20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 23 MART 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN EĞİTİM Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu: Önemli olan uygulama #Terörist Ayrıntılar Ayrıntılar Ayrıntılar İnsanlık tarihi gericilerle aydınlanmacılar arasındaki kavgayla ilerledi. “Gerici” kavramı ile inanç sahipleri arasında bağ kurmak yanlıştır. İnanç sorgulanamaz. Bir kimsenin hangi dine, mezhebe ait olduğunu sormak suçtur. Laiklik; inanan insanı özgürleştirir; tarikatlar, cemaatler elinden kurtarır. Birey olmak önemlidir, bunu ancak Cumhuriyet sağlayabilirdi kuşkusuz ve elbette laiklikle, demokrasi yoluyla. İnsan, aklını esaretten kurtarmak için çok çabaladı. Bunu başardı mı, emin değilim. Bugün hâlâ dünyanın dört yanında din maskesi altında “yobaz” saldırganları gördükçe umut kırıklığı yaşıyorum. HHH Korona günlerinde, onca uyarıya karşın hâlâ bilimdışı yollarla çözüm arayan “yobaz”lara rastladık. Bunlar türlü türlü. Kimi “seküler gerici” dediğimiz türden. Aşı karşıtlığı güzel örnek! Uzmanlık alanı dışında ahkâm kesen ve ucu ırkçılığa varan genetikçiler gördük. Koronayı hafife alıp insanlara “kelle paça” önerenlere rastladık. Korkutucu bir durumdur bu, kitleleri etkileyen insanların yanlışı ağır sonuçlar doğurur. Bir de yanmaz kefen satan, salt dua ile hastalıktan korunacağını öne süren din tacirleri, yobazlar var. Bunlar “Kültürel İslam” dışında kalan, siyasallaşmış düzenin adamlarıdır. Her fırsatta inançlı insanları sömürürler. Her dinde vardırlar ve tehlikelidirler. Özellikle kapalı çevrelerde etkin oldukları için, geniş kesimlere kolayca sızarlar. Bunların ne yapabileceğini, yani tarikat, cemaat ilişkilerinin siyasette, toplumsal yaşamda etkin olduğu zaman ne türden sonuçlar vereceğini 15 Temmuz’da gördük. Mesele bütündür. HHH Geçen hafta değerli çizer Birol Çün’ün bir çalışmasına rastladım. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tasvir edilen “yobaz” tiplemesi ile bu günler arasında bağ kurup hicvetmişti. Ben de sorumlulukla sosyal medyada “Sorun bu” diye paylaştım. İnançlı insanları sömüren bu “yobaz”lara karşı uyanık olunması gereğini dile getiren çizimin önemli işlevi olduğunu düşündüm. Olağan koşullarda bu türden bir çalışma alkışlanmalı, hatta din üstüne düşünenler tarafından da paylaşılmalıydı. Virüs yüzünden umreden gelenlerin karantinaya alındığı, camilerin kapandığı şu günlerde “yobaz”la mücadele görevdir. Peki, ne oldu dersiniz? HHH Kimi AKP milletvekilleri, yalaka basın üyeleri, şarkıcı türkücü takımı ve paralı troller bir yerden düğmeye basılmış gibi beni hedefe koydular. Neden? Orada tasvir edilen çizimi “Müslüman” olarak algıladıkları için. Oysa benim toplumda karşılaştığım, bildiğim, saygı duyduğum pek çok inançlı insan, bilime, insan haklarına, hukuka saygılı; Cumhuriyet değerlerine bağlı! Şu günlerde bu inanç sahibi insanlar bilime kulak veriyor, izinden gidiyor. Bu saldırı sonucunda, değerli bir sanatçının çizimini paylaşan bendeniz “terörist” ilan edildim. Şaka değil, Aziz Nesin’lik bir durum işte. Beni Vatan Emniyet’e çağırdılar... HHH İşin ilginci, sokağa çıkma yasağının konuşulduğu günlerde, meğer en önemli mesele paylaşımımmış. Sordular: “Çizim senin mi?” diye. Nerede o yetenek bende? “Niye paylaştın” diye sordular. Anlattım. Yukarıda özetlediğim tüm gerekçeleri bir bir saydım. “Gazeteci olduğumu, toplumsal ödevim bulunduğunu, uyarı görevimi yerine getirdiğimi” söyledim. Alkış beklemediğimi ama hiç değilse mesleğini yapanlara saygı gösterilmesi gereğinden söz ettim. İmzaladım. Savcıya gitti metin, evime geldim. Meselenin bir diğer boyutu da “ifade özgürlüğü” kapsamıdır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde “irkiltici” olması dahil, her türlü ifadenin özgürce dile gelmesi esastır. Çizer arkadaşımız, tam da bunu yerine getirmiştir. Ben de etkilendiğim için paylaştım. Burada ne halkı kin ve nefrete sevk etmek vardır, ne de toplumu ayrıştırmak söz konusudur. Tersine, toplumu uyaran, içinden geçtiğimiz zor süreci sağlıklı atlatmamıza katkı yapar bir sanat eserleridir söz konusu olan. HHH Gelelim meselenin “terörist” boyutuna. Kalem kâğıda inanırım ben, okumaya yazmaya, söylemeye, tartışmaya ve düşünmeye. Dolayısıyla şiddetle hep mücadele ettim, edeceğim. “Önce söz vardı” ilkesi esastır benim için. Birilerinin beğenmedikleri fikirleri dile getirenlere utanmazca “terörist” demesinin ülkeye maliyetini gördük. Bu saldırgan söyleme katkı veren herkes suçludur. Ancak sözü olmayan kimse söver, saldırır. Bu kişiler hakkında da suç duyurusunda bulunduk elbette. Bana terörist etiketiyle sosyal medyada saldıranların neredeyse tümümün FETÖ güzellemesi var geçmişinde mesela. Kim terörist, kim değil tarih hemen gösteriyor! Depolardaki bilgisayarlar öğrencilere verilsin Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, koronavirüs krizinin yeni eşitsizlikler yaratmaması için depolardaki bilgisayarların, tabletlerin, ihtiyacı olan öğrencilere dağıtılması gerektiğini belirterek “Aksi halde yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerin çocuklarının uzaktan eğitimden yararlanması mümkün olmayacak” dedi. Uzaktan eğitim, bütün bilinmezleri ve soru işaretleriyle bugün başlıyor ama bütün öğrencilerin eğitime erişebilmesi mümkün olamayacak. Türkiye’de tüm kademedeki okullar bugün uzaktan eğitime geçiyor. Sanal eğitime tamamen hazır olun madan, zorunlu olarak geçilen bu süreç te, her kurumun altyapısı nın hazır olup olmadığı, eği timin içeriği, eğitimcilerin bu teknolojiyi kullanma becerisine sahip olup olmadı Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu ğı, uygulamanın nasıl ola cağı yanıtlanmayı bekleyen sorulardan bazıları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar kurumlar için uzaktan eğitim çözümle ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü ri bugüne kadar yatırım yapılan bir alan Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Sadi değildi. MEB’e bağlı okullar için durum Seferoğlu, uzaktan eğitime ilişkin soru farklı. MEB’in güçlü bir teknolojik altya larımızı yanıtladı: pısının olduğu söylenebilir. Ancak yatı n Sizce Türkiye sanal eğitime ha rımlar yapılırken bu günlerde yaşanan zır mı? durum nedeniyle ortaya çıkan ihtiyacı Koronavirüs salgını nedeniyle bütün karşılamak amaçlanmamıştı. Bu neden okulların bir anda tatil edilmesi ilk kez le güçlü teknolojik altyapıya karşın çe karşılaşılan bir durum olduğu için çok şitli sorunların yaşanması kaçınılmaz sayıda belirsizlikle karşı karşıyayız. Üs olabilir. telik virüsten korunma kaygısı nedeniy Uzaktan sunulacak eğitimlerde kulla le bütün enerjimizi “Eğitimde yeni dö nılacak içerikler konusunda da MEB’in nem nasıl yürütülmeli?” şeklindeki bir hayli güçlü olduğu söylenebilir. Önemli soruya da veremiyoruz. Aslında şu an olan bu teknolojilerin ve içeriklerin na da dünyanın hiçbir ülkesi bütün öğren sıl kullanıldığıdır. Bizim en büyük soru cilere aynı anda sunulacak bir numuz, “Nasıl” sorusunun yanı sanal eğitime tam olarak hazır değil. OYUN tında yatıyor. Yükseköğretim kurum Türkiye’de bu konu ÖNEMLİ larının altyapısına ba da sıkıntılarımız çok boyutlu. Öğretmenler arasında birkaç farklı kuşağa mensup kişiler bulunuyor. Hızlı dijital dönüşüm nedeniy n Evde uzaktan eğitime katılmak istemeyen çocuklar için ailele re ne önerirsiniz? Çocuklar için oyun önemlidir. Onları kıldığında farklı tür ve düzeyde durumların söz konusu ol duğu görülüyor. oyundan yoksun bırakmak anlamlı bir dav Örneğin bazı va ranış değildir. Çocuğun ekranda bir şey kıf üniversitelerin leri uzun süreli olarak izlemesi ve bu sü de bu konuda her le kuşaklar arasın re boyunca dikkatini yoğunlaştırabilme hangi bir sorun ol daki büyük farklı si kolay değildir. Bu süreçte aileler madığı izlenimi var. lıkların iş yaşamına mümkün olduğunca sunulan prog Ancak kamu üniver yansımaları oluyor. ramı çocukla birlikte izleyebilir sitelerinin büyük ço MEB’in, bu durumu ve dersten sonra ele alınan ğunluğunda uzaktan fırsata çevirecek finan konuları tartışabilir. eğitimle ilgili teknolojik sal kaynağı yok. Bir pay altyapı konusunda ciddi ek daş olarak, geleceğin yetişkinle sikler var. Tabii ki eğitimcile ri olacak çocuklarımızın ve gençlerimi rin o teknolojileri etkin bir şekilde kul zin velilerinin okulla ilişkileri de genel lanma becerilerine sahip olmaları daha likle çok sınırlı. önemli. Asıl bu konuda ciddi eksikleri n Eğitim kurumlarının teknolojik mizin bulunduğu söylenebilir. altyapısı uygun mu? İçerikler yeterli mi? n Öğrenciler, öğretmenler ve veliler sanal eğitime hazır mı? Özellikle ilko İlk ve ortaöğretim düzeyindeki özel kul çağındaki çocuklar evde TV ya da İNTERNETİN RİSKLERİ n Çocukları ve gençleri bu yeni dönemde bekleyen risk ve tehlikeler nelerdir? Çocuklarımızın internet denilen ortamda gerekli bilgi ve becerilerden yoksun bir şekilde yalnız başına kalmaları birtakım olumsuz durumları beraberinde getirme potansiyeli taşımaktadır. Çocukların bu risk ve tehditlerle başa çıkabilmeleri için bilgi ve becerilerin kazandırılabileceği en uygun ders Bilişim Teknolojileri Dersi’dir. bilgisayar karşısında ders izleme disiplinini nasıl edinecek? Son yıllarda öğretmen ve öğrencilere yönelik bilişim eğitimlerinde epey yol alındı. Ancak bilişim eğitiminde toplum olarak hayli gerideyiz maalesef. Öğretmen sınıfta sadece belli bir konu alanıyla ilgili bilgileri kazandırmakla yetinmemekte aynı zamanda başka sorumluluklar da üstlenmek durumundadır. Sınıfta yapılan yüz yüze öğretim sürecinde öğretmen için en zor işlerden birisi öğrencileri güdülemek, onların dikkatini canlı ve sürekli tutmaktır. Yüz yüze ortamın sıcaklığının olmadığı sanal ortamda bu durumu sağlayabilmek hiç kolay olmayacaktır. Öğrencilerin kendilerine sunulan eğitimleri takip edebilmelerine fırsatlar verme sürecinde ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu konuda ise beklentilerin çok yüksek tutulmamasında yarar bulunmaktadır. Çünkü ailelerimizin çocuklarına çok fazla akademik destek sağlayabilecek durumda olmadıklarını göz önünde bulundurmak gerekir. Dezavantajlı çocuklar n Dezavantajlı ve kalabalık ailelerde ders takibi nasıl olabilir? Evde birkaç değişik kademede öğrenci varsa sorun yaşanmaz mı? Uzaktan eğitim sürecinde en çok desteğe ihtiyaç duyan çocuklar dezavantajlı çocuklar ve/veya dezavantajlı ailelerin çocukları olacaktır. Bu çocuklarımıza destek hizmetlerinin sunulması kolay olmayacaktır. Bu konuda eğitimcilere çok iş düşmektedir. n Lise ve üniversite giriş sınavlarına hazırlanan öğrenciler kaygılı. Bu sınavlarda sorulacak sorular uzaktan eğitimle verilecek dersleri de kapsar mı sizce? Büyük bir olasılıkla sınav sisteminde birtakım değişikliklere gidilerek sınav kapsamındaki konular sınırlandırılacaktır diye düşünüyorum. Yeterli bilgi yok n Uzaktan eğitimin verimli olabilmesi için gerekenler nedir? Bir uzaktan eğitim sisteminin başarısının, öğrencinin bağımsız çalışma etkinlikleri ile etkileşimli etkinlikler arasındaki dengeyi iyi kurabilmesiyle ilişkili olduğu söylenebilir. Bu dengenin sağlanabilmesinde sunulan materyalin iyi tasarlanmış olmasının önemi büyüktür. Ancak özellikle üniversitelerimizde öğretim elemanları, çevrimiçi ortamda sunulmak üzere etkili olacak materyaller hazırlama konusunda gerekli bilgiye sahip değiller. Bu konuda üniversitelerde kurulacak “Öğretim Teknolojileri Ofisi” birimleri aracılığıyla öğretim elemanlarına materyal hazırlama konusunda destek verilebilir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geliştirdiği “Eğitim Bilişim Ağı (EBA)” çok sayıda tür ve nitelikte materyali barındırmaktadır. Ancak özellikle küçük yaş grubundaki öğrenenlerin yönlendirmeye ihtiyaçları bulunmaktadır. Öğrenciler, bu destekten yoksun kalmaları durumunda ihtiyaçlarına uygun materyali bulma, onu kullanma ve sonraki süreçlerle ilgili yaşayabileceği olası sıkıntılar nedeniyle ilgili materyalleri kullanmaktan kolayca vazgeçebilecek veya gereğince yararlanamayacaktır. n Eğitime erişim sıkıntısı çekenler olacak mı? O grup için ne yapılmalı? Bu olağanüstü dönemde uzaktan eğitim aracılığıyla bütün öğrencilere ulaşılabilmesi mümkün olamayacaktır. Bu süreçte “Bilgi ve İletişim Teknolojileri”ne erişim olanağı olmayan bireylere mobil hizmetlerin ulaştırılması yolunda çalışmalar yapılabilir. MEB’den ayda 2 milyon maske Selçuk: Aksaklıklar olabilir, tekrarı var Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, meslek liselerinin koronavirüs önlemleri kapsamında ayda 2 milyon cerrahi maske üretebileceğini söyledi. AA’nın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) cerrahi maske üretimi yapan mesleki ve teknik anadolu lisesi sayısını 50’ye çıkardı. Cerrahi maske üreten okullara özel eğitim meslek okulları da katıldı. Bu kapsamda İstanbul Silivri Abdullah Bilgingüllüoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu, Bursa Mehmet Torun Özel Eği tim Meslek Okulu ve Bursa Hacı Mehmet Zorlu Özel Eğitim Meslek Okulu da cerrahi maske üreten okullara dahil oldu. Konuya ilişkin konuşan MEB Bakan Yardımcısı Özer, cerrahi maske üretimi için 37 meslek lisesine altyapı yatırımları yaptıklarını ve tüm okulların üretime geçtiğini belirtti. Deneme üretimlerinin tamamlandığını aktaran Özer, “Üretilen maskelerin öncelikli olarak yaşlı ve bakıma muhtaç ailelere ücretsiz ulaştırılması kararı aldık” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bugün başlayacak uzaktan eğitim nımları ne şekilde alacaklarına dair ayrıntılı çalışmalar yapıldığını ifade eden programına ilişkin, “Bu süreçte bazı zor Selçuk, Eğitim Bilişim Ağı’nın (EBA) in luklarımız ve aksaklıklar olabilir. Eğer ternet altyapısında yüz binlerce video, bir çocuğumuz bir dersi kaçırırsa ya da animasyon, soru ve ders anlatımları bu izlemeyi unutursa veya başka bir sebep lunduğunu söyledi. Selçuk, sadece tele olursa bunun tekrar yayını var” dedi. Ziya Selçuk vizyondan eğitimin yetmeyeceğini, bu Selçuk, uzaktan eğitim kapsamın na ek olarak bazı çalışmalar yapılması da bugün TRTEBA TV ekranlarında yayımlana gerektiğini söyledi. Belirli saatlerde, belirli sınıf cak ilk ders için kamera karşısına geçti. Sel seviyelerindeki öğrencilerin, “eba.gov.tr” içe çuk, “Temel amacımız, okullarda yapılan birçok riklerden yararlanıp, konu tekrarı yapmak, soru faaliyetin tümüyle aynı şekilde evde yapılma çözmek isteyebileceğini ya da öğretmenlerinin sı değil. Çocuklarımızın eğitimden kopmaması, gönderdiği ödevi alması gerekebileceğini ifade okullarından, sınıflarından, derslerinden soğu eden Selçuk, bunun için de EBA’nın kullanıla mamaları” dedi. Çocukların derslerdeki kaza cağını belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet T.C. BURSA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı : 2019/99 Esas Davacı, MALİYE HAZİNESİ ile Davalı, BURSA DEFTERDARI arasında mahkememizde görülmekte olan Gaipliğe Karar Verilmesi davası nedeniyle; Mahkememize açılan Gaipliğe karar verilmesi davasının yapılan tensibi sırasında verilen tensip ara kararı gereğince; Dava konusu olan Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Alemdar Mahallesi, 5340 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın hissedarları olan Mustafa oğlu Hüseyin’nin TMK: 33/2 maddesi uyarınca hakkında gaiplik kararı verilmesi talep edildiğinden, adı geçenle ilgili bilgisi bulunan kimselerin ilan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/99 esas sayılı dava dosyasına delil olması amacıyla mahkememiz dosyasına müracaat ederek bilgi vermeleri hususu ilanen tebliği olunur. 26/09/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1103576) T.C. TOKAT AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO : 2019/704 Esas DAVALI : SALİM KANLIDAĞ (Ahmet ve Emine oğlu 1980 doğumlu TC 301.....582) Davacı Nilgün Kanlıdağ tarafından davalı Salim Kanlıdağ aleyhine boşanma ve velayetistemiyle açılan davada ara kararı gereğince; Ön inceleme duruşma gününün davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan 21/05/2020 günü saat 09:10’da Tokat Aile Mahkemesi duruşma salonunda ön inceleme duruşması yapılacaktır. Mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemeniz halinde yargılamaya yokluğunuzda devam edilip karar verileceği ve duruşmada işlemlere itiraz edemeyeceğiniz, karşı tarafın da davayı takip etmek istememesi halinde dosyanın işlemden kaldırılacağı hususları ihtar yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.19/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1154671) T.C. TOKAT AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO : 2018/821 Esas DAVALI : İLYAS AYDIN (Ruhsat ve Vahide oğlu, 1973 doğumlu,TC393.....584) Davacı Neziha Aydın tarafından davalı İlyas Aydın aleyhine boşanma, velayet, nafaka ve tazminat istemiyle açılan davada ara kararı gereğince; Ön inceleme duruşma gününün davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan 28/05/2020 günü saat 09:05’de Tokat Aile Mahkemesi duruşma salonunda ön inceleme duruşması yapılacaktır. Mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemeniz halinde yargılamaya yokluğunuzda devam edilip karar verileceği ve duruşmada işlemlere itiraz edemeyeceğiniz, karşı tarafın da davayı takip etmek istememesi halinde dosyanın işlemden kaldırılacağı hususları ihtar yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.19/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1154667) T.C. SİMAV ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO : 2020/139 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: KÜTAHYA İLİ, SİMAV ORTACI KÖYÜ ADA/PARSELNO: 130 ada 11 parsel VASFI: Tarla MALİK ADI VE SOYADI :1AYŞE KARAKOÇÜ, 2CENNET YAVUZ, 3EŞE YİĞİT, 4DÖNDÜ KAYA, 5 HÜSEYİN KARAKOÇ, 6HALİL KARAKOÇ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/115 E. sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 19/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1155113)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle