimse yok? Var elbette! Sömürgeci Fransa! Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian, ABD’li mevkidaşına benzer şekilde DSÖ’yü “salgın krizini eksik yönetmekle” suçladı. Le Drian, “DSÖ’nün tepki, devletlerden bağımsız hareket etme kabiliyeti, bilgi iletme veya uyarı yapma eksikliği bulunduğunu” savundu (15.4.2020). Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise doğrudan Çin’i suçladı: “Çin’in, koronavirüsün yönetiminde bizden daha iyi olduğunu söyleyecek kadar saf olmayalım. Bilmiyoruz. Açıkçası bilmediğimiz şeyler oldu” (17.4.2020). Fransa’nın DSÖ konusundaki Amerikancılığının özel bir nedeni var elbette: Sömürgeci zihniyeti! Fransız doktorlar, koronavirüse karşı geliştirilecek aşı ve ilaçların önce Afrika’da denenmesi gerektiğini savunmuştu! DSÖ’nün Afrikalı genel direktörü Ghebreyesus buna tepki göstermiş ve “Afrika herhangi bir aşı için test alanı olamaz ve olmayacaktır” demişti (6.4.2020). DSÖ tartışmasının gösterdiği Özetle ABDDSÖ çatışması, özünde ABDÇin çatışmasıdır. Ancak ortaya bir resim çıkarmıştır: Salgın sürecinde yapılan her açıklama, ülkelerin yönetimlerinin ekonomipolitikalarını yansıttığı gibi ahlaki pozisyonlarını da ortaya koymaktadır!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle