25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 11 25 ŞUBAT 2020 SALI Koronavirüsün dünya ve Türkiye’de mali piyasalara olumsuz etkisi hızla artıyor Virüs paniği yayılıyor Dünya borsaları virüsün yayılma hızı nedeniyle çakıldı. Borsa İstanbul da yüzde 1.75 değer kaybetti. Dolar ve altında ise Suriye geriliminin de etkisi ile artış sürdü. Çin dışında görülen koronavirüs vaka sayısındaki sert artış, dünya geneli açısından özellikle gelişmekte olan mali piyasaları vuruyor. Türkiye’de ise hem virüsün ülke sınırlarına dayanması hem Suriye’de İdlib merkezli artan jeopolitik gerilimin olumsuz etkileri görülüyor. Yine bu kapsamda Malezya’daki siyasi çıkmaz ve Türkiye’deki jeopolitik riskler tüm para birimlerini olumsuz etkiliyor. Güvenli liman arayışı Dün güne 6.1004 lira seviyesinde başlayan dolar/ TL, inişli çıkışlı bir seyir izlese de sürekli artış yönlü hareket etti. Gün içinde 6.16 lira seviyesini geçen ve son 9 ayın en yüksek değerine ulaşan dolar, günü ise 6.14 liranın üzerinde kapadı. Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Dolara, ABD tahvillerine ve altına yönelik güvenli liman talebi oldukça artmış durumda. Eskiden güvenli liman görünen yen ise virüse coğrafi yakınlık nedeniyle satış baskısı altında. Benzer şekilde TL gibi gelişmekte olan ülke piyasalarından kaçışlar da kuvvetli” dedi. Halkbank da etkili Yeni haftaya satıcılı ve yüzde 1.5’luk düşüşle başlayan BİST 100 Endeksi’ndeki kayıplar hem Asya hem Avrupa borsalarındaki sert satış dalgasıyla derinleşti. Gün içinde 113 bin 464 puana kadar gerileyen BİST 100 Endeksi, günü yüzde 1.75 düşüşle kapattı. BİST’teki düşüşte özellikle banka hisseleri etkili oldu. ABD’de Halkbank ilgili dava sürecinin yeniden başlaması da düşüşte etkili oldu. Hem küresel satış dalgası hem İtalya’daki ölümlü virüs vakaları, Avrupa borsalarını da sallıyor. Avrupa’nın önde gelen borsalarından İtalya (FTSE MIB) yüzde 5.43, Almanya (DAX) yüzde 4.01, İngiltere (FTSE 100) yüzde 3.34 ve Fransa IMF Başkanı işbirliği istedi Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınının kontrol altına alınması durumunda bile Çin ve dünya ekonomisinin etkileneceğini belirterek, “Kovid19’un insani ve ekonomik etkilerini kontrol altına almak için, özellikle salgın daha kalıcı ve yaygın hale gelirse birlikte çalışmalıyız“ ifadelerini kullandı. Öte yandan BBC Türkçe’nin haberine göre, Çin’de koronavirüs salgını nedeniyle çalışanların maaşlarını ve borçlarını ödemekte zorlanan milyonlarca küçük ve orta ölçekli işletmenin iflasın eşiğine geldiği bildirildi. Çin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği, KOBİ’lerin yüzde 60’ının düzenli ödemelerini en fazla biriki ay yapabilecek durumda olduğunu açıkladı. (CAC 40) yüzde 3.94 düşüşle kapandı. ABD’deki endeksler de ortalama yüzde 3 geriledi. Danske Bank uzmanı Jakob Christensen, “Dünya ekonomik büyümesine yönelik belirsizliğin düşünülenden daha fazla olduğu endişesi yatırımcıların daha fazla kaygılanmasına neden oluyor” dedi. CDS’ler artıyor Öte yandan Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyetini gösteren kredi iflas takası (CDS) primi geçen cuma günkü kapanışa kıyasla 9 baz puan artışla 2019 yılı aralık ortasından bu yana en yüksek seviye olan 298 baz puana yükseldi. Ayrıca uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1680 dolara dayanırken, talep düşüşü Brent petrolün varil fiyatını 55 dolara kadar indirdi. l Ekonomi Servisi /Reuters Turizmde hasar büyük Otel dolulukları salgın nedeniyle şubatta yavaşladı. Turizmciler, acil eylem planı talep ediyor. Koronavirüs sebebiyle İran girişlerinin kapatılması, bahar aylarında canlanma bekleyen turizmcinin umutlarını suya düşürdü. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, “Maalesef koronavirüsün konaklama sektörü üzerindeki negatif etkileri gittikçe artan bir şekilde devam ediyor. İran girişlerinin kapatılması özellikle durgun kış sezonunun bitişi olarak beklenen Nevruz dönemi turizm hareketlerini de durduracak” dedi. Yüzde 50 azaldı Virüsün ekonomiye etkilerinin netleşmediği 2020 Ocak sonunda dahi Kapadokya ve İstanbul’a gelen Çinli turist oranı yüzde 50 düşmüştü. TÜROB verileri, ocak ayında bölgesel artışlar yaşansa da ülke genelindeki otel doluluklarının arttığını ancak salgın sebebiyle şubat ayının ya vaş geçtiğini ortaya koydu. TÜROB’a göre, mart ayı da şimdiden yavaşlama işaretleri veriyor. Kayıplar sürecek Yıkıcı etkiler daha da artmadan acil eylem planı talep ettiklerini belirten Eresin, şöyle devam etti: “Virüsün tedavisinin bulunması geciktikçe tüm dünya turizm hareketleri yavaşlıyor. Bu salgının Avrupa ülkelerinde de çıkmış olması bizim Çin’den doğan açığı Avrupalı turistle kapatabilme çabalarımızı da gittikçe zorlaştırıyor. Özellikle konaklama sektörünü daha sıkıntılı günler bekliyor. Süreç devam ederse kayıplar daha da artacak. Ulaşım düşerse zaten turizm hareketleri yavaşlayacak ve rakamlar aşağı düşecektir. Bu etkiler büyümeden ve geri dönülmez hale gelmeden sektör için acil eylem planı hazırlanmalı diye düşünüyoruz. Acil eylem pla nını değerlendirmek üzere en kısa süre içinde ilgili bakanlıklarla bir araya geleceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile henüz bu konuda bir araya gelmedik, ancak bu noktada bir acil eylem planı oluşturuluyordur diye düşünüyoruz, bunun da sektörle paylaşılmasını bekliyoruz.” Öte yandan, TÜROB’un 2020 Ocak verilerinde görülen ve ancak dönemsel olarak görülebilecek olan doluluk oranları şu şekilde: Türkiye’nin Ocak 2020’deki otel dolulukları 2019’un aynı ayına göre yüzde 6.4 artarak yüzde 62’ye çıktı. Türkiye’nin ortalama günlük satılan oda bedeli ise geçen yıla göre yüzde 8.9 artış göstererek 62.4 Avro’dan 68 Avro’ya yükseldi. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirler de yüzde 16 artışla 36.2 Avro’dan 42 Avro’ya çıktı. l Ekonomi Servisi İnşaat ağır yara aldı Primark, Türk tekstilcilerle görüşüyor Giyim perakendecisi Primark’ın sahibi AB Foods’un finans biriminin başında bulunan John Bason, koronavirüsün Çin’den gelen giyim malzemelerinin tedarikini aksatması durumunda Türkiye, Bangladeş, Kamboçya, Vietnam ve Doğu Avrupa’daki mevcut tedarikçilerle görüşmelerde bulunduklarını açıkladı. Primark’ın şu anda yaz aylarına kadar yetecek şekilde yeterli stoka sahip olduğunu söyleyen Bason, Primark’ın Çin’den toplam giyim malzemelerinin yüzde 45’ini ithal ettiğini belirtti. Bir süredir uluslararası hazırgiyim firmalarının koronavirüs nedeniyle oluşan üretim riski karşısında Çin siparişlerini kaydırmak için Türk firmalarla görüşmelere başladığı belirtiliyordu. Sektör temsilcileri, Türkiye’ye 2 milyar dolarlık sipariş kayması olabileceğini ifade ediyor. l Reuters Benzine 16 kuruş zam Benzinin litre fiyatına bugünden geçerli olmak üzere 16 kuruş zam yapıldı. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’nın (EPGİS) duyurduğu bilgiye göre, Ankara’da ortalama 6.82 liradan satılan benzinin litre fiyatı 6.98 liraya, İstanbul’da 6.73 liradan 6.89 liraya, İzmir’de ise 6.83 liradan 6.99 liraya yükselecek. Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor. l Ekonomi Servisi İnşaat sektöründe, gelecek üç aya ilişkin istihdam beklentisi yüzde 5.1 azaldı. Sektörel güven azalıyor Şubat ayında, tüketici güveninden sonra sektörel güvende de gerileme başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Sektörel Güven Endeksleri, Şubat 2020” raporuna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi şubat ayında bir önceki aya kıyasla hizmet sek töründe yüzde 3.4 artarken, perakende ticaret sektöründe yüzde 2 ve inşaat sektöründe ise yüzde 5.7 azaldı. Azalışları, perakende sektöründe iş hacmi ve satışlardaki düşüş, inşaatta ise alınan kayıtlı siparişlerin düzeyi etkiledi. Hizmetteki artışa ise talep beklentisi neden oldu. l Ekonomi Servisi Geçen yıl, belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatları bina sayısı açısından yüzde 48.3, yüzölçümü açısından yüzde 52.4 azaldı. Son iki yıldır yaşanan ekonomik krizin en çok etkilediği sektörlerin başında inşaat geliyor. Faiz indirimlerinin etkisiyle son aylarda satış açısından bir hareketlenme görülürken, açıklanan son veriler yeni konut inşaatlarıyla ilgili sorunların devam ettiğini gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı (TÜİK) “Yapı İzin İstatistikleri, OcakAralık, 2019” raporuna göre, belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının sayısı geçen yıl 2018’e kıyasla bina sayısında yüzde 48.3, yüzölçümünde yüzde 52.4, değerde yüzde 43.8 ve daire sayısında yüzde 53.9 azaldı. Buna göre bina sayısı 53 bin 819 adet, yüzölçümü 70.5 milyon metrekare ve daire sayısı 305 bin 938 adet oldu. Öte yandan yine belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgeleri ise bina KAPASITEDE ARTIŞ BAŞLADI Merkez Bankası (TCMB), imalat sanayiinde kapasite kullanım oranının (KKO) şubatta bir önceki aya göre 0.5 puan artarak yüzde 76’ya yükseldiğini açıkladı. Kapasite kullanımı ara ve yatırım mallarında artarken tüketime dayalı mallarda azaldı. sayısında yüzde 26.6 düşüşle 93 bin 279 adet, yüzölçümde yüzde 14.5 düşüşle 149.3 milyon metrekare, daire sayısında yüzde 17.8 azalışla 734 bin 373 adet olurken, değer yüzde 0.2 artışla 242.4 milyar liraya çıktı. Ayrıca kullanım izni verilen yapıların 85 milyon metrekaresi konut, 33.2 milyon metrekaresi konut dışı kullanım alanı oldu. l Ekonomi Servisi Vodafone’dan güvenli sürüş Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, tüm sektörlerin odağında dijitalleşme olduğunu belirterek otomotiv sektörünün bu konuda başı çektiğini söyledi. Vodafone Business olarak Bağlantılı Araç Çözümleri ile bu alanda işletmelere ulaştıklarını anlatan Şahin, “Bu çözümlerle hem işletmelere hem bireylere güvenli ekonomik sürüş imkânı sunuyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi ‘Çiftçi kredilerine çözüm üretilsin’ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis araştırma önergesinde, çiftçilerin tarımsal kredi borçlarındaki artışa dikkat çekti. Gürer, çok sayıda çiftçinin kredi borcunu başka bankalarda kredi çekerek kapatma zorunda kaldığını anlattı. Bu yıl yaşanan afetler nedeniyle çiftçi borçlarının ödenmesinin zora girdiğini kaydeden Gürer, çiftçilerin sorunlarına çözüm üre ORGANIĞE YILLIK 1 DOLAR HARCADIK Organik Tarım Araştırma Enstitüsü ve Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu’nun Organik Tarım Dünyası, 2020 raporuna göre, dünyada kişi başına yıllık organik gıda harcaması 14 dolar olurken Türkiye’de bu harcama yıllık kişi başı 1 dolar seviyesinde. Organik gıda için en fazla harcama yapan ülkeler, kişi başı 338 dolar ile İsviçre ve Danimarka oldu. l Ekonomi Servisi tilmesi gerektiği belirtti. Gürer, “Finansman sıkıntısı çeken çiftçimizin faiz yükü bir nebze ha fifletilmiş olsa da borçların çevrilmesinde zorluk sürmektedir” dedi. l Ekonomi Servisi Süper projelerle çağdışına düşmek Her güne, bir gün öncesinden öngöremediğimiz yaşamımızı, gelecek kaygılarımızı katlayan bir yeni acı sürprizle uyanıyoruz.. Pazar sabahımızın karabasanı İran’ı sallayan 5.9’luk depremlerle Van Başkale ilçesindeki Özpınar ve Güvendik köylerinde 4’ü çocuk 9 kişinin canını yitirmesi. Şimdilik netleşmemiş sayılarda evlerin toplu kullanılamaz halde yıkımlarıyla, bilinmeyen sayılarda hayvanımızın, köylümüzün erzak, mal kayıpları.. Varsayalım ki İran kayıplarını, acılarını paylaşmayı esirgiyor. Depremin verdiği zarar 25 yaralı ile sınırlı değil. Bizim açımızdan İran’ın çok şiddetli sayılamayacak bir depremle sallanmasının sonucunda, Van köylerimizdeki ölümlerin yanındaki ağır yıkımlarla çağlar gerisinde kalmamızın çok acı gerçekler ile bir kez daha yüzleşmemiz.. Görüntüler eşliğinde köyün öğretmeni, yıkımın altından olabildiğince canlı insan, öğrenci, çocuk, hayvan kurtarma adına çırpınışların, yaşanan ağır travmanın paylaşımını yansıtırken.. Ne yazık ki tarihi bir sinema sahnesinin görüntülerini değil, yüzyılların, çağlar gerisine düşmemizin, günümüzün, ülkemizin gerçeğini paylaşmış oluyor. Gerçekten bölgenin fay hatları gerçeği kadar, yapılaşma gerçeklerini de bilen bilim insanlarımız ise bir kez daha yaşananların kaçınılmaz, kader değil, bile bile cinayet, ölümüne kaderci yaşama terk edilişin birbirinden acıtıcı bildik gerçeklerini saymak zorunda kalıyorlar. HHH Tamam köylü çok yoksul, canını, hayvanını kurtaracağı, atalarından miras ahşap yapıyı yapamadığı için, dünyanın pek çok geri kalmış ülkesinden bile daha geride bir bedeli, kuşkusuz cehaletin cesareti de sayılabilecek bir kadercilikle, tevekkülle yığma yapı yapmaktan vazgeçemiyor. Bölge gerçeklerini bilmenin bilim namusunu yitirmemiş bir profesörümüz, yıkım görüntüleri karşısında içi sızlamış olarak “Devletin hiç mi sorumluluğu yok, çok küçük katkılarla, çaresiz köylüye yol göstererek, kerpiç yapıların ahşapla desteklenmesi olsun sağlanamaz mıydı? O zaman kerpiç duvarların yıkılması can ve hayvan kayıplarına yol açmazdı..” diye hayıflanıyor. Deprem gerçeği ile yüzleşilince ister istemez ülkemizin en yaşamsal gündemi, İstanbul da içinde ülkemizin tüm fay hatlarında besbelli dönemsel yaşanan depremlerin artışlarının gerçekleri ile yüz yüze kalmış olarak, ülkemizin her köşesindeki yapılaşma cinayetlerinin alarm çanlarının çalışının gelişmeleri gündeme giriyor.. Birkaç gün karalar bağlayıp Elazığ gerçeğini bile gündem dışına iteler olduk. İstanbul’u görmezlikten gelmekte diretiyoruz. Oysa yıkılması olmazsa olmaz hasarlı yapıların kendi kendilerine bile çökme halleri ile çevrede yeni hasarlar, çatlaklar, yıkımların kaynağını oluşturmaları travması, gün gün altından kalkılmaz boyutlara varıyor. Saray odaklı projelerde, besbelli dayatmacılıktan vazgeçme, suçları kabullenme eşanlamlı görüldüğünden olsa gerek, “Dediğim dedik, itiraz, engel tanımıyoruz” çıkışlarına nokta konulamıyor.. Hâlâ çağlar atlatacak proje pazarlamasında; bunca acı, çarpıcı tersine gerçekler ortalığa saçılmışken, “Kanal İstanbul’dan vazgeçilemez” denilebiliyor.. Saray’a en yakın kimi bilim insanları bile, en yumuşak tonlarında kimi çarpıcı verilerle, ülke çapında en ağır suç, cinayet konumundaki çatlakpatlak yapılar için yapılacak harcamaların, acillerinin, Kanal İstanbul’un bir tek hafriyat maliyetlerinin dahi altında kalabileceğini anlatılabilmesi çırpınışları sürüyor. Dünün sabahına ise bir kez daha Suriye sıcak gelişmelerinin, ülkemiz için tırmanışın yeni tehditleri ile yüz yüze uyanıyoruz. Libya’da saklanmış şehitlerimizin varlığını Başkan Erdoğan’ın ağzından duyup, gerçek boyutlarını öğrenemiyoruz. CHP Başkanı Kılıçdaroğlu, bir kez daha Suriye kıskacında yaşananların, ülkemizin geri dönüşü olmayan sıcak savaşın içine sürüklenişinin Meclis’ten saklanmasının ağır suçunun uyarısıyla söze giriyor.. Suriye’deki Türkiye’nin varoluş tezleri, gerekçeleri ile çelişen konuma düşmenin çıkmazlarına ilişkin yakınmaların sesleri yükseliyor.. Birkaç gün öncesinden çok sıkışık, çoklu terör provokasyonlarına açık, altından kalkılamayacak göç, insanlık suçları sorumlulukların ağırlığında.. kapkara bir tablo çizilmiş oluyor.. BKM Express ile 10 milyon liralık bağış Türkiye’de dijital bağış kültürünün yaygınlaşması amacıyla projeler üreten BKM Express, 2015’ten bu yana 120’den fazla vakıf ve derneğe 400 bin işlem adediyle 10 milyon liranın üzerinde bağış yapılmasına aracılık ettiğini duyurdu. Amaçlarının dijital bağış kültürünü tanıtmak ve sosyal sorumluluk bilincini kullanıcılarla birlikte artırmak olduğunu belirten BKM Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yazıcıoğlu, “Her yıl katlanarak artan rakamlarla birlikte bu bağış miktarına ulaşmak bizim için mutluluk verici” dedi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle